27.06.2013 Views

1. GİRİŞ İşletmeler uluslar arası ticaretin yoğunlaştığı bir ortamda ...

1. GİRİŞ İşletmeler uluslar arası ticaretin yoğunlaştığı bir ortamda ...

1. GİRİŞ İşletmeler uluslar arası ticaretin yoğunlaştığı bir ortamda ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>1.</strong> <strong>GİRİŞ</strong><br />

<strong>İşletmeler</strong> <strong>uluslar</strong> <strong>arası</strong> <strong>ticaretin</strong> <strong>yoğunlaştığı</strong> <strong>bir</strong> <strong>ortamda</strong> varlığını sürdürebilmek için<br />

mamul maliyetlemesi, başarı ölçümü ve müşteri tatmini konularına önem vermek<br />

durumundadırlar. Pazar payı ve büyüklüğü ne olursa olsun, her işletme varlığını<br />

sürdürebilmek için söz konusu teknolojik gelişmeleri ve buna bağlı olarak, özellikle kaliteyi<br />

önemsemek durumunda kalmaktadır.<br />

İletişim araçlarındaki gelişmeler sonucunda, tüketicilerin bilinçli alış veriş yapmaya<br />

başlamaları ve aldıkları mal ve hizmetten en yüksek fayda elde etmek istemeleri, aksi takdirde<br />

tercihlerini başka mallara kaydırmalarına neden olmaktadır. Bu tür gelişmeler kalite<br />

kavramının ve dolayısıyla kalite maliyetlerinin, işletmeler için gizli <strong>bir</strong> pazarlama silahı ve<br />

başarı ölçüm aracı olarak ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Toplam kalite yönetimi, kaliteyi<br />

işletmenin rekabet üstünlüğü hedefini sağlamada <strong>bir</strong> araç, kalite maliyetlerini ise, işletmenin<br />

bu hedefe ne ölçüde yaklaştığını gösteren <strong>bir</strong> ölçüt olarak kabul etmektedir. Bu anlamda kalite<br />

maliyetleri işletmede, isabetli kararların alınmasında ölçme, programlama, bütçeleme ve <strong>bir</strong><br />

süreç- kalite analizi aracı olarak hizmet eder (Feigenbaum, 1991).<br />

Toplam kalite maliyetlerini, “<strong>bir</strong> mamulün istenen koşullarda üretilmesi ve tüketiciye<br />

ulaştırılması için yapılması zorunlu olan faaliyetlerin maliyetleri ile üretimin herhangi <strong>bir</strong><br />

aşamasında aranan koşullara uymayan parça veya mamulün yol açtığı maliyetlerin toplamı”<br />

şeklinde tanımlamak mümkündür (Bahadır, 1992). Aynı zamanda da, işletmenin tüm faaliyet<br />

sürecinde ortaya çıkabilecek soyut ve somut maliyetlerden oluşan kalite ve başarı ölçüm<br />

araçlarıdır. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, kalite maliyetinin sıfır olması hiç<strong>bir</strong> zaman<br />

söz konusu değildir, ancak minimize edilebilirler. Çünkü, kalite kişilerin değer yargıları ve<br />

gelenekleri gibi sayısız faktöre bağlı olduğundan, zamanla değişebilen <strong>bir</strong> kavramdır.<br />

Dolayısıyla değişikliklere zamanında ayak uydurmak için sürekli harcama yapılması<br />

zorunludur.<br />

Günümüz koşullarında endüstriyel kuruluşlar <strong>bir</strong> daha geri alamayacakları gidere yol<br />

açması nedeniyle kusurlu ürünler üretimine uzun süre dayanamazlar. “Kalite ”kavramının ,<br />

“ürüne yapılan <strong>bir</strong> katkı ”olarak değerlendirildiği dönemlerde kalite maliyetlerinden söz<br />

etmek mümkündü. Zira bu anlamda kaliteyi arttırmak için yapılan faaliyetler günümüz


anlayışına göre maliyetlerde gerçekten <strong>bir</strong> artış unsuru idi. Öyle ki, ürün kalitesinin<br />

yükseltilmesi, kalite maliyetlerinin artması ile mümkün olabilirdi.<br />

Oysa son yıllarda kalitenin, üretim süreci içinde yaratılabileceğinin ve kalite<br />

kontrolünün de bu hedefe ulaşmak için üretim sistemlerinin her aşamasında sürdürülen<br />

faaliyetlerin <strong>bir</strong> bütünü olduğunun anlaşılmasından sonra, kalite maliyetlerine ilişkin görüşler<br />

de değişmiştir. Yeni şekli ile kalite kontrolü, üretim sistemlerinin entegre <strong>bir</strong> parçası olarak<br />

kalitesiz üretimi önlemek görevini yerine getirmekte ve artık kaliteyi arttırma maliyetlerinden<br />

değil de, kalitesizliğin maliyetinden söz edilmektedir.<br />

Bazı çalışmalarda, kalite maliyeti kavramının aslında kavram olarak kalitesizlik<br />

maliyetini yansıtmakta olduğu vurgulanmakta ve bu görüşe şöyle <strong>bir</strong> açıklama<br />

getirilmektedir; “Bir işletme tüketicinin ihtiyacını karşılamak yolunda herhangi <strong>bir</strong> ürünü<br />

üretmek için kurulduktan sonra, o ürünün kalitesini sağlamaya yönelik yaptığı giderleri kalite<br />

maliyeti olarak gösteremez. Bir başka deyişle, bozuk ürün üretmek için kurulmamışlardır.<br />

<strong>İşletmeler</strong>deki şu veya bu düzensizlik sonucu oluşan bozuk ürünün doğurduğu ek maliyet ,<br />

kalite maliyeti değil, olsa olsa kalitesizlik maliyeti olabilir”.<br />

Kalite maliyetlerinin kalite yönetimine olan katkıları, ancak işletmede yapılan her <strong>bir</strong><br />

kalite faaliyetinin sonuçlarını analiz etmeye imkan tanıyacak <strong>bir</strong> maliyet analiz, ölçüm ve<br />

raporlama sisteminin oluşturulması halinde gerçekleşebilecektir. Bunun için, işletmede ayrı<br />

<strong>bir</strong> maliyet muhasebe sisteminin kurulması yararlı olabilir (Suadiye, 2000).<br />

Kalite planlamasında, kalitesizliğin maliyetine ilişkin sağlanan veriler kullanılır.<br />

Kalitesizliğin maliyetine ilişkin bilgiler tek başlarına anlamlı <strong>bir</strong> karşılaştırma imkanı<br />

vermezler. Bu nedenle işletme ile ilgili seçilecek bazı kriterlerle, bazı rasyolar<br />

kullanılmaktadır.<br />

Kalitesizlik Maliyetlerinin azaltılmasında kullanılan <strong>bir</strong> takım araç ve gereçler<br />

bulunmaktadır. Bunların ilk yedi tanesi kaliteye yönelik araçlar olup, sayısal ve görsel<br />

nitelikler yardımı ile olayların kolay anlaşılmasına olanak sağlar. Daha sonraki yedi tanesi ise<br />

yönetim ile ilgili olup, bu araçlardan karmaşık problemlerin detaylı anlaşılırlığını sağlamak<br />

için tasarlanmışlardır. Yani yöneticilerin ve çalışanların araştırma ve problem çözme<br />

sürecinde yaratıcılıklarını ve becerilerini konu üzerine yoğunlaştırmak için kullanılırlar. Birde


u araçların dışında olmasına rağmen bu araçların kullanılmasında yoğun olarak başvurulan<br />

araçlardan <strong>bir</strong>i de fikir geliştirme aracı olarak bilinen beyin fırtınasıdır.<br />

Ayrıca, Kalite Teknikleri olarak nitelendireceğimiz ve daha çok müşteri<br />

memnuniyetini , dolayısıyla da işletme başarısını garanti almaya yönelik olarak kullanılan ve<br />

de önleyici yani hata veya başarısızlıklar gerçekleşmeden doğru sonuçlara ulaşmada katkıda<br />

bulunan kalite teknikleri kullanılmaktadır.<br />

Bu tür araç ve tekniklerin kullanılmasıyla kalite maliyetleri işletmeler için salt<br />

rakamsal değerler olmaktan çıkıp, kontrol edilebilen, hedeflere yöneltilebilen ve firmaların<br />

faaliyet çalışmalarında yapacağı iyileştirmeler yönelik, yönlendirici <strong>bir</strong> araç özelliğine<br />

kavuşur. Kısıtları değerlendirerek yönetime sunulacak alternatifler , işletmenin elindeki<br />

kaynakları düşünerek optimum kararın alınmasını sağlayacaktır.<br />

Rekabet ortamında rakiplere karşı üstünlük sağlamanın ve sürdürmenin en önemli<br />

bileşenleri, yüksek kalite ve düşük maliyettir. Bu iki bileşenin kontrol altında tutularak<br />

firmalarca yönlendirilmesi, kalite maliyetlerine yönelik yapılan yatırımların tutarlılığı ile<br />

doğru orantılı olacaktır. Bu şekilde rekabet avantajı sağlamak mümkündür.<br />

Bu araştırmanın amacı, Trakya Bölgesi’ndeki imalat sanayinin Kalite Maliyet Sistemi<br />

konusundaki uygulamalarını ortaya koymaktır. Bu hedef doğrultusunda, Kalite Maliyet<br />

Sistemi mevcut olan işletmelerin sisteme geçişte ve sistemin uygulanmasındaki faaliyetleri ile<br />

Kalite maliyet Sistemi mevcut olmayanların düşünceleri ortaya konulmuştur. Diğer taraftan<br />

örnek <strong>bir</strong> işletmenin kalite maliyet verileri analiz edilerek, maliyet unsurları <strong>arası</strong>ndaki<br />

ilişkiler araştırılmıştır. Bu şekilde işletmelerin motive edilmesi ve sistem hakkındaki<br />

bilinmeyenlere ışık tutulması gerçekleştirilmiş olacaktır.<br />

Ülkemizde kalite yönetimi, kalite sistemleri ile ilgili temel bilgileri kapsayan<br />

çalışmaların sayısı çok olmasına rağmen, işletmeleri Kalite Maliyet Sistemi hakkında<br />

bilgilendirecek çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu bakımdan, Kalite Maliyet Sistemi<br />

uygulamalrına ilişkin bilgilerin bulunduğu bu çalışmanın, literatüre ve imalat sanayicilerine<br />

katkıda bulunulacağına inanılmaktadır.


Dokuz bölümden oluşan bu çalışmanın giriş bölümünün ardından, kalite maliyetine<br />

ilişkin yayınların yer aldığı literatür araştırması yer almaktadır. Üçüncü bölümde materyal ve<br />

yöntem anlatılmaktadır. Kalite, kalite maliyet sistemi ve kalitesizlik maliyetlerinin açıklandığı<br />

dördüncü bölümde ayrıca, kalite maliyet sisteminin amacına, yararlarına ve ölçülmesine yer<br />

verilmiştir. Beşinci bölümde, kalite maliyetlerinin kontrol ve azatlımı, altıncı bölümde’de<br />

kalite maliyetlerinin azaltımında kullanılan araç ve teknikler bulunmaktadır. Yedinci<br />

bölümde, Trakya Bölgesi İmalat Sanayinin Kalite Maliyet Sistemi uygulamaları, sekizinci<br />

bölümde örnek <strong>bir</strong> işletmeye ait kalite maliyet analizi ve maliyet unsurları <strong>arası</strong>ndaki ilişkiler<br />

ortaya konulmuştur. Son bölümde ise yapılan araştırmalar doğrultusunda ortaya çıkan<br />

sonuçlara ve konuyla ilgili önerilere yer verilmiştir.


2. LİTERATÜR BİLDİRİŞLERİ<br />

OPPERMANN, SAUER ve WOHLRABE (2003), “Optimization of quality costs” ( Kalite<br />

Maliyetlerinin Optimizasyonu) adlı çalışmalarında, Kalite Maliyetlerinin <strong>bir</strong><strong>bir</strong>leri ile farklı<br />

denetim stratejilerinin kıyaslanabildiği, ölçülebilir sistemler olduğunu, kalite maliyet<br />

modelleri ve matematiksel modellerle hesaplanabildiğini ortaya koymuştur. Toplam üretim<br />

hattının kalite kontrolünü optimize ve analiz etmek için Amerikan bilim adamı, Bellman<br />

tarafından geliştirilen “ Dynamic Programming” metodunun kullanılabilirliğini analiz<br />

etmiştir.<br />

LOVE ve IRANI (2003), “ A Project management quality cost information system for the<br />

construction industry” PROMQACS Proje Yönetim Maliyet Sistemi, yapım (inşaat)<br />

projelerinde Kalite Maliyetlerini belirlemek için prototip (ilk örnek üretim) geliştirmiştir. Bu<br />

eserde, Kalite Maliyetleri ile ilgili <strong>bir</strong> sınıflandırma sağlamak için bilgi ve yapım ile ilgili<br />

bilgiler tartışılmıştır.Geliştirilen sistem iki örnek yapım projesinde <strong>bir</strong> paket program<br />

yardımıyla, PROMQACS’ı geliştirmek için test edilmiş ve PROMQACS’in sınırları çizilerek,<br />

yararları üzerinde durulmuştur.<br />

PLUNKETT ve DALE (2002), “Quality- related costing: Findings from an industry- based<br />

research study” , Plunkett ve Dale, imalat endüstrisinde kaliteye ilişkin maliyetlerin kullanımı<br />

ve toplanması ile ilgili <strong>bir</strong> araştırma gerçekleştirmişlerdir. Konuyla ilgili <strong>bir</strong> çok uzmanın<br />

okuyacağı rehber niteliğinde olan bu çalışma; kalite maliyet unsurlarının toplanması, kalite<br />

maliyet bilgilerinin raporlanması ve kullanımını içeren konuları detaylı <strong>bir</strong> şekilde<br />

incelemiştir.<br />

PORTER ve RAYNER (1992), “ Quality costing for total quality management” adlı eserde<br />

Porter ve Rayner , işletmelerin başarısızlık maliyetlerinden (müşterilerden özür dileme, geri<br />

dönen ürünler, tekrarlanan hatalar)önemli ölçüde zarar gördüklerini çeşitli örneklerle<br />

açıklamışlardır. Bu çalışmada proseste ve proses iyileştirme üzerine P.A.F. Kalite Maliyet<br />

Modeli’nin çok geniş kullanılmadığı vurgulanmıştır. Proses maliyet Modellemesi (Proses<br />

Cost Modelling) gibi yeni tekniklerin kaliteyi iyileştirmek için <strong>bir</strong> proses yaklaşımı olarak<br />

daha fazla kullanıldığı belirtilmiştir. Ayrıca işletmelerde kalite iyileştirmeden daha fazla<br />

yararlanmak (kalite iyileştirmeyi etkinleştirmek) için basit <strong>bir</strong> Kalite – Fayda – Maliyet<br />

Modeli geliştirilmiştir.


SPEDDİNG ve SUN (1999), “ Application of discrete event simulation to the activity based<br />

costing of manufacturing systems” konulu eserde, Activity Based Costing (ABC) modeli<br />

üzerinde durulmuştur. Bu model geleneksel maliyet sistemlerinin <strong>bir</strong> çok yönünü çözebilecek<br />

<strong>bir</strong> metod geliştirmiştir. Bu metodla <strong>bir</strong> ürünün üretimindeki aşama sayısının, harcanan zaman<br />

ve maliyetlerin, <strong>bir</strong>eysel aktivitelerin azaltılabileceği vurgulanmaktadır. Ayrıca yazar bu<br />

bildirisinde, <strong>bir</strong> üretim sisteminde Activity Based Costing (ABC) ‘nin nasıl<br />

kullanılabileceğini anlatmıştır.<br />

RAFFIELD ve BINGHAM (1989), “ Balancing product quality, cost, and profits” . <strong>İşletmeler</strong><br />

yoğun rekabette başarılı olabilmek için kendi ürün ve hizmetlerinin kalitesini iyileştirmek için<br />

sürekli <strong>bir</strong> çaba göstermektedirler. Çok sayıda Amerikan endüstri organizasyonu, kaliteyi<br />

iyileştirerek, maliyetlerde düşüş, verimlilikte artış ve daha yüksek kar düzeyine<br />

ulaşabilmişlerdir. Bu makalede, işletmelerin kendi verimliliklerini iyileştirerek, üretim hattını<br />

daha aktif hale getirerek, toplam üretim maliyetlerini azaltmak zorunda oldukları çeşitli<br />

bulgularla ortaya konmuştur.<br />

ELDRIDGE ve DALE (1989), “Quality costing: The lessons learnt from a study carried out in<br />

two phases”, adlı çalışmalarında, üretim endüstrilerindeki valflerin kalite maliyetlerini<br />

belirlemek için bu araştırmayı gerçekleştirmişlerdir. İki aşamada gerçekleştirilen bu çalışmada<br />

kalite maliyetlerinin ikinci ve son aşamalarda çok kolay toplanabildiği ve yönetim tarafından<br />

da kolaylıkla yorumlanabildiği vurgulanmaktadır.<br />

OLIVER ve QU (1999), “Cost of Quality Reporting: Some Australian Evidence”.İsimli<br />

makalelerinde, Avustralya’daki AS/ NZS ISO 9000 belgesine sahip işletmelerin kalite<br />

maliyet ve kalite yönetim uygulamalarını incelemişlerdir. <strong>İşletmeler</strong> pazar ortamında rekabet<br />

avantajı sağlamak, yeni müşteriler kazanabilmek ve kalite yönetimine yeni uygulamalar<br />

getirmek için ISO 9000 uygulamalarına geçtiklerini vurgulamışlardır. Araştırma<br />

kapsamındaki işletmelerin çok az <strong>bir</strong> bölümünün kalite maliyet raporu hazırladıkları<br />

görülmüştür. <strong>İşletmeler</strong>de kalite maliyet sisteminin gelişmeme nedenleri olarak; maliyetlerin<br />

raporlanması aşamasında yönetim desteğinin eksikliği, kalitenin firma kültürünün <strong>bir</strong> parçası<br />

olduğuna inanılmaması araştırmanın önemli bulgularındandır.<br />

BAŞBUĞ ve EMEL (1998), “Kalite Maliyetlerinin Hesaplanmasında ve Yorumlanmasında<br />

İstatistiksel Teknikler” adlı makalede, kalite maliyet bileşenlerinin tanımlanması, parasal


değerlere dönüştürülmesi, bu değerlerin gelecek döneme yönelik kalite maliyetlerinin<br />

tahmininde kullanılabilmesi için istatistik tekniklerle ( regresyon, korelasyon, pareto, trend<br />

analizi) analiz edilmesi, kalite maliyetlerinin azaltılması için yapılacak maliyetlerin<br />

belirlenmesi aşamaları izlenmiştir. Bir işletmenin verileri kullanılarak maliyetlerine yönelik<br />

gelecek dönemin tahmini yatırım bütçesinin belirlenmesi için regresyon ve korelasyon<br />

analizleri kullanılarak oluşturulan modelleme ile yönetimin karar verme sürecine destek<br />

olunmuştur.<br />

ÇANKAYA ve USTASÜLEYMAN (2001), tarafından hazırlanan, “ <strong>İşletmeler</strong>de kalite<br />

maliyetlerinin hesaplanmasını etkileyen faktörlerin belirlenmesine yönelik <strong>bir</strong> model”, isimli<br />

makalede; imalat alanında faaliyette bulunan 500 büyük işletme ile anket sonucunda elde<br />

edilen veriler sınıflandırılarak değerlendirilmiştir. Araştırmada iki model oluşturulmuştur.<br />

Bunlardan ilkinde, işletmelerde toplam kalite maliyetlerini etkileyen faktörler doğrusal<br />

regresyon analizi yardımıyla belirlenmeye çalışılmıştır. İkinci olarak ise, işletmelerde kalite<br />

bölümünün kurulmasını etkileyen faktörler logit model kullanılarak ortaya konulmuştur.<br />

DALAK (1999), “ Kalite Maliyetlerinin Raporlanması ve Analizi”, isimli makalesinde, kalite<br />

maliyeti, sınıflandırılması, kalite maliyetlerinin kaynakları ve yönetimi ile kalite maliyet<br />

analizleri konularında teorik bilgiler verilmiştir.<br />

ESMERAY (2001), “Endüstride kalite maliyetleri ve <strong>bir</strong> uygulama” konulu doktora tezinde,<br />

kalite maliyetleri konusunda genel bilgiler vermiş, özellikle maliyet unsurları detaylı <strong>bir</strong><br />

şekilde incelenmiştir. <strong>İşletmeler</strong>de kalite maliyet sistemlerinin kurulması, kalite maliyet<br />

analizleri ve muhasebeleştirilmesi yanında, X Ticaret ve Sanayi AŞ’nin verileri baz alınarak<br />

bu işletmenin kalite maliyetleri tespit edilmiş, analiz edilmiş ve muhasebeleştirilmiştir.<br />

KUTLU (2002), “Toplam Kalite Yönetiminde Kalite Maliyetleri” doktora tezinin teorik<br />

bölümlerinde Kalite, Toplam Kalite Yönetimi, ve Kalite Maliyetleri gibi ana konular<br />

incelenmiştir. Bu bağlamda inceleme yapılan FUNİTEKS AŞ’nde kaliteyi geliştirme adına<br />

çeşitli faaliyetlerin yapıldığı, müşteriye ulaşan mamulün hatalı olmaması için kalite kontrol<br />

faaliyetlerine yoğunluk verildiği görülmüştür. Kalite maliyetleri ile ilgili olarak ise, bu<br />

maliyetler için düzenli muhasebeleştirme işlemleri yapılmadan, diğer hesapların <strong>arası</strong>nda<br />

izlendiği gözlenmiştir. Bu çalışmada maliyet hesaplarının başlı başına ayrı <strong>bir</strong> grupta takip<br />

edilebileceği <strong>bir</strong> hesap planı önerilmiştir.


ÖZCAN (1998), “ ISO 9000 Standartlarının Uygulanmasında Ortaya Çıkan Kalite<br />

Maliyetleri”, isimli doktora tezinde; Türkiye’de ISO 9000 belgesi alan işletmelerde<br />

standartların uygulanmasıyla ortaya çıkan kalite maliyetleri tespit edilmiş ve toplam kalite<br />

maliyet netodları ile analize tabi tutulmuştur. Anket yoluyla toplanan bilgiler ışığında<br />

mukayese tabanlı analiz, trend analizi ve pareto analizi kullanılarak değerlendirmeler<br />

yapılmıştır.<br />

ÖZDİL (1999), “ Toplam Kalite Yönetimi Sisteminde Kalite Maliyetleri ve bunun sektörel<br />

alanda incelenmesi” isimli doktora tezinde; tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet<br />

gösteren <strong>bir</strong> işletmede kalite maliyetleri sistemi oluşturulması amaçlanmış, toplanan veriler<br />

aylık hazırlanan kalite maliyet raporlarına kaydedilmiş, grafik ve trend analizleri ile konu<br />

detaylandırılmıştır. Çalışmanın sonunda regresyon analizi yapılarak Kalite Maliyet<br />

kalemlerinin <strong>bir</strong><strong>bir</strong>iyle ilişkisi incelenmiş, tahminlemeye imkan verecek matematiksel<br />

formüller oluşturulmuştur.<br />

ÖZKAYA (2001), “Kalite Maliyetleri ( Anadolu Cam A.Ş. Uygulaması)” yüksek lisans<br />

tezinin teorik olan ilk üç bölümünde kalite kavramı verilerek Toplam Kalite Yönetimindeki<br />

önemi üzerinde durulmuş, kalite maliyet kavramı ve kalite maliyet gruplarının önemi<br />

vurgulanmıştır. Kalite maliyet sisteminin oluşturulma aşamaları ile kalite maliyet bilgilerinin<br />

toplanması, analizi ve raporlanması yine bu çalışma da açıklanmıştır. Dördüncü son bölümde<br />

ise <strong>bir</strong> pilot çalışma yapılmıştır. TERMAL CAM’ın Kalite maliyet elementleri belirlenmiş,<br />

rapor örneği hazırlanmış ve kalite maliyet sistemi oluşturulmaya çalışılmıştır.<br />

KIBRISCIKLI (1999), “ Kalite Maliyetleri” başlıklı doktora tezinde ise; Kalite maliyetleri,<br />

kalite maliyet sistemi ve kalite maliyet sistemi kurulma aşamalarını kapsayan teori kısmının<br />

yanında TANSEL AŞ’nin 1998 yılı kalite maliyet hesaplamaları, sonuçları ve analizleri yer<br />

almaktadır. Ayrıca 1999 yılı kalite maliyet hedefleri belirlenmiştir.<br />

DURSUN (2000), tarafından hazırlanan “Kalite Maliyetleri”,isimli yüksek lisans tezin<br />

de; kalite, kalite maliyetleri, kalite maliyetlerinin azaltılması <strong>bir</strong> uygulama ile açıklanmıştır.<br />

SUADİYE (1999), “Üretim <strong>İşletmeler</strong>inde Uygulanan Toplam Kalite Yönetiminin<br />

<strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyetleri Üzerindeki Etkisi ve Bir Uygulama” adlı yüksek lisans tezinde,


Toplam Kalite Yönetiminin bazı ekonomik göstergelerle ilişkisi açıklanmış, kalite maliyetleri<br />

ve kalite maliyetlerinin ölçümü, analizi ve raporlanması üzerinde durulmuş ve son bölümde<br />

de, kalite maliyetlerinin muhasebeleştirilmesine yönelik lastik üreticisi <strong>bir</strong> işletmeye ait<br />

bilgiler belirlenmiş ve muhasebeleştirilmiştir.<br />

YİĞİT (1998), “Kalite Maliyetleri ve Uygulaması” yüksek lisans tezi ise; kalite ve kalite<br />

maliyetleri kavramları yanında, KOMBASSAN KANUNİ AŞ’ne ait veriler içinde, kalite<br />

maliyetlerinin incelenmesi ve bunun gerekliliği ile mevcut verilerin gerçek kalite maliyetlerini<br />

yansıtıp yansıtmadığı ortaya konulmaya çalışılmıştır.


3. MATERYAL VE METOD<br />

3.1 Materyal<br />

Araştırmaya ait veriler iki aşamalı toplanmıştır. Birinci aşamada; İstanbul Sanayi<br />

Odasından, Türk Standartları Enstitüsünden ve Kal-Der’den Trakya Bölgesi İmalat<br />

Sanayindeki ( Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) ISO 9000 belgesine sahip işletmelerin listesi elde<br />

edilmiştir. Orijinal veriler, bu işletmelerle yapılan anketler neticesinde toplanmıştır.<br />

İkinci aşamada yardımcı materyal olarak, Trakya Bölgesindeki çeşitli sanayi<br />

kuruluşlarının kayıtlarından, kamu ve özel sektör yetkililerinden alınan bilgilerden,<br />

üniversitelerin kütüphanelerinden ve çeşitli <strong>bir</strong>imleri tarafından gerçekleştirilen<br />

araştırmalardan, konuyla ilgili seminer, sempozyum, kongre için hazırlanmış bildirilerden,<br />

İstanbul Sanayi Odası, Türk Standartları Enstitüsü, Kal-Der, Milli Prodüktivite Merkezi,<br />

Devlet İstatistik Enstitüsü, Devlet Planlama Teşkilatı yayınlarından, Toplam Kalite Yönetimi<br />

ve Kalite Maliyet Sistemi konularında danışmanlık hizmeti yürüten kuruluşların işletmelere<br />

yönelik verdikleri eğitim notlarından yararlanılmıştır.<br />

3.2 Yöntem<br />

Araştırmada kullanılan yöntemler; işletmelerin seçimi (örnekleme aşaması), verilerin<br />

toplanması (anket aşaması), ve değerlendirilmesi olmak üzere üç başlık altında ele alınıp<br />

açıklanmıştır.<br />

3.2.<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Seçimi (Örnekleme Aşaması) :<br />

Araştırmanın ilk aşamasında görüşme yapılacak işletmeleri belirlemek amacıyla;<br />

Kalite Maliyet Sistemi uygulayan veya bu konuda fikri olan işletmelerin kalitenin önemini<br />

kavrayan ve uygulamaları olan işletmeler olacağı düşünülmüştür. Bu nedenle, ISO 9000<br />

belgesine sahip işletmelerin kapsama alınmasına karar verilmiştir.


İstanbul Sanayi Odasınca yayınlanan Türkiye’nin en büyük 500 adet büyük<br />

kuruluşundan, TSE veya Kal-Der’de kayıtlı ISO 9000 belgesine sahip Trakya Bölgesinde<br />

( Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) imalat faaliyeti gösterenlerin listesine ulaşılmıştır.<br />

Bu liste incelenince 51 adet yabancı firmadan ( RWTÜV, ABSQ, BVQI, SGS vb.) , 46<br />

adet TSE’den ve 5 adet de hem yabancı ve hem de TSE’den belge alan işletme olduğu<br />

anlaşılmıştır. Ancak toplamı 102 olan işletmelerin 6 adedine ait hiç<strong>bir</strong> bilgiye (Tlf num<strong>arası</strong>,<br />

işçi sayısı, adres vb.) ulaşılamamıştır. Söz konusu 6 işletme; yaşanan ekonomik kriz, başka<br />

işletmelerle <strong>bir</strong>leşme veya devir gibi vb. sebeplerle faaliyetlerine devam etmediği<br />

düşünülerek araştırma kapsamından çıkartılmış ve ISO 9000 belgeli 96 adet işletme<br />

örnekleme kapsamına alınmıştır.<br />

Örnek seçiminden önce araştırma amacı dikkate alınarak, populasyonun örnekleme<br />

ünitelerine (gruplara) ayrılması uygun görülmüştür (Cochran, 1963). Bu grupların kendi<br />

içlerinde homojen olması için (ISO 9000 belgesine sahip 96 işletme, personel sayıları dikkate<br />

alınarak 0-250 ve 251 + olmak üzere) bu örnek büyüklüğü işletme büyüklüğüne göre<br />

oranlanmış ve aşağıdaki veriler elde edilmiştir. (Çizelge 1) . Bu durumda <strong>1.</strong> Grupta 58, 2.<br />

Grupta 38 işletme mevcuttur.<br />

Çizelge: 3 İki Örnekleme Grubuna Ait Merkezi Eğilim Ölçüleri<br />

Merkezi eğilim ölçüleri <strong>1.</strong> Grup 2. Grup<br />

( 0-250) (250 +)<br />

Ortalama personel sayısı(x) 112 678<br />

Varyans (S 2 ) 4063.6162 217812.06<br />

Standart Sapma (S) 63.7465 466.7034<br />

İşletme Sayısı 58 38


<strong>İşletmeler</strong>i gruplara ayırırken ele alınan ölçü, 0-250 personel çalıştıran işletmelerin<br />

KOBİ olarak ve, 250 ve + olan işletmelerin ise Büyük İşletme olarak kabul edilmesi esasına<br />

dayandırılmıştır. Bu şekilde KOBİ statüsündeki işletmelerin uygulamaları ile Büyük<br />

<strong>İşletmeler</strong>in uygulamaları karşılaştırılabilecektir. Örneklemeye dahil işletme sayılarını tespit<br />

için aşağıdaki formül kullanılmıştır (İnan, 1984). Merkezi eğilim ölçütlerinden yaralanmak<br />

suretiyle, örnek büyüklüğünü aşağıdaki formülden elde edebiliriz.<br />

n=<br />

⎛<br />

⎜<br />

⎝<br />

1<br />

1 +<br />

N<br />

Formülde d yerine populasyon ortalamasının % 10’u ( ekonomik araştırmalarda bu<br />

oran genelde hata oranı kabul edilir), σˆ populasyonun standart sapmasının tahmini, Z ise<br />

standart normal dağılımda α olasılığına karşılık gelen değerdir. Bu çalışmada α = 0.05<br />

alınmıştır. Buna karşılık gelen Z değeri <strong>1.</strong>96 ‘dır.<br />

Bu şekilde yapılan hesaplamalar sonucunda <strong>1.</strong>Gruptan 40 işletme, 2. Gruptan 31<br />

işletme olmak üzere toplam 71 işletme kura usulü örneğe alınmıştır.<br />

3.2.2. Verilerin Toplanması ( Anket Aşaması) :<br />

Araştırma kapsamına alınacak olan kuruluşlar belirlendikten sonra işletmelerin<br />

Toplam Kalite Yönetimi uygulamaları ve Kalite Maliyet Sistemleri ile ilgili verileri<br />

toplamaya yönelik anket formları hazırlanmıştır.<br />

Hazırlanan anket formu 4 bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm işletmelerin tanıtılmasına<br />

ait (faaliyet kolu, personel sayısı, cirosu, kamu-özel işletme ayrımı ve sermaye durumu)<br />

bölüm ile işletmelerin kalite konusundaki uygulamalarını tespite yarayan (kalite alt bölümleri,<br />

Kalite eğitimleri ve kalite araç ve teknikleri vb.)bölümden oluşmaktadır.<br />

Zσˆ<br />

d<br />

⎛<br />

⎜<br />

⎝<br />

2<br />

⎞<br />

⎟<br />

⎠<br />

Zσˆ<br />

d<br />

2<br />

⎞<br />

⎟<br />


İkinci bölüm Kalite Maliyet Sistemi Mevcut olan işletmelerin cevapladığı kısımdır. Bu<br />

bölümde Kalite Maliyet Sistemi uygulayan işletmelerin sisteme geçiş öncesi bu konuda<br />

çalışma yapıp yapmadıkları, profesyonel <strong>bir</strong> kuruluştan yardım alıp almadıkları, geçiş<br />

sırasında yaşadıkları zorlukları, bu zorlukları hangi kalite araç ve teknikleri kullanarak<br />

aştıkları, kalite maliyet rakamları, bunları hesaplama sıklıkları ve kalite maliyetlerini arttıran<br />

nedenleri tespite yönelik sorular yer almaktadır.<br />

Üçüncü bölüm; Kalite Maliyet Sistemi mevcut olmayan işletmelerin kalite<br />

maliyetlerini tespit için herhangi <strong>bir</strong> uygulama yapıp yapmadıkları, sistemi kurmama<br />

nedenleri ve gelecekte sistemle ilgili herhangi <strong>bir</strong> düşüncelerinin olup olmadığı konusunda ki<br />

sorular yer almaktadır.<br />

Dördüncü ve son bölüm, araştırma kapsamındaki işletmelerin Kalite, Toplam Kalite ve<br />

Kalite Maliyet Sistemi hakkındaki yargılarını ortaya koyacak şekilde düzenlenmiştir.<br />

Söz konusu anket üç tip sorulardan oluşmaktadır. Birinci tip sorular “ evet-hayır”<br />

yanıtlarından <strong>bir</strong>inin işaretlenmesi şeklindedir. İkinci tip sorular, işletmeler için önem arz<br />

eden bazı faktör, kriter vb. önceliklerinin belirlenmesi amacıyla 1’den 7’ye kadar değişen (<br />

7’li Likert Ölçeği) oranlar biçiminde olup, önem derecesi cetvelinde işletmelerce<br />

değerlendirilmiştir. Üçüncü tip açık uçlu sorular ise, az sayıda olup, anketi yanıtlayanın<br />

açıklamasına bırakılmıştır.<br />

Araştırmayı hızlandırmak ve doğru bilgi alabilmek amacıyla yüzyüze anketlerin<br />

doldurulmasına karar verilmiş, örnekleme kapsamındaki kuruluşların isim ve adresleri<br />

belirlendikten sonra, kendilerinden randevu talep edilmiştir. 15 Ağustos 2003 -15 Aralık 2003<br />

tarihleri <strong>arası</strong>nda anketlerin büyük kısmı tamamlanmış ancak işletmelerin <strong>bir</strong> kısmı yoğun<br />

olduklarını belirterek, randevu taleplerimizi gerini çevirmişler, <strong>bir</strong> kısmı da anket formunu<br />

kendilerine ulaştırmamızı ve müsait olduklarında anketi doldurup fax ve mail ile geri<br />

göndereceklerini bildirmişlerdir.<br />

Yanıtların doğruluk derecelerini arttırmak amacıyla, soru formlarını işletmelerin kalite<br />

politikalarını belirleyen yönetici konumunda olan kişiler veya kalite sorumluları ile muhasebe<br />

sorumlularının <strong>bir</strong>likte yanıtlamasına özen gösterilmiştir.


Yüzyüze yapılan anketlerin yanında, sonradan gelen fax ve maillerle <strong>bir</strong>likte 71<br />

işletmeden 61’inin cevapları anlamlı olup, % 85.9 olarak gerçekleştirilen yüksek yanıtlama<br />

oranı araştırma için oldukça yüksek <strong>bir</strong> oran olarak görülüp yeterli bulunmuştur.<br />

Ancak, özellikle sanayi kuruluşlarına yönelik yapılan diğer araştırmalarda olduğu gibi,<br />

yeterli ve sağlıklı bilgi toplayamama sorunu bu araştırmada da ortaya çıkmıştır. Özellikle<br />

maliyet bilgileri ve satış miktarı gibi rakamsal verilerin açıklanmak istenmemesi, zorunlu<br />

olarak bu araştırma da sınırlamalar yapılmasına neden olmuştur.<br />

3.2.3. Verilerin Değerlendirilmesi (Analizler ve Yorum) :<br />

Anket verileri kodlanarak SPSS for Windows istatistik paket programına yüklenmiştir.<br />

Buradan elde edilen çıktıların <strong>bir</strong> kısmı “Excel” paket programı yardımıyla gruplandırılmış,<br />

özetlenmiş, çizelge ve grafik haline getirilmiştir. Anket formunda yer alan bazı çizelgelerin<br />

oluşturulmasında izlenen yöntem ise; işletmeler tarafından önem arz eden bazı faktör ve kriter<br />

önceliklerinin belirlenmesi amacıyla, 1’den 7’ye kadar değişen ağırlıklı puanlarla<br />

değerlendirilmiştir. Sonuçta, etkili faktörlerin 1’den 7’ye kadar değişen aralıktaki<br />

değerlerinin, önem derecesi cetvelinde daha anlamlı olmasını sağlamak ve <strong>bir</strong> karşılaştırma<br />

olanağı yaratmak için <strong>1.</strong> derece önemli olan için 7, 2.derece 6, 3.derece 5, 4.derece 4, 5.derece<br />

3, 6.derece 2, 7.derece önemli için 1 puan verilerek hesaplanmış ve bu şekilde ağırlıklı önem<br />

puanları bulunmuştur.<br />

Verilerin istatistiki hesaplamalarında ise, iki veya daha fazla şıklı değişken <strong>arası</strong>nda<br />

bağımsızlık olup olmadığının diğer <strong>bir</strong> deyişle, ilişki bulunup bulunmadığının inceleyen X 2 (<br />

Ki- kare) bağımsızlık testi (Serper, 1993) uygulanmış. Bunun yanında, gözlem sonuçlarının<br />

<strong>bir</strong> değişkenin şıklarına (faaliyet alanı, personel sayısı vb.) göre gruplandırıldığı ve bu<br />

gruplarla ilgili ana kütle ortalamalarının farklı olup olmadığının test edildiği (Serper, 1993)<br />

Tek Yönlü Varyans analizleri yapılmıştır. Bu şekilde Kalite Maliyet Sistemi uygulamaları<br />

hakkında istatistiki açıdan anlamlı sonuçlar çıkartılmaya çalışılmıştır.<br />

Ayrıca araştırmada, örnek işletmeye ait kalite maliyet verileri düzenlenmiş, kalite<br />

maliyet unsurlarının toplam kalite maliyeti ve toplam sınai (üretim) maliyeti içerisindeki<br />

oranlarını ortaya koyan rasyolar çıkartılıp yorumlanmıştır. Önleme, değerlendirme ve iç


aşarısızlık değişkenlerinin, <strong>bir</strong><strong>bir</strong>leriyle olan ilişkilerinin şeklini sayısal olarak ortaya koyan (<br />

Çakıcı vd. 1999) regresyon modeli tahmin edilmiştir. Modelde, iç başarısızlık maliyetlerini<br />

etkileyen faktörlerden, önleme maliyeti ve değerlendirme maliyeti açıklayıcı değişken olarak<br />

kabul edilmiş ve modelin değişik spesifikasyonları tahmin edilerek en iyi model seçimine<br />

gidilmiştir. Model zaman serisi özelliği taşıdığından önce değişkenlerin durağanlığı tespit<br />

edilerek, değişkenler durağan hale getirilmiştir (Akkaya ve Pazarlıoğlu, 1998; Enders, 1995).


