27.06.2013 Views

bilecik ili ağız incelemesi

bilecik ili ağız incelemesi

bilecik ili ağız incelemesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ÖNSÖZ<br />

Anadolu <strong>ağız</strong>ları üzerine yapılan türlü çalışmalar, temelinde Türk d<strong>ili</strong>nin<br />

bölgesel zenginliklerini ve durumunu ortaya koyma çalışmalarıdır. Bu çalışmalar<br />

günümüzde ac<strong>ili</strong>yet gerektiren bir durum arz etmektedir. Çünkü sözlü ve edebi<br />

verimlerin kaynağı insandır ve insanın ömrü sınırlıdır. Dilb<strong>ili</strong>mi alanında önemli bir yeri<br />

olan <strong>ağız</strong> çalışmaları ülkemizde geç başlamış ve hala tam olarak bitirilememiştir. Bu<br />

çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte d<strong>ili</strong>mizin tarihi gelişimi, değişimi, değişim<br />

yönleri ve yayılma alanları gibi daha birçok yapı değerlendirilebilecektir. Ayrıca bu<br />

çalışmaların Türkçe’nin eksik kalmış olan <strong>ağız</strong> atlası için önemli bir katkı sağlayacağı<br />

muhakkaktır. Üzerinde çalıştığımız bölge ağzı Leyla Karahan’a göre; Batı Grubu<br />

Ağızlarından 1. derece alt grupta Afyon, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa,<br />

Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, Đzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak ve<br />

Nallıhan (Ankara) <strong>ağız</strong>ları içinde ve 2. derecedeki alt grupların Çanakkale, Balıkesir,<br />

Bursa <strong>ağız</strong>ları ile beraber değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu alt grubun fonetik ve<br />

morfolojik özelliklerini üzerinde barındırmaktadır.<br />

2000 yılında Bilecik Đlinin Söğüt Đlçesi ve köylerinde <strong>ağız</strong>la ilg<strong>ili</strong> malzeme<br />

toplarken ulaştığımız birçok kişi maalesef bu çalışmamamızda bulunmamaktadır.<br />

Çünkü, bu kişiler ya hayatını kaybetmiş ya da birçok etken sonucunda <strong>ağız</strong> özelliklerini<br />

veya birikimlerini kısmen de olsa yitirmişlerdir. Bundan on yıl önce masalcı anaların,<br />

dedelerin bulunduğu köylerde maalesef internet kafeleri gördük ve çalışmamızın<br />

önemini bir kez daha fark ettik. Bu da gösteriyor ki modernleşme, kültürel erozyonu<br />

tetikleyen en büyük etkendir. Masallar, efsaneler, türküler unutulmaya yüz tutmuş ve<br />

iletişim çağının bütün suni malzemeleri sanki bunlarla yer değiştirmiş olarak karşımıza<br />

çıkmaktadır. Malzeme toplamakta bu bakımdan çok zorlandık. Çünkü biz <strong>ağız</strong>la ilg<strong>ili</strong><br />

çalışmaların salt ses ve şekil bilgisi çalışmalarını ihtiva etmediğine, aynı zamanda<br />

folklorik bir değeri de olması gerektiğine inanmaktayız. Bu yüzden malzeme seçiminde<br />

çok titiz davrandık ve günlük konuşmalardan çok kültürel metinler üzerinde<br />

yoğunlaştık. 2000 yılında yapmış olduğumuz Söğüt Đlçesiyle ilg<strong>ili</strong> <strong>ağız</strong> araştırması bu<br />

çalışmamızın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Çünkü Bilecik <strong>ili</strong>nin yerli ağzı temelinde<br />

Söğüt Đlçesi Ağzı etrafında teşekkül etmiş bir özellik göstermektedir.<br />

i

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!