4. KALİTE, KALİTE MALİYET SİSTEMİ, KALİTESİZLİK MALİYETİ<br />

4.<strong>1.</strong> Kalite Kavramı<br />

Kalite; kaynakların verimli kullanımını sağlayan, ürün ve hizmetlere kullanım<br />

uygunluğunu kazandıran, müşteri gereksinmelerine uygun üretim ve hizmet anlayışını<br />

egemen kılan ve böylece işletmelerin kamusal sorumluluklarını da, olumlu olarak<br />

gerçekleştirmelerine olanak sağlayan <strong>bir</strong> performans boyutudur.<br />

Kalite müşteri odaklı kalite ve tasarım özelliklerine yönelik kalite olmak üzere iki<br />

yönlü <strong>bir</strong> kavramdır. Müşteri odaklı kalite fiyat avantajı ve müşteri değerleri ile <strong>bir</strong>likte pazar<br />

payında artış sağlayacaktır. Bu durum, kalite standartlarına uygunluk, verimlilik ve kalitenin<br />

maliyetleri azaltıcı etkisi ile düşük maliyeti ortaya çıkaracak ve düşük maliyetle pazara giren<br />

işletme ise yüksek karlılık ve büyüme sağlayacaktır. Bu artan gelişme döngüsü kalite<br />

iyileştirmelerine yapılan yatırımlarla doğru orantılı olarak gelişme gösterecektir (Ross, 1994).<br />

Kalite, güzel <strong>bir</strong> iletişimdir. İletişim iki <strong>bir</strong>im <strong>arası</strong>ndaki mesaj alışverişidir. Kalite de<br />

iletişimdeki mesajdır. Bu mesajlar müşteri ile işletme, kişiler, kurumlar, vb. <strong>arası</strong>nda olabilir.<br />

Mesaj kaynaktan hedefe ne kadar doğru gider ve ne kadar doğru algılanırsa, iletişim de o<br />

kadar doğru olur. Yani işletmeler düzeyinde değerlendirme yapılırsa, kalite müşteri tatmini<br />

olarak kendini gösterir. Kalite verimliliğin, verimlilik kalkınmanın anahtarıdır (Eksen, 2002).<br />

Kalite alanında yaptığı çalışmaları, eserleri ve tüm dünyada yaygın kabul gören<br />

fikirleri ile çağımızın kalite öncülerinden olan J.M. Juran kalite için tek ve basit <strong>bir</strong> tanımlama<br />

yapmaktan kaçınmıştır. J.M. Juran kalitenin <strong>bir</strong>den fazla anlamı olduğuna değinmiş ve<br />

kalitenin yukarıda bahsettiğimiz iki farklı yönünü ayrı ayrı aşağıdaki tanımlarda ifade<br />

etmiştir:<br />

• Kalite, ürün tatmini sağlamak amacı ile <strong>bir</strong> ürünün müşteri gereksinimlerine uyum<br />

koşullarını tanımlayan özelliklerdir.<br />

• Kalite, kusur barındırmamaktır (Juran, 1988).


Günümüzde kalite, işletmelerin daha fazla kar elde etmeleri için değil, işletmelerin<br />

varlıklarını sürdürebilmeleri için zorunlu hale gelmiştir. Bugün rekabet koşulları altında<br />

faaliyet gösteren işletmeler, misyon ve vizyonlarını belirlemeleri ve buna bağlı olarak strateji<br />

ve kalite politikalarını planlamaları, uygulamaları ve zamanla bu politikalarını geliştirmeleri<br />

gerekmektedir.<br />

4.<strong>1.</strong><strong>1.</strong> Kalitenin Gelişimi<br />

İlk olarak İ.Ö. 2000’li yıllarda Hamurabi Yasasında, <strong>bir</strong> inşaat ustasının inşa ettiği<br />

evin ustanın yetersizliği nedeniyle yıkılıp, ev sahibinin ölümüne sebebiyet vermesi halinde<br />

ustanın da öldürüleceği belirlenerek ilk defa kaliteye ilişkin <strong>bir</strong> maddeye yer verilmiştir.<br />

Fenikeliler de kusurlu ürün üretenlerin, üretimde kullandıkları ellerinin kesilmesiyle,<br />

hatalı ürün üretenler cezalandırılmıştır.<br />

Daha sonraları İ.Ö. 1450’lerde Mısır piramitlerinin dikimleri sırasında ölçüm işlerini<br />

yapan muayene elemanlarının hassas ölçümlerde bulundukları tespit edilmiştir.<br />

13. yy’da ortaya çıkan çıraklık ve esnaf localarında ustaların muayene elemanı ve<br />

eğitici olarak görev aldıkları gözlenmiştir.<br />

19.yy’ Frederik Taylor, uzmanlaşma ile üretim hızının ve kalitenin artacağını ortaya<br />

çıkarmış.<br />

1920-1940’lardaki teknolojik gelişme sayesinde Bell System ve Western Electric’de<br />

ilk defa kalite kontrol sağlamaya yönelik Muyane Mühendisliği isimli <strong>bir</strong> bölüm kurulmuştur.<br />

İkinci dünya savaşından sonra, “ İstatistiksel Süreç Kontrol” ve “Kalite Kontrol<br />

Mühendisliği” olmak üzere iki yeni kavram ortaya çıkmıştır.<br />

1946 yılında Amerikan Kalite Kontrol Derneği (American Society for Quality<br />

Control) kurulmuştur.


1951’den itibaren her yıl Japonya’da kalite konusunda en iyi performansı gösteren<br />

işletmeye Deming Ödülü verilme kararı alınmış ve ilk ödül verilmiştir.<br />

1956 yılına kadar kaliteye yönelik çalışmalar daha çok düzeltmeye yönelik olmuştu.<br />

Faigen Baum’un “Toplam Kalite Kontrol” adlı kitabıyla kalite çalışmaları önleme faaliyetleri<br />

de dahil olmak üzere tüm alana yayıldı.<br />

geldi.<br />

1970 ‘de, Japonlar’ın kaliteli ürünleri Amerikan ürünleri ile rekabet edebilir duruma<br />

1987’de, “ISO 9000 Kalite Güvence Serisi Standartları” tüm dünyaya yayıldı. Bir çok<br />

ülkede olduğu gibi Türkiye de bu standartları kendi diline çevirerek yayınladı.<br />

İlerleyen yıllarda Kalite Güvence Sistemlerine ait gelişmeler zamanla Toplam Kalite<br />

Yönetimi kavramını beraberinde getirdi. Toplam Kalite Yönetimi; faaliyetlerin müşteri odaklı<br />

olarak sürdürülmesi ve sürekli gelişim üzerine kurulu <strong>bir</strong> yönetim tarzını ifade etmektedir.<br />

Kalite Geliştirme Hamleleri (Kendirli ve Çağıran, 2002) :<br />

Anılan İsim Kalite geliştirme Hamlesi<br />

Tailor Kalite Kontrol<br />

Deming Proses Kontrol Kalitesi<br />

Juran Kalitenin Yönetimi<br />

Feigenbaum Toplam Kalite Kontrolu<br />

Ishıkawa Önleyici (Hata Yapmadan) Kalite<br />

Taguchi Tasarım Kalitesi<br />

Crosby Kalite Maliyeti<br />

Kearns Rekabetin Getirdiği Kalite<br />

Mazda Yaratılan “Hayran edici” kalite


4.<strong>1.</strong>2. Kalite İlkeleri<br />

<strong>1.</strong> İlke. Müşteri Odaklı Organizasyon: Organizasyonlar müşterilerine bağımlıdırlar ve<br />

bu nedenle müşterinin mevcut ve gelecekteki istek ve talepleri karşılanmalı ve artan müşteri<br />

beklentilerini karşılayabilmek için çaba sarf edilmelidir.<br />

2. İlke. Halkın Liderliği: Liderler amaçlarda, eğilimlerde ve organizasyonun iç<br />

veriminde <strong>bir</strong>lik oluşturmalıdırlar. Kişiler, içlerine bütünüyle dahil olabilecekleri ve içerisinde<br />

organizasyonların hedeflerini başarabilecekleri <strong>bir</strong> çevre oluştururlar.<br />

3. İlke. Kişilerin Katılımı: Her kademedeki insanlar, organizasyonun temelini teşkil<br />

eder. Onların sorumluluk üstlenmeleri, yeteneklerini organizasyonun yararı için<br />

kullanmalarını sağlar.<br />

4. İlke. Proses Oryantasyonu: İlgili kaynaklar ve faaliyetler <strong>bir</strong> süreç olarak yönetilirse<br />

bu durum, arzu edilen sonuca daha verimli <strong>bir</strong> şekilde ulaşmayı sağlamaktadır.<br />

5. İlke. Yönetimde Sistem Yaklaşımı: Belirli <strong>bir</strong> hedefe yönelik ilgili proseslerin<br />

tanımlanması, anlaşılması ve yönetilmesi organizasyonun verimlilik ve etkinliğine katkıda<br />

bulunmaktadır.<br />

6. İlke. Sürekli İyileşme: Sürekli İyileşme, organizasyonun kalıcı <strong>bir</strong> hedefidir.<br />

7. İlke. Karar Vermede Gerçekçi Yaklaşım: Etkili kararlar veri ve bilginin mantıksal<br />

ve sezgisel analizine bağlıdır.<br />

8. İlke. Karşılıklı Fayda İlişkisi: Organizasyon ve tedarikçi <strong>arası</strong>ndaki karşılıklı fayda<br />

ilişkisi değer yaratmak adına her iki organizasyonun yeteneğini artırır (Osanna, 2003) .


Karar<br />

Vermede<br />

Gerçekçi<br />

Yaklaşım<br />

Karşılıklı<br />

Yarara<br />

Dayanan<br />

Tedarikçi<br />

Sürekli<br />

İyileşme<br />

Müşteri<br />

Odaklı<br />

Örgüt<br />

İlkelerin<br />

Uygulanışı<br />

Yönetimde<br />

Sistem<br />

Yaklaşımı<br />

Halkın<br />

Liderliği<br />

Süreç<br />

Oryantasyonu<br />

Halkın<br />

Katılımı<br />

Şekil 4.1: Kalite Yönetim prensiplerinin stratejik planlamanın üst düzey yönetimine<br />

uygulanması (Osanna, 2003).<br />

4.<strong>1.</strong>3. Değişim ve Kalite<br />

“Ne üretirsem onu satarım” anlayışı, yerini “Müşteri gereksinim ve beklentilerini<br />

belirleyerek, bu doğrultuda uygun mal ve hizmeti, düşük maliyetle, yüksek kalite<br />

standartlarında ve hızlı <strong>bir</strong> biçimde pazara sunmak” anlayışına bırakmak zorunda kalmıştır.<br />

Bu durumda, rekabette sürekli üstünlüğü sağlayabilmenin tek koşulu müşteridir. Tüm<br />

bunların sağlanabilmesi için kalite, yenilik ve değişim boyutları <strong>bir</strong> arada incelenmelidir<br />

(Aksoy, 2003).<br />

Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda makro ve mikro düzeyde tüm organizasyonlarda<br />

değişimin kaçınılmaz olduğundan söz edilmektedir.


1970’li yıllarda teknolojinin yaygınlaşarak, hayatımızın her alanına girdiği <strong>bir</strong><br />

dönemde, üretim öğelerini ucuza sağlayan ve bunları teknoloji yardımıyla <strong>bir</strong> araya getiren<br />

işletmeler, daha düşük maliyetle rekabet dönemi başlatmışlardır.<br />

80’li yıllara gelindiğinde ise kaliteyle rekabette yeni <strong>bir</strong> boyut açılmıştır. Artık ucuz ve<br />

bol ürüne doymuş kitleler, kaliteli ürünlere yönelmişlerdir. Zamanla kalite kavramına yenilik,<br />

esneklik, hizmet ve pazara daha çabuk ulaşma , yani hız eklenmiştir. Yarının dünyasında<br />

rekabetin gizli avantajları ise 90’lı yılların rekabet unsurlarına ek olarak mükemmeliyet<br />

şeklinde belirlenmektedir.<br />

Diğer yandan teknolojik gelişmelerin sağladığı verimlilik artışı, dünya pazarlarının<br />

küreselleşmesi, bilgi toplumuna geçiş aşamalarının yaşanması, ürün ömürlerinin giderek<br />

kısalması, pazara yeni ürünler sunma sürelerinin azalması ve sürekli değişen müşteri<br />

gereksinimleri 90’lı yılların işletmelerini farklı yaklaşımlara yönlendirmiştir. Böyle <strong>bir</strong><br />

<strong>ortamda</strong>, çağdaş organizasyonlar olarak varlıklarını sürdürmek isteyen işletmeler, modern<br />

yönetim anlayışının beraberinde getirdiği, Tam Zamanında Üretim, Toplam Kalite Yönetimi,<br />

Yeniden Yapılanma ve Mükemmellik modeli gibi <strong>bir</strong> çok yeni yönetim tekniklerini<br />

uygulamaya çalışmalıdırlar.<br />

Rekabet ve Değişim 1960’lı yıllarda; Üretim üstünlüğü,1970’lerde Maliyet ve Ürün<br />

özellikleri, 1980-1990 <strong>arası</strong>nda; Kalite, Yenilik,Esneklik, Hız ve Farklılık; 2000’lerde ise Kalite,<br />

Yenilik, Esneklik, Hız ve Farklılığa ilave olarak Mükemmellikle (Müşteri tatminini sağlayan<br />

sıfır hatalı üretim) kendini göstermeye başladı.<br />

4.<strong>1.</strong>4. Kalite Güvence Sistemleri<br />

Şirketlerin kaliteli üretim yapmasını temin etmek üzere, toplam kalite yönetimi<br />

anlayışı çerçevesinde çeşitli modeller geliştirilmiştir. Günümüzde firmalar artık başka<br />

firmalardan girdi sağlarken, aldıkları ürünün kalitesinden emin olmak için çalışacakları<br />

firmaların belirli kalite sistemlerine uygun çalıştıklarını belgelemelerini istemektedirler<br />

(Yağcılarlıoğlu, 2003).<br />

1987’de ilk defa uygulanan ISO 9000 standartları serisi bütün dünya çapında Kalite<br />

Yönetim Sistemlerini (QMS) kurma ve uygulama alanında büyük ilgi uyandırmıştır. ISO


9001, ISO 9002 ve ISO 9003 gibi bağımsız kalite sistemleri standardizasyonu<br />

sertifikalandırılmasında çok yaygın biçimde kullanılmıştır (Arıduru, 2001).<br />

ISO protokolleri bütün standartların benimsenmesi, yenilenmesi veya geri çekilmesi<br />

amacı ile beş yılda <strong>bir</strong> gözden geçirilmesini gerektirdiğinden, ISO 9000 ailesinin 1994<br />

versiyonu da ISO Teknik Komitesi 176 (ISO-TC 176) tarafından 2000 yılında yayınlanmıştır.<br />

(www.eylem.com/iso/wiso 2000 exrep.htm)<br />

1994 revizyonunda standardın uygulayıcıları <strong>arası</strong>ndaki mevcut kabul düzeyi ve<br />

kültürel uyum sorunları araştırılarak, yeni standardın esnek ve gelişime açık <strong>bir</strong> yapıya sahip<br />

olması hedeflenmiştir. Bu amaçla 2000 revizyonu hazırlanırken; diğer sistem standartları ile<br />

uyumlu olmasına, uygulamasının kolay, dokümantasyonu artırmayan, kolay anlaşılır ve<br />

sürekli gelişimi esas alınmıştır. (Adıgüzel, 2001 ve www.mmo.org.tr).<br />

ISO 9000:2000 versiyonu ile standart serisi 4 temel standarda indirgenmiştir. Bunun<br />

dışında bazı broşür ve teknik spesifikasyonların hazırlanması düşünülmektedir: Standartlara<br />

uygun olarak üretilen ürünlerden ve yerine getirilen hizmetlerden müşterilerin yeterince<br />

memnun olmamasının önemli <strong>bir</strong> nedeni, kalitenin çeşitli karakteristikleri içermesidir.<br />

Müşterilerin beklentilerine tam olarak cevap verebilen <strong>bir</strong> ürün ve hizmetin kalitesini<br />

belirleyen belli başlı karakteristikler şunlardır (www.iso9005.com/kaliteys.htm) :<br />

• Uygunluk<br />

• Güvenlik<br />

• Maliyet<br />

• Dayanıklılık<br />

• Servis İmkanları<br />

• Performans<br />

• Estetik<br />

ISO kalite yönetimi standartlarının yenilenmesi, ISO 9001 ve ISO 9004 ün yapılarında<br />

anlamlı <strong>bir</strong> değişime neden olmuştur. Burada orijinal isteklerin özü korunurken, 9001:1994 ve


9004-1:1994’ün yapısındaki 20 eleman, dört ana bölüm olarak yeniden yapılandırılmıştır<br />

(www.eylem.com/iso/wiso 2000 exrep.htm)<br />

• Yönetimin Sorumluluğu<br />

• Kaynak Yönetimi<br />

• Ürünün Yaratılması<br />

• Ölçme, Analiz ve Geliştirme<br />

Ölçüm, Analiz ve İyileştirme; standardın bu yeni versiyonunda “muayenenin” oldukça<br />

ilerisinde <strong>bir</strong> yaklaşım sergilemektedir. Standart; ölçme ve analiz ile ürün uygunluğunun<br />

gösterilmesini, kalite yönetim sisteminin uygunluğunun sağlanmasını ve etkinliğinin sürekli<br />

iyileştirilmesini istemektedir. Bu çerçevede, müşteri memnuniyeti ölçülmeli ve bu yolla<br />

memnuniyet derecesi artırılmalıdır. Kuruluş, iç tetkikler yoluyla kalite yönetim sisteminin<br />

uygunluğunu göstermelidir. Ürün ve süreçler gözlenmeli ve ölçülmelidir. Uygun olmayan<br />

ürünler kontrol altında tutularak, bunların müşteriye sevki önlenmelidir. Kuruluş, uygun<br />

istatistik teknikleri kullanarak verileri analiz etmeli ve iyileşme fırsatlarını yakalamalıdır.<br />

Düzeltici ve önleyici faaliyetler ile mevcut uygunsuzluklar <strong>bir</strong> daha tekrarlamayacak biçimde<br />

ortadan kaldırılmalı; olası uygunsuzlukların önüne geçilebilmelidir (www.bilgin.net/iso 9000<br />

htm).<br />

Görüldüğü gibi ISO 9000’de yer almayan, maliyet ve maliyet unsurları olarak<br />

nitelendirdiğimiz, düzeltici ve önleyici faaliyetler ISO 9000:2000 serisinde oldukça önemli<br />

konuma getirilmiştir. <strong>İşletmeler</strong>in isteğe bağlı olarak yürüttükleri maliyet hesaplamaları 2000<br />

serisi ile ciddiyet kazanmıştır. 2000 serisinin hedeflerinden <strong>bir</strong>i olan müşteri memnuniyeti,<br />

Toplam Kalite Yönetiminin vazgeçilmezi olan müşteri kalıcılığına bağlıdır. Müşterilerin<br />

kalıcılığı da bu anlamda ancak, satışların sürekliliği, iyi <strong>bir</strong> fiyat ve kalite kombinasyonu ile<br />

sürdürülebilir (www.members.ıycos.co.uk).


4.<strong>1.</strong>5.Toplam Kalite Yönetimi<br />

<strong>İşletmeler</strong>in rakiplerine göre üstünlük sağlamaları maliyet, hız, ve rekabet gücüne<br />

bağlıdır. Bu üç faktörde üstünlük sağlama, kaliteyi de yakalamak demektir. Başka <strong>bir</strong> deyişle<br />

kaliteyi sağlamanın yolu işletmelerin rekabet gücünü, üretim kalitesini ve verimliliğini<br />

arttıracak Toplam Kalite Yönetimi’nin uygulanması ile gerçekleşecektir (Tekin, 2004).<br />

Toplam Kalite Yönetimi, <strong>bir</strong> yönetim felsefesidir. Toplam Kalite Yönetimi’ni<br />

uygulamaya ilişkin yöntem mevcut olduğu gibi, onu yapısına adapte eden çok sayıda şirket de<br />

bulunmaktadır. Ancak, ister yeni <strong>bir</strong> yöntemle toplam kalite yönetimine geçilsin, isterse<br />

mevcut yapıya adapte edilsin, hepsinin ortak <strong>bir</strong> hedefi bulunmaktadır. Ortak hedef;<br />

organizasyondaki herkesin daima müşterilerinin beklentilerini karşılayan mal ve hizmetleri<br />

üretmek ve tedarik etmek için çaba göstermesidir. Son derece iyi tanımlanmış süreçler, ürün<br />

ve hizmetlerin sürekli iyileştirilmesi ve müşteri memnuniyeti için kullanılmaktadır (Tekin ve<br />

Gül, 2003).<br />

Toplam Kalite Yönetiminde “Müşteri Odaklılığı” ve “Müşteri Memnuniyeti”<br />

kavramları ön plana çıkmıştır. Bu gelişmeyi, modern pazarlama anlayışı ile açıklamak da<br />

mümkündür. Pazarlama anlayışının özünde var olan “Müşteri Tatmini”, Toplam Kalite<br />

Yönetimi’nin ana felsefesinde yerini almıştır. Kısaca Toplam Kalite Yönetimi; müşteri<br />

beklentilerini her şeyin üzerinde tutan ve müşteri tarafından tanımlanan kaliteyi, tüm<br />

faaliyetlerin yürütülmesi sırasında, ürün ve hizmet bünyesinde oluşturan <strong>bir</strong> yönetim biçimi<br />

şeklinde tanımlamak mümkündür (Kılıç, 2000).<br />

Toplam Kalite Yönetiminde üç unsur bulunmaktadır. Birincisi, işle ilgili mantıksal <strong>bir</strong><br />

düşünce biçimi geliştirilmiştir. İkinci unsur kaliteyi geliştirmek için çalışanları motive<br />

etmektir. Yönetimin üçüncü unsuru ise rekabeti öngören <strong>bir</strong> şirket kültürü yaratmaktır.<br />

Toplam Kalitenin asıl hedefi kar elde etmek değil,işletmenin varlığını sürdürerek<br />

yaşamasını sağlamaktır. İşletmede fiyat klasik “Maliyet+Kar=Piyasa Fiyatı” formülü ile<br />

değil, ancak “Piyasa Fiyatı-Maliyet=Kar” sistemi ile çalışılan <strong>bir</strong> <strong>ortamda</strong> yaşamayı ve<br />

maliyetlerin indirimi ile rekabet üstünlüğü sağlamayı öngörür.Müşteriyi tanımak ve müşteri<br />

isteklerini bilmek için, uygun kalite, uygun kalite ise ancak iyi <strong>bir</strong> yönetimle sağlanabilecektir<br />

(Tekin, 2004).


<strong>İşletmeler</strong> Toplam Kaliteyi uyguladıklarında sadece <strong>bir</strong> bölümde değil, işletme<br />

içerisindeki tüm faaliyetlerinde kalite artacak, üretim sırasındaki hatalar önlenecektir.<br />

Hataların önlenmesi ile; fire, ıskarta, ikinci kalite mal, gereksiz stoklar, zaman kayıpları,<br />

teslimatın gecikmesi gibi olumsuzluklar ortadan kalkarak bu durum maliyetlerin düşmesine<br />

neden olacaktır.<br />

Toplam Kalite Yönetimi, “Doğru olanı, doğru zamanda yapmak ve tüm zamanı doğru<br />

kullanmak” ilkesine dayanır. Bu nedenle önlemeye yönelik yaklaşım Toplam Kalite<br />

Yönetiminde çok önemlidir ve her işin ilk defada ve doğru yapılması için çalışılır. Bunu<br />

gerçekleştirmek için de tabi ki “ölçülemeyen iş ve işlem iyileştirilemez” mantığından yola<br />

çıkılarak ölçümler, istatistikler, analiz ve kalite teknikleri olabildiğince kullanılır.<br />

İlk olarak Japon işletmelerin uyguladığı yüksek kaliteyi, düşük maliyetle<br />

gerçekleştirme faaliyetleri müşteri odaklı çalışmayı yani müşteri tatminini zorunlu kılmıştır.<br />

Dolayısıyla işletmeler pazarda fiyatlarını müşterinin taleplerine ve rakiplerinin rekabet<br />

güçlerine göre ayarlamak zorunda kalmışlardır.<br />

Toplam Kalite Yönetimi rekabetçi <strong>bir</strong> yapılanmayı, geleceğe dönük tüm kararlarda ve<br />

değerlendirmelerde rekabet unsurunun temel alınmasını öngörür. Toplam kalite yönetimi,<br />

değişimin yönetilmesinde ve rekabet gücünü geliştirmede yüksek hız sağlayan <strong>bir</strong> sistemdir.<br />

Bunu gerçekleştirirken; “kalite—maliyet—hız—verimlilik—kar” ilişkisine geleneksel<br />

anlayıştan ziyade, farklı <strong>bir</strong> bakış açısı getirilmiştir. Bu anlayışa göre işletmede kalite için<br />

yapılan çalışmalar, savurganlığı önlemekte, verimliliği arttırmakta ve maliyetleri<br />

düşürmektedir. Yüksek kaliteli malın daha düşük fiyattan pazara sürülmesi işletmenin pazar<br />

payını arttırmakta ve “kar” amacına ulaşılmasını sağlamaktadır (Tekin, 2004).<br />

Toplam Kalite Yönetiminin en önemli öğesi “Sürekli Gelişme” (Kaizen)’dir. Kaizen,<br />

insanların kendilerinin bile farkında olmadıkları <strong>bir</strong> güç ile her geçen gün <strong>bir</strong> öncekinden daha<br />

iyi olmak için çalışmalarıdır. Bu büyük değişiklikler değil ama küçük adımlarla devamlı<br />

gelişmeyi ifade eder.<br />

Sürekli gelişmenin olmazsa olmazlarından <strong>bir</strong>isi de, tam katılımdır. Gelişme tüm<br />

çalışanların topluca yada ekipler yardımı ile, Tepe Yönetim’den, Müdür’lere, onlardan da<br />

Çalışanlar’a ulaşacak şekilde olmalıdır.


Peki gelişme neyi ifade ediyor? Gelişme: İyilik, yenilik, iyiye yönelik <strong>bir</strong> değişim<br />

belki de yeni <strong>bir</strong> buluş veya icat olarak algılanabilir.<br />

Söz konusu iyileşme ve yenilikler küçük boyutlarda olduğu için bunların etkileri de<br />

fazla olmamakta ve değişim de fazla büyük yaşanmamaktadır. Ama bu değişim ve gelişmeler<br />

sürekli yükselen <strong>bir</strong> trend oluşturur. Sürekli gelişme sonucu öyle <strong>bir</strong> noktaya varılmalıdır ki,<br />

müşteri güvenle o malı alabilsin ve maksimum tatmini sağlasın.<br />

Kaizen anlayışında iki önemli adım vardır. Bunlarda <strong>bir</strong>incisi mevcut durumu<br />

kavramak, ikincisi ise geleceğe yönelik gelişme olanaklarını aramaktır. Kalite alanında<br />

Batılılar ve Japonlar farklı <strong>bir</strong> bakış açısı yakalamışlardır. Avrupa ülkeleri evrimsel denilen<br />

<strong>bir</strong> hızla gelişmişler, kalite geliştirme çalışmalarında kalite kontrol uzmanlarının faaliyetlerine<br />

ve buluşlarına güvenmişlerdir. Japonlar ise çoğunlukla teknolojik buluşlardan yararlanmadan<br />

devrimsel hız olarak nitelendireceğimiz küçük, ama çok sık adımlarla kaliteyi yakalamaya<br />

çalışmışlardır. Bu küçük adımların hepsi <strong>bir</strong>er kalite geliştirme projesini temsil etmektedir. Bu<br />

nedenle çok sayıda proje üretilmesi gerekmektedir. Bu projelerle mal, hizmet ya da bilgi<br />

üreten süreçlerde hataların oluşmasına yol açan nedenleri saptamak ve bu hataları giderecek<br />

önlemler alınmaktadır. Bu süreç zamanla sıfır hata ile mal ve hizmet üretimini<br />

gerçekleştirmektedir. Bir işi en iyi bilenlerin bizzat o işi yapanlar olduğu düşünülecek olursa,<br />

toplam kalite kapsamında eğitime, bütün çalışanların katılımını sağlayacak şekilde organize<br />

olmaya ve mevcut durumu yeterli bulmayıp, sürekli gelişime yönelik <strong>bir</strong> yönetimin şart<br />

olduğunu söylenebilir.<br />

4.<strong>1.</strong>6. Toplam Kalite Yönetiminin Unsurları<br />

Küreselleşme ve bunun beraberinde gelen bilgi çağı, Toplam Kalite Yönetimi<br />

unsurlarına göre hareket edilmesini zorunlu kılmıştır. Bu unsurlar aşağıda verilmiştir (Tekin,<br />

2004).<br />

Toplam Kalite Yönetiminin Temel Unsurları:<br />

a) Yönetim ve çalışanlar iş<strong>bir</strong>liği çabası içinde <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ine bağlanmalıdır. Çünkü kalitede<br />

öncülük ve liderlik üst yönetimin sorumluluğu altındadır.


) Sürecin her unsuru, her çalışmanın <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ini etkilediğini ve müşterek bağımlılık ve<br />

sorumluluk çerçevesinde incelemeye tabi tutulmalıdır. Toplam Kalite Yönetimi’yle<br />

sisteme <strong>bir</strong> bütün olarak yaklaşmayı öngören <strong>bir</strong> bakış açısı getirilmeli ve <strong>bir</strong>eysel<br />

çabaların tüm sisteme uygunluğunun sağlanmasına yardımcı olmalıdır.<br />

c) Sorunların çözümü ve sürekli iyileştirmenin sağlanması istatistiksel yöntemlerle elde<br />

edilen verilerin istatistiksel olarak doğru yorumlanmasına bağlıdır.<br />

d) Toplam Kalite Yönetimi ile kusursuzluk veya mükemmellik, sürekli eğitimle<br />

başarılabilecektir. Bu nedenle Toplam Kalite Yönetimi için eğitim, öncelikli<br />

faaliyetler <strong>arası</strong>nda yer almalıdır.<br />

e) Yöneticiler ve çalışanların tek amacı malın kalitesi ile müşterileri tatmin etmektir.<br />

Müşteriyi ve onun gereksinmelerini karşılamak için müşterinin ürün geliştirme<br />

döngüsünün tüm aşamalarında dikkate alınması gerekir. Toplam Kalite Yönetimi<br />

başarı ölçütü olarak müşteri ihtiyaçlarını tam olarak karşılanmasını öngörmektedir.<br />

İşletme sistemi içerisinde <strong>bir</strong> sonraki süreç o bölüm tarafından müşteri olarak kabul<br />

edilmekte ve müşteri odaklı çalışılmaktadır.<br />

f) İşletmede çalışanların yeteneklerini mükemmel <strong>bir</strong> tarzda değerlendiren, müşteri<br />

tatminini en yüksek düzeyde tutan, personel ilişkilerinde mükemmele ulaşmayı<br />

hedefleyen <strong>bir</strong> işletme kültürü oluşturmak Toplam Kalite Yönetiminin en önemli<br />

unsurlarından <strong>bir</strong>idir. Başarının insanda olacağı inancı ile insana dönük <strong>bir</strong> yönetim<br />

felsefesini benimsemek, ayrıca böyle <strong>bir</strong> kültürü destekleyen ve sürdürme gücüne<br />

sahip olan örgüt yapısı kurmak, Toplam kalite Yönetimi’nin en belirgin özellikleri<br />

<strong>arası</strong>nda yer almaktadır.<br />

g) Toplam Kalite Yönetimi çalışanlara yeni teknikleri kullanma konusunda eğitim<br />

verilerek ve <strong>bir</strong> güven ortamı oluşturarak paylaşma, karşılıklı anlayış, katılımcılık ve<br />

yaratıcılığı tanıyan ve teşvik eden <strong>bir</strong> sistemin belirlenmesini ve çalışmaların ekip<br />

çalışması ile yapılmasını öngörmektedir. İşletmede çalışanların faaliyetlere tam<br />

katılımı, yetki devrini, kişisel ve örgütsel gelişmeyi teşvik eden <strong>bir</strong> ortamın yaratılması<br />

ve kaliteyi destekleyen ödül sistemleri kurulması başarı için ön koşuldur. Bu durumda<br />

işletmede çalışanların yeteneklerinden yararlanarak gelişmeye açık <strong>bir</strong> işletme sistemi<br />

kurulması sağlanır.<br />

h) Toplam Kalite Yönetimi’nin amacı Kaliteli iş olmalıdır. Öncelikle kaliteli işin<br />

işletmenin her bölümünde yapılması için insan kaynakları bölümünde kalite üzerinde<br />

özenle durulmasının öneminin üst yönetim tarafından yeterince anlaşılması gerekir


Özetlenecek olursa; Toplam Kalite Yönetimini tanımlayan unsurlar ; organizasyon<br />

içindeki her çalışan, kendi kontrolleri altındaki sürekli ve sona ermeyen <strong>bir</strong> süreçte sürekli<br />

geliştirme faaliyetlerinde yer alır, her çalışan kendi iç ve dış müşterilerinin memnuniyetini<br />

sağlamak için çalışır, işletmede katılım genel yapıyı oluşturur ve müşteriler ile tedarikçiler bu<br />

gelişim sürecine katılmaktadır (Dale ve Plunkett, 1991).<br />

4.<strong>1.</strong>7 Toplam Kalite Yönetim Sisteminin Yararları<br />

• Müşteri memnuniyetinin sağlanması<br />

• Kalite seviyesinin iyileşmesi<br />

• Müşteri şikayetlerinin düşürülmesi<br />

• Standartlara uygunluğun sağlanması<br />

• Yeni kar alanlarının yaratılması<br />

• Yeni pazarlara ulaşılması<br />

• Daha az hata ve daha az yeniden işleme ile maliyetlerin düşürülmesi<br />

• Verimlilik<br />

• Rekabet üstünlüğü sağlanması<br />

• Güvenilirlik<br />

• Kalitenin herkesin sorumluluğunda olması, çalışanların ve müşterilerin bilinçlenmesi.<br />

• Çalışma ortamının iyileştirilerek çalışanların mutluluğunun sağlanması<br />

• Değişen firma imajı<br />

4.<strong>1.</strong>8. Klasik Yönetim ve Toplam Kalite Yönetimi Anlayışının Karşılaştırılması<br />

Toplam Kalite Yönetimi, klasik anlamdaki yönetim anlayışının alternatifi olarak<br />

doğan, gelişen ve gelişimine devam etmekte olan modern yönetim anlayışı niteliğindedir<br />

(Kılıç, 2000). Çizelge 4.4.’te Klasik Yönetim anlayışı ve Toplam Kalite Yönetim anlayışı<br />

karşılaştırılmıştır.


Çizelge 4.<strong>1.</strong> Klasik Yönetim ve Toplam Kalite Yönetimi Anlayışının Karşılaştırılması<br />

KLASİK YÖNETİM ANLAYIŞI TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ ANLAYIŞI<br />

1 “Muayene”’ye dayalı kalite, 1 “Önlemeye” dayalı üretim,<br />

2 Yüksek kalite ile artan maliyet, 2 Yüksek kalite ile düşen maliyet,<br />

3 Optimum stok, 3 Sıfır stok,<br />

4 Spesifikasyon limitleri <strong>arası</strong> üretim, 4 Hedefe uygun üretim,<br />

5 Sorunlar çıktıkça çözüm geliştiren yönetim, 5 Olası sorunları düşünüp, önleyen yönetim,<br />

Azami uzlaşma ile sistem geliştirme<br />

6<br />

yaklaşımı,<br />

Fonksiyonların kesin ayrımına dayalı<br />

7<br />

organizasyon,<br />

Kabul edilebilir hata düzeyini hedefleyen<br />

8<br />

üretim,<br />

6 İş<strong>bir</strong>liği ile sistem geliştirme yaklaşımı,<br />

7 İşe ideal esnek kalıplı organizasyon,<br />

8 Sıfır hatayı hedefleyen üretim,<br />

9 Ödül ve cezaya dayalı motivasyon, 9 Çalışmanın takdirine dayalı motivasyon,<br />

10 Hiyerarşiye dayalı öncelikler, 10 Müşteri tatminine dayalı öncelikler,<br />

11 Rekabete dayalı tedarik sistemi,<br />

Karşılıklı anlayış ve güvene dayalı tedarik<br />

11<br />

sistemi,<br />

Kar maksimizasyonunu güdülemeye yönelik<br />

12<br />

motivasyon,<br />

Yüksek kaliteyi sağlamayı hedefleyen<br />

12<br />

motivasyon,<br />

13 Standartlara göre üretim kalitesi, 13 Müşteri beklentilerine göre ürün kalitesi,<br />

Kalite Kontrol Fonksiyonunun<br />

14<br />

sorumluluğunda ürün tasarımı,<br />

ARGE ve pazarlamanın sorumluluğunda<br />

15<br />

ürün tasarımı,<br />

Tüm çalışanların ve yönetimin<br />

14<br />

sorumluluğunda kalite güvencesi,<br />

Tüm üretim ve satış fonksiyonlarının<br />

15<br />

katkısıyla ürün tasarımı,<br />

16 Optimum fire veya yeniden işleme, 16 Sıfır fire veya yeniden işleme,<br />

17 Optimum <strong>1.</strong>/2. Kalite oranı, 17 Sadece <strong>1.</strong> kalite üretim,<br />

18 Evrimsel hızla gelişme, 18 Devrimsel hızla gelişme,<br />

Yüksek verimli üretim süreçleriyle randıman Yeni ürün tasarımı ile sağlanan randıman<br />

19 19<br />

artışı,<br />

artışı,<br />

20 İşbaşı eğitimi ile sağlanan tecrübe,<br />

İşbaşı eğitimi kadar temel eğitimle de<br />

20<br />

geliştirilen bilgi ve beceri,<br />

Fayda/ Maliyet analizine dayalı işletme<br />

21<br />

kararları,<br />

Kaliteyi geliştiren her uygulamayı benimseyen<br />

21<br />

yönetim,<br />

22 İşi en iyi bilenin yönetici olması,<br />

İşe en yakın olanın o işi bildiğine inanan<br />

22<br />

yaklaşım,<br />

Hatalı uygulamaları önlemek için<br />

23<br />

prosedürler geliştirme,<br />

23 Çalışanların fikirleriyle hataların önlenmesi,<br />

24 Tecrübe inisiyatife dayalı yönetim kararları,<br />

İstatistik ve kantitatif analizlere dayalı<br />

24<br />

yönetim kararları,<br />

25 Performansa göre ücret, 25 Performansın takdir edilmesi,


Klasik yönetim yaklaşımının amacı belli <strong>bir</strong> standardı oluşturmak ve belirlenen<br />

standartlara göre üretimi gerçekleştirerek denetim altına almaktır. TKY hiç<strong>bir</strong> standardı kabul<br />

etmeyen sürekli geliştirme ve iyileştirmeyi amaçlar. Hemen hemen her konuda klasik yönetim<br />

yaklaşımının neredeyse tamamen tersine çevrilmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Bu konudaki<br />

karşılaştırmalı örnekler şöyle sıralanabilir (Peker,1993).<br />

4.2. Maliyet Kavramı<br />

Bir amaca ulaşmak, <strong>bir</strong> nesneye sahip olabilmek için katlanılan fedakarlıkların<br />

tümüdür (Yükçü,1999).<br />

Belirli <strong>bir</strong> amaca ulaşmak için katlanılan, parasal olarak ifade edilebilen ve <strong>bir</strong> değer<br />

<strong>bir</strong>ikiminin oluşmasına olanak veren fedakarlıkların tümü (Altuğ, 2001) maliyet olarak<br />

tanımlanmıştır. ALTUĞ’un maliyet tanımından da anlaşıldığı gibi, bu fedakarlıkların para<br />

değeri ile ölçülebilmesi gerekir.<br />

Ticari işletmeler için , satın alınan mal bedeli ile bu malın elde edilmesi için yapılmış<br />

tüm giderlerin toplamı (taşıma, sigorta ,komisyon, depolama vb. gibi) o malın maliyetini<br />

oluştururken, üretim işletmeleri için ise, üretilen malın tamamen mamul hale gelmesi için<br />

katlanılan üretimle ilgili tüm fedakarlıklar üretilen mamulün maliyetini oluşturmaktadır<br />

(Yükçü, 1999).<br />

4.2.<strong>1.</strong> Kalite Maliyeti<br />

Toplam Kalite Yönetimi anlayışının yapılandırılması, uygulanabilmesi ve<br />

sürekliliğinin sağlanabilmesi için, kalite gelişiminin ölçülmesi ve açık <strong>bir</strong> şekilde ortaya<br />

konulması gerekmektedir. Raporlamada, gelişmeyi ölçmek amacıyla çeşitli kriterler<br />

kullanılmaktadır ki “kalite maliyetleri” de bu kriterlerden <strong>bir</strong>isidir (Sevim, 1996). Bu<br />

raporlama ile ortaya konulacak kalite maliyetleri, yönetimin verilecek kararlarda sürekli<br />

gelişmeyi sağlayacak faaliyetlerin maliyet ve kar ilişkisini dikkate almasını gerektirir (Youde,<br />

1992).


Kalite maliyetleri, düşük kalite nedeniyle ortaya çıkan maliyetler olarak tanımlanırken,<br />

kalitenin tasarım özelliklerine uygunluğu ortaya konulmaktadır. Bu nedenle kalite maliyetleri,<br />

belirlenen kalite standartların gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır<br />

(Albright,1992).<br />

Kalite maliyetleri, uygunluk kalitesi ile ilgilidir. Uygunluk kalitesini sağlamak,<br />

uygunluk kalitesinden sapmaları önlemek, mal ve hizmetleri belirlenen standartlara uygun<br />

olarak üretmek amacıyla yürütülen faaliyetler nedeniyle ortaya çıkan giderlere kalite giderleri<br />

denir (Kırlıoğlu, 1998). Meydana gelebilecek hataları önlemek amacı ile yürütülen faaliyetler,<br />

planlı kalite muayeneleri ve mamulün üretim esnasında veya müşteriye tesliminden sonra<br />

görülen hatalar sonucunda ortaya çıkmaktadır.<br />

Mamulün ya da sunulan hizmetin belirlenmiş standartlara uygun olmaması nedeniyle<br />

işletmede oluşan maliyet direkt maliyettir. Belirlenmiş standarda uygun olmayan bu mamul<br />

ya da sunulan hizmetin müşteri kullanımı nedeniyle oluşan zarar ve fırsat kayıplarının<br />

işletmeye yansıyan maliyeti endirekt maliyettir (Mugan ve Erel, 2000).<br />

Şekil 4.2. Kalite Faaliyet Maliyetleri<br />

Kalite Faaliyet<br />

Maliyetleri<br />

Direkt Maliyetler Endirekt Maliyetler<br />

Uygunluk Uygunsuzluk<br />

Önleme<br />

Değerleme<br />

İçsel<br />

Dışsal<br />

Fırsat Maliyetleri<br />

Pazar Payı Kaybı<br />

İtibar Kaybı


4.2.2. Kalite Maliyetlerinin Tarihsel Gelişimi<br />

Kalite ile ilgili çalışmalar incelendiğinde, bu çalışmaları Amerikalıların başlattığı ve<br />

daha sonra Japonların bu konuda <strong>yoğunlaştığı</strong> görülmektedir. Nitekim kalite maliyeti<br />

kavramından ilk olarak 1950’lerde Amerikalı yazar Dr. J.M. Juran’ın “kalite kontrol el kitabı”<br />

isimli eserinde bahsedilmiştir. Juran bu kitabında kaçınılabilir kalite maliyetlerinden<br />

“madendeki altın (gold in the mine)” olarak bahsetmiştir (Juran, 1988) Yine bu yıllarda<br />

(1950) General Electric firmasında endüstri mühendislerince ilk kalite maliyet sisteminin<br />

tasarlandığı görülmektedir (Angell).<br />

1960’lı yılların başlarında Batı Avrupa’da kalite maliyeti kavramı Feigenbaum’nun<br />

seminer notlarına dayanılarak, önleme, değerlendirme ve başarısızlık maliyetleri olarak<br />

kullanılmaya başlanmıştır (Dale, 1991).<br />

1961 yılına gelindiğinde Amerika Kalite Kontrol Teşkilatı (A.S.Q.C.) tarafından<br />

Kalite Maliyetleri Komitesi kurulmuştur. Bu tarihten itibaren komite, kalite maliyet<br />

sistemlerinin tanıtılması ve kullanılmasında otorite haline gelmiştir.<br />

1967’de “Kalite Maliyetleri – Ne ve Nasıl” adlı kitapçığı Feigenbaum’u referans<br />

olarak göstermiştir.<br />

A.S.Q.C. ilerleyen yıllarda “Kalite Maliyetlerinin Azaltılması için Rehber” ve<br />

“Tedarikçilerin Kalite Maliyetlerini Yönetmek için Rehber ”isimli kitapçıkları yayımlayarak<br />

kalite maliyetleri ile ilgili yayınlarına devam etmiştir.<br />

1981 yılında İngiliz Standartlar Enstitüsü “Kalite ile İlgili Maliyetleri Belirleme ve<br />

Kullanma” isimli BS 6143 no’lu standardı yayımlamıştır. Devamında da “Kalite Ekonomisi<br />

Rehberi” isimli ikinci kısım yayınlanmıştır.<br />

Kalite konusundaki gelişmelere paralel olarak, kalite maliyetleri konusunda da <strong>bir</strong> çok<br />

araştırma yapılmış ve eserler yayınlanmıştır. Bu eserlerden <strong>bir</strong>isi de; Uluslar<strong>arası</strong> Standartlar<br />

Örgütü (ISO)’nun 1987 yılında yayımlamış olduğu ISO 9004: Kalite Yönetimi ve Kalite<br />

Sistemi Elemanları Rehberi’dir. (Quality Management and Quality System Elements<br />

Guideliness). Bu rehberde, kalite ekonomisinden bahsedilmekte, kalite maliyetlerinin önemi<br />

vurgulanmakta ve uygun elemanların seçimi açıklanmaktadır (Esmeray, 2001).


4.2.3. Kalite Maliyetlerinin Tespitinde Kullanılan Yaklaşımlar:<br />

BS 6143 Kalite maliyetlerini ;<br />

a) PAF “Prevention (Önleme), Appraisal (Değerleme) ve Failure (Başarısızlık)” Yaklaşımı,<br />

b) Süreç kalite maliyet yaklaşımı,<br />

olarak <strong>bir</strong> ayırıma tabi tutmuştur (The British Standard, 1992, Repley, 1999).<br />

Kalite Maliyetleri konusunda en önemli standart ISO 9004-1 standardıdır. Bu standart<br />

ise;<br />

a) PAF Modeli,<br />

b) Süreç Maliyeti,<br />

c) Kalite – Kayıp Yaklaşımı,<br />

olmak üzere üç yaklaşımdan söz etmektedir.<br />

4.2.3.<strong>1.</strong> Paf Yaklaşımı<br />

En çok kabul edilen ve de kullanılan yaklaşım budur. Maliyet unsurları şu şekilde<br />

belirlenmektedir.<br />

Kalite maliyet unsurları:<br />

Dört grup altında toplanmaktadır. Bu maliyet türlerinden ilk ikisi olan önleme ve<br />

değerlendirme maliyetleri kalite kontrol standartlarına uygunluk maliyetleri iken ; başarısızlık<br />

maliyetleri de uygunsuzluk maliyetleridir (Diallo ve Khan ve Vail, 1995). Başarısızlık<br />

maliyetleri de kendi içinde içsel başarısızlık maliyetleri ve dışsal başarısızlık maliyetleri<br />

olarak ikiye ayrılarak toplam kalite maliyet türleri dört başlık altında incelenmektedir (Shank<br />

ve Govindarajan, 1994).<br />

4.2.3.<strong>1.</strong><strong>1.</strong> Önleme Maliyetleri :<br />

İngiliz Standardı (6143) önleme maliyetlerini hata ve başarısızlıkları araştırmaya,<br />

önlemeye ve azaltmaya yönelik faaliyetlerin maliyetleri olarak tanımlamaktadır. Amerikan


Kalite Kontrol Derneği ise önleme maliyetlerini, kalite gereklerine ekonomik düzeyde uyum<br />

sağlayacak <strong>bir</strong> kalite sisteminin planlanması, uygulanması ve devamlılığına ilişkin maliyetler<br />

olarak tanımlamaktadır (Dale ve Plunkett, 1989).<br />

Bu gruba giren maliyetler, <strong>bir</strong> aktif kalite sağlama ve kontrol sisteminin dizayn<br />

edilmesi, uygulanması ve sürekli <strong>bir</strong> şekilde bakıma alınması ile ilgili maliyetlerdir. Ayrıca bu<br />

gruba giren maliyetler şöyle gruplandırılabilir :<br />

• Kalite planlaması,<br />

• Kalite eğitimi,<br />

• Kalite mühendisliği,<br />

• Kalite ölçüm ve test ekipmanlarının tasarım ve geliştirilmesi,<br />

• Kalitenin gözden geçirilmesi ve tasarımın doğrulanması,<br />

• Kalite ölçüm ve test ekipmanlarının ayar ve bakımı,<br />

• Tedarikçi garantisi,(Satıcıların bu konuda eğitilmeleri ile ilgili maliyetler ve daha iyi<br />

kalitede malzeme girdisi maliyetleri.),<br />

• Kalite değerlemesinde kullanılan üretim ekipmanlarının ayarı ve bakımı,<br />

• İstatistiksel süreç kontrol,<br />

• Üretim sapmaları için maliyet muhasebesi,<br />

• Kalite denetimi,<br />

• Son durum analizi ve kalite bilgilerinin raporlanması,<br />

• Kalite iyileştirme projeleri,<br />

• Hataların önlenmesine yönelik diğer kontrol süreçleri.<br />

4.2.3.<strong>1.</strong>2. Değerleme Maliyetleri<br />

Uygunluk maliyetlerinin ikincisi değerlendirme maliyetleridir. Değerlendirme<br />

maliyetleri, işletmede kalite düzeyinin sürdürülebilmesi için gerçekleştirilen faaliyetlere<br />

ilişkin maliyetlerdir (Feigenbaum, 1961). Değerlendirme maiyetleri, girdi, çıktı ve yarı<br />

mamullerin incelenmesi ve test edilmesine yönelik olarak geçekleştirilen harcama tutarıdır<br />

(Diallo ve Khan ve Vail, 1995).


Üretim sürecine alınan fiziksel maddelerin ve üretim sürecinin sonunda elde edilen<br />

ürünlerin önceden belirlenmiş spesifikasyonlara uyup uymadığının belirlenmesine yönelik<br />

faaliyetlerden dolayı ortaya çıkan maliyetlerdir.<br />

• Üretim öncesi doğrulaması,<br />

• Teslim alma muayenesi,<br />

• İş sırasında muayene,<br />

• Laboratuar muayenesi,<br />

• Laboratuar kabul testi,<br />

• Muayene ve test ekipmanı,<br />

• Muayene ve test esnasında tüketilen materyaller,<br />

• Test ve muayene sonuçlarının analizi ve raporlanması,<br />

• Alan başarı testi,<br />

• İzinler ve tasdikler,<br />

• Stok değerlemesi,<br />

• Üretim teçhizatının bakımı,<br />

• Kalite denetimleri,<br />

• Kayıt tutma,<br />

4.2.3.<strong>1.</strong>3. İç Başarısızlık (Üretimden Kaynaklanan Hata) Maliyetleri :<br />

İç başarısızlık maliyetleri, uygunsuzluk maliyetlerinin ilkidir. İç başarısızlık<br />

maliyetleri, ürünün müşteriye tesliminden önce üretim organizasyonunun belirlenen kalite<br />

düzeyine ulaşamamadaki başarısızlığıdır (Dale ve Plunkett, 1989:419). Ürünün müşteriye<br />

tesliminden önce ortaya çıkan maliyetlerdir. Ürünün tesliminden önce ortaya çıkan fire, hurda<br />

ve yeniden işleme tabi tutma iç başarısızlık maliyetleri içinde yer almaktadır.<br />

Kalite standartlarını karşılamayan ürünlerden ve malzemelerden dolayı ortaya çıkan<br />

üretim kayıplarının maliyetleri ve genel olarak;<br />

• Artıklar (döküntü, talaş,hurda),<br />

• Zaman kayıpları,<br />

• Yeniden işlenen üretim çıktılarının tekrar muayenesi,


• Malzeme hatalarından kaynaklanan başarısızlıklar,<br />

• Başarısızlık analizi,<br />

• Yerine koyma, yeniden üretme ve tamir,<br />

• Arızaların giderilmesi veya kusur/ başarısızlık analizi,<br />

• Muayene ve test kararı,<br />

• Sözleşmeyi yapanın hatası,<br />

• Değişim izinleri ve imtiyazlar,<br />

• Kalite uygunsuzluğundan doğan kazanç kaybı.<br />

Üretimden kaynaklanan hatalardan dolayı ortaya çıkan maliyetleri oluşturmakta ve ilk<br />

defasında doğru olarak gerçekleştirilmeyen işlemlerin doğal sonucu olarak karşımıza<br />

çıkmaktadır.<br />

4.2.3.<strong>1.</strong>4. Dış Başarısızlık Maliyetler :<br />

Uygunsuzluk maliyetlerinin ikincisi de dış başarısızlık maliyetleridir. Dış başarısızlık<br />

maliyetleri, ürünün müşteriye tesliminden sonra ortaya çıkan maliyetlerdir. Burada da<br />

müşteriye teslim edilen ürünlerin, beklenen kalite gereklerini karşılamaması nedeni ile ortaya<br />

çıkan olumsuzluklar dış başarısızlık maliyetleri içinde toplanmaktadır.<br />

• Garanti süreci içinde yerine getirilen yükümlülükler,<br />

• Kabul edilmeyen ve iade edilen mamuller,<br />

• Uzlaşma,<br />

• Satış kaybı,<br />

• Müşterilerin iddialarının ve şikayetlerinin ele alınması ve incelenmesi ile ilgili<br />

maliyetler,<br />

• Müşteri ile temas sağlama maliyetleri,<br />

• Mamul sorumluluğu,<br />

• Garanti maliyetleri,<br />

• Yenileme maliyetleri,<br />

• Geri gelen ürün veya reddedilen hizmetler ile ilgili maliyetler,<br />

• Standartlara sahip olmayan çıkış ve tekrar giriş için taşıma ve yükleme maliyetleri,


Genel olarak üretimden kaynaklanmayan hata maliyetlerini oluşturmaktadır<br />

(Pekdemir, 1992).<br />

4.2.3.2. Süreç Maliyeti Yaklaşımı<br />

Bu yaklaşımda her sürecin maliyetleri ayrı ayrı ele alınır ve bu maliyetler kendi<br />

içlerinde uygunluk ve uygunsuzluk maliyetleri olarak ikiye ayrılır.<br />

Uygunluk maliyetleri (COC) , mamul veya hizmetleri belirlenmiş <strong>bir</strong> süreçte, tümüyle<br />

etkili <strong>bir</strong> şekilde yöneterek ilan edilmiş standartlara uygun olarak üretmenin maliyeti<br />

(Baş,1993:38) veya tüketicinin gereksinimlerinin tam olarak karşılanabilmesi için sürecin hiç<br />

aksamadan standartlara uygun olarak çalışması için katlanılan maliyetler şeklinde<br />

tanımlanabilir. Süreçteki aksamalardan kaynaklanan maliyetler ise uygunsuzluk maliyetleri<br />

(CONC) olarak tanımlanabilir. Bunlar gerek olmayan süreç maliyetleri olarak kabul edilir.<br />

Uygunluk ve uygunsuzluk maliyeti ise süreç maliyetlerini oluşturur (The British Standart,<br />

1990).<br />

Süreç maliyet modeli, işletme içindeki bütün süreçler için ayrı ayrı geliştirilir. Süreç<br />

içindeki her <strong>bir</strong> faaliyet ve parametreler, <strong>bir</strong> akış tablosu yardımıyla izlenir. Her <strong>bir</strong> safhada<br />

uygunluk ve uygunsuzluk maliyeti olarak belirlenerek, her <strong>bir</strong> safhanın kalite maliyeti tahmin<br />

edilir (COC+CONC).<br />

Bu yaklaşımla işletmenin bütün fonksiyonları hatta hizmet işletmelerine kadar inilerek<br />

insanların işletme içindeki süreçleri daha ayrıntılı <strong>bir</strong> şekilde düşünmesi sağlanır.<br />

Süreç kalite maliyet yaklaşımında, kalite maliyetlerinin önleme ve başarısızlık<br />

maliyetleri olarak kategorize edilmelerinde güçlüklerle karşılaşılabilir. Bu yüzden her kalite<br />

maliyet unsurunun kategorize edilmesi gerekmeyebilir, ancak en azından tanımlama<br />

yapılması mümkün ve gereklidir (Bozkurt, 1999).


4.2.3.3. Kalite – Kayıp Yaklaşımı<br />

Bu yaklaşım kalitesizlikten kaynaklanan iç ve dış kayıplar üzerinde yoğunlaşır. Kalite<br />

maliyetlerini somut (ölçülebilen) ve soyut (ölçülemeyen) maliyetler olarak ikiye ayırır<br />

(Asokan ve Pillal, 1988).<br />

Somut maliyetlere; yeniden işleme, hurda, ikinci kalitede mamul, iadeler, garanti<br />

giderleri, üretim kaybı vb., soyut maliyetlere ise; satış kaybı, tüketici kaybı, pazar kaybı,<br />

güven, imaj kaybı, sipariş ve gelir kaybı örnek verilebilir.<br />

4.3. Toplam Kalite Maliyet Türleri Arasındaki İlişkiler<br />

Toplam kalite maliyetleri ayrı başlıklar altında incelense ve kendi içlerinde<br />

sınıflandırılmaya tabi tutulsa bile, karşılıklı olarak ilişki içindedirler ve <strong>bir</strong><strong>bir</strong>lerini<br />

etkilemektedirler.<br />

Önleme ve değerlendirme faaliyetleri hatalara ilişkin iki ölçü ortaya koyar : (1), üretim<br />

başlangıcı sonrası ve (2), müşteri tarafından satın alınma sonrası. İçsel başarısızlık maliyetleri,<br />

üretimin başlangıcındaki hataların ve hataları incelemeye yönelik değerlendirme<br />

faaliyetlerinin <strong>bir</strong> fonksiyonu iken dışsal başarısızlık maliyetleri değerlendirme faaliyetleri ile<br />

incelenemeyen, müşterilerce alınan ürünlerdeki hataların <strong>bir</strong> fonksiyonudur (Fargher ve<br />

Morse, 1998) Önleme ve değerlendirme maliyetleri ile içsel ve dışsal başarısızlık maliyetleri<br />

<strong>arası</strong>nda ters yönlü <strong>bir</strong> ilişki mevcuttur. Bu ilişki de toplam kalite maliyetlerini etkilemektedir.<br />

Kalite maliyet unsurlarından önleme maliyetlerindeki <strong>bir</strong> artış, doğal olarak uygunluk<br />

kalitesinde <strong>bir</strong> artış olarak yansıyacaktır. Bu yansıma ise ölçme ve değerlendirme giderlerinde<br />

<strong>bir</strong> düşüşle sonuçlanacaktır. Çünkü kalitesizliği önlemek için yapılan her harcamanın ürün<br />

kalitesine yapacağı olumlu etki daha az rutin test ve muayene ihtiyacı yaratacaktır. Aynı<br />

şekilde önleme maliyetlerindeki <strong>bir</strong> artış, ürün kalite sürecinde kalite hedeflerine uygunluğu<br />

daha fazla sağlayacağı için, başarısızlık maliyetlerinde de buna bağlı <strong>bir</strong> azalma görülecektir.


Maliyet<br />

Minimum Toplam Maliyet<br />

Şekil 4.3. Toplam Kalite Maliyet Türleri Arasındaki İlişkiler<br />

TOPLAM KALİTE MALİYETİ<br />

ÖNLEME MALİYETLERİ<br />

BAŞARISIZLIK<br />

MALİYETLERİ<br />

DEĞERLENDİRME<br />

MALİYETLERİ<br />

Uygunluk Maliyeti<br />

Kalitesizliğin maliyet unsurları <strong>arası</strong>nda bu ilişkiler bizi, minimum toplam maliyetin<br />

belirlenmesi problemine götürmektedir. Başarısızlık ve değerlendirme maliyetlerinin<br />

minimize edilmesi için, önleme maliyetlerinin ne ölçüde arttırılması gerektiği, <strong>bir</strong><br />

optimizasyon problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Optimum uygunluk kalitesi, kalite<br />

maliyet unsurlarının fonksiyonel değişimine bağımlı olarak oluşan toplam kalite maliyet<br />

eğrisinin (TKM) minimum olduğu noktada gerçekleşir<br />

Önleme faaliyetlerine yönelik olarak yapılacak akıllı yatırımlar, başarısızlık<br />

maliyetlerinde <strong>bir</strong>kaç katı <strong>bir</strong> azalış sağlayacaktır. Bu nedenle, kalite maliyet türleri içinde yer<br />

alan önleme maliyetleri, yöneticiler açısından kaliteye yönelik olarak yapılan yatırımlar içinde<br />

en önemlisidir. Ürünlerin müşteriye teslimi ile ortaya çıkacak dışsal başarısızlık maliyetleri de<br />

toplam içinde en büyük değerde olan maliyetlerdir (Sevim, 1996).<br />

Kalite maliyetlerini oluşturan dört tür kalite maliyetinin toplam içindeki ağırlıkları<br />

tespit edilmeli ve buna göre kalite maliyetleri konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Kalite<br />

maliyetleri içinde hangi türün ne kadar ağırlıkta olduğuna ilişkin olarak yapılan çalışmalarda<br />

şu sonuçlar ile karşılaşılmıştır : Genel olarak, önleme maliyetleri toplam kalite maliyetlerinin


%10’ unu, değerlendirme maliyetleri %25’ ini ve başarısızlık maliyetleri de % 50-75’ ini<br />

oluşturmaktadır (Tan ve Peşkircioğlu, 1989; Plunkett ve Dale, 1991).<br />

Başarısızlık maliyetlerinin kontrol altına alındığı ve incelendiği <strong>bir</strong> kalite maliyet<br />

yönetim programı ile başarısızlık maliyetlerinde tasarrufa gidilebilir. Başarısızlık<br />

maliyetlerindeki azalma ile toplam kalite maliyetlerinde de azalma sağlanacaktır.<br />

Kalite maliyet türlerinin aralarındaki bu karşılıklı ilişkilerin <strong>bir</strong> kalite maliyet sistemi<br />

anlayışı ile ele alınıp incelenmesi gerekir. Bu amaçla kalite maliyet sistemi oluşturmak<br />

gerekir.<br />

4.4. Kalite Maliyet Sistemi<br />

Son yıllarda yaşanan ekonomik ve teknolojik gelişmeler işletmeleri yıpratıcı <strong>bir</strong><br />

rekabet ortamında yaşamaya zorlamıştır. Artan rekabet nedeniyle otomasyon, makine ağırlıklı<br />

üretim ve bilgisayar kullanımının devreye girmesiyle, geleneksel maliyet sistemlerinin<br />

işletmelerin ihtiyaçlarına uygun maliyet bilgileri oluşturamadıkları görülmüştür. Bu<br />

tartışmalar yeni arayışları beraberinde getirmiştir.<br />

Bugün <strong>bir</strong> çok işletme tarafından ABD’de çağdaş gelişmelerin uygulandığı ve<br />

gelişmelerin sürdürüldüğü görülmektedir. Çağdaş Maliyet Sistemleri, geleneksel maliyet<br />

sisteminin, gelişen koşullar nedeniyle yetersiz oluşu veya cevap veremediği noktalarda<br />

oluşmaktadır (Ersoy, 1996).<br />

4.4.<strong>1.</strong> Kalite Maliyet Sistemi Oluşturmanın Amacı:<br />

• Direkt olarak başarısızlık maliyetleri üzerine yoğunlaşarak başarısızlık maliyetlerini<br />

en aza hatta sıfıra indirgemeye çalışmak<br />

• Kalitede iyileştirme sağlamak amacıyla önleme maliyetlerine yatırım yapmak.<br />

• Sonuçlardaki başarıya göre ölçme değerleme maliyetlerini azaltmak.<br />

• Daha fazla iyileştirme sağlamak için önleme ve ölçme maliyetlerine ilişkin<br />

faaliyetleri sürekli olarak değerlendirmek ve geliştirmek


• Kalite maliyet sisteminin amacı, kalite maliyeti bilgisinin ölçülmesi ve<br />

raporlanmasından daha çok kalite değiştirilmesine yardımcı olmaktır.<br />

Kalite maliyetlerinin tespit edilmesiyle işletme, yüksek maliyetli alanlara dikkatini<br />

yoğunlaştıracak ve potansiyel maliyet azaltma fırsatlarını ortaya çıkaracaktır. Ayrıca işletme<br />

performansını ölçecek, işletme içerisinde mamuller, hizmetler, süreçler ve departmanlar<br />

<strong>arası</strong>nda karşılaştırma yapacak böylelikle en uygun mamul bileşimini oluşturacaktır. Kalite<br />

maliyetlerinin ölçülmesinin en önemli yanı , kontrol etmek ve iyileştirmek için ilk adım<br />

olmasıdır ( Krishnan ve Agus ve Husain, 2000).<br />

Ayrıca kalite maliyetlerinin kontrolü çalışmaları sayesinde, mamule güven ve<br />

bağımlılık artar. Bunun yanında malzeme ve işçilikten tasarruf sağlandığı gibi, maliyetler,<br />

hata oranı ve kurulan bilgi sistemi sayesinde hatalı bilgi edinme oranı azalır. <strong>İşletmeler</strong>de<br />

moral ve motivasyonun artması sonucu çalışanlar <strong>arası</strong>nda ortak <strong>bir</strong> değer oluşur, kalitesizlik<br />

sonucu karşılaşılacak riskler ortadan kalkar, finansal piyasada kredi imkanları artar,<br />

bütçeleme daha duyarlı yapılabilir ve işletmenin başarısını değerlendirmede <strong>bir</strong> ölçü daha elde<br />

edilmiş olur (Çankaya ve Ustasüleyman, 2001).<br />

4.4.2. Kalite Maliyet Sisteminin Organizasyonu<br />

Her şeyden önce, işletmenin böyle <strong>bir</strong> sistem kurmakla neyi amaçladığı önemlidir.<br />

Kalite maliyet sisteminin oluşturulmasına mamul ve hizmet üreten işletmeler açısından<br />

bakıldığında, bu tür <strong>bir</strong> sistemin büyük boyutlu başka <strong>bir</strong> ifadeyle ISO 9000 belgesi almış<br />

işletmelerce kurulabileceği anlaşılmaktadır.<br />

Sistem kuruluşunun ilk aşamasında muhasebe bölümünde maliyet muhasebesi<br />

verilerinin kullanılması gerekmektedir. İlk aşamadan sonra, kalite güvence <strong>bir</strong>imi<br />

oluşturularak sistem tamamlanabilir. Kalite güvence <strong>bir</strong>imi daha çok muhasebe sisteminin<br />

topladığı kalite maliyet verilerini analiz eden ve sonuçlar doğrultusunda alternatif stratejiler<br />

üreten <strong>bir</strong> departman görevi üstlenmektedir (Yükçü,1999).


Kalite maliyet sistemini kurmak isteyen işletmenin muhasebe departmanı, kalite<br />

maliyet verilerinin toplanması, dağıtımı ve raporlanması fonksiyonlarını yerine getirmesi<br />

gerekmektedir.<br />

Diğer temel departman olan kalite güvence bölümü ise şu fonksiyonlara sahip olmalıdır.<br />

• Üretimdeki kalitesizliğin düzeltilmesi amacı ile tavsiyelerde bulunarak kalitesizliği<br />

yaratan sebepleri araştırarak, her aşamadaki kontrol faaliyetlerini gerçekleştirmek ve<br />

kalite maliyetlerini analiz etmek.<br />

• Kalite maliyetleri ile ilgili olarak hazırlanmış bütçe hedeflerine ulaşabilmek amacı ile<br />

işletmenin tüm bölümleri <strong>arası</strong>nda koordinasyon ve haberleşmeyi sağlamak.<br />

• Maliyetleri azaltmak ve kontrol etmek amacıyla işletmede yürütülen süreklilik<br />

kazanmış politikaları izlemek ve gerektiğinde gözden geçirmek.<br />

• Kalite başarısızlıklarından doğan sorunların araştırılması, sorumluların bulunması,<br />

nedenlerin ortaya çıkarılması ve bu nedenlerden oluşan kalite maliyetlerinin gözden<br />

geçirilmesini sağlamak.<br />

• Daha iyi kalitenin elde edilmesine yönelik olarak hedefler koymak<br />

Kalite maliyetlerinin analizine yönelik olarak kurulan organizasyon yapısının başarısı<br />

işletme içerisindeki çalışan <strong>bir</strong>eylerin becerilerine ve bu becerileri ortaya koyabilmelerine<br />

bağlıdır. Tabi ki bu durum personelin işletmenin hedeflerini net olarak bilmeleri ve anlamaları<br />

ile mümkün olmaktadır.<br />

4.4.3.Kalite Maliyet Sisteminden Beklenen Yararlar<br />

• Malların ve hizmetlerin kalite düzeyleri gelişir. Kusurlu ürünler, bozuk ürünler azalır.<br />

• Malzeme ve işçilik tasarrufu sağlanır.<br />

• Verimlilik artar.<br />

• Ürün güvenilirliği artar.<br />

• Maliyetler azalır.<br />

• Kalite maliyet unsurlarının analizle uygulanan programların ve kontrol çalışmalarının<br />

etkinliğine ilişkin değerlendirmeler daha sağlıklı yapılabilir.


• Muhasebede önemli gelişmeler sağlanır,bütçeleme daha hassas yapılabilir.<br />

• Sorun alanlarının saptanması ve çözüm önceliklerinin belirlenmesi sağlanır.<br />

• Yeni teknik ve yöntemler bulunabilir ve mevcut yöntemler geliştirilebilir.<br />

• Yeniden işleme kusurlu mamul üretimi ve iş kayıplarının önlenmesiyle, işgücünde<br />

tasarruf ve etkin kullanım sağlanır.<br />

• Sağlanan maliyet tasarrufu yardımıyla, işletmenin pazar payı arttırılabilir. Böylece<br />

işletmenin kazancı da arttırılmış olur.<br />

• Üretici ve tüketici <strong>arası</strong>ndaki sözleşmelerde açıklık ve netlik sağlanabilir.böylece<br />

hiç<strong>bir</strong> konuda anlaşmazlığa düşülmemesi sağlanmış olur.<br />

• Ürünlerin ve hizmetlerin güvenilirliğinin artması ve yeni değeri ile işletmenin<br />

büyümesi ve rekabet gücünün sürekliliği sağlanabilir.<br />

• İşletmenin bölümleri <strong>arası</strong>nda daha iyi ilişkiler kurulabilir.Çalışanların morali<br />

yükseltilip, insanlar <strong>arası</strong>ndaki ilişkiler geliştirilebilir.Bunun sonucunda da daha iyi<br />

verim sağlanabilir.<br />

• Kurulan bilgi sistemiyle, hatalı veri ve raporlar azaltılabilir. Dolayısıyla yanlışlık<br />

yapılması baştan önlenmiş olacaktır.<br />

• Bakım onarım gerektiğinde ek cihaz ve donanım alınması ve yerleştirilmesi daha<br />

rasyonel olabilir.<br />

4.4.4. Kalite Maliyet Programı<br />

Şirkete <strong>bir</strong> kalite maliyet programının yararlı olabilmesi için ilk adım, fiili maliyet<br />

unsurlarının bilinmesidir. Bunun için finansal veriler incelenir ve analiz edilir. Büyük<br />

hesapların içinde gizli kalmış önemli kalite maliyetlerini bulmak için dikkatli olunmalıdır.<br />

Kalite maliyetleri belirlendikten sonra iyileştirme fırsatları görülebilir. İlk kalite<br />

maliyetlerinin satışlarının % 10’u ile % 25’i <strong>arası</strong>nda bulunması sürpriz olmamalıdır. Bu<br />

aşamada <strong>bir</strong> takım kıyaslamalar yapılıp kalite maliyetleri şu düzeyde olur demek yanlış olur.<br />

Geniş kalite yönetimine sahip bazı imalat şirketlerinde toplam kalite maliyeti, satışların<br />

yaklaşık % 2’si ile % 4’ünü teşkil eder. Başka yerlerde oranın ne olduğu önemli değildir. Her<br />

şirket, kendi için ilk kalite maliyet tahminlerinin kabul edilebilir seviyede olup olmadığını<br />

saptamalıdır.


4.4.4.<strong>1.</strong> Tecrübe Programı<br />

Yapılacak olan ilk tecrübe programı şunları kapsayacaktır :<br />

- Maliyet tasarrufu sonuçlarını üretmek için sistemin yetenekli olduğunu,<br />

- Programın devamı için üst yönetimin ikna olmasını,<br />

- Programın yürütülmesinde insan ve saha olarak faaliyet alanları sınırlarının<br />

anlaşılmasını.<br />

Bir tecrübe programı aşağıdaki adımlardan oluşur :<br />

- Kalite maliyet ölçüm şekillerinin ve temel karşılaştırma oranlarının belirlenmesi,<br />

- Trend analizlerinin yapılması,<br />

- İyileştirme fırsatlarının ve bu fırsatların amaçlarının saptanması,<br />

- Problemlerin tanımlanması,<br />

- İlerlemelerin raporlanması.<br />

Tecrübe programı, bütün kalite maliyet bileşenleri saptanmış (ya da en azından tahmin<br />

edilmiş) olarak yapılmalı ve <strong>bir</strong> mali yıl içinde bitirilmelidir.<br />

4.4.4.2. Kalite Maliyet Eğitimi<br />

Tecrübe programının başlaması ile <strong>bir</strong>likte her bölümün anahtar kişileri, <strong>bir</strong> kalite<br />

maliyet sisteminin içeriği ve yürütme için ayrıntılı plan konusunda eğitilmelidir. Böyle <strong>bir</strong><br />

kalite eğitim programında aşağıdaki hususların kişilerce anlaşılmasını sağlamak gerekir:<br />

• Bir kalite yönetim sisteminin desteği olmadıkça kalite maliyetlerine ihtiyaç yoktur.<br />

Kalite yönetimi ile müşteri tatmini, daha az maliyetle iyileştirilir.<br />

• Düzeltici faaliyetler olmadıkça maliyette iyileşme sağlanamaz. Her bölüm, gereken<br />

düzeltici faaliyetleri yapmalıdır.<br />

• Kalite maliyet programının amacı, performans gelişmesi yolu ile yapılacak maliyet<br />

iyileştirme sahalarının tespitidir.


• Özellikle deneme programının yapıldığı yere önem verilmesi gerekmektedir.<br />

• Kalite maliyetleri <strong>bir</strong> amaç değil, araçtır.<br />

4.4.4.3. Şirket İçi Maliyet Prosedürü<br />

Deneme programının başarısıyla <strong>bir</strong>likte, şirket kalite maliyet prosedürü uzun dönem<br />

için geliştirilebilir. Kalite maliyet verilerinin çoğunun, mevcut maliyet muhasebesi<br />

sistemlerinden hazır olarak elde edilemediğini söyleyebiliriz. Örneğin, <strong>bir</strong> hizmet işletmesinde<br />

değerlendirme ve iç başarısızlık maliyetlerinin büyük <strong>bir</strong> kısmı operasyonların normal <strong>bir</strong><br />

parçası olarak düşünülür. Bu gibi maliyetler ayrılmamışlardır ve analiz için uygun değildir.<br />

Örneğin, imalattaki tashihler standart kabul edilmekte ve işlem maliyetinin içinde yer<br />

almaktadırlar. Bunlara benzer ayrılıklar ve her şirketteki maliyet muhasebe sistemlerinin<br />

farklı olması nedeniyle <strong>bir</strong> kalite maliyet programı yürüten her şirketin, ihtiyaçlarına uygun<br />

<strong>bir</strong> maliyet prosedürü oluşturması gerekmektedir.<br />

Şirket içi kalite maliyet prosedürü, kalite maliyetleri bileşenlerinden tanımlanan ve<br />

kullanılacak olanların nasıl ve ne zaman fiili maliyet verilerinden tahmin edilmesi, toplanması<br />

veya <strong>bir</strong>leştirilmesi işlemlerinde <strong>bir</strong> format görevi görür. Prosedürün hassaslığını sağlamak<br />

için sigorta ve sosyal hak maliyetleri, genel giderler ve diğer muhasebe intibaklarının hangi<br />

kalite maliyet bileşenleri ile ilgili olduğu belirlenmelidir. Son olarak uygulamadaki<br />

sorumlulukları da belirtecek şekilde ihtiyaca göre <strong>bir</strong> rapor formatı hazırlanır.<br />

Kalite maliyet verilerinin entegrasyonunu ve ilgililerce kabul edilmesini sağlamak için<br />

bu prosedür Muhasebe Sorumlusu tarafından onaylanmalıdır. Prosedür, kalite maliyet lideri<br />

tarafından hazırlanmakla beraber, muhasebe tarafından yürütülecektir. Bu nedenle prosedüre<br />

“Yalnız Kalite Bölümüne Aittir” görüntüsü verilmemelidir. Prosedürün hazırlanacak<br />

bölümlerinden <strong>bir</strong>isi de, hesaplarla ilgili <strong>bir</strong> talimatnamedir. Bu talimatnamede, her hesabın<br />

neleri içerdiği belirtilir. Ayrıca, bu talimatnameye kalite maliyet bileşenlerinin ayrıntılı<br />

tanımları da eklenir.


4.4.4.4. Uygulama Yöntemi<br />

Kalite maliyet analizleri uygulamasında izlenecek strateji şöyledir.<br />

• Kusurlu ürün maliyetlerini sıfıra düşürmek için doğrudan girişim,<br />

• Gelişme için doğru önleyici faaliyetlere yatırım,<br />

• Sonuçlara göre değerlendirme maliyetlerinin düşürülmesi,<br />

• Daha fazla gelişme için sürekli önleme faaliyetlerini takip ve yeniden yönlendirme.<br />

Strateji basitçe şu felsefeye dayanır.<br />

• Her kusurlu üretime yol açan <strong>bir</strong> temel neden vardır.<br />

• Nedenler önlenebilir.<br />

• Önlemek daima daha ucuzdur.<br />

Kalite maliyet analizleri uygulamasında yer alan temel aşamalar şunlardır:<br />

• Potansiyel kazanç sahalarının bulunması,<br />

• Gelişme hedeflerinin saptanması,<br />

• Faaliyet programının planlanması,<br />

• Organizasyon,<br />

• Performans ölçme.<br />

İşletmenin kalite politikasına bağlı olarak, gerekirse yan sanayi de dikkate alınarak<br />

dinamik <strong>bir</strong> biçimde tasarlanan kalite maliyet analizi uygulama planının bölümleri sırasıyla şu<br />

şekildedir.<br />

• Yönetime sonuç ve onay,<br />

• Pilot çalışma programı,<br />

• Eğitim (işletme düzeyinde),<br />

• Pilot çalışmaya göre maliyet muhasebesi prosedürü geliştirme,<br />

• Kalite maliyet verilerinin derlenmesi ve analizi,<br />

• Analiz sonuçlarının sunumu ve yararlanma.


Beşinci kademe çalışmalar sırasında,<br />

• Verilerin kaynaklar itibariyle ayrıntılı dağıtımlarının elde edilmesi,<br />

• Tabloların temel analizler için amaca uygun biçimde düzenlenmesi,<br />

• Analiz, (trend vb.) kalite geliştirme imkanları araştırma, yüksek potansiyelli kazanç<br />

noktalarının tespiti, söz konusudur.<br />

4.4.4.5. Kalite Maliyet Merkezleri<br />

Kalite Maliyet Sisteminde, Kalite maliyetlerinin hesaplanması ve raporlanması,<br />

mamul maliyeti hesaplamalarından farklı olduğu için mevcut maliyet sistemine bazı<br />

eklemeler ve değişiklikler yapmak gerekecektir. Mamul maliyetini hesaplarken genellikle<br />

üretim bölümündeki verilerden yararlanılır. Ancak kalite maliyetini hesaplarken sadece<br />

üretim değil, işletmenin tüm bölümlerinden elde edilen bilgiler de maliyet hesaplamada<br />

önemli rol oynarlar. Bu hesaplama, mamulün tasarım aşamasından başlayıp, üretim-satış ve<br />

satış sonrası hizmetlere ve bunların maliyetlerine dayanmaktadır (Yükçü,1993).<br />

Bir üretim işletmesinin muhtemel kalite maliyet merkezlerinin görünümü şöyle<br />

olabilir (Özenci, 1998)<br />

Kalite Maliyet Merkezleri<br />

Mühendislik Satın alma Üretim Kontrol Satış servis<br />

Mühendislik : Tasarım model hataları<br />

Satın alma : Bozuk mal hataları<br />

Üretim : Iskarta, tashih<br />

Kontrol : Sistem muayene, deney hataları<br />

Satış servis : Garanti, nakliye, ambarlama, servis harcamaları<br />

Şekil : 4.4. Kalite Maliyet Merkezleri


4.4.4.6. Kalite Maliyetlerinin Ölçülmesi<br />

Kalite maliyetleri içinde ölçülebilenler, direkt (görülebilen) maliyetlerdir. Bunlar,<br />

önleme ve değerleme maliyetleridir. Bu maliyetler kusurlu mamul üretmeyi önlemek<br />

amacıyla, mamul üretimine geçmeden önce yapılan, kalitesizliği önleyecek yatırım<br />

faaliyetlerinin maliyetleridir. Bu faaliyetlerin bedelini periyodik olarak ölçmek mümkündür.<br />

Kaliteli mamul üretmek için katlanılan kalitesizliği önleme yatırımlarının maliyetleri, ilk anda<br />

toplam kalite maliyetlerini arttırır. Burada önemli olan, işletmenin mevcut tüketicilerinin<br />

memnuniyetini sürekli kılmak ve aynı zamanda potansiyel tüketicileri çekecek kalitede ve<br />

kabul edilebilir <strong>bir</strong> fiyat düzeyinde mal ve hizmet üretmektir. Bu amaçla, ilk anda sıfır hata ile<br />

üretim yapmak için, işletmenin bütün kaynaklarını bu hedefe yöneltmesi, işletmeleri kısa<br />

vadede başarısızlığa daha doğrusu tüketici memnuniyetsizliğine götürecektir. Buradaki<br />

tüketici memnuniyetsizliği, mamul veya hizmetin kalitesizliğinden değil, onu satın alabileceği<br />

fiyatın uygunsuzluğundan kaynaklanır. Çünkü kalitede sıfır hataya ulaşmak için sarfedilen<br />

yoğun çabalar, kalite maliyetlerinin ve dolayısıyla mamulün veya hizmetin üretim maliyetini<br />

arttıracaktır. Bu açıdan bakılınca, aşırı önleme yatırımları yerine kaliteyi sürekli iyileştirme<br />

faaliyetleri ile kusursuz mamul üretimini gerçekleştirmek, daha akıllıca olacaktır. Bu şekilde<br />

önleme yatırımlarına sarf edilen emek, zaman ve harcamaların miktarının görülmesi,<br />

ölçülebilir olması mümkün olacaktır (Suadiye, 2004).<br />

Hesaplanması düşünülen kalite maliyetlerinde en önemli hususlardan <strong>bir</strong>isi de, kusurlu<br />

maliyetin saptanmasıdır. Ancak tamamlanmış <strong>bir</strong> işin ya da üretilmiş <strong>bir</strong> mamulün garanti<br />

belgesinden dolayı yeniden <strong>bir</strong> çalışmaya ihtiyaç göstermesi durumunda; tamir – bakım için<br />

harcanan çaba, bu işlemin yapılması için fazladan harcanan işgücü, normal üretimin<br />

aksatılması ve üretim sahasının kullanılması, fazladan kullanılan elektrik, alet, edevat, taşıma,<br />

boşaltma, haberleşme ve kayıtları alma giderleri, yeniden işleme, test ve mühendislik<br />

hizmetleri, aşırı arızalı ve kullanılmaz halde olan mamuller, kısmi arızaların giderilmesi için<br />

yapılan sermaye ve mühendislik yardım maliyetleri ile işçilik ve genel giderlerin de<br />

hesaplanma olanağı vardır (Brennan, 1990).


Görünen *Yeniden işleme Kısa vadede<br />

Kalitesizlik *Hurda etkisi<br />

Maliyetleri *İkinci kalitede mamul<br />

*İadeler<br />

görülür<br />

*Garanti giderleri Kalite Buzdağı<br />

*Üretim kaybı vb.<br />

Görünmeyen *Satış kaybı Uzun vadede<br />

kalitesizlik *Tüketici kaybı etkisi<br />

maliyetleri *Pazar kaybı<br />

*Güven, İmaj kaybı<br />

*Sipariş, Gelir kaybı<br />

görülür<br />

Şekil 4.5 . Ölçülen ve Ölçülemeyen Kalite Maliyetleri<br />

Muhasebe hesaplarında varlığı söz konusu olan maliyetler, görünen kalite<br />

maliyetleridir. Ancak görünen ve ölçülebilen düşük kalite maliyetlerinin ayrıca görünmeyen<br />

kalitesizlik maliyetleri de vardır. Düşük kalitenin görünen (direkt ölçülebilen) kalite<br />

maliyetleri ile görünmeyen (direkt ölçülemeyen ) kalite maliyetleri, Şekil 4.5.'te gösterilmiştir<br />

(Juran, 1993).<br />

Kalitesizliğin tüketici yanındaki olumsuz etkisi yanında, üretici için de olumsuz<br />

etkileri olmaktadır. Mamullerin düşük kalitede veya kusurlu üretilmesi işletmeye pahalıya<br />

gelmektedir. Çünkü düşük kalitede üretilen mal ve hizmetler için katlanılan üretim maliyeti<br />

yanında, kalite buzdağında gösterilen görünmeyen kısımlar için katlanılacak kayıp ve<br />

maliyetler fazladır. Örneğin satış kaybı, tüketici talebinin azalması, işletme imajının<br />

sarsılması vb. kalitesizlik maliyetleri yanında , ilk anda belli olmayan dolayısıyla ölçümü zor<br />

olan bu tür maliyetleri hesaplama güçlükleri ile karşılaşılacaktır. Ölçülmesi zor olan bu tür<br />

dolaylı maliyetler, tüketici tarafından kullanılan mamulün garanti süresinin geçmiş olması


nedeniyle katlanılan maliyetlerdir. Bu maliyetlerin tespiti, parasal olarak yapılabilmektedir.<br />

Ancak tüketicinin memnun olmayışından kaynaklanan maliyet kayıplarının boyutu<br />

hesaplanamamakta, ancak yaklaşık olarak tahmin edilebilmektedir. Aslında direkt kalite<br />

maliyetleri ile endirekt kalite maliyetleri <strong>bir</strong> arada düşünülmelidir. Direkt kalite maliyetlerinin<br />

minimizasyonu, kalitesizlik maliyetlerinin azaltılması ile düşer. Direkt kalite maliyetlerini<br />

endirekt kalite maliyetlerinden ayrı olarak düşünemeyiz. Zaten iki kalite grubunun <strong>bir</strong><strong>bir</strong>leri<br />

ile olan ilişkisinin iyi tahlil edilmesi halinde,kalitenin kontrol altına alınabileceği, bu nedenle<br />

de kalite maliyetlerinin azaltılabileceği <strong>bir</strong> gerçektir. Başarısızlık maliyetlerinin azaltılması,<br />

tüketici şikayet ve tatminsizliğini azaltacaktır. Ancak başarısızlık maliyetlerinin düşürülmesi<br />

yine önleme yatırımlarına ağırlık verilmesi ile mümkündür (Juran, 1993).<br />

4.4.4.6.<strong>1.</strong> Ölçüm Temelleri<br />

Kalitesizliğin maliyetine ilişkin bilgiler tek başlarına anlamlı <strong>bir</strong> karşılaştırma imkanı<br />

vermezler. Bu nedenle işletme ile ilgili seçilecek bazı kriterlerle karşılaştırarak yararlı <strong>bir</strong><br />

yorum yapılabilir. Seçilecek kriter, işletmenin üretimi ve satışlarının iyi <strong>bir</strong> göstergesi ise<br />

geçerlidir. Kalitesizliğin maliyetinin analizinde kullanılacak kriterlerin seçiminde bazı<br />

faktörlerin göz önünde bulundurulması gerekir. Seçilecek kriterler;<br />

• Üretim hacmindeki artma ve azalmalardan,<br />

• Mekanizasyon sonucu direkt işçilik maliyetlerindeki azalmadan,<br />

• Mevsimlik satışların durumundan,<br />

• Hammadde ve malzeme fiyatlarındaki dalgalanmalardan ,<br />

etkileniyorsa, kalitesizliğin maliyet analizlerinde kullanılabilirler (Tan ve Peşkircioğlu,1992).<br />

Bu kriterlerden bazıları şunlardır:<br />

• Toplam fiili dolaysız işçilik,<br />

• Standart işçilik,<br />

• İmalat maliyetleri,<br />

• Net satışlar,<br />

• Fabrika çalışma saatleri,<br />

• Katma değer,<br />

• Birim maliyetler,


• Eşdeğer <strong>bir</strong>im maliyetleri,<br />

• Malzeme maliyetleri,<br />

• Tasarım maliyetleri (Özenci ve Cumbul, 1991).<br />

4.4.4.6.2. Analizde Kullanılan Rasyolar<br />

Bu kriterler kalite veya kalitesizlik maliyetlerinin satışlara, toplam üretim<br />

maliyetlerine, üretim miktarına ve toplam kalite maliyetine oranlayan çeşitli rasyolar olabilir.<br />

Kalite Maliyetleri Kalite Maliyetleri<br />

Satışlar İmalat Maliyetleri<br />

İşletme Dışı Kusurlu Ürün Maliyeti<br />

Satışlar<br />

İşletme İçi Kusurlu Ürün Maliyeti<br />

Satışlar<br />

Kalitesizlik maliyetleri Kalitesizlik Maliyetleri Kalitesizlik Maliyetleri<br />

Satışlar İmalat Maliyetleri Toplam Kalite Maliyeti<br />

Yukarıda bahsedilen kalitesizlik maliyetleri, kalite maliyetleri içinde yer alan hatalı<br />

ürünler için iç ve dış başarısızlık maliyetleri toplamından oluşan maliyetlerdir (Ertaş, 1996).


4.4.4.6.3. Kalite Maliyet Bütçesi Ve Raporları<br />

Bütçeler, gelecekteki faaliyetleri ana hatları ile belirleyen planlardır. Şirketlerde<br />

departmanlar itibariyle tasarlanan bütçeler <strong>bir</strong> araya getirilip gerekli düzenlemeler<br />

(konsolidasyon) yapıldıktan sonra “Şirket Bütçesi” oluşturulur.<br />

Kalite maliyet raporları, faaliyetlerin bütçedeki amaçlar doğrultusunda yürütülüp<br />

yürütülemediğini izleme, alınması gerekli önlemleri tespit ve gelecekteki bütçeler için bilgi<br />

sağlama amaçlarına hizmet eden araçlardır (Özenci ve Cumbul, 1991).<br />

Elde edilen fiili kalite maliyet bilgileri ile, olası bütçe sapmaları önlenebilir ve<br />

düzeltilebilir. Bu nedenle kalite maliyet raporları, sağlıklı bilgi sağlama ve kaliteyi iyileştirme<br />

ve geliştirme çalışmalarına hizmet eden araçlardan <strong>bir</strong>idir.<br />

Bir firmanın kalite programının geliştirilmesine yönelik, kalite maliyetleri raporlaması<br />

çeşitli şekiller alabilir. Hangi şekilde olursa olsun firma, kalite konularını dikkate almak<br />

zorundadır. Bu aynı zamanda, yönetim kontrol sisteminde kalitenin öncelikli yerinin<br />

belirlenmesini de gerekli kılmaktadır. Günümüzde kalite, temel performans ölçümleme<br />

alanlarından <strong>bir</strong>ini temsil etmektedir. Çoğu geleneksel yönetim muhasebesi sistemi, bu yeni<br />

tür maliyet bilgisinin kolaylıkla kavranması, sıralanması ve raporlanmasına yönelik<br />

tasarlanmış değildir. Maliyet yönetim sistemleri bu maliyetlerin sağlıklı şekilde ölçülmesi ve<br />

raporlanmasına yönelik kurulmalıdır (Lammert ve Ehrsam, 1988).<br />

Kalite maliyetlerini ilgili yerlere raporlamanın aşağıdaki yararları olacaktır.<br />

<strong>1.</strong> Kalite maliyet bileşenlerini oluşturan verilerin tam ve güvenilir olarak sağlanması,<br />

2. Mevcut sistem içinde <strong>bir</strong> kısım maliyetlerin kalite maliyetlerine dönüştürülmesine<br />

imkan sağlanması,<br />

3. İşletmeye kalite faaliyetlerinin etkinliği konusunda yardımcı olunması,<br />

4. Teknolojik gelişmelerle oluşan yeni kalite maliyet verilerinin ilgili faaliyet alanlarına<br />

bulunup yerleştirilmesi,<br />

5. Bütçe ve planlama çalışmalarında işletmeye yardımcı olunması,<br />

6. Kalite ile ilgili maliyetlerin toplanması ile rapor formatlarının geliştirilmesi,


7. Tepe yönetiminin kalite ile ilgili maliyetleri incelemesine ve karar almasına kolaylık<br />

sağlanması,<br />

8. Raporlama sayesinde <strong>bir</strong> kısım faaliyet maliyetlerinin düzeltilmesinin sağlanması,<br />

9. Raporlama ile elde edilen detaylı kalite maliyet bilgileri sayesinde yöneticilerin bu<br />

konuda bilgi edinmelerinin sağlanması,<br />

Kalite maliyet raporları sayesinde oluşturulan çizelge ve grafiklerle maliyetlerin<br />

seyrinin şekil olarak daha iyi anlaşılmasına olanak sağlanması (Dhillan,1985).<br />

Günümüzde kaliteyi benimsemiş olan işletmelerde, kalitenin iyileştirilmesi ile ilgili<br />

yapılan faaliyetlerin maliyetini, mevcut maliyet muhasebesi düzeni içinde bulmak oldukça<br />

güçtür. Zaten böyle <strong>bir</strong> maliyetleme için yasal <strong>bir</strong> zorunluluk da yoktur. Çünkü, kalite olayı<br />

rekabet stratejisinin gün geçtikçe önem kazanan en önemli unsurlarındandır. Bu nedenle<br />

spesifik maliyetler olarak bilinen kalite maliyetleri belirlenerek, diğer maliyetlerden<br />

ayrıştırılması yoluyla ilgili kalite maliyet verilerinin derlenmesi ve bütünleştirilmesi<br />

sağlanmalıdır. Elde edilen sonuçların rapor haline getirilerek grafik ve çizelgeler şeklinde<br />

düzenlenmesi, toplam maliyetler içinde kalite maliyetlerinin payını, dolayısıyla da önemini<br />

vurgulayacaktır(Brennan, 1990).<br />

Kalite Maliyetlerinin raporlanması finansal olmayan ölçümler ile <strong>bir</strong>likte<br />

düşünülmelidir. Finansal olmayan ölçümler, toplam kalite yönetimi uygulamalarında sürekli<br />

ve hızlı geri bildirimler sağlarken, Toplam kalite maliyetlerinin raporlanması genel <strong>bir</strong><br />

fotoğrafı ortaya koyar (Üstün, 1996)


5. KALİTE MALİYETLERİNİN KONTROLÜ VE AZALTIMI<br />

Kalite ile ilgili şikayetlerin büyük <strong>bir</strong> çoğunluğunda, çalışanların işini gereği gibi<br />

yapmadığı öne sürülmektedir. Bu durum, doğru olmakla <strong>bir</strong>likte; genelde çalışanların kontrol<br />

edebileceği kalite hatalarının % 20’yi geçmediği, geri kalan kısmının ise yönetim hatalarından<br />

kaynaklandığı görülmektedir. Toplam Kalite Maliyetleri’nin azaltılması isteniyorsa, öncelikle<br />

bunların nedenleri tam ve doğru olarak belirlenmeli ve daha sonra bu nedenleri ortadan<br />

kaldıracak yeni yöntemlerin araştırılmasına geçilmelidir. Bu maliyet azaltma çalışmalarında<br />

Toplam Kalite Yönetimi’nde “Sorun Çözme Tekniği” ne temel oluşturan, yedi temel araçtan<br />

ve ilgili raporlardan yararlanılabilir (Sevim, 1999).<br />

Önleme ve Ölçme ve Değerlendirme maliyetleri, % 100 kalite derecesine<br />

yaklaşıldığında hızla artmaktadır. Eğer bu düzeye ulaşmak ve bunu sürekli olarak korumak<br />

isteniyorsa, ölçme ve değerlendirme maliyetleri çok yüksek olacaktır. Kalite güvencesini<br />

sağlamak için de, büyük harcamaların yapılması ve karmaşık araç ve gereçlerin kullanılması<br />

zorunlu olacaktır. Kalite ticari <strong>bir</strong> sorun olduğunda, önleme ve ölçme değerlendirme<br />

maliyetleri göz önünde tutularak Optimal Kalite düzeyi belirlenecektir (Barutçugil, 1988).<br />

5.<strong>1.</strong> Başarısızlık Maliyetlerinin Azaltma Yolları<br />

Bu bölümde iç ve dış başarısızlık maliyetlerinin azaltılmasına ilişkin gerekli adımlar<br />

ve bu adımları başarabilmek için bazı teknikler açıklanacaktır.<br />

5.<strong>1.</strong><strong>1.</strong> İlgili Sorunlar Ve Olası Nedenleri Belirlemek<br />

Toplam kalite Yönetimi Bölümü, hazırladığı performans raporlarında, ürünler ve<br />

üretimle ilgili sorunları ve hata nedenlerini açıkça ortaya koymalıdır. Bu raporlarda sorunlar;<br />

net ve özet <strong>bir</strong> şekilde açıklanmalı, hataların olası nedenleri ve alınması gerekli önlemler yer<br />

almalıdır. Ayrıca raporlarda, sorunların ortaya çıkış tarihleri ve maliyetler üzerindeki etkileri<br />

de belirtilmelidir. Bu raporlar, araştırmaları yürütebilecek bilgi ve yetkiye sahip yöneticilere<br />

iletilmelidir. İlgililerin bu konuda ne tip <strong>bir</strong> görev üstleneceği, çalışmanın ne zaman<br />

tamamlanacağı açıkça belirtilmelidir. Aynı zamanda raporlar, daha önce hata gidermek için<br />

kullanılmış yöntemleri de içermelidir. Kalite performans raporları öteki işletme bölümlerin ve<br />

üst yönetime de gönderilmelidir.


5.<strong>1.</strong>2. Sorunları Çözmek Amacıyla İstek Yaratmak<br />

Başarısızlıkların nedenleri; kötü tasarım, uygun olmayan takımlar, yanlış üretim<br />

düzeni ve yanlış uygulamalar olabilir. Bir çok kişi <strong>arası</strong>nda bu nedenleri giderebilecek çok az<br />

kişi bulunur. İşte Toplam Kalite Yöneticisi’nin işi, bu nedenleri ortadan kaldırarak,<br />

başarısızlığı giderecek kişilere sahip olmaktır. Bunun için de Toplam Kalite Yöneticisi,<br />

örgütteki diğer kişilerin ortaya çıkabilecek sorunlarını çözmek için istek duyacakları<br />

programlar tasarlamalıdır.<br />

5.<strong>1.</strong>3.Başarısızlıkları Gidermek Amacıyla Planlama<br />

Kalite bilgilerinin analizi ile belirlenen sorunlar ve bu sorunları gidermek amacıyla<br />

yapılan çalışmalar, <strong>bir</strong> form ile dökümante edilmelidir.<br />

Tamamlanamayan projeler, ek <strong>bir</strong> yazı ile Üretim Müdürlüğü’ne bildirilmelidir.<br />

Sorunu çözmek için, <strong>bir</strong>den fazla kişi ya da bölümün çalışması gerekiyorsa, bu amaca uygun<br />

değişik formlar geliştirilmelidir.<br />

5.<strong>1.</strong>4. Başarısızlık Maliyetleri’ndeki Azalmanın Kontrolü<br />

Aşağıdaki sorulara verilebilecek olumlu yanıtlar, başarısızlık maliyetleri’nin optimum<br />

<strong>bir</strong> düzeye indirgendiğinin <strong>bir</strong> göstergesidir. Eğer olumsuz yanıt verilecek sorular varsa,<br />

bunların nedenleri üzerine etkin <strong>bir</strong> biçimde gidilmelidir.<br />

• Yüksek maliyet bileşenlerinin nedenleri, bilinmekte ve raporlanmakta mıdır?<br />

• Hurda ve düzeltme maliyetleri üretim yöneticisine, sorun giderme mühendisliği<br />

maliyetleri ilgili yöneticisine, satıcıdan kaynaklanan kayıplar satın alma yöneticisine<br />

raporlanmakta ve gereken önlemler alınmakta mıdır?<br />

• Montajda oluşan hatalar, bu hataların düzeltilmesi için ilgili bölümlere ve satıcılara<br />

raporlanmakta mıdır?


• Hataların ana nedenleri, bulunmakta ve giderilmekte midir?<br />

• Uygun olmayan hammadde ve malzemeler, ekonomik olduğu yerlerde mi<br />

kullanılmaktadır?<br />

• Yüksek red oranının gözlendiği <strong>bir</strong> bölgede, sorunu gidermek için sarf edilen küçük<br />

<strong>bir</strong> çaba, çalışma yaşamının <strong>bir</strong> parçası olarak görülmekte midir?<br />

• Hata giderme faaliyet programı, tasarım ya da takım değişikliklerini talep edecek<br />

kadar geniş midir?<br />

• Tüm bölgeleri koordine eden, <strong>bir</strong> kalite iyileştirme çalışması var mıdır?<br />

• Kalite iyileştirme çalışmaları, düzenli toplantıları, termin tarihi belli sorun giderme<br />

çalışmalarını ve yazılı raporları içermekte midir?<br />

• Piyasa sorunları; belirlenmiş, tekrarı için gereken önlemler alınmış mıdır?<br />

• İyileştirme programı, işlevsel bölümlerin yöneticileri ve Genel Müdür tarafınfan<br />

ilginç bulunmakta ve desteklenmekte midir?<br />

• Garanti maliyetlerinin geçerliliği denetlenmekte ve gerekli önlemler alınmakta<br />

mıdır?<br />

• İade edilen ürünler; ekonomik olarak taşınmakta , tamir edilmekte ve müşterilere<br />

verilmekte midir?<br />

• Piyasa performansı hedefleri, maliyetleri azaltmak ya da gidişatı kontrol altında<br />

tutmak için açık olarak belirlenmiş midir?<br />

5.2. Önleme Maliyetlerini Azaltma Yolları<br />

Önleme faaliyetleri, genellikle iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bunlar; işletmenin<br />

çalışanlarına, dolayısıyla onların işlerine yönelik faaliyetler ile üretim sürecinin başında<br />

potansiyel sorunların çeşitli tekniklerle bulunması ve bunların düşük maliyetle önlenmesi<br />

faaliyetleridir.<br />

Çalışanların kaliteye karşı tutumları, çok sayıda üst düzey yöneticinin yada ortakların<br />

kaliteyi isteyip istemedikleri ve iyileştirme programlarını yararlı bulup bulmadıkları<br />

konusundaki yargıları ile belirlenir. Bu nedenle yöneticilerin kaliteyi iyileştirmeye yönelik<br />

tutumları, çalışanlara açık olarak hissettirmelidir. Ustabaşılar ve postabaşılar gibi amirler,<br />

kalite iyileştirme programının başarısında anahtar rolü oynamaktadırlar.


5.2.<strong>1.</strong> Pazarlama İle Önleme<br />

Pazarlamanın kalite sorumlulukları ise şunlardır;<br />

• Müşterilerin kalite gereksinimlerini kesin ve net olarak belirlemek,<br />

• Fiyatların, müşterilerin kişisel gereksinimlerin yansımasını sağlamak,<br />

• Müşteri gereksinimlerinin işletme içi yönergelere ve tasarım spesifikasyonlarına<br />

doğru olarak yansımasını sağlamak,<br />

• Müşterilerin kesin olarak belirleyemediği ürün kalite standartlarını, örgütteki öteki<br />

bölümlerle <strong>bir</strong>likte belirlemek,<br />

• Müşterilerin ne satın aldıklarını bilmeleri için, inandırıcı ve dürüst reklam ile<br />

pazarlama yapmak,<br />

• Sorumlu kişilerin sorunları çözmesi için topladıkları ürün performans bilgilerini<br />

raporlamak,<br />

• Kronik piyasa sorunlarının çözülmesine ilişkin yapılan programlarda görev almak,<br />

• Garanti şartlarını ve hizmetlerini yönetmek, bu nedenlerden kaynaklanan<br />

maliyetlerin aşırı olmamasını ve kontrol altında tutulmamasını sağlamak.<br />

5.2.2. Tasarımda Önleme<br />

Ürünlerdeki büyük maliyetli sorunların çoğunluğu, yetersiz tasarımdan<br />

kaynaklanmaktadır. Üretim, montaj, test ve muayene aşamasında, ürün performansını<br />

etkileyen sorunların asıl nedenleri, parça yada montajın tasarımıdır. Tasarım Mühendisleri’nin<br />

kalite ile ilgili sorumlulukları şu şekilde sıralanabilir;<br />

• Bir ürünün; kullanımı için önemli ve kullanım ömrü için güvenilir çalışmasını<br />

sağlayacak biçimde tasarlanması,<br />

• Bir ürünün, karlı <strong>bir</strong> şekilde üretilebilecek şekilde tasarlanması,<br />

• Bir ürünün, müşteri gereksinimlerini tatmin edecek şekilde tasarlanması,<br />

• Tasarımların ve ürün spesifikasyonlarının, ürünün kalite kriterlerini açık ve doğru<br />

olarak belirtecek biçimde tasarlanması,<br />

• Tasarımdan kaynaklanan sorunların çözümünde, aktif olunması.


5.2.3. Kalite Sağlama İle Önleme<br />

Kalite bölümü, sözleşme ile ilgili müşteri spesifikasyonlarını dikkatli <strong>bir</strong> biçimde<br />

incelemeli ve kalite gereksinimlerini belirlemelidir. Bu inceleme aşağıdaki sorunlar üzerinde<br />

yoğunlaşabilir;<br />

• Toplam Kalite Yönetimi Sistemi, şartları açık ve tam mı?<br />

• Özel spesifikasyonlar, kabul edilebilir mi?<br />

• Ürünlerin kalite standartlarını ve düzeylerini karşılayabilmekte mi?<br />

• Dökümantasyon ve raporlardan bilgiler alınmakta ve bunlardan yararlanılmakta mı?<br />

• Hatalar oluşmadan kalite mühendisliğince, tasarlanmakta mı?<br />

• Toplam kalite politikası, açık ve iyi biliniyor mu?<br />

• Çizim ve ölçü aletleri kontrol programı var mı?<br />

• Eğitim programları, kar sağlayabilmekte mi?<br />

5.3. Ölçme ve Değerlendirme Maliyetleri’ni Azaltma Yolları<br />

Ölçme ve Değerlendirme Maliyetleri, bazen Toplam Kalite Maliyetleri’nin yarısına<br />

ulaşabilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi Programları’nın, öncelikle başarısızlık maliyetleri<br />

üzerinde yoğunlaşması zorunlu görülse bile, Ölçme ve Değerlendirme Maliyetleri<br />

unutulmamalıdır.<br />

5.3.<strong>1.</strong> Muayene Ve Test Planlaması<br />

Mevcut değerlendirme kaynaklarından planlı <strong>bir</strong> biçimde yararlanmak, büyük önem<br />

taşımaktadır. Kalite Kontrol Noktaları’nın yerini, muayene ve test miktarlarını belirlemek<br />

uzmanlık gerektirmektedir. “Süreç İçi Kontrol” ler, Toplam Kalite Yönetimi Sistemi’nin<br />

vazgeçilmez parçasıdır. “Süreç İçi Kontrol” ler yardımıyla hatalar nihai ürüne yansımadan<br />

önce belirlenerek, Toplam Kalite Maliyetleri’ni azaltma olanağı elde edilir. Buna ek olarak,<br />

etkin <strong>bir</strong> “Süreç Muayene Sistemi” , nihai ürünlere yapılan muayene gereksinimlerini de<br />

azaltır.


Bir “Süreç Muayene Sistemi” nin etkin olabilmesi için, kalite kontrol noktalarının<br />

sistem içindeki yerlerinin iyi belirlenmesi gerekir.<br />

5.3.2. Ekipman Ve Yöntem Geliştirme<br />

Ekipman ve yöntemlerin geliştirilmesi, muayene ve test maliyetlerini oldukça<br />

azaltmaktadır. “Sürekli Gelişmeler”, şu şekilde sağlanabilir;<br />

• Muayene ve test işlemlerini daha hızlı, ya da işgücüne gereksinim duyulmaksızın<br />

yapabilecek ekipmanın sağlanması,<br />

• Muayene ve test cihazlarını,üretim ekipmanının <strong>bir</strong>er parçası haline getirilmesi,<br />

• Zaman ve çaba gereksinimlerini minimize edecek, kayıt ve raporlama sistemlerinin<br />

tasarlanması,<br />

• Muayene ve test istasyonlarının yerleşimini ve yöntemlerini iyileştirmek için, çağdaş<br />

tekniklerin uygulanması.<br />

5.3.3. İstatistiksel Kalite Kontrol<br />

Süreç İçi Kontrol’u sağlamaya yardımcı olan en güçlü araçlardan <strong>bir</strong>i de;<br />

• Hassasiyet Çalışmaları,<br />

• Kontrol Diyagramları,<br />

• Örnekleme Muayenesi<br />

unsurlarından oluşan “İstatistiksel Kalite Kontrol” dur.<br />

“Hassasiyet Çalışması”, <strong>bir</strong> makine ya da sürecin spesifikasyonlara uygun <strong>bir</strong> ürün<br />

üretip üretmediğini göstermektedir. “Hassasiyet Analizleri”’nin sonuçları; kalite düzeyini<br />

düşürmeden, uygulanan muayene yoğunluğunun düşürülebileceğinin <strong>bir</strong> göstergesidir.<br />

“Kontrol Diyagramları”, Süreç İçi Kontrol Teknikleri’nin verimliliğini arttıran başka<br />

<strong>bir</strong> mükemmel araçtır. Her ölçüm serisinin içinde, <strong>bir</strong> değişim vardır. Bu değişimler, sürecin<br />

doğasındaki sabit ve telafi edilebilir nedenlerden oluşur. Telafi edilebilir nedenlerden oluşan


değişimler, süreçte bazı yanlış unsurların olduğunu ve bunların düzeltilmesi için bazı<br />

önlemlerin alınması gerektiğini gösterir.<br />

“Kabul Örneklemesi Tekniği” ise, üretilen ürünlerin tümünün kontrol edilmeden<br />

kalitenin ölçülmesini ve kontrolünü sağlar. Bir örnekleme planı; bazen yeterli kontrolü<br />

korumasına karşın, Ölçme ve Değerlendirme Maliyetleri’nde önemli ölçüde tasarruf<br />

sağlayabilir.<br />

5.3.4. Değerlendirme Doğruluk Çalışmaları<br />

Muayene işlemlerini yapanların, testçilerin ya da çalışanların üretilen ürünler üzerinde<br />

verdikleri yanlış kalite kararları, iki biçimde ortaya çıkabilir. Bunlar;<br />

• Kabul edilmesi gereken hammadde ve malzemelerin red edilmesi,<br />

• Reddedilmesi gereken hammadde ve malzemenin de kabul edilmesidir.<br />

Değerlendirme Personeli’nin bu iki hatasını değerlemede kullanılan ,çok sayıda plan<br />

vardır. Bunlarda en kolayı, hatalı sayısı tamamen bilinen <strong>bir</strong> partiyi değerlendirme personeline<br />

vererek hatalıların ayıklanmasını istemektir. Böylece Değerlendirme Personeli’nin, bu<br />

konudaki hassasiyet yeteneği, belirlenmiş olur. Bu çalışmalar sonucunda elde edilecek <strong>bir</strong><br />

katsayı, Toplam Kalite Maliyeti’nin hesaplanmasında kullanılabilir.<br />

5.3.5. Karar Analizleri<br />

“Karar Analizler”, ürün bileşenlerinde, alt montajlarda ve nihai üründe hataların en<br />

erken bulunması için alınmış kararların etkinliğinin <strong>bir</strong> analizidir. Aynı zamanda bu teknik ,<br />

muayene işlemlerini yapanların ve testçilerin “Kabul ya da red” kararlarının analizini de<br />

içermektedir.


5.3.6. İş Örneklemesi<br />

“İş Örneklemesi Tekniği”, <strong>bir</strong> kişi ya da grubun yaptıkları işten, örnek alınarak ; iş<br />

üzerinde harcadıkları toplam zamanın , olasılık kuramı kullanarak tahmin edilmesidir. “İş<br />

Örneklemesi”, işinde çok sık tekrar olmayan <strong>bir</strong> Değerlendirme Personeli’ne uygulandığında,<br />

bu personelin rutin işi daha etkin biçimde tasarlanabilir. Örneğin; muayene işlemlerini<br />

yapanların, <strong>bir</strong> üretim sürecini başından sonuna dek harcadığı zaman , toplam zamanın %<br />

10’unu aldığı, “İş Örneklemesi” sonucunda belirlenirse, bu elemanın iş istasyonlarının hattı<br />

değiştirilebilir ve maliyetler minimize edilir.


6. KALİTE MALİYETLERİNİN AZALTILMASINDA KULLANILAN ARAÇ VE<br />

TEKNİKLER<br />

Bu kalite araç ve tekniklerini ürün ve kalite geliştirme sürecinde katkı sağladıkları<br />

aşamalara ve konulara bağlı olarak sınıflandırmak mümkündür.<br />

A.FİKİR ÜRETİMİ<br />

• Beyin Fırtınası (Brain storming),<br />

• Brain writing,<br />

• Crawford Slip Yöntemi ( Crawford Slip Method),<br />

B. FİKİR BİRLİĞİ<br />

• Afinite Diyagramı,<br />

• Denge Tabakası,<br />

• Kriter Oranlama Formu,<br />

• Katmanlama,<br />

• Liste İndirgeme,<br />

• Çiftli Karşılaştırma,<br />

• Ağırlıklı Oylama.<br />

C.ANALİTİK ARAÇLAR<br />

Proses Tanımlama<br />

• Akış diyagramları,<br />

• Proses Analiz Diyagramı,<br />

• Ağaç diyagramı,<br />

Veri Toplama<br />

• Çetele Diyagramı,<br />

• Hedef Gruplar,<br />

• Örnekleme,<br />

• Araştırmalar,<br />

Sebep-Sonuç Analizi<br />

• Sebep-Sonuç Diyagramı,<br />

• Beş Neden,<br />

• İlişkiler Diyagramı,


Veri Analizi ve Görüntüleme<br />

• Grafikler(Bar, Run and Spider),<br />

• Güç Alan Analizi,<br />

• Histogram,<br />

• Matris Diyagramı,<br />

• Pareto Grafiği,<br />

• Önceliklendirme Matrisi,<br />

• Dağılım Diyagramı,<br />

• İstatiksel Proses Kontrol; Kontrol Grafikleri,<br />

• İstatiksel Proses Kontrol; Proses Yeteneği,<br />

D.PLANLAMA ARAÇLARI<br />

• Aktivite Ağ Diyagramı,<br />

• Gantt Grafikleri,<br />

• Proses Karar Program Grafikleri,<br />

• Öykü Akışı,<br />

• Ağaç Diyagramı,<br />

E. TOPLANTI YÖNETİM ARAÇLARI<br />

• Ajandalar/ Toplantı Notları<br />

• Artı/ Eksi Değerlendirme<br />

F. KIYASLAMA<br />

G.ANKETLER<br />

Ancak bunlardan özellikle Yedi Kalite (7K) ve Yedi Yönetim (7Y) aracı olarak<br />

adlandırılan on dört tanesi gerek uygulamada, gerekse yönetim aşamalarında ürün ve kalite<br />

geliştirme çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla yoğun olarak kullanılmaktadır(Şekil 6.<strong>1.</strong>).<br />

7 KALİTE ARACI (7K) 7 YÖNETİM ARACI (7Y)<br />

Akış Diyagramları Afinite iyagramı<br />

Sebep-Sonuç Diyagramı İlişkiler iyagramı<br />

Histogram Ağaç Diyagramı<br />

Veri Toplama (Çetele<br />

Diyagramı) Proses Karar Diyagramı<br />

Pareto analizi Matris iyagramı<br />

Kontrol kartları Matris-Veri Analizi<br />

Dağılım Diyagramları Ok Diyagramları<br />

Şekil 6.<strong>1.</strong> Yedi Kalite ve Yedi Yönetim Aracı


Sadece başarısızlım maliyetlerinin düşürülmesinde değil, işletmelerdeki, ürün<br />

düşüncesinden ürünün gerçekleşmesine kadar geçen tüm evrelerde kalite araç ve<br />

tekniklerinden faydalanma olanağı mevcuttur(Şekil 6.<strong>1.</strong><strong>1.</strong>).<br />

HATA AĞACI ANALİZİ<br />

YEDİ YÖNETİM ARACI<br />

YEDİ KALİTE ARACI<br />

İSTATİKSEL PROSES KONTROL<br />

DENEYSEL TASARIM<br />

ÜRÜN- PROSES OHTEA<br />

KFG<br />

POKA-YOKE<br />

ÜRÜN ÜRÜN ÜRETİM ÖNSERİ SERİ<br />

DÜŞÜNCESİ GELİŞTİRME<br />

Şekil 6.<strong>1.</strong><strong>1.</strong> Yedi Kalite ve Yedi Yönetim Aracı<br />

6.<strong>1.</strong> Beyin Fırtınası<br />

Yedi kalite ve yönetim aracı içerisinde yer almamasına rağmen tüm bu araçların<br />

kullanılmasında yoğun olarak başvurulan araçlardan <strong>bir</strong>i de fikir geliştirme aracı olarak<br />

bilinen beyin fırtınası aracıdır (Taptık ve Keleş, 1998).<br />

1930’larda ABD’de Alex F. Osborn isimli <strong>bir</strong> araştırmacının, iş görenlerin hayal<br />

gücünü geliştirmeye ilişkin çalışmaları esnasında oluşturduğu <strong>bir</strong> grup çalışması yöntemidir.<br />

Aynı zamanda <strong>bir</strong> reklam şirketinin de sahibi olan Osborn, yeni fikirlerin ve yaratıcılığın<br />

sonucunun daha çok dolar demek olduğu fikrinden hareketle, insan beyninde bilinçli <strong>bir</strong><br />

şekilde yaratılacak <strong>bir</strong> “fırtınanın” yeni fikirler edinmenin en kısa ve en emin yolu olduğunu<br />

düşünmüştür (Düren, 1990).


Beyin fırtınası belli <strong>bir</strong> konu üzerinde katılım ve yaratıcılığı kolaylaştırıcı <strong>bir</strong> atmosfer<br />

yaratarak pek çok fikrin ortaya çıkmasını hedefleyen <strong>bir</strong> takım tekniğidir.Beyin fırtınası<br />

yaratıcı düşüncelerin ortaya çıkması için mükemmel <strong>bir</strong> fırsattır. Yaratıcı düşünce daha<br />

önceden aralarında ilişki olmayan fikir veya nesneler <strong>arası</strong>nda ilişki kurmaktır (Önöz, 2001).<br />

Bir grupta bulunan kişilerin belirli kurallara uyarak <strong>bir</strong> konuda düşünce üretmelerine<br />

yarayan <strong>bir</strong> tekniktir. Lider tarafından kurallar açıklandıktan sonra oturum başlar (Dewar,<br />

1990).<br />

Beyin fırtınasında; - Her fikir kaydedilir:”kötü fikir yoktur”<br />

- Hiç<strong>bir</strong> fikrin üzerinde durulmaz.Çok kolay gibi görünen bu iki<br />

basit kurala uymak inanılmaz ölçüde zordur(Alison,1997).<br />

6.<strong>1.</strong><strong>1.</strong> Beyin Fırtınasının Aşamaları<br />

• Konunun saptanması: Görüşülecek konu belirlenir ve tahtaya yazılır.<br />

• Kuralların ve yöntemin açıklanması: Beyin Fırtınası kurallarının her üye tarafından<br />

eksiksiz bilinmesi ve uygulanması gereklidir.<br />

• Kişisel yaratıcı safha : 3 –5 dakika süresince takım üyeleri konu üzerinde kendi<br />

kendilerine düşünürler ve fikirlerini kağıt üzerine yazarlar.<br />

• Fikirlerin toplanması : Gruptaki her üye sıra ile söz alarak her defasında <strong>bir</strong> fikrini<br />

açıklar ve bütün söylenen fikirler oturum esnasında açıkça görülebilecek <strong>bir</strong> yere<br />

yazılır. O konuda aklına fikir gelmeyen üye pas geçilir.<br />

• Fikirlerin düzenlenmesi : Fikirler gruplar halinde sınıflandırılır ve tekrarlar ortadan<br />

kaldırılır.<br />

• Fikirlerin değerlendirilmesi : En umut verici fikirlerin içerisinden “en iyi düşünceler<br />

listesini”’ni elde etmek için farklı fikirler ayıklanır, tartışılır ve yorumları yapılır.<br />

6.<strong>1.</strong>2. Beyin Fırtınasının Kuralları<br />

• Mümkün olduğunca çok fikir üretin.<br />

• Geçerliliği hakkında endişe taşımaksızın her türlü fikri dile getirin.<br />

• Fikirleri özlü olarak ifade edin.


• Diğerlerinin fikirlerinden esinlenerek yeni fikirler ortaya koyun.<br />

• Diğerlerinin kişisel görüş veya fikirlerini asla eleştirmeyin veya sorgulamayın.<br />

• Fikir açıklamada sırayı bozmayın.<br />

6.<strong>1.</strong>3. Beyin Fırtınasının Amaçları<br />

• Herkese eşit fırsat vermek, yararlı ve yaratıcı fikirlerin oluşmasını sağlamak.<br />

• Zamanı en verimli biçimde kullanmak.<br />

• Grubun ortak sorunlarını ortaya çıkarmak.<br />

• Sorunlara ilişkin olarak hangi verilerin toplanacağına karar vermek.<br />

• Sorunu ortadan kaldırmaya yarayacak önerileri oluşturmak ve uygulanmalarına karar<br />

vermek.<br />

• Yeni <strong>bir</strong> uygulamada çıkabilecek olası sorunları önceden belirlemek(Önöz, 2001)<br />

6.2. Kalite Araçları<br />

Kalite araçları olarak adlandırılan araçlar özellikle uygulama sürecinde problemlerin<br />

belirlenmesine ve çözülmesine yönelik bilgi ve veri üretimini kolaylaştırmak ve sistematik <strong>bir</strong><br />

biçimde bu bilgi ve verileri değerlendirmek amacına yönelik olarak tasarlanmışlardır. Söz<br />

konusu araçlar özellikle sayısal ve görsel nitelikleri yardımı ile olayların kolay anlaşılmasına<br />

olanak verirler.<br />

6.2.<strong>1.</strong> Ishıkawa- Balık Kılçığı Diyagramı (Sebep – Sonuç Analizi)<br />

Bu diyagramda sonuca ulaştıran ana ve alt yan nedenler gösterilir. En çok kullanılan<br />

tekniklerdendir. Diyagramın sol tarafında “nedenler” sağ tarafında da “Sonuç” yer alır. Tek<br />

<strong>bir</strong> sonuç (genellikle <strong>bir</strong> sorun) inceleme konusudur (Kumkale, 1998).<br />

Sebep – sonuç diyagramı problem çözme ve proses geliştirmede çalışan takımların en<br />

önde gelen yardımcılarından <strong>bir</strong>idir. Bu araç tanımlanan proseslerde söz konusu problemler<br />

veya geliştirme fırsatları ile öngörülen sebepler <strong>arası</strong>ndaki bağların doğru ve eksiksiz olarak<br />

ortaya çıkarılmasına olanak verir.


İŞÇİLİK<br />

MAKİNA<br />

METOD<br />

ORTA MALZEME<br />

Şekil 6.2. Sebep-Sonuç Analizini Oluşturan Faktörler<br />

SONUÇ<br />

Sebep sonuç diyagramının amacı, problemlerin veya proseslerin anlaşılırlığını farklı<br />

<strong>bir</strong> bakış açısı ile ele alarak sağlamaktır. Sebep – sonuç diyagramı, prosesteki her adım için<br />

veya her problem için genel sebeplerden yola çıkarak en yakın sebepten en uzaktaki sebebe<br />

kadar tüm sebeplerin ortaya çıkarılmasını sağlayarak, proseslerin tüm ayrıntılarının<br />

sergilenmesine olanak verir. Böylece proseslerin iç dünyası sergilenir.<br />

Sebep – sonuç diyagramı olası sebepleri sonuç ile ilişkilendirmekte ve tanımlamakta<br />

kullanılan <strong>bir</strong> kalite aracıdır. Görünüşünden dolayı balık kılçığı diyagramı ve/ veya 1943<br />

yılında bu aracı ilk geliştiren kişi olan Tokyo Üniversitesi profesörlerinden Kaoru<br />

Ishıkawa’nın adıyla Ishıkawa diyagramı olarak ta adlandırılır.<br />

Ishikawa bu aracı ilk kez Kawasaki Çelik <strong>İşletmeler</strong>i’nde <strong>bir</strong> grup mühendise farklı<br />

etkenlerin prosesi nasıl etkilediğini göstermek için yaptığı sınıflandırmayı açıklamada<br />

kullanılmıştır.<br />

Ishikawa’ya göre “Kalite eğitim ile başlayıp eğitim ile sona erer.” Bu yaklaşım<br />

Ishikawa’nın kalite felsefesinin temel prensibini özetlemektedir. Bir prosesi geliştirmek için<br />

proses ve onun çıktıları hakkında yeterli ve gerekli bilgiye sahip olmak gerekir. Bu amaca<br />

ulaşmak için yegane ve en önemli araç sebep –sonuç diyagramlarıdır.


Sebep – sonuç diyagramı sistematik ve planlı <strong>bir</strong> yol izlediğinde kolaylıkla<br />

oluşturulabilir. Bu amaca yönelik olarak;<br />

• Problem ve ele alınan durum için genel, özel, küçük veya büyük sebepler doğru ve<br />

eksiksiz tanımlanmalıdır.<br />

• Sonuçlara katkıda bulunan ve ölçülebilir sonuçları ortaya çıkaran temel sebepler<br />

veya anahtar noktalar belirlenmelidir.<br />

• Ek veri istenen anahtar sebepler tanımlanmalıdır.<br />

Sebep Sonuç diyagramının oluşturulmasında ilke, sadece sebebi tanımlamak değil,<br />

aynı zamanda temel sebeplerle ilgili proses adımlarını tanımlamaktır. Sebep – sonuç<br />

diyagramının hazırlanmasında aşağıdaki adımları izlemek gerekir.<br />

<strong>1.</strong> Analiz edilen problem açık olarak tanımlanmalı ve herkes tarafından<br />

anlaşıldığından emin olunmalıdır. Takım konu ile ilgili uzmanlardan oluşmalıdır.<br />

2. Sayfanın ortasına soldan sağa, sağ tarafa kutu içinde problem (sonuç, etki) yer<br />

alacak şekilde ana kılçık çizilir. Sonuca etki eden değişik kategoriler bu ana kılçık<br />

üzerine, yine kutu içinde olacak şekilde çizilir. Belirlenen diğer sebepler küçük<br />

kılçıklar olarak temel kılçıklara eklenir.<br />

3. Temel kılçıklar olarak 7M (Man= İnsan, Machine= Makine, Medium = Çevre,<br />

Material = Malzeme, Method = Yöntem, Management = Yönetim, Measurability<br />

= Ölçülebilirlik) kullanılır veya beyin fırtınası uygulanarak daha uygun olanları<br />

bulunur. Başlıkların mantıklı olması önemlidir.<br />

4. Beyin fırtınası veya diğer analiz yöntemleri kullanılarak sebepler bulunur.<br />

Sebepleri kısa tanımlar haline getirmek gerekir. Sebepleri diyagrama yerleştirmek<br />

için iki temel yol vardır. Birincisi hiç<strong>bir</strong> kategoriye bağlı kalmadan beyin fırtınası<br />

ile sebepleri sıralamak sonra diyagrama yerleştirmek, ikincisi ise kategorilere bağlı<br />

olarak sebepleri sıralamak ve yerine yerleştirmektir.<br />

5. İlk kılçıktan başlayarak sebepler eklenir ve diğer kılçığa geçilir. Sebepleri ve alt<br />

sebepleri sıralarken “Bu niçin oldu?” veya “Buna ne sebep oldu” sorusu<br />

sorulmalıdır. Her kılçık veya sebep <strong>bir</strong>çok alt kılçıklara veya alt alt kılçıklara sahip<br />

olabilir.


Sebep –sonuç diyagramları kalite tekniklerinin uygulanmasında oldukça yaygın olarak<br />

kullanılan kalite araçlarından <strong>bir</strong>i olmakla <strong>bir</strong>likte güncel yaşamda problemlerin kolay<br />

çözümüne yönelik olarak da kullanılabilir. Önemli olan sonuca etki eden sebepleri doğru<br />

belirlemek ve sınıflandırmaktır(Taptık,Keleş, 1998).<br />

Yönetimle ilgili çalışmalarda ise daha çok prensip, personel, prosedür ve üretim gibi<br />

konuların kullanılması uygun görülmektedir(Renault,1996)<br />

6.2.2. İş Ya da Süreç Akış Diyagramı<br />

Akış diyagramı, <strong>bir</strong> ürünün ve/ veya prosesin oluşumunda takip edilen adımların uç<br />

uca eklenmesi ile ürünlerin ve/veya proseslerin oluşum öykülerinin oluşturulmasına yarayan<br />

<strong>bir</strong> kalite aracıdır. Bir ürünün/ prosesin oluşum öyküsü bu işin gerçekleşmesi için gerekli olan<br />

adımların basit, anlaşılır ve doğru <strong>bir</strong> şekilde <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ine eklenmesi ile anlaşılır hale getirilir.<br />

Akış diyagramları, <strong>bir</strong> ürünle/ prosesle ilgili adımların ait olduğu sistem sorumluları ve<br />

diğer sistemler veya sistem elemanları ile bağlantıları ile tanımlanarak ürünün/ prosesin<br />

oluşum geçmişinin ortaya konulmasını sağlar.<br />

Sistemin anlaşılırlığını sergileyen akış diyagramları problemlerin çözümüne yönelik<br />

çalışmalarda ilk başvurulan araçlardandır. Problemi çözmeyi denemeden önce tanımlamak,<br />

prosesi kontrol etmeyi denemeden önce anlamak, her şeyi kontrol etmeden önce neyin önemli<br />

olduğuna karar vermek, kısacası prosesi tanımlayarak işe başlamak akış diyagramlarının<br />

kullanımını gerekli ve vazgeçilmez kılan nedenler olarak özetlenebilir.<br />

Akış diyagramlarını hazırlamak ve kullanmak yönetim ve üretimle ilgili proseslerde,<br />

proses kontrolüne olanak sağlayan en önemli faaliyetler <strong>arası</strong>ndadır.<br />

Bir çok işletme akış diyagramlarının ilk adım olarak ne denli önemli olduklarını<br />

anlamadıklarından, sorunları çözme ve prosesleri geliştirme konusunda bilinçsiz davranmaya<br />

devam etmektedirler. Şekil 6.3.’te iş yada süreç akış diyagram örneği verilmiştir.


<strong>1.</strong>Müşteri İstekjlerini Belirleme<br />

2.Takım Metodunu Kullan<br />

3.Problemi analiz et, açığa kavuştur<br />

4.Alınacak önlemleri belirle<br />

5.Temel nedenleri belirle<br />

Olası nedenleri tanımla<br />

Takımın üyelerini değerlendir<br />

Problemin tanımını değerlendir<br />

Her olası nedeni karşılaştırmali değerlendir<br />

Olası nedenleri seç<br />

Evet<br />

Sebep (kök)<br />

ana,sebep<br />

midir?<br />

Çözüm alternatiflerini belirle<br />

Hayır<br />

6.Düzenleyici önlemlerin etkinliğini belirle<br />

7.Düzeltici faaliyetleri sürekli hale getir.<br />

8. Tekrarları ortadan kaldır.<br />

Takımını Tebrik et<br />

Şekil 6.3. İş Yada Süreç Akış Diyagramı<br />

Akış diyagramları prosesi tanımlamakta kullanılan grafik sunuşlardır. Akış<br />

diyagramlarının hazırlanması temelde oldukça basit olmakla <strong>bir</strong>likte bazı kurallara uyulması<br />

gerekmektedir.


Bu kurallar şunlardır :<br />

<strong>1.</strong> Akış diyagramlarının hazırlığı ile doğru kişilerin ilgilenmesi önemlidir.<br />

2. Prosesle veya ürünle ilgili tüm grup üyeleri bu çalışmaya katılmalıdır.<br />

3. Tüm veriler her zaman herkes tarafından görülebilmelidir.<br />

4. Çalışma için yeterli zaman ayrılmalıdır.<br />

5. Soruların artışı olumlu gelişme olarak görülmeli ve soruların akış diyagramının<br />

hazırlanmasında anahtar rolü oynadığına inanılmalıdır.<br />

Şeklinde ortaya konulabilir.<br />

Akış diyagramları, gerek problem çözme, gerekse ürün geliştirme amacına yönelik<br />

eşzamanlı mühendislik çalışmalarında rotayı belirlemekte kullanılan ilk harita niteliğindedir.<br />

6.2.3. Pareto Analizi<br />

Pareto Diyagramları büyük kazanç kayıplarına neden olan küçük sorunların<br />

belirlenmesine olanak sağlar. Bir problemi çözmeye karar verdiğimizde görüyoruz ki, söz<br />

konusu problemin <strong>bir</strong> çok nedeni vardır. Ancak bu nedenlerden bazıları çok önemli, bazıları<br />

ise anlamsızdır.<br />

Pareto diyagramı problemin veya gelişmelerin, olayların, koşulların değişik<br />

nedenlerinin göreceli frekansını görüntülemek için kullanılan <strong>bir</strong> çubuk diyagramıdır. Bu<br />

diyagramlarda problemler veya problemlerin nedenleri anlamları çerçevesinde, yani sıralı<br />

olarak, soldan sağa sıralı olarak görüntülenir.<br />

Bu görüntüleme hem önemli nedenleri tanımlamaya, hem de bu nedenlerin<br />

frekanslarını tek tek veya kümülatif frekans olarak göstermeye olanak sağlar.<br />

Problemlerin nedenleri genellikle Pareto prensibine uygundur. Pareto prensibi<br />

problemlerin büyük <strong>bir</strong> kısmının genellikle <strong>bir</strong><strong>bir</strong>i ile bağlantılı az sayıdaki, ancak baskın<br />

nedenlerden kaynaklandığını ifade eder. 80:20 kaidesi olarak da adlandırılan bu prensip,<br />

sonuçların yaklaşık % 80’nin <strong>bir</strong> problemin nedenlerinin yaklaşık % 20’sine bağlı olarak<br />

ortaya çıktığını savunur.


Bu kaidenin problem nedenlerini ifade etmedeki anlamı : Az sayıdaki büyük nedenin,<br />

çok sayıdaki küçük nedenden ayrılmasıdır.<br />

Kantitatif <strong>bir</strong> anlatımla, problemlerin % 80’i makinelerin, hammaddelerin ve işlem<br />

operatörlerinin % 20’sinden kaynaklanmaktadır. Bir başka örnek mali varlığın % 80’inin,<br />

halkın % 20’si tarafından kontrol edildiğini göstermektedir. Son olarak, <strong>bir</strong> üretim sürecinde<br />

ortaya çıkan hurda veya ilave işçilik maliyetinin %80’i , olası nedenlerin % 20’sinden<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

Kalite teknolojilerinde Joseph Juran buna “<strong>bir</strong>kaç hayati nedenin” % 20’si demiştir.<br />

Nedenlerin geri kalanına ise “<strong>bir</strong> çok önemsiz” olarak adlandırmıştır.<br />

Ancak Juran ve diğer meslektaşları zamanla anlamışlardır ki, üretim aşamasında<br />

önemsiz hiç<strong>bir</strong> problem yoktur, ve tüm problemler yönetimin dikkatini çeker. Bu nedenle<br />

Juran “<strong>bir</strong> çok önemsizi”, “<strong>bir</strong> çok faydalı “ olarak değiştirmiştir Ancak isimleri ne olursa<br />

olsun Pareto prensibi bugün için geçerli olan kalite araçlarının en güçlülerinden <strong>bir</strong>isidir.<br />

Pareto diyagramının doğru oluşturulabilmesi için problemin sebepleri önem sırasına<br />

göre gösterilmelidir. Sebep – sonuç analizinden sonra problemin temel sebeplerinin<br />

doğrulanmasında fayda ve gerek vardır. Proses geliştirme projeleri için önce ve sonra<br />

verilerin gösterilmesi gereklidir.<br />

Pareto diyagramının oluşturulmasında dikkat edilmesi gerekli noktaları da göz önüne<br />

alarak izlenmesi gereken adımları aşağıdaki şekilde sıralamak olasıdır.<br />

<strong>1.</strong> Çalışan problem veya prosesler seçilmelidir. Kalite geliştirme modeli çerçevesinde<br />

sebep- sonuç analizinden sonra fayda vardır. Bölünebilir verilerde kategorilerin<br />

türü veya tabakaları belirlenmelidir.<br />

2. Belirli <strong>bir</strong> zaman aralığında her kategorinin miktarını veya etkilerini tanımlamakta<br />

kullanılır. (Örneğin hataların sayısı, şikayetler veya maliyetler.) Bu amaçla<br />

toplanan veriler azalan sırada diyagrama yerleştirilmelidir. Her kategori için<br />

toplam veri kümelerinin yüzdesi hesaplanmalıdır.


3. Dikey eksene ölçülen olayın, ölçüm <strong>bir</strong>imi veya adı yazılmalıdır. Eksen sıfırdan<br />

başlayarak tüm oluşumların toplamının kaydedilebileceği eşit aralıklara<br />

bölünmelidir.<br />

4. Yatay eksen eşit aralıklara bölünerek her çubuk değişik kategorileri ifade edecek<br />

şekilde tanımlanmalıdır.<br />

5. En sık tekrarlanan kategori en solda yer alacak şekilde ve azalan genellikte sağa<br />

doğru daha düşük frekanslı kategorilerle devam edilmelidir. Kolay tanımlama için<br />

her çubuğu adlandırmakta fayda vardır.<br />

6. Diyagramın anlamlı <strong>bir</strong> başlıkla sunumu önemlidir.<br />

7. Eğer pareto önemsizleri önemlilerden ayırmıyorsa verilerin değişik kategorilere<br />

ayrılması gereklidir (Taptık ve Keleş, 1998).<br />

Çizelge 6.<strong>1.</strong> Pareto Analizi Verileri<br />

Hata<br />

Türü Sayı % Sıra<br />

Çizik 59 16 3<br />

Kot dışı 145 39 1<br />

Pullanma 32 9 4<br />

Kabarıklık 83 22 2<br />

Diğer 54 14 5<br />

373 100<br />

50<br />

40<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

Kot Dışı<br />

Kabarıklık<br />

Şekil 6.4. Pareto Analizi<br />

Çizik<br />

%<br />

Pullanma<br />

Diğerleri<br />

Yukarıda; örnek olarak analiz verileri (Çizelge 6.<strong>1.</strong>) ve pareto analizi (Şekil 6.4)<br />

verilmiştir. Bu şekilde hata türleri ve miktarları daha ayrıntılı görülebilmektedir.<br />

%


6.2.4. Trend Analizleri<br />

Basit olarak trend analizi, mevcut kalite maliyetlerinin dönemler itibariyle, maliyet<br />

seviyelerinin karşılaştırılmasıdır. Kalite maliyetlerinin trend analizleri uzun ve kısa vadeli<br />

olarak düzenlenebilir(Ertaş, 1996).<br />

Trend analizleri, belirli <strong>bir</strong> zaman içinde örnek olarak seçilen <strong>bir</strong> sürecin sonuçlarını, çok basit<br />

<strong>bir</strong> biçimde gösterir. Örneğin trend analizleri; aylık satışları, maliyetleri, hataları, kusurlu<br />

ürünleri, Toplam Kalite Maliyetleri vb. unsurları izlemede kullanılmaktadır(Morehouse,<br />

1992). Aşağıda trend analizine <strong>bir</strong> örnek verilmiştir(Şekil 6.5.).<br />

Maliyetler<br />

<strong>1.</strong>Dönem 2.Dönem 3.Dönem 4.Dönem<br />

Şekil 6.5. Trend Analizi<br />

6.2.5. Histogramlar<br />

Histogram <strong>bir</strong> veri dizisindeki dağılımı özetleyen <strong>bir</strong> diyagramdır. Histogramın<br />

grafiksel ve resimsel doğası basit <strong>bir</strong> sayı tablosunda zor görünen modellerin fark edilmesine


olanak verir. Histogramlar verilerin karakteristiğini ve <strong>bir</strong> ölçümün frekans dağılımını<br />

göstermek için kullanılır.<br />

Histogramlar genellikle boyut, ağırlık, sıcaklık gibi ölçülebilir özelliklerin<br />

ölçümünden elde edilen verilerin, yani çok sayıdaki gözlemin dağılımını ve belirli <strong>bir</strong> zaman<br />

içindeki değişkenliğini görüntülemekte kullanılır. Bu değişkenliğin yorumlanması ile<br />

nedenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların geliştirilmesine katkı sağlanır. Prosesi<br />

kontrol altında tutmanın en önemli araçlarından <strong>bir</strong>idir. Histogramların oluşturulmasında<br />

ortalama, mod, medyan, dağılım aralığı, sınıf sayısı, standart sapma gibi istatistiksel<br />

büyüklüklerden yararlanılır.<br />

Histogramların yorumlanmasında ise gerek görsel, gerekse sayısal değerler kullanarak<br />

prosesin değişkenliğinin yorumlanmasına yönelik çok verimli sonuçlar elde edilir (Taptık ve<br />

Keleş, 1998).<br />

Genel olarak değişkenliklerin nedenleri:<br />

- Çok sayıdaysa, <strong>bir</strong><strong>bir</strong>inden bağımsızsa, her <strong>bir</strong>inin etkileri zayıfsa, dağılım normaldir<br />

ve bu dağılım çan şeklinde <strong>bir</strong> eğriyle gösterilir(GAUSS eğrisi).Bu durum “kontrol altındaki”<br />

prosesin durumuyla aynıdır.<br />

- Az sayıdaysa, saptanabilir nitelikteyse, önemli sayılabilecek sonuçlardoğuruyorsa,<br />

dağılım asimetriktir.<br />

Çeşitli sayıdaki faktörlerin ölçülebilir nitelikteki (boy,ağırlık,süre gibi) çeşitli<br />

nedenlerini ortaya koyar. Örneğin <strong>bir</strong>eyler, üretim, amaç ve işlemlere ilişkin konularda<br />

kantitatif verilerle <strong>bir</strong>likte yorumu kolaylaştırır(Efil,1994).<br />

Histogram çizerken;<br />

• Verilerin kaydedilmesi<br />

• Verilerin küçükten büyüğe doğru sıralanması<br />

• Frekans serisinin oluşturulması<br />

• Gruplandırılmış serinin oluşturulması<br />

• Grafiğin çizilmesi (Önöz, 2002) gerekir.


K = Vn<br />

Histogramların oluşturulmasında önemli noktaları özetlemek gerekirse:<br />

<strong>1.</strong> En az 50 ölçüm değeri veri olarak alınmalıdır.<br />

2. En büyük değerle en küçük değer <strong>arası</strong>ndaki farktan oluşan dağılım aralığı uygun<br />

sınıf sayısına bölünmelidir.<br />

K = sınıf sayısı n = veri sayısı<br />

3. Bu çerçevede <strong>bir</strong> çetele diyagramı oluşturularak frekanslar belirlenmelidir.<br />

4. Frekanslara bağlamında tekrarlanmaların çubuk diyagramına dönüştürülmesi , yatay<br />

eksene ölçüm aralıklarının yerleştirilmesi ve mutlak frekans değerlerinden göreceli<br />

frekans değerlerine geçilmesi aşağıdaki bağlantı yardımı ile gerçekleştirilir (Taptık ve<br />

Keleş, 1998).<br />

Aşağıda <strong>bir</strong> histogramın oluşturulması için<br />

Gerçek H [%] = mutlak H x100 gerçekleştirilen adımlar görülmektedir.<br />

N * Ölçüm değerlerinin gruplandırılması<br />

(Çizelge 6.2.)<br />

* Frekansların hesaplanması ( Şekil 6.6.)<br />

* Histogramın çizilmesi ( şekil 6.7.)<br />

Çizelge 6.2. Histogram Verileri<br />

ÖLÇÜM DEĞERLERİ ARALIK<br />

8,51 8,63 8,68 9,39 8,93 8,89 8,89 8,89 9,1 9,1 8,50-8,60 III<br />

9,26 9,25 9,25 9,25 8,92 8,92 9,16 9,16 9,29 9,16 8,60-8,70 IIII I<br />

8,71 9,17 8,72 9,12 9,28 9,33 9,18 9,19 9,34 9,12 8,70-8,80 IIII IIII I<br />

9,13 9,13 9,11 8,65 8,87 8,88 9,11 8,69 9,14 9,12 8,80-8,90 IIII IIII IIII<br />

9,14 8,54 9,11 9,12 8,72 9,16 9,28 8,38 9,11 8,59 8,90-9,00 IIII IIII IIII I<br />

9,15 9,16 8,39 9,11 9,15 8,77 8,78 9,14 8,81 8,81 9,00-9,10 IIII IIII IIII II<br />

8,8 8,62 9,15 8,61 8,8 8,73 8,73 9,23 9,22 9,21 9,10-9,20 IIII IIII IIII<br />

8,92 8,92 8,92 8,92 8,74 8,75 9,18 9,18 9,18 8,75 9,20-,9,30 IIII IIII<br />

8,86 8,91 9,43 8,91 8,91 8,92 9,11 9,42 8,84 8,84 9,30-9,40 IIII<br />

8,73 8,96 8,96 9,49 8,98 8,83 9,12 8,83 8,91 8,91 9,40-9,50 IIII


Frekans<br />

3<br />

6<br />

11<br />

14<br />

16<br />

18<br />

14<br />

9<br />

5<br />

4<br />

Şekil 6.6. Frekanslar<br />

Frekans<br />

18<br />

16<br />

14<br />

11<br />

6<br />

3<br />

Şekil 6.7. Histogram<br />

8,5 8,6 8,7 8,8 8,9 9 9,1 9,2 9,3 9,4 9,5<br />

Ölçülen Karakteristik


6.2.6. Dağılım Diyagramları<br />

Dağılım diyagramları iki değişken <strong>arası</strong>ndaki ilişkiyi analiz etmede anahtar görevi<br />

görür. Bir problemin potansiyel nedenlerinde belirsizlik söz konusu ise, etkileşimi deney<br />

yardımı ile ispat etmek gerekir.<br />

Problemin nedeni ve problemi tanımlamakta kullanılan büyüklükler ölçülebilir nitelik<br />

taşıyorlar ise, bu durumda dağılım diyagramları oluşturarak ilişkiyi belirlemek mümkündür.<br />

Dağılım diyagramı <strong>bir</strong> değişkenin <strong>bir</strong> diğerinin sebebi olduğunu her zaman<br />

kanıtlayamaz ama sebep – sonuç ilişkisini göstermeye yarar. Aynı zamanda ilişkinin<br />

sınırlarını da ortaya koyar.<br />

Dağılım diyagramı <strong>bir</strong> x –y diyagramıdır ve yatay eksende problemin nedeni, dikey<br />

eksende ise problem yer alır. Problemin nedeni ve problem <strong>arası</strong>ndaki ilişki, değişkenin<br />

aldığı ardışık değerlere karşılık gelen sonuç değerlerin ölçülmesi ile ortaya konur.<br />

Eksenlerin eşit uzunlukta olmaları diyagramın daha iyi okunabilmesini sağlar. Ölçüm<br />

değerleri için elde edilecek veriler uç değerlerden yola çıkılarak seçilir. Böyle <strong>bir</strong> sistem için<br />

50 – 100 çift civarında <strong>bir</strong> örneğe ihtiyaç vardır. Uygunsuz boyutlandırılmış diyagram<br />

sonuçların yanıltıcı sunumuna neden olabilir.<br />

Başarılı <strong>bir</strong> dağılım diyagramı oluşturabilmek için sebep – sonuç analizi desteğinde<br />

istenmeyen etkilere karşı şüpheli nedenlerin belirlenmesi gerekir. İlişkinin varlığını<br />

kesinleştirmek için çiftli değişkenlerin serisi karşılaştırılmalıdır.<br />

Dağılım diyagramında problemin sebebi ve problem <strong>arası</strong>ndaki ilişki deney sonucunda<br />

elde edilen ölçülebilir değerlerin diyagram içerisine yerleştirilmesi ile görüntüye getirilir.<br />

Dağılım diyagramının yorumlanmasına yönelik iki genel yaklaşım söz konusudur.<br />

Diyagramda ilişkiyi görüntüleyen noktalar ya pozitif veya negatif olarak <strong>bir</strong><strong>bir</strong>i ile ilişkilidir<br />

yada noktalar öylesine dağınıktır ki, iki değişken <strong>arası</strong>nda herhangi <strong>bir</strong> ilişkiden söz edilemez<br />

(Taptık ve Keleş, 1998). Şekil 6.8. ‘de Dağılım Diyagramı’na örnek verilmiştir.


20<br />

15<br />

10<br />

5<br />

0<br />

0 5 10 15<br />

Şekil 6.8. Dağılım Diyagramı<br />

6.2.7. Kontrol Kartları<br />

Seri 1<br />

Bilindiği gibi hangi proses olursa olsun, üretilen ürünler <strong>bir</strong><strong>bir</strong>lerine tıpatıp<br />

benzemezler. Yani <strong>bir</strong> değişkenlik söz konusudur. Kontrol kartları <strong>bir</strong> prosesin kalp atışlarını<br />

gösteren diyagramlardır. Eğer proseste değerler kontrol limitleri <strong>arası</strong>nda ise prosesin ritmi<br />

iyidir.<br />

Kontrol kartlarının oluşturulması ve kullanımı son derece basit olmakla <strong>bir</strong>likte <strong>bir</strong> takım<br />

temel istatistiksel bilgilere ihtiyaç vardır. Bu istatistiksel bilgiler İstatistiksel Proses Kontrol<br />

olarak tanımlanan kalite tekniğinin temelini oluşturur. Kontrol Kartlarının amaçlarını şu<br />

şekilde sıralayabiliriz.<br />

<strong>1.</strong> Prosesin kontrol dışına çıkmasına neden olan özel faktörleri yerinde ve zamanında<br />

araştırmak<br />

2. Bir proses veya makineden beklenilen performansın elde edilip edilmediğini araştırmak.<br />

3. Bir ölçme tekniğinin geçerliliğini belirlemek.<br />

4. Ürün kalite karakteristiklerinde değişkenliği azaltmak.<br />

5. Hurda ve ilave işçilik maliyetlerini azaltmak.<br />

6. Muayene miktarını güvenilirlik aynı kalmak koşuluyla azaltmak.<br />

7. Mekanik işleme, şekillendirme, metalurjik ve kimyasal proseslerin kararlı hale gelmesini<br />

sağlayacak önlemleri belirlemek.<br />

8. Üretici – tüketici <strong>arası</strong>ndaki güveni arttırmak.


9. Uygulaması basit, yorumlaması kolay proses kayıtları tutmaya olanak sağlamak.<br />

10. Uygulayıcı personele kalite bilincini aktarmak.<br />

1<strong>1.</strong> Ürün spesifikasyonlarını gereksinimlere ve eldeki teknolojik olanaklara uygun <strong>bir</strong> biçimde<br />

saptanmasına olanak sağlamak.<br />

12. Ürün garanti yüzdesini arttırmak ve müşteri şikayetlerini azaltmak.<br />

Aşağıda Şekil 6.9.’da Kontrol Kartları’na örnek verilmiştir.<br />

Şekil 6.9. Kontrol Kartları<br />

6.3. Yönetim Araçları<br />

1,04539<br />

1,04099<br />

Yönetim araçları kavramı karmaşık araçlar sistemini kullanır. Bu araçlar karmaşık<br />

problemlerin detaylı anlaşılırlığını sağlamak için tasarlanmışlardır. Yöneticilerin ve<br />

çalışanların araştırma ve problem çözme sürecinde yaratıcılıklarını ve becerilerini konu<br />

üzerine yoğunlaştırmak için kullanırlar.<br />

Böylece verimli planlar oluşturulabilir ve hayata geçirilebilir. Bu araçlar öncelikle<br />

verilerin doğrulayıcı ve mantıksal yapılara oturtulması ile başlar ve değişik kaynaklardan elde<br />

edilen bilgilerin <strong>bir</strong>likte yorumlanması sonucu oluşturulan son planın kontrolü ve<br />

detaylandırılması ile sona erer.


Her araç kalite ve ürün geliştirmeye yönelik olarak gerçekleştirilen planlama<br />

prosesinde özel <strong>bir</strong> role sahiptir.<br />

Yedi yönetim aracının her <strong>bir</strong>i <strong>bir</strong>likte veya tek başına çok etkilidir. Ancak özellikle<br />

<strong>bir</strong>likte kullanıldıklarında kalite ve ürün geliştirme açısından eksiksiz <strong>bir</strong> yapı oluşturarak<br />

başarının en büyük yardımcısı olarak hizmet verirler.<br />

6.3.<strong>1.</strong> Afinite Diyagramı<br />

Afinite diyagramı karmaşıklığın yerini düzenin almasına katkı sağlayan <strong>bir</strong> araçtır.<br />

Afinite diyagramı yönetim ve planlama aracı olarak karmaşık, açık, ilgisiz fikirlerin , işlerin<br />

veya bunlara ait verilerin anlamlı gruplar altında toplanmasına yönelik olarak kullanılır.<br />

Özellikle gerçekleştirilecek gelişme, iyileştirme çalışmalarını yönlendirmeye olanak<br />

sağlayacak öncelikli konuları, unsurları aşamalandırarak, çözümlenecek problemi karşılıklı<br />

anlaşma çerçevesinde belirlemeye katkı sağlayan <strong>bir</strong> araçtır. İlgili başlıkların gruplanmasına<br />

ve grupları <strong>bir</strong> arada tutan ilişkilerin tanımlanmasına yardımcı olur.<br />

6.3.2. İlişkiler Diyagramı<br />

İlişkiler diyagramı stratejik kalite planlama bazında problemin tanımlanması ve<br />

belirlenmesine yönelik olarak faktörler <strong>arası</strong> ilişkilerin çıkarılmasında kullanılan mantıksal <strong>bir</strong><br />

diyagramdır.<br />

Karmaşık <strong>bir</strong> işle uğraşıldığında, bu işle ilgili söz konusu karmaşık ilişkilerin çok<br />

yönlü düşünce çerçevesinde ele alınması anlaşılırlığın sağlanması için gereklidir. Afinite<br />

diyagramı sürecinde geliştirilen kavramlar ve fikirler <strong>arası</strong>ndaki ilişkilerin belirlenmesine<br />

yönelik olarak kullanılabilir.<br />

6.3.3. Ağaç Diyagramı<br />

Ağaç diyagramı, istenilen amacı gerçekleştirmek veya <strong>bir</strong> problemi çözmek için söz<br />

konusu aktivite gereği <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ini takip eden tüm aşamaları ve bu aşamalarda etkisi olduğu


düşünülen tüm sebepleri dikkate alarak <strong>bir</strong> konunun, problemin veya olayın sistematik <strong>bir</strong><br />

biçimde araştırılmasını sağlayan <strong>bir</strong> yönetim aracıdır. Çok iyi tanımlanmış ve uygulanabilir<br />

<strong>bir</strong> eylem planının hazırlanmasına potansiyel oluşturur.<br />

Ağaç diyagramı belirlenen amacı gerçekleştirmek için oluşturulması gereken ön<br />

istekler haritası niteliğinde olup takım çalışması gerektirir. Ağaç diyagramı; konuları veya<br />

düşünceleri uygulanabilir başlıklar altında tanımlamak amacıyla kullanılan planlama ve analiz<br />

aracıdır.<br />

6.3.4. Matris Diyagramları<br />

İki veya daha fazla değişken <strong>arası</strong>ndaki ilişkiyi analiz etmekte kullanılan planlama ve<br />

yönetim aracıdır. Bu ilişkilerin <strong>bir</strong> çoğu bağımlı ve bağımsız değişkenler <strong>arası</strong>nda olup matris<br />

diyagramı aracılığı ile sebep ve sonuç veya ne, nasıl ilişkisi şeklinde tanımlanır.<br />

Matris diyagramının temel avantajı; her çift değişken <strong>arası</strong>ndaki ilişkinin derecesini<br />

grafiksel olarak göstermesidir. Matris diyagramında bu amaca yönelik olarak kolay<br />

tanımlanamayan ilişkilerin derecesini göstermek için görsel semboller kullanılır.<br />

Matris diyagramları diğer yönetim araçları gibi çoklu kullanıma uygundur ve diğer<br />

yönetim araçları ile <strong>bir</strong>likte yoğun olarak kullanılır.<br />

6.3.5. Matris – Veri Analizi<br />

Matris – veri analizinin amacı kantitatif değerlendirmeye dayanan bilgileri görüntüye<br />

getirmektir. Matris diyagramı oluşturularak elde edilen çok sayıdaki bilginin, daha detaylı<br />

analiz edilmesi ile problemin çözülmesi için gerekli, ancak açıkça görülemeyen yapısal<br />

ilişkilerin açıklığa kavuşturulması sağlanır.<br />

6.3.6. Proses Karar Diyagramı<br />

Proses Karar Diyagramı (PKD) gerçekleşmesi istenen veya istenmeyen olayları ve<br />

olası problemleri içine alan ayrıntılı yorumlama planının oluşturulmasında kullanılan yönetim<br />

ve planlama aracıdır.


PKD’nin amacı oluşma şansı uygun <strong>bir</strong> sebebe bağlı olan tüm problemleri oluşmadan<br />

önce belirlemek, önlenmesine yönelik ted<strong>bir</strong>lerin alınmasını veya sorun yaratan olayların<br />

ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.<br />

Bu araç tamamlanma zamanı kritik olan, hata maliyeti fazla olan veya ilk kez<br />

gerçekleştirilecek karmaşık görevler için yoğun olarak kullanılır.<br />

6.3.7. Ok Diyagramları<br />

Genel uygulama adı Aktivite Ağ Diyagramları olan bu araç önemli <strong>bir</strong> yönetim<br />

planlama aracıdır. Projeleri başarı ile yürütebilmek ve geliştirebilmek için zaman sıralı<br />

planların oluşturulmasında kullanılır.<br />

Bu diyagramlar yardımı ile uygulamalarla görevler arsındaki ilişkiler,<br />

ayrıntılandırılarak ve ilerlemeleri ölçülerek karşılaştırmalı <strong>bir</strong> referans halinde ortaya<br />

konulabilir.<br />

6.4. Kalite Teknikleri<br />

Kalite teknikleri başlığı altında ele alınan ve müşteri memnuniyetini, dolayısıyla da<br />

işletme başarısını garanti altına almaya yönelik olarak kullanılan tüm teknikler, önleyici<br />

niteliğe sahiptirler ve hata veya başarısızlık söz konusu olamadan doğru sonuçlara ulaşmaya<br />

büyük katkı sağlarlar.<br />

6.4.<strong>1.</strong> Kalite Fonksiyonlarını Geliştirme Tekniği (KFG)<br />

KFG tekniği, müşteri taleplerini analiz eden, geliştiren, tasarım, üretim – servis ve<br />

ilgili diğer tüm işletme faaliyetlerini müşteri odaklı anlayış çerçevesinde bütünleştirmeyi<br />

hedefleyen sistematik <strong>bir</strong> anlam taşır. İşletme içinde mükemmel <strong>bir</strong> takım çalışması<br />

sonucunda geliştirilen <strong>bir</strong> ürünün mutlak suretle pazarda başarıyı yakalayacağı söylenemez.<br />

Bu yolla çok değişik, çok fonksiyonlu <strong>bir</strong> ürün geliştirilebilir ama pazarda alıcı bulamayabilir.<br />

Bu başarısızlık genellikle ürün geliştirme çalışmalarında müşterinin sesine kulak verilmemiş<br />

olmasından kaynaklanır.


Küresel pazarda rekabet edebilir <strong>bir</strong> konumda olmak için, kuruluşlar ve şirketler<br />

günümüzde sistematik yaklaşımlarla bazı ürün ve kalite koşullarını yerine getirmeye<br />

çalışmaktadırlar. Bu koşullar:<br />

• Müşterilerin beklentileri doğrultusunda odaklanmak.<br />

• Müşterinin en belirgin taleplerini karşılayacak şekilde kaynakları optimize etmek,<br />

• Kritik prosesleri iyileştirme yoluna gitmek,<br />

• Analitik teknikler kullanarak performansın geçerliliğini korumak,<br />

• Yüksek iş gücünün oluşması için çalışanların eğitimini sağlamak,<br />

• Yönetim organları ve üretimi gerçekleştirenler arsında anlaşma ve iletişim sağlamak,<br />

• Verimli pazar araştırması ve bilgisini teknolojiyle üretimle harmanlamak.<br />

KFG tekniği tüm bu koşulları bünyesinde barındıran ve kuruluşa rekabet edilebilir<br />

stratejileri üretmeye olanak sağlayan danışmanlık görevini üstlenir. KFG tekniği aracılığı ile<br />

kalite eğer ürün geliştirmenin ilk evresinde yani tasarım sürecinde , müşterinin sesine kulak<br />

verilerek ele alınırsa, ürün geliştirme maliyeti, hatalı <strong>bir</strong> üründeki hataları ortadan kaldırmaya<br />

yönelik olarak ortaya çıkan yeniden tasarlama veya değişiklik maliyetlerinden daha az<br />

olacaktır.<br />

KFG tekniğinin uygulanması ile aynı zamanda başlangıç maliyetleri de azaltılabilir.<br />

Bu konuda Japon otomobil üreticisi Toyota’da elde edilen sonuçlar oldukça ilginçtir.<br />

Toyota’da 1972 ve 1984 yılları <strong>arası</strong>nda bu tekniğin kullanılması ile başlangıç maliyetlerinde<br />

% 61 azalma tespit edilmiştir. KFG tekniği müşteri istekleri altında müşteri şikayetlerine de<br />

yer veren <strong>bir</strong> teknik olduğu için bu tekniğin uygulanması ile müşterilerin artan<br />

memnuniyetinin <strong>bir</strong> sonucu olarak ürüne yönelik garanti isteklerinde de % 20 ile % 50<br />

<strong>arası</strong>nda düşme olduğu görülmüştür.<br />

Diğer taraftan uygulama sırasında izlenen sistematik ve planlı yaklaşımlarla geliştirme<br />

süresi kısaltıldığından müşterinin istediği hatasız ürünle pazara öncelikle girebilme fırsatı da<br />

yakalanabilir.<br />

Bütün bu anlatılanlardan hareketle KFG tekniği özellikle AR-GE faaliyetlerinde<br />

çalışanların katılımını sağlamak ve ortaya konulan projelerin verimliliğini artırarak AR-GE


faaliyetlerinin şirket geneline ve hatta müşterisi ile bütünleşmiş <strong>bir</strong> çerçevede pazarı da içine<br />

alacak şekilde genişlemesini sağlamaktadır.<br />

6.4.2. Hata Ağacı Analizi (HAA)<br />

Hata Ağacı Analizi, sistemde tehlike olarak kendini gösteren olası tüm problem veya<br />

hataların tanımlanmasında ve analizinde kullanılan sistematik <strong>bir</strong> yolu temsil eder (Taptık ve<br />

Keleş, 1998). Sembolik mantık diyagramı kullanarak belirtilen en üst düzey <strong>bir</strong> hatayı ele alır<br />

ve yukarıdan aşağıya bu hataya /arızaya neden olabilecek tüm elemanları mantıksal neden<br />

sonuç ilişkileri içerisinde gösterir(Mühendis ve Makine,1994).<br />

Hata ağacı analizinde, üst düzey <strong>bir</strong> hata ele alındıktan sonra, bu hatayı meydana<br />

getirebilecek olan tüm nedenlerin nitelikleri çeşitli sembollerle ifade edilir. Örneğin üst<br />

düzeydeki istenmeyen olay <strong>bir</strong> dikdörtgen içinde gösterilirken, bunlara neden olduğu<br />

düşünülen ana olay sekizgen <strong>bir</strong> şekil içinde, gelişmeyen olay paralel kenarlı dörtgen içinde<br />

gösterilmektedir. Bunun yanında meydana gelmiş olan ve hatanın nedenlerinden olduğu<br />

düşünülen arızalar kareler içerisinde ifade edilmektedir.<br />

Ayrıca, “ve” ile “veya” anlamına gelen şekillerle Hata Ağacı Analiz şeması<br />

tamamlanır (Kumkale, 1998).<br />

Ürün geliştirme sürecinin yanı sıra ürün kalitesine etki eden en önemli faktörlerden<br />

<strong>bir</strong>i hatalardır. HAA ve TKY ve eş zamanlı mühendislik çalışmalarında ürün ve üretim<br />

sisteminin tüm aşamalarında ortaya çıkabilecek ve çıkan hataların analizine yönelik olarak<br />

kullanılabilir.<br />

HAA önleyici niteliğe sahip <strong>bir</strong> kalite tekniğidir. Bu nedenle tasarım veya ürün<br />

geliştirmede çalışanlara kaliteyi güvence altına almaya yönelik bilgi üretir. HAA ile <strong>bir</strong> sistem<br />

kavramı doğru olup olmadığına yönelik olarak araştırılabilir. Özel deneyler yapmadan<br />

öngörülen koşulların hatasız yerine getirilip getirilemeyeceğini belirlemeye olanak verir.<br />

HAA problem çözücü niteliğe sahiptir.


Bununla <strong>bir</strong>likte önemli <strong>bir</strong> konu HAA’ya ne zaman başvurulacağıdır. HAA kesinlikle<br />

proses tamamlandıktan , olaylar ve kayıplar ortaya çıktıktan sonra olayın sebeplerini<br />

araştırmak amacıyla uygulanmaz.<br />

ANA<br />

OLAY<br />

B ARIZA<br />

OLAYI<br />

Şekil 6.10. Hata Ağacı Analiz Sembolleri<br />

ÜST DÜZEYDE<br />

İSTENMEYEN OLAY<br />

“VEYA”<br />

KAPISI<br />

ARIZA OLAYI<br />

“VE”<br />

KAPISI<br />

C ARIZA<br />

OLAYI<br />

GELİŞMEYEN<br />

OLAY<br />

HAA’nın işlevi, prosesle ilgili herhangi <strong>bir</strong> şey yapmadan önce başlar. Bu aşamada ilk<br />

olarak hata ağacı analizinin uygulanacağı, oluşması olası olay veya kayıp belirlenir. Bu olası<br />

kayıp zirve olay olarak kabul edilir ve bu çerçevede analiz uygulanır. Uygulanan analiz<br />

dokümante edilerek, özellikle belirlenen olay veya kaybın oluşacağı düşünülen olası<br />

durumlarda, bilgilerden yararlanılır.


6.4.3. Olası Hata Türü Ve Etkisi Analizi<br />

Hata istenmeyen <strong>bir</strong> özellik , kusur olarak bilindiğinden üründe, sistemde, proses veya<br />

serviste ortaya çıkabilecek <strong>bir</strong> hatanın maliyeti hem iç üretim maliyetlerine hem de müşteri<br />

memnuniyetsizliği olarak satış performansına yansır.<br />

Olası hata türü etkisi analizi adıyla bilinen OHTEA <strong>bir</strong> sistemde, tasarımda, proseste<br />

veya serviste oluşan hataları, problemleri müşteriye ulaşmadan önce tanımakta ve elimine<br />

etmekte kullanılan <strong>bir</strong> kalite tekniğidir.<br />

Bu analiz iki prensibe dayalı olarak anlam kazanır. Bunlardan ilki hatanın öncelikle<br />

tanımlanabilmesi için benzer üretim veya servislerde kullanılacak önceki ve benzer bilgilerin,<br />

müşteri şikayetlerinin ve diğer yararlı tüm bilgilerin kullanılmasıdır. İkincisi ise<br />

sonuçlandırılabilir istatistikler, matematiksel modellemeler, simülasyonlar ve gerçekçi <strong>bir</strong><br />

mühendislik kullanılarak hataların tanımlanmasıdır.<br />

OHTEA’nın kullanılışında bu prensiplerden herhangi <strong>bir</strong> tanesi önem kazanarak tek<br />

başına kullanılmaz, ancak bu iki yaklaşım <strong>bir</strong>likte doğru ve uygunca kullanıldığında yararlı<br />

olur.<br />

6.4.4. Deneylerin Tasarımı<br />

Deneylerin tasarımı özellikle ARGE faaliyetlerinde yoğun olarak kullanılan <strong>bir</strong> kalite<br />

tekniğidir. ARGE çalışmalarının önemli <strong>bir</strong> kısmını oluşturan ürün geliştirme çalışmalarında<br />

ve öngörülen kalitede ürün üretmeye yönelik optimizasyonlarda yoğun olarak kullanılır.<br />

Bu teknik, değişik matematikçi ve istatistikçiler tarafından deneylerin sayısını azaltma<br />

ve deneylere etki eden parametrelerin tek başlarına ve diğer parametrelerle <strong>bir</strong>likte deney<br />

sonuçlarını nasıl etkilediklerini görüntülemek amacıyla geliştirilmiştir. Bu amaçlar<br />

doğrultusunda daha verimli, hızlı ve anlamlı <strong>bir</strong> deneysel çalışma gerçekleştirilmesine olanak<br />

verir.<br />

Ürün geliştirme çalışmalarının önemli <strong>bir</strong> kısmını oluşturan deneysel çalışmalar<br />

eşzamanlı mühendislik faaliyetleri çerçevesinde diğer bölümlerle olduğu gibi diğer tekniklerle<br />

bütünleşik olarak uygulanmalıdır.


6.4.5. Poke – Yoke<br />

Poke – Yoke kavramı Japonya ‘da geliştirilmiş olup Poka görülmeyen tesadüfi hata,<br />

Yoke ise azaltma anlamına gelmektedir. Bu tekniğin kullanılması ile tesadüfi hataların<br />

azaltılması, üretim sürecinde hatasız ürün üretimine yönelik koşulların gerçekleştirilmesi ile<br />

gelecekte oluşabilecek hataların % 100 önlenmesi koşulu hedeflenir.<br />

Poke- Yoke ‘de her türlü hataya neden olabilecek sistem elemanlarının etkisiz<br />

bırakılarak üründe herhangi <strong>bir</strong> hata oluşumunun engellenmesine bağlı olarak “delicesine<br />

güvenilirlik” sağlanır. Poke- Yoke, üretim sürecinde olası her türlü hatanın eksiksiz<br />

belirlenmesini takiben uygulanır.<br />

Görüldüğü gibi, Poke – Yoke tekniği öncelikle prosesteki insan hatalarının ortaya<br />

çıkarılıp yok edilmesi için tasarlanmış <strong>bir</strong> tekniktir. Bu tekniğin gerektirdiği anlayış<br />

çerçevesinde hatalar kaynağında önlenmeye çalışılır. Buna yönelik olarak öncelikle problemin<br />

oluşması engellenmeli, problem oluşmuşsa daha büyük kayıplara neden olmadan işlemin<br />

durdurulması gereklidir.<br />

6.4.6. İstatistiksel Proses Kontrol (İPK)<br />

İstatistiksel Proses kontrol; İstatistik veriler ve değerlendirmeler yardımı ile, Proses<br />

değişkenliklerinin, kontrol altında tutulması hedefine yönelik olarak uygulanan <strong>bir</strong> kalite<br />

tekniğidir.


7. TRAKYA BÖLGESİNDEKİ İMALAT SANAYİ İŞLETMELERİNDE KALİTE<br />

MALİYET SİSTEMİ UYGULAMALARI<br />

İnsanın tarihsel gelişim süreci içinde daima kalite sorunları ile karşı karşıya kaldığı<br />

görülmektedir. İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek için önceleri, deneme yanılma yöntemini<br />

kullanarak hangi meyvenin yenir, hangilerinin yenilmez olduğunu keşfetmek zorunda<br />

kalmışlardır. Bu şekilde elde ettikleri bilgileri (know how) sürekli geliştirerek ve üst üste<br />

koyarak önceleri sözlü, yazının keşfinden itibaren de yazılı olarak kuşaktan kuşağa aktararak<br />

günümüze kadar ulaştırmışlardır. Başlangıçta insan oğlunun neyin yenilip, neyin<br />

yenilmediğine dayalı olan kalite bilgisi, insanlığın gelişimi ile <strong>bir</strong>likte özellikle sanayi devrimi<br />

ve bunu izleyen bilgi devrimi sonucu büyük aşamalar kaydetmiştir. Bugün dünyada her ülke<br />

<strong>bir</strong> taraftan tüketiciyi korumak, diğer taraftan kendi yerli sanayini rakipleriyle rekabet edebilir<br />

seviyede tutmak ve ticareti kolaylaştırmak amacıyla standartlar geliştirmiştir.<br />

Günümüz ekonomisinde, endüstrinin tüm alanlarında kaliteye olan talepler gittikçe<br />

artış göstermektedir. Kalite yönetimi ve kalite güvencesi ilk olarak imalat operasyonlarında<br />

uygulanmıştır. Kalite analizleri ve gelişmeleri için kullanılan tekniklerin <strong>bir</strong> çoğu imalat<br />

problemleri için geliştirilmiştir. 1980’li yıllara kadar üretim alanındaki bu hakimiyetin<br />

sürdüğü görülmektedir<br />

<strong>İşletmeler</strong> varlıklarını sürdürebilmek için, mamul maliyetlemesi, başarı ölçümü ve<br />

müşteri tatmini konularına önem vermek zorunda kalmışlardır. Modern teknolojilerin üretim<br />

sürecini daha karmaşık hale getirmesi ve yeni üretim ortamları oluşturulması aynı zamanda<br />

maliyet ve yönetim muhasebelerinde de <strong>bir</strong> takım değişiklikleri zorunlu hale getirmiştir.<br />

Türkiye Avrupa Birliği içinde yerini öncelikle sanayileşme ile alacaktır. Avrupa<br />

Birliği içinde sanayileşme ile tutunmak istiyorsa, strateji ve hedefleri ona göre belirlemeli,<br />

işçilik ve maliyetlerin yarattığı ucuzluğa dayanan rekabete, kalite ve verimliliği de<br />

eklemelidir. Müşteri tatminini esas alan rekabet ortamının ve dışa açılma çabalarının<br />

yoğunluk kazandığı son yıllarda, Türkiye’deki sanayi işletmelerinin de başta kalite olmak<br />

üzere üretim sistemlerindeki iyileştirme çabalarına önem vermeleri gerekir. Toplam Kalite<br />

Yönetimini uygulamak isteyen işletmeler mevcut üretim, muhasebe ve örgütleme


sistemlerinde değişiklikler yaparak, Toplam Kalite Yönetimi ve Kalite Maliyet Yönetiminden<br />

en yüksek faydayı elde edebilirler.<br />

Bir organizasyonunun kalite performansının “para” dilinden ifadesi olarak<br />

nitelendirdiğimiz Kalite Maliyet Sistemi; mamulün kalitesi ve bunu sağlamak için katlanılan<br />

maliyetler <strong>arası</strong>nda <strong>bir</strong> denge kurabilirse, mamulün piyasadaki rekabet gücünü artırmış<br />

olacaktır.<br />

Kaliteyi elde etmek için katlanılan maliyetler, dikkatli <strong>bir</strong> şekilde izlendiğinde bunun<br />

işletme üzerinde yapacağı olumlu etki rahatlıkla görülecektir. Zira işletmeler, hatalı veya<br />

kusurlu üretimin gerçekleşmemesi ve oluşan hataların düzeltilmesi için yapılan harcamalarla,<br />

bu harcamaların alternatif maliyetlerini içeren ve işletmenin tüm faaliyet sürecinde ortaya<br />

çıkabilecek soyut ve somut maliyetleri daha rahat görebilecek ve ted<strong>bir</strong> alabileceklerdir.<br />

Araştırmanın bu bölümünde; Trakya Bölgesindeki İmalat Sanayinde faaliyet gösteren<br />

işletmelerin durumunu belirlemek amacıyla, kalite konusunda çalışmalar yapan belgeli<br />

kuruluşların Kalite Maliyet Sistemini uygulayıp, uygulamadıklarını, uyguluyorlarsa; geçiş<br />

aşamasında yaşanan zorlukları, kullandıkları kalite araç ve teknikleri, uygulamıyorlarsa;<br />

nedenlerini ve Kalite Maliyet Sistemi hakkında ne düşündüklerini, yeterli bilgiye sahip olup<br />

olmamaları ile ilgili bilgileri elde etmek için 25 sorulu <strong>bir</strong> anket düzenlenmiştir. Yüzyüze<br />

yapılan bu anket sonuçları bilgisayar paket programı yardımı ile değerlendirilmiştir.<br />

7. <strong>1.</strong> Araştırma Kapsamındaki <strong>İşletmeler</strong>in Dağılımı<br />

Elde edilen anket sonuçlarına göre, Trakya Bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerin;<br />

faaliyet kollarına, kamu-özel işletme ayrımına, sermaye türüne ve personel sayılarına göre<br />

dağılımı yapılmıştır.<br />

7.<strong>1.</strong><strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Konularına Göre Dağılımı<br />

Araştırma kapsamına alınan imalat sanayindeki işletmeler, kendi içerisinde Tekstil,<br />

Elektronik, Gıda,İnşaat,Kimya,Metal,Orman Ürünleri, ve bunların dışında farklı faaliyet<br />

konusuna sahip olanları da “Diğerleri” olmak üzere gruplara ayrılmıştır.


8%<br />

2%<br />

30%<br />

2%<br />

3%<br />

23%<br />

29%<br />

Tekstil Elektronik Gıda İnşaat Kimya Metal Orman Ür. Diğerleri<br />

Şekil 7.<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Konularına Göre Dağılımı<br />

Ankete cevap veren 61 işletmeden <strong>arası</strong>nda tekstil ve diğerleri olarak nitelendirilen<br />

(Beyaz Eşya Yan Sanayi, Demir döküm, Ayakkabı, Fayans, Otomotiv Yan Sanayi, Plastik,<br />

Elektrik, Magnezyum Metal Tozu, Ambalaj, Cam) faaliyet konularındaki işletme sayısı18<br />

adettir. Bu durumda en fazla tekstil sektörün de % 29.5 gibi <strong>bir</strong> oranda işletme anketleri<br />

cevaplamıştır. Bunu 14 adet ile Gıda, 5 adet ile Orman ürünleri, 2 adet ile Elektronik ve inşaat<br />

ve 1 adet ile de Kimya ve Metal izlemektedir.<br />

7.<strong>1.</strong>2. <strong>İşletmeler</strong>in Kamu-Özel Ayrımına Göre Dağılımı<br />

<strong>İşletmeler</strong>in 59 tanesi özel, 2 tanesi kamuya aittir. Ancak kamuya ait olan bu iki<br />

işletmede de özelleştirme çalışmaları başlamış olup halen devam etmektedir. Bu durumda<br />

araştırma kapsamındaki işletmelerin % 97’si özel işletme durumundadır.<br />

3%


Şekil 7.2. Kamu-Özel İşletme Ayrımı<br />

97%<br />

3%<br />

7.<strong>1.</strong>3. <strong>İşletmeler</strong>in Sermaye Türüne Göre Dağılımı<br />

KAMU<br />

ÖZEL<br />

<strong>İşletmeler</strong>in sermaye yapıları ile ilgili bu soruya 58 işletme cevap vermiş olup, bunun<br />

toplam içindeki payı % 95.1’dir. Bu durumda tüm işletmeler içinde % 4.9’luk kısım geçersiz<br />

olup, bu soruya cevap vermeyen işletme sayısını vermektedir.<br />

75%<br />

5% 11%<br />

2%<br />

2%<br />

3%<br />

Cevapsız (0-10) (11-30) (31-50) (51-70) (71-90) (91-100)<br />

Şekil 7.3. Toplam Sermaye İçinde Özel Sermayenin Payına Göre <strong>İşletmeler</strong>in Sayıları<br />

2%


61 işletmeden 3’ü bu soruya cevap vermemiştir. Toplam sermaye içinde öz<br />

sermayenin oranı % 91 ile % 100 <strong>arası</strong>nda değişen toplam 46 işletme olduğu görülmektedir.<br />

İkinci sıradaki 7 işletmenin öz sermayesinin toplam sermaye içindeki payının % 0 ile % 10<br />

<strong>arası</strong>nda olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda çalışma kapsamındaki 61 işletmenin 46<br />

adedinin öz sermaye ağırlıklı olduğu anlaşılmaktadır.<br />

Çizelge 7.<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Konularına Göre Sermaye Yapıları<br />

Faaliyet<br />

Toplam Sermayede Öz Sermayenin Oranı<br />

Alanı Cevapsız 0-10 11-30 31-50 51-70 71-90 91-100 Toplam<br />

Tekstil 1 - - - - - 17 18<br />

Elektronik - - 1 - - - 1 2<br />

Gıda - 3 - - 1 1 9 14<br />

İnşaat - 1 - - - - 1 2<br />

Kimya - - - - - - 1 1<br />

Metal - 1 - - - - - 1<br />

Orman Ür. 2 - - - 1 - 2 5<br />

Diğerleri 2 - 1 - - 15 18<br />

TOPLAM 3 7 1 1 2 1 46 61<br />

% 4,9 11,27 1,7 1,7 3,4 1,7 75,33 100<br />

Çalışma kapsamındaki işletmelerin % 75.33’ünün toplam sermayeleri içinde öz<br />

sermayelerinin oranı % 91 ile % 100 <strong>arası</strong>nda değişmektedir. <strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanlarına<br />

göre sermaye yapıları Çizelge 7.<strong>1.</strong>’de verilmiştir.<br />

7.<strong>1.</strong>4. <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre Dağılımları<br />

<strong>İşletmeler</strong>de toplam çalışan sayısı 11 ile 2000 <strong>arası</strong>nda değişmektedir. Çizelge 5’te<br />

görüldüğü gibi araştırma kapsamına alınan işletmelerin % 34.4’ü 51-250, %2<strong>1.</strong>3’ü 500-1001,<br />

% 18’i 0-50, %18’i 251-500, ve % 8.2’si 1001-2000 kişi çalıştıran işletmelerden<br />

oluşmaktadır. Diğer <strong>bir</strong> ifadeyle incelenen işletmelerin % 52.4’ü 250 den daha az işçi<br />

çalıştıran KOBİ statüsünde bulunmaktadır.


İŞLETME SAYISI.<br />

25<br />

20<br />

15<br />

10<br />

5<br />

0<br />

0-50 51-250 251-500 501-1000 1001-2000<br />

PERSONEL SAYISI<br />

Şekil 7.4. <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre Dağılımı<br />

Çizelge 7.2. <strong>İşletmeler</strong>in Personel sayılarına göre dağılımı<br />

Personel<br />

Dağılımı<br />

Adet % Kümülatif %<br />

0-50 11 18 18<br />

51-250 21 34,5 52,5<br />

251-500 11 18 70,5<br />

501-1000 13 21,3 91,8<br />

1001-2000 5 8,2 100<br />

TOPLAM 61 100<br />

7.2. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Çalışmalarına Göre Dağılımı<br />

Bu bölümde işletmelerin; ISO 9000 belgesi aldıkları kuruluşlara göre, kalite<br />

bölümünün varlığı itibariyle, kalite örgütlerine üyelik itibariyle, sahip oldukları kalite alt<br />

bölümlerin etkinliklerine göre, verilen kalite eğitimlerine ve etkin kullanılan kalite araç ve<br />

tekniklere göre dağılımı yer almaktadır<br />

7.2.<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in ISO 9000 Belgesini Aldıkları Kuruluşlara Göre Dağılımı<br />

Türkiye’deki işletmelerin belge alma nedenlerine bakıldığında bunların büyük <strong>bir</strong><br />

kısmının, firmanın kaliteye odaklanmasının <strong>bir</strong> sonucu olarak veya firmanın kalite<br />

seviyesindeki artış nedeniyle olduğu söylense de aslında rekabetin zorunluluğu, ihracat için<br />

gerekli olması ve yabancı ortağın istemesi gibi nedenlerle firmalar bu belgeyi almışlardır.


Hatta önceleri sadece Türk Standartları Enstitüsünden alınan belgeler söz konusu iken artık<br />

yavaş yavaş yabancı kuruluşların da bu belgeyi vermek için faaliyetlere giriştikleri ve hatta<br />

bazı işletmelerin her iki kurumdan da güvence belgesi alarak rekabet güçlerini arttırmaya<br />

çalıştıkları görülmektedir. Grafik 7.5’de inceleme kapsamına alınan imalat sanayi<br />

işletmelerinde ISO 9000 kalite güvence belgelerini onaylayan kuruluşların dağılımı<br />

görülmektedir. Çizelge 7.3’te yabancı kuruluşlardan belge alan işletmelerin, belge veren<br />

yabancı kuruluşların isimlerine göre dağılımları verilmiştir.<br />

21%<br />

8%<br />

Şekil 7.5.Belge Alınan Kuruluşların Dağılımı<br />

TSE Yabancı Her ikisi<br />

ISO 9000 Kalite Güvence Belgesi olan kuruluşlarla yapılan anketlerde, bu 61<br />

kuruluşun % 70.5’inin (43 adet) Türkiye’de kalite güvence belgesi vermekle yetkili tek<br />

kuruluş olan TSE’den, % 2<strong>1.</strong>3’ünün (13 adet) bu belgeyi vermekle yetkili yabancı<br />

kuruluşlardan bu belgeyi aldıkları görülmektedir. Araştırmaya alınan işletmeler içinde en<br />

fazla belge alınan kuruluş % 70.5 ile TSE’dir. TSE’nin verdiği belgelerin yurt dışında kabul<br />

görmediği yolunda şüpheler ortaya atılmıştır. Bu sebeple daha önceleri yabancı kuruluşlardan<br />

belge alan işletmelerin özellikle 1996 yılından itibaren TSE tarafından onaylanan belgelerin<br />

geçerliliği konusunda şüphelerin ortadan kalkmasıyla bu kuruluşu tercih etmeye başladıkları<br />

gözlenmiştir.İmalat Sanayini hedef alan bu araştırmanın kapsamında bulunan işletmelerin<br />

büyük <strong>bir</strong> bölümünün TSE belgesine sahip oldukları görülmüştür. Ancak yine de bazı<br />

işletmelerin hem TSE hem de yabancı <strong>bir</strong> kuruluştan bu belgeyi aldıkları görülmüş olup, bu<br />

oran kapsam içindeki işletmelerin % 8.2’si olup 5 adettir. Niçin iki belgeye sahip oldukları<br />

sorulduğunda ise; <strong>bir</strong>likte çalıştıkları veya ihracat yaptıkları firmaların şartı gereği yabancı<br />

71%


kurumdan da belge almak durumunda kaldıklarını söylemişlerdir. Bu da gösteriyor ki<br />

işletmeleri bu belgeyi almayan iten en önemli sebep, müşterinin bunu istemesidir.<br />

Yabancı kuruşlardan belge alan 18 işletmenin, 8 tanesi RWTÜV, 4’er tanesi BVQI ve<br />

SGS’ den, 1’er tanesi de ABSQ ve RINA’ dan bu belgeyi aldıkları anlaşılmaktadır. Bu arada<br />

RINA ve BVQI’ dan belge alan 1’er, RWTÜV’ den belge alan 3 işletmenin aynı zamanda<br />

TSE’den de belgesi olduğu izelge 7.3.’te gözlenmektedir.<br />

Çizelge 7.3. Belge Alınan Yabancı Kuruluşların Dağılımı<br />

Belge Vermekte Yetkili<br />

Yabancı Kuruluşlar<br />

RWTÜV 8<br />

ABSQ 1<br />

BVQI 4<br />

SGS 4<br />

RINA 1<br />

TOPLAM 18<br />

Sayı<br />

7.2.2. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Bölümünün Varlığı İtibariyle Dağılımı<br />

<strong>İşletmeler</strong>inde bağımsız kalite departmanı bulunan firma sayısı 53 adet olup, ankete<br />

tabi işletmeler içerisinde % 87’lik <strong>bir</strong> paya sahiptir. Bunun yanında ISO 9000 Kalite Güvence<br />

Belgesine sahip olmalarına rağmen işletmelerinde hala bağımsız <strong>bir</strong> kalite bölümü<br />

bulunmayan firma sayısı ise 8 adet olup, % 13.1’lik <strong>bir</strong> oranı temsil etmektedir.


13%<br />

EVET HAYIR<br />

87%<br />

Şekil 7.6. Kalite Bölümü Mevcut Olanlar ve Olmayanların Durumu<br />

Çizelge 7.4’te bağımsız <strong>bir</strong> kalite bölümü olan işletmeler faaliyet alanlarına göre<br />

gruplandırılmış ve % dağılımları verilmiştir.<br />

Çizelge 7.4. Faaliyet Alanlarına Göre Kalite Bölümü Mevcudiyeti<br />

Faaliyet<br />

Alanları<br />

Evet Hayır Toplam<br />

Tekstil 15 3 18<br />

Elektronik 2 - 2<br />

Gıda 12 2 14<br />

İnşaat 2 - 2<br />

Kimya 1 - 1<br />

Metal - 1 1<br />

Orman Ür. 5 - 5<br />

Diğerleri 16 2 18<br />

Toplam 53 8 61<br />

Ortalama<br />

Oran (%)<br />

86,9 13,1 100<br />

7.2.3. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Örgütlerine Üyelikleri İtibariyle Dağılımı<br />

<strong>İşletmeler</strong>den % 5’i (3 adet) bu soruya cevap vermemiştir. Geriye kalan % 72.1<br />

oranında 44 işletme, kalite konusunda kendilerine örnek olacak, yol gösterecek, <strong>bir</strong> kurum<br />

veya derneğe üye olup, kalite konusundaki yenilik ve değişiklikleri bu dernekler aracılığı ile<br />

takip ettiklerini beyan etmişler ve bu kuruluşların kendi firmaları için yararlı olduklarını


savunmuşlardır. Ancak 14 işletme ise böyle <strong>bir</strong> kurum veya derneğe üye olmadıklarını ve<br />

buna da ihtiyaç duymadıklarını ifade etmişlerdir.<br />

72%<br />

5%<br />

Cevapsız Evet Hayır<br />

Şekil 7.7. Örnek Bir Kuruluşa Üye Olanlar ve Olmayanların Durumu<br />

23%<br />

Çizelge 7.5. Faaliyet Alanlarına Göre Örnek <strong>bir</strong> Kuruluşa Üye Olanlar<br />

Faaliyet<br />

Alanları<br />

Cevapsız Evet Hayır Toplam<br />

Tekstil 2 2 14 18<br />

Elektronik 0 1 1 2<br />

Gıda 0 3 11 14<br />

İnşaat 0 1 1 2<br />

Kimya 0 1 0 1<br />

Metal 0 0 1 1<br />

Orman Ür. 1 1 3 5<br />

Diğerleri 0 5 13 18<br />

Toplam 3 14 44 61<br />

Ortalama<br />

Oran (%)<br />

5 22,9 72,1 100<br />

Kalite konusunda örnek <strong>bir</strong> kuruluşa üye olduklarını söyleyen Tekstil alanında 2,<br />

Elektronik, İnşaat, Kimya ve Orman ürünlerinde 1’er, Gıda alanında 3 ve diğer faaliyetlerde<br />

de 5 adet işletme bulunmaktadır. Ancak işletmelerin büyük bölümü (% 72) örnek <strong>bir</strong> kuruluşa<br />

üye değildir.


7.2.4. <strong>İşletmeler</strong>in Sahip Oldukları Kalite Alt Bölümlerinin Etkinliklerinin Durumu<br />

Araştırma kapsamındaki kuruluşların kalite alt bölümlerinin etkinliği alınan yanıtlara<br />

göre çizelge 7.6.’de verilmiştir. Bu çizelge, alt bölümlerin 1’den 7’ye kadar değişen (<strong>1.</strong> önem<br />

düzeyi en yüksek, 7. önem düzeyi en düşük) <strong>bir</strong> puanlama verilmesi şeklinde oluşturulmuştur.<br />

Çizelge 7.6’de görüldüğü gibi, incelenen işletmelere göre kalite konusunda en etkin<br />

çalışan alt bölümün kalite kontrol alt bölümü olduğu anlaşılmaktadır. Başka <strong>bir</strong> deyişle,<br />

işletmeler üretim öncesi, üretim sırası ve üretim sonrası, gerçekleştirdikleri kontrollerle bu alt<br />

bölüme en fazla önemi vermiş bulunmaktadırlar. Bunu 391 puanla kalite geliştirme, 352<br />

puanla kalite güvence ve daha sonrada süreç geliştirmenin izlediği görülmektedir. Oysaki<br />

kalite maliyet sisteminin 164 önem puanıyla en az önem verilen alt bölüm olduğu anlaşılıyor.<br />

Daha burada işletmelerin kalite maliyetlerine gereken önem ve hassasiyetin gösterilmediği ve<br />

işletme içerisinde etkin <strong>bir</strong> duruma getirilemediği gözlenmektedir.<br />

Alt Bölümler<br />

Çizelge 7.6. Alt Bölümlerin Etkinlik Dereceleri<br />

Alt Bölümlerin Önem Derecelerine<br />

Göre Cetveldeki Dağılımı<br />

Ağırlık<br />

Önem<br />

Puanı<br />

1 2 3 4 5 6 7<br />

Kalite Kontrol 52 3 2 4 - - - 408<br />

Kalite Geliştirme 44 7 4 5 - - 1 391<br />

Kalite Güvence 30 10 6 11 2 1 - 352<br />

Süreç Geliştirme 21 17 4 8 3 2 5 319<br />

Kalite maliyet sistemi 5 7 3 5 3 10 23 164<br />

7.2.5.<strong>İşletmeler</strong>de Verilen Kalite Eğitiminin Dağılımı<br />

İşletme Yönetimi, kaliteyi etkileyen işlerde çalışan bütün personelin eğitim ihtiyacını,<br />

sistematik olarak belirlemeli ve eğitimi gerçekleştirmek için, prosedür hazırlayarak<br />

çalışmalarını bu prosedüre göre yürütmelidir (Bozkurt ve Odaman, 2000). Çalışmamızdaki<br />

işletmelerde kalite sisteminin işletilmesi ve etkinliğinin arttırılması amacı ile, <strong>bir</strong>takım eğitim<br />

seminerleri düzenlendiği görülmüştür. Bu eğitimlerin düzenlenme durumları Şekil 7.8’de<br />

gösterilmiştir.


60%<br />

2%<br />

21%<br />

Düzenlenmiyor Ayda <strong>bir</strong> Üç ayda <strong>bir</strong> Altı ayda <strong>bir</strong> Program Diğer<br />

Şekil 7.8. <strong>İşletmeler</strong>in Kurs Düzenleme Durumu<br />

Çalışma kapsamındaki işletmelerin % 3<strong>1.</strong>1’i bu soruya cevap vermemiştir. Bu<br />

durumda çalışma kapsamındaki işletmelerden sadece % 68.9’u bu soruyu cevaplamıştır.Bu<br />

soruya cevap veren 42 işletmenin 9 tanesi işletmelerinde kalite ile ilgili herhangi <strong>bir</strong> kurs<br />

düzenlemediklerini , 3 tanesi % 7.1’lik payla ayda <strong>bir</strong> düzenlediklerini, 2’şer işletme 3 ayda<br />

<strong>bir</strong> ve 6 ayda <strong>bir</strong> , 25 işletme % 59.5 oran ile yıllık programlar dahilinde , 1 işletme ise<br />

diğerleri başlığı altında dışarıdan eğitimci bulabildikleri zamanlarda eğitim verebildiklerini<br />

belirtmişlerdir. Program dahilinde eğitim verildiğini söyleyen işletmelerin ise bunu, ancak<br />

senede <strong>bir</strong> kez, yapabildiği anlaşılmıştır. Aslında ISO 9000 belgeli bu kuruluşların, kalite<br />

konusunda çalıştıkları ve Toplam Kalite Yönetimi için uğraştıkları düşünülürse eğitimlerin<br />

yetersizliği göze çarpmaktadır. Oysaki Toplam kalite yönetiminin en önemli prensibi<br />

“Eğitim”’dir.<br />

Çizelge 7.7. <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına Göre Kurs Düzenleme Durumu<br />

Cevapsız Düzenlenmiyor Ayda<br />

<strong>bir</strong><br />

Üç ayda 6 ayda Program<br />

<strong>bir</strong> <strong>bir</strong> dahilinde<br />

Diğer Toplam<br />

Tekstil 6 2 2 0 1 7 0 18<br />

Elektronik 1 1 0 0 0 0 0 2<br />

Gıda 7 1 1 0 1 3 1 14<br />

İnşaat 0 2 0 0 0 0 0 2<br />

Kimya 1 0 0 0 0 0 0 1<br />

Metal 1 0 0 0 0 0 0 1<br />

Orman<br />

Ür.<br />

1 1 0 1 0 2 0 5<br />

Diğerleri 2 2 0 1 0 13 0 18<br />

TOPLAM 19 9 3 2 2 25 1 61<br />

Ortalama<br />

Oran (%)<br />

31,1 15 5 3,25 3,25 41 1,6 100<br />

5%<br />

7%<br />

5%


Çalışma kapsamındaki işletmelerin % 15’i kurs düzenlemediğini, % 3.25’i 3 ayda <strong>bir</strong><br />

ve 6 ayda <strong>bir</strong> düzenlediklerini, % 41’inin de program dahilinde hazırladıkları yıllık<br />

programlarda ihtiyaç görüldüğü takdirde düzenlediklerini belirtmişlerdir.<br />

Çizelge 7.8. <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre Kurs Düzenleme Durumu<br />

Personel<br />

Sayısı<br />

Cevapsız Düzenlenmiyor Ayda Üç ayda 6 ayda<br />

Program<br />

<strong>bir</strong> <strong>bir</strong> <strong>bir</strong><br />

Diğer Toplam<br />

0-50 4 3 0 0 0 4 0 11<br />

51-250 5 3 2 1 0 10 0 21<br />

251-500 2 2 0 1 0 5 1 11<br />

501-1000 5 1 1 0 2 4 0 13<br />

1001-<br />

2000<br />

3 0 0 0 0 2 5<br />

TOPLAM 19 9 3 2 2 25 1 61<br />

Ortalama<br />

Oran (%)<br />

31,1 15 5 3,25 3,25 41 1,6 100<br />

<strong>İşletmeler</strong>deki personel sayılarıyla kurs düzenlenmesi <strong>arası</strong>ndaki duruma bakıldığında,<br />

personel sayısı 51-250 <strong>arası</strong>nda olan işletmelerin sayısının fazla olduğu ve bu işletmelerde<br />

daha çok program dahilinde eğitimler verildiği anlaşılmıştır.<br />

7.2.6. <strong>İşletmeler</strong>de Etkin Kullanılan Kalite Araç Ve Tekniklerin Önem Derecelerine<br />

Göre Dağılımı<br />

ISO 9000 Kalite güvence belgesine sahip araştırma kapsamındaki işletmeler <strong>arası</strong>nda<br />

en fazla kullanılan kalite tekniğinin 36 işletmede 282 ağırlık puanı ile Akış Diyagramı olduğu<br />

anlaşılmaktadır (Çizelge 7.9). Bunu 257 ağırlık puanı (28 işletmede) İstatistiksel Proses<br />

Kontrol, 253 ağırlık puanı (27 işletmede) ile Kontrol Kartları takip etmektedir. Çizelge 7.9’da<br />

görüldüğü gibi bu sırayı, 243 ağırlık puanı ile Pareto Analizi, 242 ağırlık puanı ile<br />

Histogramlar izlemektedir.


Çizelge 7.9. Kullanılan Araç ve Tekniklerin Önem Dereceleri<br />

Kalite Araç ve Teknikleri Araç Ve Tekniklerin Önem<br />

Ağırlık<br />

Önem<br />

Derecelerine Göre Cetveldeki Dağılmı Puanı<br />

1 2 3 4 5 6 7<br />

Akış Diyagramları 36 3 1 1 1 - - 282<br />

İstatisiksel Proses Kontrol 28 6 2 2 1 1 2 257<br />

Kontrol Kartları 27 8 2 - - 1 4 253<br />

Pareto Analizi 22 10 2 3 1 - 4 243<br />

Histogram 26 6 1 3 - 1 5 242<br />

Sebep Sonuç Diyagramı 20 8 1 3 1 9 - 226<br />

Beyin Fırtınası 15 8 2 7 1 1 8 204<br />

Olası Hata Türü ve Etkisi Analizi<br />

(Ohtea)<br />

12 9 5 4 1 3 7 195<br />

Deneylerin Tasarımı 8 12 3 3 4 2 9 180<br />

Kalite Fonksiyonlarını Geliştirme<br />

10 9 3 3 5 1 9 177<br />

Tekniği (Kfg)<br />

Dağılım Kartları 7 7 1 3 - 7 16 138<br />

Hata Ağacı Analizi (Haa) 4 10 1 4 1 3 18 136<br />

Poka – Yoke 2 5 3 1 1 - 29 95<br />

Diğer(………………………………….) 1 - 1 - - - - 12<br />

Çizelge 7.10. Kalite Araç ve Tekniklerinin Etkinlik Çizelgesi<br />

Kalite Araç Ve<br />

Çok Etkin<br />

Teknikleri<br />

Etkin Az Etkin<br />

<strong>1.</strong>SIRADA • Akış<br />

• Deneylerin • Olası Hata Türü ve<br />

Diyagramları Tasarımı<br />

Etkisi<br />

2.SIRADA • İstatistiksel • Hata<br />

• Kalite Fonksiyonlarını<br />

Proses Kontrol Ağacı Analizi Geliştirme<br />

• Pareto Analizi • Deneylerin Tasarımı<br />

• Poka-Yoke<br />

3.SIRADA • Kontrol Kartları • Kalite<br />

• Beyin Fırtınası<br />

Fonksiyonlarını • Pareto Analizi<br />

Geliştirme • Kontrol Kartları<br />

• Olası Hata Türü ve • İstatistiksel Proses<br />

Etkisi<br />

Kontrol


Kalite araç ve tekniklerinin içinde akış diyagramlarının çok etkin, deneylerin<br />

tasarımının etkin ve olası hata türü etkisi analizinin de az etkin kullanıldığı anlaşılmıştır<br />

(Çizelge 7.10).<br />

7.3. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyet Sistemi Konusundaki Faaliyetlerine Göre Dağılımı<br />

Bu bölümde ilk olarak; kalite maliyet sistemi mevcut olan işletmeler, faaliyet alanları,<br />

personel sayıları ve ISO 9000 belgesi aldıkları kuruluşlara göre dağılımları incelenmiştir.<br />

Daha sonra Kalite Maliyet Sistemi’ne geçiş öncesi yapılan çalışmalar, geçişte yaşanan<br />

zorluklar, kalite maliyetlerini etkileyen etmenler ve başarısızlık maliyetlerini düşürmek için<br />

kullanılan araç ve tekniklerin dağılımı verilmiştir<br />

7.3.<strong>1.</strong> Kalite Maliyet Sistemi Mevcut Olan <strong>İşletmeler</strong>in Durumu<br />

Grafik 7.9.’da görüldüğü gibi; araştırma kapsamındaki işletmelerin 44’ü (% 72.1’i)<br />

Kalite Maliyet Sistemi’ni uygulamadıklarını bildirmiş, hatta anketlerin yüzyüze<br />

doldurulmasının <strong>bir</strong> avantajı olarak, bunların büyük <strong>bir</strong> kısmı, bu sistem hakkında hiç<strong>bir</strong><br />

fikirlerinin olmadığını söylemişlerdir.<br />

72%<br />

5%<br />

Cevapsız Evet Hayır<br />

23%<br />

Şekil 7.9. Kalite Maliyet Sistemi’nin Mevcudiyeti


Sistemi uyguladıklarını söyleyen 17 işletmenin ise, gerçekten bu sistemi olması<br />

gerektiği gibi kullanmadıkları anlaşılmıştır. Bu 17 işletmenin büyük <strong>bir</strong> kısmı ise tam<br />

anlamıyla sistemi kurmadıklarını, ama kendilerine göre <strong>bir</strong> maliyet hesabı çıkarttıklarını ve bu<br />

maliyetleri düşürmek için de <strong>bir</strong> takım teknikler kullandıklarını ifade etmişlerdir. Bu arada,<br />

sistemi kurabilmek için ne yapmaları gerektiği konusunda <strong>bir</strong> bilgiye sahip olmadıklarını, ama<br />

araştırdıklarını söylemişlerdir.<br />

7.3.<strong>1.</strong><strong>1.</strong> Kalite Maliyet Sistemi Mevcut Olan <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına<br />

Göre Durumu<br />

Anket yapılan işletmelerin % 27.8’i Kalite Maliyet Sistemi’ni uygulamaktadır. Kalite<br />

Maliyet Sistemi’ni tekstil sektöründeki işletmelerin en fazla ( 5 işletme ) kullanmakta<br />

oldukları Çizelge 7.11’den anlaşılmaktadır. Çalışma kapsamındaki işletmelerin faaliyet<br />

alanlarına göre Kalite Maliyet Sistemi’nin uygulayıp uygulamadıklarını gösteren bu çizelge<br />

incelendiğinde, kimya ve metal sanayinde sistemin uygulanmadığı, sistemin uygulanma<br />

oranının ortalama %27.8 olduğu görülmüştür.<br />

Çizelge 7.1<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına Göre Kalite Maliyet Sisteminden Yararlanma<br />

Durumu<br />

Faaliyet Alanı Evet Hayır Toplam<br />

Tekstil 5 13 18<br />

Elektronik 1 1 2<br />

Gıda 3 11 14<br />

İnşaat 1 1 2<br />

Kimya 0 1 1<br />

Metal 0 1 1<br />

Orman Ür. 3 2 5<br />

Diğerleri 4 14 18<br />

TOPLAM 17 44 61<br />

Ortalama Oran<br />

(%)<br />

27.8 72.2 100


7.3.<strong>1.</strong>2. Kalite Maliyet Sistemi Mevcut Olan <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre<br />

Durumu<br />

Kalite Maliyet Sistemi’ni uygulayan işletmelerin personel sayılarına göre dağılımı<br />

Çizelge 7.12’de verilmiştir. Sistemi 51 ve üzerinde personel çalıştıran işletmelerin daha çok<br />

uyguladıkları görülmektedir. Personel sayısı 50’nin altında olan 9 işletmeden sadece 2’si<br />

Kalite Maliyet sistemi’ni uygulamaktadır.<br />

Çizelge 7.12. <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre Kalite Maliyet Sistemi’nin Mevcudiyeti<br />

Kalite Maliyet Sistemi Evet Hayır Toplam<br />

0-50 2 9 11<br />

51-250 5 16 21<br />

251-500 4 7 11<br />

501-1000 4 9 13<br />

1001-2000 2 3 5<br />

TOPLAM 17 44 61<br />

Ortalama Oran (%) 27.8 72.2 100<br />

7.3.<strong>1.</strong>3. Kalite Maliyet Sistemi Mevcut Olan <strong>İşletmeler</strong>in ISO 9000 Belgesi Aldıkları<br />

Kuruluşlara Göre Durumu<br />

Yapılan çalışmada işletmelerin, ISO 9000 belgesini Türk Standartları Enstitüsü’nün<br />

yanında farklı yabancı kuruluşlardan da aldıkları anlaşılmıştır. Bu durumda TSE’den belge<br />

alan 43 işletmeden 11’inin, yabancı kurumlardan belge alan 13 işletmeden 4’ünün Kalite<br />

Maliyet Sistemi’ni uyguladıkları anlaşılmıştır.<br />

Çizelge 7.13. <strong>İşletmeler</strong>in ISO 9000 Belgesi aldıkları Kuruluşlara Göre Kalite Maliyet<br />

Sistemi’nin Mevcudiyeti<br />

Belge Alınan Kuruluş TSE Yabancı Her İkisi Toplam<br />

Evet 11 4 2 17<br />

Hayır 32 9 3 44<br />

TOPLAM 43 13 5 61<br />

Ortalama Oran (%) 70.4 2<strong>1.</strong>4 8.2 100


7.3.2. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçiş Öncesi Yapılan Çalışmalara Göre<br />

Durumu<br />

Bu bölümde işletmelerin Kalite maliyet sistemine geçiş sırasında, pilot çalışma<br />

yapmalarına ve danışmanlık hizmetinden yararlanmalarına göre dağılımları verilmiştir.<br />

7.3.2.<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Pilot Çalışmalarına Göre Dağılımı<br />

Bir takım işletmeler yeni <strong>bir</strong> sisteme geçerken, ilk önce <strong>bir</strong> deneme çalışması yaparlar.<br />

Pilot çalışma dediğimiz bu uygulama, işletmelerin sisteme geçişte yaşayacakları sorunları<br />

önceden görmelerini sağlamakta ve çözüm yolları konusunda yol göstermektedir. Çalışma<br />

kapsamındaki işletmelerin <strong>bir</strong> kısmı bu uygulamayı gerçekleştirmiş, ancak <strong>bir</strong> kısmı ise ön<br />

çalışma yapmamışlardır. Çizelge 7.14’te pilot çalışma yapan işletmelerin sayıları ve yüzdeleri<br />

görülmektedir.<br />

Çizelge 7.14. Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçişte Pilot Çalışma Yapılma Durumu<br />

Pilot Çalışma Yapılma Durumu Adet % Geçerli %<br />

Kümülatif<br />

Toplam<br />

Evet 9 14,8 64,3 64,3<br />

Hayır 5 8,2 35,7 100<br />

TOPLAM 14 23 100<br />

Cevapsız 47 77<br />

G.TOPLAM 61 100<br />

36%<br />

64%<br />

EVET<br />

HAYIR<br />

Şekil 7.10. Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçişte Pilot Çalışma Yapılma Durumu


Araştırma kapsamında bulunan 61 işletmeden 47’si bu soruya cevap vermemiştir.<br />

Ancak Kalite Maliyet Sistemi uygulamayan işletmeleri de bu soruya cevap vermeyeceği<br />

bilindiği için, bu cevapsız 47 adet firma içinde Kalite Maliyet Sistemini uygulamayanların<br />

bulunduğu açıktır. Dokuz firma daha önce pilot çalışma yaptıklarını, sistemi oturtmak için<br />

önce deneme çalışmaları yaptıklarını ve bu deneme çalışmalar neticesinde ortaya çıkan<br />

eksiklik ve hataları giderdikten sonra tam anlamıyla sisteme geçtiklerini bildirmişlerdir.<br />

Kalite Maliyet Sistemini uygulayan işletmelerden % 36’sı ise herhangi <strong>bir</strong> pilot çalışma<br />

yapmadan sisteme geçtiklerini, sistemde de her hangi <strong>bir</strong> sorunla karşılaşmadıklarını,<br />

kendilerinin büyük firmalar olup, yurtdışı tecrübelerinin bulunmasının etkili olduğunu ifade<br />

etmişlerdir. Çizelge 7.15’te işletmelerin faaliyet alanlarına göre Kalite Maliyet Sistemi’ne<br />

geçişte pilot çalışma yapılma durumu verilmiştir.<br />

Çizelge 7.15. <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına Göre Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçişte Pilot<br />

Çalışma Yapılma Durumu<br />

Faaliyet Alanları Cevapsız Evet Hayır Toplam<br />

Tekstil 13 5 0 18<br />

Elektronik 1 0 1 2<br />

Gıda 12 1 1 14<br />

İnşaat 1 1 0 2<br />

Kimya 1 0 0 1<br />

Metal 1 0 0 1<br />

Orman Ür. 3 0 2 5<br />

Diğerleri 15 2 1 18<br />

TOPLAM 47 9 5 61<br />

Ortalama Oran (%) 77 14.8 8.2 100<br />

7.3.2.2. <strong>İşletmeler</strong>in Danışmanlık Hizmetine Göre Dağılımı<br />

Bazı işletmeler Kalite Maliyet Sistemini ve sistemin avantajlarını bilmelerine rağmen,<br />

sistemi kurmak için gereken uzman personele sahip olmamaktadır. Bu nedenle sistemi


uygulayan işletmelerin geçiş öncesi kendilerine yol gösterecek eğitim kurumlarından destek<br />

aldıkları gözlenmiştir. Çizelge 7.16 ve Grafik 7.11’de Kalite Maliyet Sistemi’ne geçişte<br />

danışmalık hizmeti alan işletmelerin durumu verilmiştir.<br />

Çizelge 7.16. Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçişte Danışmanlık Hizmeti Alınma Dağılımı<br />

Danışmalık Hizmeti<br />

Alınma Durumu Adet % Geçerli % Kümülatif Toplam<br />

Evet 3 4,9 21,4 21,4<br />

Hayır 11 18 78,6 100<br />

TOPLAM 14 23 100<br />

Cevapsız 47 77<br />

G.TOPLAM 61 100<br />

79%<br />

21%<br />

EVET<br />

HAYIR<br />

Şekil 7.1<strong>1.</strong> Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçişte Danışmanlık Hizmeti Alınma Durumu<br />

Araştırma kapsamındaki firmaların % 77’si herhangi <strong>bir</strong> danışmanlık şirketine<br />

başvurmaya gerek duymamıştır. Çizelge 7.16’da araştırma kapsamındaki ve Kalite Maliyet<br />

Sistemi uygulayan işletmelerin sayıları ve yüzdeleri verilmiş olup, Grafik 7.11’de Kalite<br />

Maliyet Sistemini uygulayan işletmeler içerisindeki % dağılımı verilmektedir. Kalite Maliyet<br />

Sistemini uygulayan işletmelerin % 2<strong>1.</strong>4’ü (3 Firma), bu konuda eğitimli personele sahip<br />

olmalarına rağmen, danışmanlık hizmeti satın alarak, işleri çabuklaştırdıklarını ve bu şekilde<br />

hataya sebep vermeden işleri yoluna koyduklarını ifade etmişlerdir. Ancak % 78.6 oranındaki


11 işletme ise bu konuda hizmet satın almamış, özellikle büyük işletmeler bu konudaki<br />

tecrübeleri nedeniyle buna gerek görmemişlerdir. Ancak KOBİ statüsündekiler ise maalesef<br />

sistemi tam olarak oturtamayıp, sistemin gereklerini değil de, sadece ihtiyaçları olan maliyet<br />

bilgilerini kendilerine göre çıkartarak, sistemi uyguladıkları düşüncesindedirler. Çizelge<br />

7.17’de işletmelerin faaliyet alanlarına göre danışmanlık hizmeti alınma durumu verilmiştir.<br />

Çizelge 7.17. <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına Göre Danışmanlık Hizmeti Alınma Durumu<br />

Faaliyet Alanları Cevapsız Evet Hayır Toplam<br />

Tekstil 13 2 3 18<br />

Elektronik 1 0 1 2<br />

Gıda 12 1 1 14<br />

İnşaat 1 0 1 2<br />

Kimya 1 0 0 1<br />

Metal 1 0 0 1<br />

Orman Ür. 3 0 2 5<br />

Diğerleri 15 0 3 18<br />

TOPLAM 47 3 11 61<br />

7.3.3. Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçişte Yaşanan Zorluklara Göre Dağılım<br />

Kalite Maliyet Sistemine geçişte ve uygulamalarında karşılaşılan güçlüklerin önem<br />

dereceleri itibariyle dağılımları Çizelge 7.18’de gösterilmiştir. <strong>İşletmeler</strong>in 9’u 92 ağırlıklı<br />

puan ile “Hangi Kalite Araç ve Tekniklerinin Kullanılacağının Bilinememesi”’nde en fazla<br />

güçlük yaşadığını, 2 işletme ise daha az ölçüde güçlükle karşılaştığını belirtmiştir.<br />

Araştırmaya dahil işletmelerin büyük <strong>bir</strong> kısmının KOBİ statüsündeki personel sayısı<br />

az olan işletmelerden oluşması, işletmelerin bu olaya hem zaman , hem de maddi kayıp olarak<br />

bakmalarına neden olmuş ve bu araç ve teknikler konusunda kendilerini geliştirememişlerdir.<br />

Çoğu yönetici bu çalışmalara ayrılan zamanı üretimden çalınmış olarak görmektedir.


Çizelge 7.18. Kalite Maliyet Sistemi’ne Geçişte Yaşanan Zorlukların Önem Derecesi<br />

Cetveline Göre Dağılımı ve Ağırlıklı Önem Derecesi Puanları<br />

ZORLUKLAR<br />

Hangi Kalite Araç ve Tekniklerinin<br />

Kullanılacağının Bilinmemesi<br />

İşletmenin Gerekli Test Ekipmanına Sahip<br />

Olmaması<br />

Kalite Araç ve Tekniklerinin Yanlış<br />

Uygulanması<br />

Gerekli Eğitimi Verecek Uzman Personelin<br />

Olmayışı<br />

Önem Dereceleri Puan<br />

1 2 3 4 5 6 7<br />

9 2 2 1 1 - - 92<br />

9 - 2 3 1 - - 88<br />

7 5 - 2 - - - 87<br />

6 3 2 1 - 2 1 79<br />

Maliyet Muhasebesinin Yetersizliği 4 3 3 1 - 3 1 72<br />

Maliyet Unsurlarını Tanımlama 5 2 2 2 - - 3 68<br />

Güvenilir Bilgi ve Veriye Ulaşmanın<br />

zorluğu<br />

Hammadde Tedarikçilerinin<br />

Denetlenememesi<br />

5 1 2 1 2 2 1 66<br />

5 1 1 2 2 2 2 66<br />

Görünmeyen Maliyetlerin Fazlalığı 4 - 3 4 1 1 1 65<br />

Görünmeyen Maliyetlerin Tespit Güçlüğü 2 - 2 3 2 3 2 50<br />

Eğitimli Personelin Azlığı 4 - 1 1 1 3 3 49<br />

Diğer 0<br />

Bilincin uygulamaya aktarılmasında ve doğru hedeflere ulaşılmasında büyük destek<br />

oluşturan bu teknik ve araçlar, ürün fikrinden yola çıkarak, ürün tasarımı ile devam eden ve<br />

ürünün üretimini, satışını ve kullanımını kapsayan tüm aşamalarda eş zamanlılığın<br />

sağlanmasına ve başarılı ürünler üretmeye katkıda bulunmaya yönelik olarak<br />

kullanılmaktadır. Bu teknikler bilim adamları ve mühendislerin karşılaştıkları problemlerin<br />

sistematik ve istatistiksel <strong>bir</strong> anlayışla ele alınarak en kısa yoldan doğru ve tartışmasız<br />

çözümü amacıyla geliştirilmişlerdir. Her türlü problemin ve konunun yapılan analizlerle<br />

doğru olarak belirlenmesine, doğru yaklaşım ve kararlarla şekillendirilmesine ve eldeki<br />

kaynakları kullanarak tam zamanında en düşük maliyetle ve en yüksek kalitede üretimin<br />

gerçekleştirilmesine katkı sağlar.


Temel felsefeleri hızla doğru sonuca ulaşmayı, yani kaliteli ürünleri hem zaman, hem<br />

de para tasarrufu sağlayarak gerçekleştirmeyi ön gören bu tekniklerin ve araçların ortak<br />

yanlarından <strong>bir</strong>i de temelde tümünün takım çalışması gerektirmesidir.<br />

Araştırmaya dahil işletmelerin büyük <strong>bir</strong> kısmının bu araç ve tekniklerin çoğunun<br />

ismini dahi duymamış olması, bilinenlerin de takım çalışması gerektirdiğinden<br />

önemsenmemesi, hangi sorunda hangi araç ve tekniğin kullanılacağının bilinememesine<br />

neden olmaktadır. Oysaki işletmelerin hangi büyüklükte olurlarsa olsunlar, ürünün düşünce<br />

aşamasından , satış sonrasını da kapsayan hatalarının tespit ve giderilmesinde rahatlıkla<br />

kullanabileceği bu araç ve teknikler konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekir. <strong>İşletmeler</strong><br />

ancak bu şekilde rakipleri karşısında, kalite konusunda iddialı olduklarını gösterebilirler.<br />

Karşılaşılan ikinci önemli sorun, işletmelerin kalite maliyetlerini düşürmede etkin<br />

kullanmak zorunda oldukları; gerekli test ekipmanlarına sahip olmamalarıdır. Özellikle<br />

değerlendirme maliyetleri içerisinde yer alan, satın alınan malzemenin muayenesi, laboratuar<br />

kabul testleri, laboratuar ve diğer ölçüm hizmetleri, ürün testi, deneyler, proses kontrolleri,<br />

muayene ve test ekipmanı malzemesi ile küçük kalite ekipmanlarına işletmenin sahip<br />

olmamasından kaynaklanan güçlüklerdir.<br />

Laboratuarlarındaki ekipman eksikliğinden yeterli kontrolleri ve testleri<br />

gerçekleştiremeyen işletmelerin, kalite konusunda ve kalite maliyet sistemi uygulamasında<br />

zorluklar yaşaması normaldir. Araştırma kapsamındaki işletmelerin de en fazla zorlandıkları<br />

konulardan <strong>bir</strong>isi bu olmuştur.<br />

Kalite Araç ve Teknikleri konusunda yeterli bilgiye sahip olamayan işletmelerin, bu<br />

teknikleri yeterince kullanamamaları da normal olup, 7 işletme tarafından en fazla<br />

zorlandıkları sorun olarak görülmektedir. Dolayısıyla yapılması gereken; işletmelerin bu araç<br />

ve gereçler konusunda kendilerini geliştirmeleri ve oluşturacakları ekiplerle bunları<br />

kullanmalarıdır.<br />

<strong>İşletmeler</strong>in karşılaştıkları <strong>bir</strong> diğer sorun; gerekli eğitimi verecek uzman personelin<br />

olmamasıdır. Araştırmaya tabi işletmelerin 6’sı (79 Ağırlık Puanı) en fazla bu konuda güçlük<br />

çektiklerini ifade etmiş, 3 işletme ise <strong>bir</strong>az zorlandıklarını belirtmiştir. <strong>İşletmeler</strong> kendilerine<br />

yarar sağlayacak her yeniliğe açık kurumlardır. Ne var ki , söz konusu yenilikleri kendilerine


getirecek, en önemlisi adapte edecek bilgi ve tecrübeye sahip personele her zaman sahip<br />

değildirler. Bu nedenle, gerek görüldüğünde danışmanlık şirketlerinden yardım almanın<br />

yanında, ellerindeki personelin de belirli konularda uzmanlaşmaları için çaba göstermeli ve<br />

destek vermelidirler. Yapılan anketlerin yüz yüze doldurulması sırasında, özellikle sistemin<br />

oturtulmasında ihtiyaç duyulan uzman ekibin yokluğu dile getirilmiştir. Bu nedenle kalite<br />

eğitim programlarına ağırlık verilmesi ve dış yardım alınılması tavsiyesinde bulunulsa da,<br />

rekabetin yoğun olduğu günümüzde işletmelerin maliyet bilgilerini firma dışındaki kişilere<br />

açıklamak istemediği anlaşılmış ve bu durumda firmaların öncelikle yapmaları gereken işin<br />

işletme içindeki personelin uzmanlaştırılması olduğu sonucuna varılmıştır.<br />

Beşinci önemli sorun (72 Ağırlık puanıyla) olarak; “Maliyet Muhasebesinin<br />

Yetersizliği” görülmüştür. Maliyet muhasebesinde, maliyetler genellikle üretimin<br />

gerçekleşmesi için sürdürülen faaliyetlerin meydana getirdiği maliyetlerden oluşur. Bir başka<br />

deyişle, direkt hammadde, direkt işçilik ve genel üretim giderleri gibi maliyet unsurlarının<br />

toplamından oluşmaktadır. Kalite maliyetlerinin tamamını bu unsurlardan <strong>bir</strong>ine yerleştirmek<br />

mümkün değildir. Zaten mevcut muhasebe sistemlerinin hiç<strong>bir</strong>i, muhasebe kayıtlarında açıkça<br />

kalite maliyet bileşenlerine yer vermez. Kalite maliyetleri ile ilgili bilgileri hesaplamak ve<br />

uygulamak için maliyet muhasebesi bölümüne bazı ilavelerin yapılması ve maliyet<br />

muhasebesindeki elemanlarla <strong>bir</strong>likte çalışılması gerekmektedir.<br />

Kalite maliyet unsurlarının belirlenmesini, araştırma kapsamındaki 5 işletme (68<br />

Ağırlık Puanıyla) en fazla zorlandıkları, 2 işletme ise, <strong>bir</strong>az zorlandıkları sorun olarak<br />

belirtmişlerdir. Bir kalite maliyet sisteminin kurulması üç aşamada gerçekleştirilir.<br />

- Kalite maliyet unsurlarının belirlenmesi<br />

- Kalite maliyet bilgilerinin toplanması ve raporlanması<br />

- Sistemin uygulamaya geçirilmesi (Yenersoy,1997)<br />

Sistemin kurulmasında ilk adım olan maliyet unsurlarının fabrika ve tesise yönelik<br />

belirlenmesi çok önemlidir. Kalite maliyetlerinin, Toplam Kalite Yönetimi’nin firma çapında<br />

ele alınması gereken temel prensibine uygun olarak ürünün;pazarlama, tasarım, imalat,<br />

muayene ve sevkiyat dahil tüm ömür çevrimi boyunca ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.<br />

<strong>İşletmeler</strong> kendi faaliyet alanlarında(üretim öncesi, üretim sırasında ve üretimden<br />

sonra) karşılaştıkları giderleri, önleme, değerlendirme, iç başarısızlık ve dış başarısızlık<br />

grupları içerisine dahil ederken, zaman zaman hangi gideri hangi gruba yazacakları


konusunda zorlanmaktadırlar. Kalite ve kalite maliyet unsurları, işletme organizasyonun<br />

tamamını içine almakta ve üretim sürecinin tüm aşamalarını kapsamaktadır. Kalite maliyetleri<br />

araştırılırken bu unsurların neler olduğunun bilinmesi gerekir. Bunlar aynı zamanda o işletme<br />

için kaliteyi belirleyen unsurlardır ve her işletme kendisi için bunların ayrımını<br />

yapabilmelidir.<br />

Bir sonraki önemli sorun,66 ağırlık puanıyla; “Güvenilir Bilgi ve Veriye Ulaşmanın<br />

Zorluğu” ve “Tedarikçilerin Denetlenememesi”’dir. Kalite maliyetleri ile ilgili bilgilere<br />

doğrudan ulaşmak mümkün olmasa bile, mevcut muhasebe sisteminde yapılacak değişiklikler<br />

ile bu bilgiler elde edilebilir. Kalite maliyetleri ile ilgili dökümanlara şu şekilde ulaşmak<br />

mümkündür:<br />

• Hammadde ve malzeme istek fişleri<br />

• Genel üretim giderleri raporları<br />

• Kusurlu mamul veya bozuk mamul raporları<br />

• Taşıma gider belgeleri<br />

• Mamul maliyet raporları<br />

• Tamir, yenisi ile değiştirme ve garanti kapsamındaki maliyete ilişkin raporlar<br />

• Uygunluk raporları (Dalak,1999)<br />

Sonuçta, çeşitli kalite maliyeti kaynaklarından toplanan bilgiler <strong>bir</strong> bilgisayar tablosu<br />

üzerine kaydedilip saklanabilir. Bunlar, hesaplama, analiz, raporlama ve uygun grafik ve<br />

tabloların hazırlanmasını kolaylaştırır (Pursglov ve Dale, 1995).<br />

<strong>İşletmeler</strong>in 5’i ise en önemli sorunun; “Tedarikçilerin Denetlenememesi” olduğunu<br />

bildirmiş ve en fazla bunda güçlük çektiklerini belirtmiştir. Bir ürünün üretimi ve<br />

pazarlanmasında, ürünün üretimini gerçekleştiren firma ile ilişkide bulunduğu diğer<br />

tedarikçilerin iş<strong>bir</strong>liği içinde olması gerekir. Üretilecek ürünün istenilen kalite standartlarında<br />

olması, büyük oranda kullanılan hammadde, yarı mamul, yardımcı malzeme ve ambalaj<br />

malzemelerinin istenilen kalite düzeyinde olmasına bağlıdır(Oraman,1998). Dolayısıyla,<br />

işletmelerin söz konusu tedarikçilerini kontrol edememesi, ileride kusurlu hammadde veya<br />

yarı mamulle üretimi gerçekleştirmeye çalışmaları, bu da kalite maliyetlerini arttırarak<br />

sorunlar yaşamalarına neden olacaktır.


<strong>İşletmeler</strong> hurda, yeniden işleme, üretim kaybı gibi maliyet unsurlarını kolaylıkla<br />

tespit ederken, satıştan sonra meydana gelen değişimleri ve kayıpları kolay tespit edemezler.<br />

Soyut veya görünmeyen maliyetler olarak nitelendirdiğimiz; kaybedilen sipariş, azalan satış,<br />

müşteri tatminsizliği, güven ve imaj kaybı, kaybedilen yönetim zamanı ve gelir kaybının<br />

geleceğe yönelik tahmini oldukça zordur. Tespiti oldukça zor olan bu soyut maliyetlerin<br />

toplam kalite maliyetleri içerisindeki payının oldukça yüksek olmasını 65 ağırlık puanıyla 4<br />

işletme, 50 ağırlık puanıyla ise 2 işletme bu soyut maliyetlerin tespit güçlülüğünü en çok<br />

zorlandıkları sorun olarak belirtmiştir.<br />

Sadece 4 işletme, kendilerine göre en önemli zorluğun “Eğitimli Personelin Azlığı”<br />

olduğunu ifade etmiştir. Kalitenin finansal boyutu ve organizasyonun başarısı ve büyümesi<br />

için kalite iyileştirme çalışmalarının önemi, kurumda çalışan herkese düzenlenecek eğitim<br />

programları ile verilmelidir. <strong>İşletmeler</strong>in periyodik kalite eğitim programlarıyla personelin<br />

eğitimine önem vermesi ve bilgi dağarcıklarını geliştirmeye yönelik faaliyetlerde bulunması<br />

gerekir.<br />

7.3.4. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyet Raporlama Dönemlerine Göre Dağılımı<br />

Çizelge 7.19. ve Grafik 7.12’de görüldüğü gibi, işletmelerin 13 adedi her ay, 2 adedi<br />

üç ayda <strong>bir</strong> ve 1 adedi de “diğer” başlığı altında ihtiyaç duyulduğu zaman kalite maliyetlerini<br />

hesaplamaktadır.<br />

Çizelge 7.19. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyetlerini Hesaplama Sıklığı<br />

Hesaplama Sıklığı Adet % Geçerli % Kümülatif Toplam<br />

Her ay 13 21,3 81,3 81,3<br />

Üç ayda <strong>bir</strong> 2 3,3 12,5 93,8<br />

Diğer 1 1,6 6,3 100<br />

TOPLAM 16 26,2 100<br />

Cevapsız 45 73,8<br />

G.TOPLAM 61 100


12%<br />

6%<br />

82%<br />

Her ay Üç ayda <strong>bir</strong> Diğer<br />

Şekil : 7.12. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyetlerini Hesaplama Sıklığı<br />

Araştırma kapsamındaki tüm işletmeler içerisinde her ay hesaplayanlar % 2<strong>1.</strong>3’lük<br />

paya sahip iken, kalite maliyeti hesaplayanlar içerisinde bu oran % 8<strong>1.</strong>3 olmaktadır. Yine üç<br />

ayda <strong>bir</strong> hesaplayanlar tüm işletmeler içerisinde % 3.3’lük paya sahip iken , kalite maliyeti<br />

hesaplayanlar içerisinde % 12.5’luk paya sahip olmaktadırlar.<br />

Çizelge 7.20. <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına Göre Kalite Maliyetlerini Hesaplama Sıklığı<br />

Faaliyet Alanları Cevapsız Her ay<br />

Üç<br />

Ayda Diğer TOPLAM<br />

Tekstil 13 4 1 0 18<br />

Elektronik 1 1 0 0 2<br />

Gıda 12 2 0 0 14<br />

İnşaat 1 0 1 0 2<br />

Kimya 1 0 0 0 1<br />

Metal 1 0 0 0 1<br />

Orman Ür. 2 3 0 0 5<br />

Diğerleri 14 3 0 1 18<br />

TOPLAM 45 13 2 1 61<br />

Ortalama Oran (%) 73.8 2<strong>1.</strong>3 3.27 <strong>1.</strong>63 100


7.3.5. <strong>İşletmeler</strong>de Kalite Maliyetlerini Arttıran Etmenlerin Durumu<br />

Kalite maliyetleri, işletmelerde bazı şeyler yanlış yapıldığında karşılaşılan tüm<br />

harcamaları içine alan uygunsuzluğun fiyatı veya maliyeti ile eksiklikleri ortadan kaldırmaya<br />

çalışan <strong>bir</strong> sistemi oluşturmak ve sürdürmek için ihtiyaç duyulan harcamaları içine alan<br />

uygunluğun fiyatı veya maliyetidir. Müşteri açısından ise, ödemeyi istediği fiyat karşısındaki<br />

beklentilerini kapsayan mamul hizmet seviyesini ifade eder. Bu durumda işletmeler daha<br />

kaliteli ürün için daha yüksek kalite maliyetine katlanmak zorunda kalacaklardır.<br />

Kalite maliyet analizi, kalitenin işletme için en ekonomik seviyesini tarif etmeyi<br />

hedeflemektir. Bu optimal seviyeden sonra yapılacak harcamalar işletmede büyük maliyet<br />

artışlarına sebep olabilecektir(Çankaya ve Ustasüleyman, 2001). Diğer taraftan işletme<br />

faaliyetlerinin tüm aşamalarında meydana gelen özensizlik, dikkatsizlik ve eksiklikte gereksiz<br />

yere maliyetleri daha da yükseltecektir. Ancak, <strong>bir</strong> takım önlem ve uygulamalarla aksine<br />

yüksek olan maliyetlerin düşürülebileceği unutulmamalıdır.<br />

ETMENLER<br />

Çizelge 7.2<strong>1.</strong> Kalite Maliyetlerini Arttıran Etmenler<br />

Önem Dereceleri<br />

Ağırlık<br />

Önem<br />

1 2 3 4 5 6 7 Puanı<br />

Personelin dikkatsizliği 2 2 4 2 1 3 2 65<br />

Personelin bilgi eksikliği 2 3 1 1 4 2 3 60<br />

Girdilerin kalitesizliği 3 - 3 2 1 4 2 57<br />

Müşteri odaklı çalışılmaması 4 - - - - 2 9 41<br />

Araç- gereç yetersizliği 1 - 3 1 - 2 8 38<br />

Teknolojinin eski olması 1 - 2 2 1 - 9 37<br />

Satış sonrası hizmetlerin yetersizliği 2 1 - 1 - 1 11 37<br />

Diğer(…………………………) 3 - - - - - - 21


Çizelge 7.21’de Kalite Maliyetlerini Arttıran Etmenler görülmektedir. Araştırma<br />

kapsamındaki Kalite Maliyet Sistemi mevcut olan işletmeler en önemli etkenin “Çalışan<br />

Personelin Dikkatsizliği” (65 ağırlık puanıyla) , ikinci önemli etkenin ise “Personelin Bilgi<br />

Eksikliği” (60 ağırlık puanıyla) olduğunu belirtmişlerdir. Görüldüğü üzere işletmelerin büyük<br />

<strong>bir</strong> kısmı yüksek maliyetlerin kendi çalışanlarından kaynaklandığını ileri sürmektedir. Bu<br />

durum daha önce de fark edildiği gibi işletmelerin etkin eğitim gerçekleştirememesinden<br />

kaynaklanabilir. Özellikle sisteme geçişin en önemli şartı olan “Kalite Maliyet Eğitimi”<br />

tecrübe programının başlaması ile <strong>bir</strong>likte her bölümün anahtar kişilerine, Kalite Maliyet<br />

Sistemi’nin içeriği ve yürütülmesi için ayrıntılı plan dahilinde verilmeliydi. Üçüncü en önemli<br />

etken, (57 ağırlık puanıyla) 3 işletmeye göre “Girdi Kalitesizliği”’dir. Bu durumda üretimde<br />

kullanılan hammadde, yarı mamul ve yardımcı malzemelerin yeterli laboratuar testlerinden<br />

geçirilmediği, daha da önemlisi tedarikçilerin denetlenememesinin bunlara sebebiyet verdiği<br />

söylenebilir.<br />

Diğer önemli <strong>bir</strong> etken ise, “Müşteri Odaklı Çalışılmaması”’dır. Siz ne kadar kaliteli,<br />

ne kadar ucuz ürün üretseniz de söz konusu ürünün aranan ya da istenen ürün olup<br />

olmadığının iyi analiz edilmesi gerekir. Mükemmel, son model uçak gibi <strong>bir</strong> araba<br />

üretebilirsiniz ama müşterinin isteği az yakıt tüketen <strong>bir</strong> araba ise, sizin kaliteli veya ucuz<br />

arabanınızın <strong>bir</strong> anlamı yoktur. Dolayısıyla satılamayan ürün sizin için kalite maliyetidir.<br />

“İşletme de Kullanılan Araç Gereç Yetersizliği” 38 ağırlık puanı, “Kullandıkları Teknolojinin<br />

Eski Olması” 37 Ağırlık puanı ile 1’er işletme tarafından en önemli etken olarak<br />

belirlenmiştir. Yeni teknoloji rekabet ortamındaki firmaların en önemli silahıdır. Çünkü yeni<br />

ve ileri teknolojilerin en önemli özelliği, <strong>bir</strong>im maliyetleri düşürmesidir. Bu durumda hala ilk<br />

kuruldukları teknoloji ile üretimlerini devam ettiren firmaların , yüksek maliyetlerden<br />

kaçınmaları mümkün değildir.<br />

Bir diğer önemli etken; “ Satış Sonrası Hizmetlerin Yetersizliği”’dir. 37 ağırlık<br />

puanıyla 2 işletme en güçlü etkenin bu olduğunu, 1 işletme ise daha az güçlü olduğunu<br />

bildirmişlerdir. Ürünün satışından sonra servis imkanının sunulmaması, şikayetlerin<br />

araştırılmaması, mal iadelerinin gerçekleştirilmemesi, garanti taleplerinin uygulanmayıp<br />

yasalar veya müşteriyle yapılan anlaşmalar gereği, mamul performansının tam<br />

gerçekleşmemesi nedeniyle katlanılan cezaların ödenmemesi, özellikle soyut maliyetler olarak<br />

nitelendirdiğimiz başarısızlık maliyetlerini arttıracaktır. Özellikle bu maliyetlerin geleceğe


yönelik tahminlerinin de sağlıklı <strong>bir</strong> şekilde yapılmaması işletmeler için büyük <strong>bir</strong> risk<br />

oluşturmaktadır.<br />

“Diğerleri” başlığı altında ise, işletmelerden <strong>bir</strong>i; finans sıkıntısı nedeniyle<br />

maliyetlerinin daha da arttığını, <strong>bir</strong> diğeri; piyasa koşullarına bağlı olarak, ekonomideki<br />

dengesizlikleri ve değişimleri takip edememelerinden dolayı önlem alamadıklarını bunun da<br />

maliyetleri arttırdığını, üçüncü işletme ise ellerindeki personel eksikliği nedeniyle etkin <strong>bir</strong><br />

görev dağılımı yapılamadığı ve <strong>bir</strong> personele <strong>bir</strong> çok sorumluluk verilmesinin hataları<br />

arttırdığı ve dolayısıyla maliyetleri yükselttiği kanısında olduklarını belirtmişlerdir.<br />

7.3.6. <strong>İşletmeler</strong>de Başarısızlık Maliyetlerini Düşürmek İçin Kullanılan Araç ve<br />

Tekniklere Göre Durumu<br />

Kaliteyi elde etmek için katlanılan maliyetler çok yakından izlenip kontrol edilebilir.<br />

Eğer işletmenin kalite programı sürekli kalite geliştirme ve kusur önleme doğrultusunda<br />

donatılmış ise kusur ve kusurdan kaynaklanan sonuçlar minimize edilmiş olur (Campanella<br />

1990).<br />

Başarısızlık maliyetlerinin azaltılması kalite maliyetlerinin toplam etkisinin<br />

azaltılmasında önemli <strong>bir</strong> yere sahiptir ve maliyet azaltma çalışmalarında aşağıdaki dört<br />

adımın uygulanması önerilir:<br />

• Herkesin sorunu ve muhtemel nedenlerini bilmesinin sağlanması.<br />

• Sorunun çözülmesine yönelik olarak diğerlerinde istek yaratılması.<br />

• Sorunun ilgili diğer insanlarla <strong>bir</strong>likte mantıklı <strong>bir</strong> şekilde araştırılması için plan<br />

hazırlanması<br />

• Gerçekleştirilen çalışmaların izlenmesi (Bozkurt,1999).<br />

Kalite araç ve teknikleri bilim adamları ve mühendisler tarafından; problemin kaynağına<br />

inerek, problemin sebeplerini ve bunların toplam dağılım içerisindeki paylarını, ortaya çıkma<br />

olasılıklarını ve problemin optimum çözüm koşullarını belirlemeyi hedefleyen <strong>bir</strong> anlayışı<br />

temel almak ve değişik istatiksel, mantıksal yaklaşımlarla sorunlara çözümler önermek üzere<br />

geliştirilmişlerdir.


Kalite araç ve teknikler; olası ve yaşanan problemlere çözümler bulduğu için <strong>bir</strong> nevi<br />

gelecekte ortaya çıkacak kalite maliyetlerini de azaltmada etkin kullanılmaktadır. Bu şekilde<br />

işletmeler önceden önlem alıp, hataların yaratacağı maliyetleri düşürebilmektedirler.<br />

Araştırma kapsamındaki Kalite Maliyet Sistemi uygulayan işletmelerin başarısızlık<br />

maliyetlerini düşürmek için hangi araç ve teknikleri etkin kullandıkları Çizelge 7.22’de<br />

görülmektedir. On<strong>bir</strong> işletme (102 ağırlık puanıyla) “İstatiksel Proses Kontrol”’ü en etkin<br />

kullandıklarını bildirmiştir. Kalite problemlerinin ortaya çıkarılması, istatiksel süreç kontrol<br />

yardımıyla başarılmaktadır. İstatiksel süreç kontrolle <strong>bir</strong>likte, problem çözmede en çok<br />

kullanılan istatiksel araçlar ve yedi yeni istatiksel araç; pareto diyagramı, neden-sonuç<br />

diyagramı, histogramlar, kontrol çizelgeleri, dağılım diyagramları, grafikler ve yeni yedi<br />

kalite kontrol aracı olarak bilinen, ilişki diyagramı, yakınlık diyagramı, ağaç diyagramı,<br />

matriks diyagramı, matriks veri analiz diyagramı, süreç karar program kartı ve ok diyagramı,<br />

operatörler ve mühendisler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. İstatiksel süreç kontrolde,<br />

hatalı üretim , kontrol dışı süreç gibi durumları ortaya çıkarmaktan çok, hataların<br />

tekrarlanmasını önlemeye ilişkin faaliyetler bulunmaktadır.<br />

Çizelge 7.22. Başarısızlık Maliyetlerini Düşürmek İçin Kullanılan Araç Ve Teknikler<br />

Kalite<br />

Araç Ve Teknikleri<br />

Önem Dereceleri<br />

Ağırlık<br />

Önem<br />

1 2 3 4 5 6 7 Puanı<br />

İstatisiksel Proses Kontrol 11 2 2 - 1 - - 102<br />

Sebep Sonuç Diyagramı 7 6 1 2 - - - 98<br />

Kontrol Kartları 10 3 2 - - - - 98<br />

Akış Diyagramları 9 3 2 1 - - - 95<br />

Pareto Analizi 6 7 1 1 - - 1 94<br />

Histogram 8 4 1 1 - - 1 90<br />

Beyin Fırtınası 7 2 2 2 1 1 - 84<br />

Olası Hata Türü ve Etkisi 5 3 2 2 1 - 2<br />

Analizi<br />

Dağılım Kartları 6 3 - 2 1 1 2 75<br />

Hata Ağacı Analizi 2 4 1 2 1 1 3 59<br />

Deneylerin Tasarımı 1 4 2 1 3 1 2 58<br />

Kalite Fonksiyonlarını 3 2 2 1 2 - 3<br />

Geliştirme Tekniği<br />

56<br />

Poka – Yoke 1 3 2 1 1 - 6 48<br />

76


Kontrol Kartları ve Sebep- Sonuç Diyagramları, İstatiksel Proses Kontrol’den sonra en<br />

etkin kullanılan teknikler olarak görülmekte (98’şer ağırlık puanıyla), Kontrol Kartlarını 10,<br />

Sebep- Sonuç Diyagramlarını ise 7 işletme çok etkin kullandıklarını belirtmiştir. Daha sonra<br />

95 ağırlık puanı ve 9 işletme ile Akış Diyagramları, 94 puan ve 6 işletme ile de Pareto<br />

analizleri en etkin kullanılanlar <strong>arası</strong>nda görülmektedir. Pareto analizi <strong>bir</strong> sorunu oluşturan<br />

nedenleri önem sırasına göre sıralayarak, önemlileri önemsizlerden ayırt etmeye ve dikkatleri<br />

önemli nedenler üzerinde toplamaya yaramaktadır. “80-20”diye bilinen bu yönteme göre<br />

genel olarak kayıpların % 80’i bunlara neden olan faktörlerin % 20’si tarafından meydana<br />

getirildiği anlaşılmaktadır. Başarısızlık maliyetleri pareto analizi ile tasnif edilmekte ve bu<br />

analiz aracığı ile işletmenin problem ve kusurları belirlenip düzeltilmesi yoluna gidilmekte bu<br />

şekilde kalite maliyet sisteminin önemli <strong>bir</strong> özelliği başarısızlık maliyetleri azaltılmış<br />

olmaktadır.<br />

“Histogram” ve “Beyin Fırtınası”’da 90 ve 84 ağırlık puanıyla etkin kullanılan<br />

tekniklerdendir. Onları sırasıyla 76 puan ile Olası Hata Türü ve Etkisi”, 75 puan ile “Dağılım<br />

Kartları”, 59 puan ile “ Hata Ağacı Analizi”, 58 puan ile “Deneylerin Tasarımı” 56 puan ile<br />

de “Kalite Fonksiyonlarını Geliştirme Tekniği” izlemektedir. İsminin bile çoğu işletmede ilk<br />

kez duyulduğuna şahit olunan “Poka-Yoke”’nin ise sadece <strong>bir</strong> işletme tarafından etkin<br />

kullanıldığı gözlenmiştir. Bu durum işletmelerin aslında kendilerine büyük yardımları olan bu<br />

tekniklerin çoğunu bilinmediklerini göstermektedir.<br />

7.4.Trakya Bölgesinde Kalite Maliyet Sistemini Uygulamayan <strong>İşletmeler</strong>in Durumu<br />

Burada da işletmelerin Kalite Maliyet Sistemi’ne geçmeme nedenleri ve sisteme bakış<br />

açılarının dağılımı verilmiştir.<br />

7.4.<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyet Sistemini Kurmama Nedenlerinin Dağılımı<br />

Bir işletmede kalite maliyet sisteminin oluşturulması, işletmenin organizasyon<br />

yapısına, büyüklüğüne ve sistemden beklentilerine göre değişmektedir. Kalite Maliyetleri,<br />

kalite alanında mevcut durumu saptamak, yeni hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak<br />

için alınacak önlemleri planlamada kullanılan temel verilerdir. Dolayısıyla elde edilen bu<br />

verilerin işlenerek bilgi haline dönüştürülmesi ve bu konuda karar alacak yöneticilere<br />

sunulması gerekir.


Çizelge 7.23. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyet Sistemi Kurmama Nedenleri<br />

NEDENLER<br />

Önem Dereceleri<br />

1 2 3 4 5 6 7<br />

Ağırlık<br />

Önem Puanı<br />

Muhasebe Sisteminde köklü<br />

değişiklik gerektirdiğinden<br />

9 5 2 3 1 7 15<br />

147<br />

Düşük maliyet ve yüksek kalitenin,<br />

sistem kurulmadan da sağlanabilmesi<br />

8 4 1 4 4 4 16<br />

137<br />

Prosedür Fazlalığı 3 7 2 3 4 4 17 122<br />

Masraflı <strong>bir</strong> sistem 4 2 2 4 2 8 20 108<br />

Diğer(………………………….) 14 0 0 0 0 1 1 101<br />

Gereksiz 2 2 1 3 2 4 28 85<br />

Zaman Kaybı 1 2 1 2 2 8 26 80<br />

Ancak çalışma kapsamındaki işletmelerden bu sistemi henüz kuramamış ve<br />

dolayısıyla kalite maliyetlerini çıkartamayanlar; “Muhasebe Sistemlerinde Köklü Değişiklik<br />

Gerektirmesi” nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini belirtmişlerdir. Henüz muhasebe<br />

sistemlerinin bu tür değişikliğe hazır olmadığı, dolayısıyla eğitimli uzman elemana sahip<br />

olmakla ilgili olduğunu ifade etmişlerdir.<br />

Sekiz işletme ise, bu sistemi kurmadan da kendilerinin kaliteli ürün üretebildiklerini,<br />

hatta zaman içinde maliyetlerini düşürebildiklerini bildirmişlerdir.<br />

Kalite Maliyet Sisteminin kurulmamasının <strong>bir</strong> diğer nedeni “Prosedür fazlalığı “olarak<br />

görülmektedir. <strong>İşletmeler</strong>in ISO 9000 belgesi alabilmeleri için katlandıkları prosedür fazlalığı<br />

gözlerini korkuttuğundan, kalite maliyet sistemi için de benzer <strong>bir</strong> neden söylenebilir.<br />

“Masraflı <strong>bir</strong> sistem” olarak ta görenler bulunmaktadır. Ama bu durum, işletmelerin bu sistem<br />

hakkında ve ne yapmaları gerektiği konusunda herhangi <strong>bir</strong> şey bilmemelerinden<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

Diğer nedenler ise; alt yapı yetersizliği, personel eksikliği, aile şirketi olmalarından<br />

dolayı yeniliklere açık olmamalarıdır. Kamu işletmelerinde, Kalite Maliyet Sistemi’nin<br />

öneminin bilinmemesi, idarecilerin bakış açıları, kamu işletmelerinin rekabet ortamından


uzak oluşu. Küçük işletmelerde ise; kendileri için erken görmeleri, muhasebelerinin merkezde<br />

tutuluyor olması, klasik hesaplamalarla sistemi kurmadan da, istedikleri bilgilere ulaşıyor<br />

olmaları Kalite Maliyet Sistemi’ni kurmama nedenleri <strong>arası</strong>nda sayılmıştır.<br />

Ayrıca Kalite Maliyet Sistemi 2 işletme tarafından gereksiz, 1 işletme tarafından da<br />

zaman kaybı olarak görüldüğü için şimdiye kadar kurulmasının düşünülmediği anlaşılmıştır.<br />

<strong>İşletmeler</strong>in günlük işlerle çok yoğun olmaları, kendilerine uzun vadede yarar<br />

sağlayacak işlemleri gerçekleştirmek için kendilerini hazır hissetmedikleri anlaşılmaktadır.<br />

Diğer taraftan, işletmelerin endüstri standartlarına sahip olduklarında kendilerini mutlu<br />

hissetmeleri ve paralarını kalite maliyeti hesaplamak için harcamak istememeleri<br />

anlaşılmaktadır.<br />

7.4.2. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Maliyet Sistemi hakkındaki Düşüncelerinin Dağılımı<br />

Grafik 7.13.’ de görüldüğü gibi, çalışma kapsamındaki işletmelerin % 27.9’u yani 17<br />

adedi bu soruya cevap vermemiştir. 18 adedi gelecekte bu sistemi mutlaka oturtmak<br />

istediklerini, ama işletmelerinin bunu gerçekleştirmek için zamana ve personellerinin eğitime<br />

ihtiyacı olduğunu bildirmişler Ancak % 42.6’sı (26 işletme) ise bu sisteme hiç gerek<br />

görmediklerini, sistem olmadan da kaliteli ürün üretebildiklerini bildirmişlerdir. Bu<br />

işletmelerin fazla oluşu daha önce de değinildiği gibi, araştırma kapsamındaki işletmelerin<br />

çoğunun KOBİ statüsündeki küçük işletmelerden oluştuğu ve daha çok yan sanayi konusunda<br />

faaliyet gösterdikleri anlamına gelmektedir.<br />

42%<br />

30%<br />

28%<br />

Cevapsız Evet Hayır<br />

Şekil 7.13. <strong>İşletmeler</strong>in Gelecekteki Düşünceleri


7.5. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Yöneticilerinin Kalite maliyet Sistemi’ne Olan Yargılarının Dağılımı<br />

Çalışmanın bu bölümünde; işletmelerin kalite sorumlularının, kalite ve kalite maliyet<br />

sistemi hakkındaki fikirlerini öğrenmek amacıyla <strong>bir</strong> takım yargılar oluşturulmuş ve bu<br />

yargılara ne derece katıldıkları öğrenilmeye çalışılmıştır. Çizelge 7.24’da, anket yapılan 61<br />

işletme yöneticisinin söz konusu yargılara, hangi oranda katıldığı gösterilmiştir.<br />

Çizelge 7.24. <strong>İşletmeler</strong>in Kalite Sorumlularının Kalite ve Kalite Konusundaki Yargılara<br />

Katılma Oranları ve Sayıları<br />

YARGILAR A B C D E F G H I J<br />

Tamamen<br />

katılıyorum<br />

22 47 42 47 25 44 18 36 40 16<br />

% 36,1 77 68,9 77 41 72,1 29,5 59 65,6 26,2<br />

Katılıyorum 6 5 5 3 6 8 5 9 13 9<br />

% 9,8 8,2 8,2 4,9 9,8 13,1 8,2 14,8 21,3 14,8<br />

Az<br />

Katılıyorum<br />

14 2 5 3 5 1 5 5 1 2<br />

% 23 3,3 8,2 4,9 8,2 1,6 8,2 8,2 1,6 3,3<br />

Orta 12 3 7 1 10 5 5 8 5 21<br />

% 19,7 5 11,5 1,6 16,4 8,2 8,2 13,1 8,2 34,4<br />

Az<br />

katılmıyorum<br />

4 0 1 0 4 0 1 0 0 3<br />

% 6,6 0 1,6 0 6,6 0 1,6 0 0 4,9<br />

Katılmıyorum 1 2 0 2 1 1 13 0 1 5<br />

% 1,6 3,3 0 3,3 1,6 1,6 21,3 0 1,6 8,2<br />

Hiç 1<br />

Katılmıyorum<br />

1 0 4 9 1 10 1 0 4<br />

% 1,6 1,7 0 6,6 14,8 1,6 16,4 1,6 0 6,6<br />

YARGILAR:<br />

A= Kalite, standartlara ve şartnamelere uygunluktur.<br />

B= Kalite, ürün kullanım üstünlüğü ve tüketici ihtiyaçlarını karşılamadır.<br />

C= ISO 9000 Belgesi çalışma ortamını iyileştirir ve işletmenin itibarını arttırır.<br />

D= ISO 9000 Belgesine sahip her işletme, TKY’ni tam olarak uyguluyor sayılmaz.<br />

E= ISO 9000 Belgesine sahip her işletme mutlaka Kalite Maliyet sistemini de uygulamalıdır.<br />

F= Kalite Araç ve Teknikleri, hem kaliteyi yakalama hem de Başarısızlık Maliyetlerini düşürmede<br />

çok önemlidir.<br />

G= Kalite maliyet bilgileri planlama ve bütçeleme bölümlerinde de yoğun olarak kullanılmaktadır.<br />

H= Kalite Maliyet Sistemi maliyetlerin minimizasyonunu sağlar.<br />

I= Kalite Maliyet Sisteminin kurulması fireleri azaltarak verimliliği ve karlılığı arttırır.<br />

J= Düşük maliyet ve yüksek kalite ancak Kalite Maliyet Sisteminin kurulmasıyla sağlanabilir.


7.6. <strong>İşletmeler</strong>deki Kalite Maliyet Sistemi ile Onu Etkileyen Faktörler Arasındaki İlişkilerin<br />

Analizi<br />

a) <strong>İşletmeler</strong>in Büyüklükleri ile Kalite Maliyet Sistemi Arasındaki İlişkinin Ki-kare<br />

Bağımsızlık Testi ile Analizi<br />

<strong>İşletmeler</strong>de, işletme büyüklük kriteri olarak personel sayısı alınmış ve ki-kare<br />

bağımsızlık testi personel sayısı ile Kalite Maliyet Sistemini uygulayan işletmerin Kontenjans<br />

Tablosuna göre gerçekleştirilmiştir.<br />

Ki-kare analizi uygulanırken, “En Küçük Beklenen Değer” (Minimum Expected<br />

Frequency) sonucu önem taşımaktadır. Pearson ki-kare analizinin uygulanabilmesi için<br />

tablolarda yer alan hücrelerdeki 5’den küçük frekanslar toplam tabloda bulunan frekansların<br />

sayısının % 20’sini geçmemelidir. Eğer tablo 5’den küçük gözlenen değerlere sahipse<br />

tablonun sıra yada sütunlarında uygun <strong>bir</strong>leştirmeler yapmak gerekmektedir (Çakıcı ve<br />

diğerleri, 2003).<br />

Çizelge 7.25. <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre Kalite Maliyet Sistemi’ni Uygulayanların<br />

Dağılımı<br />

Kalite Maliyet Sistemi Evet Hayır TOPLAM<br />

0-50 2 9 11<br />

51-250 5 16 21<br />

251-500 4 7 11<br />

501-1000 4 9 13<br />

1001-2000 2 3 5<br />

TOPLAM 17 44 61<br />

Ortalama Oran (%) 27.8 72.2 100


Çizelge 7.25’teki Kalite Maliyet Sisteminin varlığı ile işletmelerin personel sayılarını<br />

gösteren kontenjans tablosunda uygun satır <strong>bir</strong>leştirmeleri yapılarak Çizelge 7.26’daki<br />

kontenjans tablosu oluşturulmuştur.<br />

Çizelge : 7.26. <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre Kalite Maliyet Sisteminin Mevcudiyeti<br />

Evet Hayır Toplam<br />

Personel*KMS<br />

mevcudiyeti<br />

0-250 7 25 32<br />

251-500 4 7 11<br />

501+ 6 12 18<br />

<strong>İşletmeler</strong>in personel sayıları ile Kalite Maliyet Sistemi’nin <strong>bir</strong><strong>bir</strong>inden bağımsız olup<br />

olmadığı ki-kare bağımsızlık testi ile tespiti için aşağıdaki hipotez kurulmuştur.<br />

Ho: <strong>İşletmeler</strong>in personel sayıları, kalite maliyet sisteminin varlığından bağımsızdır.<br />

H1: <strong>İşletmeler</strong>in personel sayıları, kalite maliyet sisteminin varlığından bağımsız değildir.<br />

Kalite maliyet sisteminin kurulmasında firmaların çalışan sayılarını, dolayısıyla<br />

personel sayılarını <strong>bir</strong> büyüklük ölçüsü olarak düşünürsek, büyük veya küçük işletme<br />

olmalarının kalite maliyet sisteminin kurulmasında etkili olup olmadığı ki-kare bağımsızlık<br />

testi ile test edilmiştir. Pearson ki-kare değeri= <strong>1.</strong>234, Sd= 2, P= 0.54>0.05 olduğundan Ho<br />

kabul edilir. Bu durumda <strong>İşletmeler</strong>in personel sayıları, kalite maliyet sisteminin varlığından<br />

bağımsız olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda işletme büyüklüğünün (işletmelerdeki personel<br />

sayısının fazla ya da az olmasının) sistemin kurulmasında etkili olmadığı söylenebilir.<br />

b) <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanları ile Kalite Maliyet Sistemi Arasındaki İlişkinin Ki-kare<br />

Bağımsızlık Testi ile Analizi<br />

Çizelge 7.27. ‘deki kontenjans tablosunda 5’ten küçük frekansları ortadan kaldırmak<br />

için, gerekli satır ve sütun <strong>bir</strong>leştirmeleri yapılmış ve Çizelge 7.28’deki tablo oluşturulmuştur.


Çizelge 7.27. <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına Göre Kalite Maliyet Sistemi’ni Uygulayanların<br />

Dağılımı<br />

Faaliyet Alanı Evet Hayır TOPLAM<br />

Tekstil 5 13 18<br />

Elektronik 1 1 2<br />

Gıda 3 11 14<br />

İnşaat 1 1 2<br />

Kimya 0 1 1<br />

Metal 0 1 1<br />

Orman Ür. 3 2 5<br />

Diğerleri 4 14 18<br />

TOPLAM 17 44 61<br />

Ortalama Oran<br />

(%)<br />

27.8 72.2 100<br />

Çizelge 7.28. <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına göre Kalite Maliyet Sistemi’ni<br />

Uygulayanların Dağılımı<br />

Faaliyet Alanı*KMS<br />

mevcudiyeti<br />

Var Yok Toplam<br />

Tekstil 5 13 18<br />

Gıda 3 11 14<br />

Diğer sektörler 9 20 29<br />

Diğer Sektörler: Elektronik, İnşaat, Metal, Orman ürünleri, Cam ve diğer yan sanayiler.<br />

<strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanları ile Kalite Maliyet Sistemi’nin <strong>bir</strong><strong>bir</strong>inden bağımsız olup<br />

olmadığı ki-kare bağımsızlık testi ile tespiti için aşağıdaki hipotez kurulmuştur.<br />

Ho: <strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanları, kalite maliyet sisteminin varlığından bağımsızdır.<br />

H1: <strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanları, kalite maliyet sisteminin varlığından bağımsız değildir.


Kalite Maliyet Sisteminin kurulmasının işletmelerin faaliyet alanlarından etkilenip<br />

etkilenmediği ki-kare bağımsızlık testi ile test edilmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.<br />

Pearson ki-kare değeri= 0.434, Sd= 2, P= 0.805>0.05 olduğundan Ho kabul edilir. Bu<br />

durumda <strong>İşletmeler</strong>de kalite maliyet sisteminin varlığı, faaliyet alanlarından bağımsız olduğu<br />

anlaşılmaktadır.<br />

7.7. İşletme Yöneticilerinin Yargıları ile Onu Etkileyen Faktörler Arasındaki Bağımsızlık<br />

Testi<br />

<strong>İşletmeler</strong>in kalite ve muhasebe sorumlularının düşüncelerini tespit etmek için sisteme<br />

sahip olmalarında, personel sayıları (işletme büyüklüklerinin) ve faaliyet alanlarının etkilerini<br />

analiz etmek için ki-kare bağımsızlık testleri kullanılmıştır. Bunun içinde Çizelge 7.29’ daki<br />

hipotezler oluşturulmuş ve test edilmiştir.<br />

Çizelge 7.29. Ki-kare Analizlerine İlişkin Hipotezler<br />

HİPOTEZLER Gözlem<br />

Sayısı<br />

Ho: <strong>İşletmeler</strong>in,“ISO 9000 belgesine sahip her işletme,<br />

KMS’ni uygulamalıdır „ fikri, kalite maliyet sisteminin<br />

varlığından bağımsızdır.<br />

Ho: <strong>İşletmeler</strong>in,“ISO 9000 belgesine sahip her işletme,<br />

KMS’ni uygulamalıdır „ fikri, mevcut personel<br />

sayılarından bağımsızdır.<br />

Ho: <strong>İşletmeler</strong>deki düşük maliyet ve yüksek kalitenin<br />

ancak KMS kurulması ile sağlanabileceği fikri, kalite<br />

maliyet sisteminin varlığından bağımsızdır.<br />

Ho: <strong>İşletmeler</strong>deki düşük maliyet ve yüksek kalitenin<br />

ancak KMS kurulması ile sağlanabileceği fikri, personel<br />

sayılarından bağımsızdır.<br />

Ho: <strong>İşletmeler</strong>in, maliyet bilgilerini planlama ve<br />

bütçeleme bölümünde yoğun kullanılıyor olması fikri,<br />

mevcut personel sayılarından bağımsızdır.<br />

Sd P<br />

60 2 0.014 Bağımsız<br />

değildir.<br />

60<br />

2 0.257 Bağımsızdır<br />

60 2 0.379 Bağımsızdır<br />

60<br />

2<br />

0.522<br />

Bağımsızdır<br />

57 2 0.166 Bağımsızdır


a) ISO 9000 Belgesine Sahip <strong>İşletmeler</strong>inYönetici Yargılarının, Kalite Maliyet<br />

Sistemi’nden Bağımsız Olup Olmadığının Testi<br />

Anketi cevaplayan yöneticilerin,“ISO 9000 belgesine sahip işletme, Kalite Maliyet<br />

Sistemini uygulamalıdır „ fikrinin, kalite maliyet sisteminin varlığı ile olan ilişkisi analiz<br />

edilmiştir. Bunun için ilk olarak bu yargıya verilen cevapların oluşturduğu kontenjans tablosu<br />

Çizelge 7.30’daki gibi düzenlenmiştir.<br />

Çizelge 7.30. İşletme Yöneticilerinin,“ISO 9000 Belgesine Sahip Her İşletme, Kalite<br />

Maliyet Sistemi’ni Uygulamalıdır„ Yargısı ile Kalite Maliyet Sisteminin Varlığının,<br />

Kontenjans Tablosu<br />

ISO 9000 Belgesine Her İşletme<br />

Mutlaka KMS uygulamalıdır.<br />

Kalite Maliyet Sistemi<br />

Evet Hayır<br />

TOPLAM<br />

Tamamen Katılıyorum 10 15 25<br />

Katılıyorum 3 3 6<br />

Az Katılıyorum 5 5<br />

Orta 2 8 10<br />

Az Katılmıyorum 1 3 4<br />

Katılmıyorum 1 1<br />

Hiç Katılmıyorum 9 9<br />

TOPLAM 16 44 60<br />

Çizelge 7.3<strong>1.</strong> İşletme Yöneticilerinin, ISO 9000 Belgesine Sahip Her İşletmenin,<br />

Kalite Maliyet Sistemi’ni Uygulamalıdır,Yargısı ile Kalite Maliyet Sisteminin Varlığının,<br />

Kontenjans Tablosu<br />

Yargı(*) X KMS Varlığı Evet Hayır<br />

Tamamen katılıyorum+Katılıyorum 13 18<br />

Az katılıyorum+Orta+Az katılmıyorum 3 16<br />

Katılmıyorum+Hiç katılmıyorum 0 10<br />

Yargı(*)<strong>İşletmeler</strong>in, ISO 9000 belgesine sahip her işletmenin, KMS’ni uygulamalıdır<br />

Çalışmanın Trakya bölgesini ve ISO 9000 belgeli kuruluşları kapsaması, anket<br />

sayısının sınırlanmasına neden olmuştur. Cevaplanan anket sayısının 61 adet olması ister<br />

istemez, tablolar da 5’ten küçük değerlerin, hatta boş hücrelerin olmasına yol açmıştır. Bunun


için yukarıdaki kontenjans tablosunda (Çizelge 7.30) araştırmanın yönünü değiştirmeyen <strong>bir</strong><br />

takım satır ve sütun <strong>bir</strong>leştirmeleri yapılmıştır. Beşten küçük frekansa sahip frekansların,<br />

tablodaki frekansların sayısının % 16.7 olduğu anlaşılmış, satır ve sütun <strong>bir</strong>leştirmeleri<br />

sonucu oluşan kontenjan tablosu Çizelge 7.31’de gösterilmiştir.<br />

Pearson ki-kare değeri= 8.482, Sd= 2, P= 0.0140.05 olduğundan Ho<br />

hipotezi kabul edilmiş ve böyle <strong>bir</strong> ilişkinin olmadığı, dolayısıyla yöneticilerin bu fikirlerinde,<br />

çalışmakta oldukları işletmelerin büyüklük veya küçüklüklerinin etkili olmadığı anlaşılmıştır.<br />

Çizelge 7.32. İşletme Yöneticilerinin,“ISO 9000 Belgesine Sahip Her İşletme, Kalite<br />

Maliyet Sistemi’ni Uygulamalıdır„ Yargısı ile Personel Sayısı Kontenjans Tablosu<br />

Yargı (*) X Personel Sayısı 0-250 250+<br />

Tamamen katılıyorum+Katılıyorum+Az katılıyorum 18 18<br />

Orta 4 6<br />

Az katılmıyorum+Katılmıyorum+Hiç katılmıyorum 10 4<br />

Yargı (*)<strong>İşletmeler</strong>in, ISO 9000 belgesine sahip her işletmenin, KMS’ni uygulamalıdır<br />

Burada da kontenjans tablosunda uygun satır ve sütün <strong>bir</strong>leştirmeleri yapılmıştır<br />

(Çizelge 7.32). Sütun <strong>bir</strong>leştirmeleri yapılırken personel sayısında, işletme büyüklük kriteri


olarak KOBİ statüsündeki 250’ye kadar personel çalıştıran işletmeler <strong>bir</strong> grup, 250’den fazla<br />

çalıştıranlar ise büyük işletme grubunda düşünülerek <strong>bir</strong>leştirme gerçekleştirilmiştir. Satır<br />

<strong>bir</strong>leştirilmelerinde de <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ine yakın değerler, boş hücreleri ortadan kaldıracak şekilde<br />

düzenlenmiştir.<br />

c) Düşük Maliyet ve Yüksek Kaliteye İlişkin Yargıların Kalite Maliyet Sisteminden<br />

Bağımsız Olup Olmadığının Testi<br />

Kalite maliyet sistemine sahip olmayan işletmelerin yöneticilerinin kalite maliyet<br />

sisteminin önemini bilip bilmediklerini test etmek amacıyla, düşük maliyet ve yüksek<br />

kalitenin ancak KMS kurulması ile sağlanabileceği fikrine ne derece katıldıkları test edilmeye<br />

çalışılmıştır. Bunun için ilk önce yine aşağıdaki kontenjans tablosu oluşturulmuştur ( Çizelge<br />

7.33).<br />

Çizelge 7.33. <strong>İşletmeler</strong>deki Düşük Maliyet ve Yüksek Kalitenin ancak KMS Kurulması ile<br />

Sağlanabileceğine ilişkin Kalite Maliyet Sistemi Kontenjans Tablosu<br />

Düşük Maliyet ve Yüksek Kalite<br />

Ancak Kalite Maliyet Sisteminin<br />

Kurulması ile Sağlanabilir<br />

Kalite Maliyet Sistemi<br />

Evet Hayır<br />

Toplam<br />

Tamamen Katılıyorum 7 9 16<br />

Katılıyorum 2 7 9<br />

Az Katılıyorum 2 2<br />

Orta 4 17 21<br />

Az Katılmıyorum 1 2 3<br />

Katılmıyorum 1 4 5<br />

Hiç Katılmıyorum 1 3 4<br />

TOPLAM 16 44 60<br />

Çizelge 7.34. İşletme Yöneticilerinin “Düşük Maliyet ve Yüksek Kalite ancak KMS<br />

Kurulması ile Sağlanabilir”, Yargısı ile Kalite Maliyet Sistemi Kontenjans Tablosu<br />

Yargı (**) X KMS Varlığı Evet Hayır<br />

Tamamen katılıyorum+Katılıyorum 9 16<br />

Az katılıyorum+Orta+Az katılmıyorum 5 21<br />

Katılmıyorum+Hiç katılmıyorum 2 7<br />

Yargı (**)<strong>İşletmeler</strong>deki düşük maliyet ve yüksek kalitenin ancak KMS kurulması ile<br />

sağlanabileceği


Yine Pearson ki-kare testi yapabilmek için tablodaki boş hücreleri ve 5’ten küçük olan<br />

frekans değerlerinin sayısını % 20’nin altına indirmek için gerekli satır ve sütun<br />

<strong>bir</strong>leştirmeleri aşağıdaki gibi gerçekleştirilmiştir (Çizelge 7.34).<br />

Pearson ki-kare değeri= <strong>1.</strong>940, Sd= 2, P= 0.379>0.05 olduğundan Ho hipotezi kabul<br />

edilir. <strong>İşletmeler</strong>deki düşük maliyet ve yüksek kalitenin ancak KMS kurulması ile<br />

sağlanabileceği fikri, kalite maliyet sisteminin varlığından bağımsızdır. Bu durumda çalışma<br />

kapsamındaki tüm işletme yöneticilerinin cevaplarında sistemi uygulayıp, uygulamamalarının<br />

etkisinin olmadığı anlaşılmaktadır.<br />

d) Düşük Maliyet ve Yüksek Kaliteye İlişkin Yargıların İşletme Büyüklüğünden<br />

Bağımsız Olup Olmadığının Testi<br />

Burada da işletme büyüklüğü kriteri olarak personel sayısı alınmış ve işletme<br />

yöneticilerinin; düşük maliyet ve yüksek kalitenin ancak kalite maliyet sisteminin kurulması<br />

ile sağlanabileceği, yargısının personel sayıları ile olan ilişkisinin ki-kare bağımsızlık testi ile<br />

analizi gerçekleştirilmiştir.<br />

Kalite ve muhasebe sorumlularının, düşük maliyet ve yüksek kaliteye ancak kalite<br />

maliyet sisteminin kurulması ile ulaşılır, fikrine katılıp katılmadıkları incelenmiştir. Bu<br />

düşüncenin personel sayısından bağımsız olup olmadığı ki-kare kontenjan tablosu ile<br />

belirtilerek analiz edilmiştir. Ki-kare testinin gerçekleştirilebilmesi için 5’ten küçük frekans<br />

değerlerinin toplam frekansların % 20’sini geçmemesi için gerçekleştirilen satır ve sütun<br />

<strong>bir</strong>leştirilmeleri sonucu oluşan kontenjan tablosu Çizelge 7.35’te gösterilmiştir.<br />

Pearson ki-kare değeri= <strong>1.</strong>300, Sd= 2 ve P= 0.522>0.05 olduğundan ho kabul edilmiş,<br />

düşük maliyet ve yüksek kalitenin ancak kalite maliyet sisteminin kurulması ile<br />

sağlanabileceği fikrine sahip olan yöneticilerin, bu fikirlerinde çalışmakta oldukları<br />

işletmelerinin büyük ya da küçük işletme olmalarının etkili olmadığı anlaşılmıştır.


Çizelge 7.35. İşletme Yöneticilerinin Düşük Maliyet ve Yüksek Kalitenin Ancak Kalite<br />

Maliyet Sisteminin Kurulması ile Sağlanabilir, Yargısı ile Personel Sayısı Kontenjans<br />

Tablosu<br />

Yargı (*) X Personel Sayısı 0-250 250+<br />

Tamamen katılıyorum+Katılıyorum+Az katılıyorum 14 13<br />

Orta 13 8<br />

Az katılmıyorum+Katılmıyorum+Hiç katılmıyorum 5 7<br />

Yargı(**): Düşük maliyet ve yüksek kalitenin ancak kalite maliyet sisteminin kurulması ile<br />

sağlanabilir.<br />

e) Planlama ve Bütçeleme Bölümlerindeki Maliyet Bilgilerine İlişkin Yargıların<br />

İşletme Büyüklüğünden Bağımsızlığının Testi<br />

Kalite maliyet bilgilerinin, özellikle kalite maliyet sistemini uygulayan ve düzenli<br />

olarak hesaplayan işletmelerce planlama ve bütçeleme bölümlerinde kullanıldığı<br />

görülmektedir. Hatta kendi işletmelerinde sistemin olmaması nedeniyle bu bilgilere sahip<br />

olmayan yöneticilerin dahi, bu bilgilerin çok yararlı olduğunu ve işletmelerin gelecekle ilgili<br />

hedeflerinde, önlerini daha rahat görebilmelerindeki önemini ifade etmişlerdir. Bu fikirlerinin<br />

çalışmakta oldukları işletmelerinin büyüklük ve küçüklüğünden (Büyüklük kriteri olarak<br />

personel sayısı düşünüldüğünden) bağımsızlığı Çizelge 7.36’daki kontenjan tablosu<br />

yardımıyla test edilmiş ve ilişki bulunamamıştır. Pearson ki-kare değeri= 3.593, Sd= 2 ve P=<br />

0.166>0.05 olduğundan Ho kabul edilerek işletme büyüklüğünün yöneticilerinin bu yargıya<br />

katılmalarını etkilemediği anlaşılmıştır.<br />

Çizelge 7.36. İşletme yöneticilerinin; “Kalite Maliyet Bilgileri Planlama ve Bütçeleme<br />

Bölümünde Yoğun Olarak Kullanılır”, Yargısı ile Personel Sayısı<br />

Kontenjans Tablosu<br />

Yargı (***) X Personel Sayısı 0-250 250+<br />

Tamamen katılıyorum+Katılıyorum+Az katılıyorum 12 16<br />

Orta 3 2<br />

Az katılmıyorum+Katılmıyorum+Hiç katılmıyorum 16 8<br />

Yargı (***): Kalite maliyet bilgileri planlama ve bütçeleme bölümünde de yoğun olarak kullanılabilinir.


7.8. <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet alanları ve İşletme Büyüklüklerine Göre Toplam Zorluk Düzeyleri<br />

Arasındaki Farkların Varyans Analiz Sonuçları<br />

7.8.<strong>1.</strong> <strong>İşletmeler</strong>in Faaliyet Alanlarına Göre Toplam Zorluk Düzeyleri Arasındaki<br />

Farka İlişkin Varyans Analizi Sonuçları<br />

<strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanlarına göre toplam zorluk düzeylerine verilen cevap<br />

ortalamaları <strong>arası</strong>nda fark olup olmadığına tek yönlü varyans analizi ile bakılmıştır. Varyans<br />

analizi sonuçları aşağıdadır:<br />

Ho:<strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanlarına göre toplam zorluk düzeylerine verilen cevap<br />

ortalamaları aynıdır.<br />

H1: <strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanlarına göre toplam zorluk düzeylerine verilen cevap<br />

ortalamaları aynı değildir.<br />

µ1=µ2=µ3=µ4=µ5=µ6=µ7=µ8=µ9=µ10=µ11<br />

µ1≠ µ2≠µ3≠µ4≠µ5≠µ6≠µ7≠µ8≠µ9≠µ10≠µ11<br />

Çizelge 7.37. Varyans Analizi Tablosu<br />

ANOVA K T Sd KO F Sig.<br />

Gruplar Arası 1322,500 5 264,500 1,723 0,263<br />

Grup İçi 921,167 6 153,528<br />

TOPLAM 2243,667 11<br />

Varyans analizi sonucu F= <strong>1.</strong>723, f1= 5, f2= 6, serbestlik derecesinde P= 0.263<br />

olduğundan (P= 0.263>0.05) Ho kabul edilir. Yani işletmelerin faaliyet alanlarına göre toplam<br />

zorluk düzeylerine verilen cevap ortalamaları <strong>arası</strong>nda .05 düzeyinde önemli <strong>bir</strong> fark<br />

bulunmamaktadır. <strong>İşletmeler</strong>in faaliyet alanları Tekstil, Elektronik, Gıda, İnşaat, Kimya,<br />

Metal , Orman Ürünleri ve Diğer sektörler olmak üzere 8 faaliyet alanına ayrılmıştır. Ancak<br />

Kimya ve Metal faaliyet alanındaki işletmeler KMS uygulamadıklarından burada 6 faaliyet<br />

kolunun <strong>bir</strong><strong>bir</strong>i ile karşılaştırılması yapılmıştır. Bazı faaliyet alanlarındaki üretim süreçlerinin<br />

uzun olması, bazı sorunlarla daha sık karşılaşılabileceği düşünülerek bu analiz<br />

gerçekleştirilmiştir. Ancak faaliyet alanlarına göre toplam zorluk düzeylerine verilen cevap


ortalamaları <strong>arası</strong>nda önemli fark bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda zorlukların<br />

sektörlere göre farklılık arz etmediği söylenebilir.<br />

7.8.2. <strong>İşletmeler</strong>in Personel Sayılarına Göre Toplam Zorluk Düzeyleri Arasındaki<br />

Farka İlişkin Varyans Analizi Sonuçları<br />

<strong>İşletmeler</strong>in personel sayılarına göre toplam zorluk düzeylerine verilen cevap<br />

ortalamaları <strong>arası</strong>nda fark olup olmadığına tek yönlü varyans analizi ile bakılmıştır. Varyans<br />

analizi sonuçları aşağıdadır:<br />

Ho:<strong>İşletmeler</strong>in personel sayılarına göre toplam zorluk düzeylerine verilen cevap<br />

ortalamaları aynıdır.<br />

H1: <strong>İşletmeler</strong>in personel sayılarına göre toplam zorluk düzeylerine verilen cevap<br />

ortalamaları aynı değildir.<br />

µ1=µ2=µ3=µ4=µ5=µ6=µ7=µ8=µ9=µ10=µ11<br />

µ1≠ µ2≠µ3≠µ4≠µ5≠µ6≠µ7≠µ8≠µ9≠µ10≠µ11<br />

Çizelge 7.38. Varyans Analizi Tablosu<br />

ANOVA K T Sd KO F Sig.<br />

Gruplar Arası 708,333 4 177,083 0,807 0,558<br />

Grup İçi 1535,333 7 219,333<br />

TOPLAM 2243,667 11<br />

Varyans analizi sonucu F= 0.807, f1= 4, f2= 7, serbestlik derecesinde P= 0.558<br />

olduğundan (P= 0.558>0.05) Ho kabul edilir. Yani işletmelerin personel sayılarına göre<br />

toplam zorluk düzeylerine verilen cevap ortalamaları <strong>arası</strong>nda .05 düzeyinde önemli <strong>bir</strong> fark<br />

bulunmamaktadır. Personel sayısı fazla olan işletmeler daha fazla uzman ve eğitimli personele<br />

sahip olacakları için, personel sayısı az olan işletmelerin sorunlarından farklı zorluklar<br />

yaşayabilecekleri düşünülmüştür. Ancak analiz sonucunda böyle <strong>bir</strong> farklılığın olmadığı<br />

söylenebilir. Bu durumda personel sayısı işletme için <strong>bir</strong> büyüklük ölçüsü olarak kabul<br />

edildiğinde; büyük işletmelerin sisteme geçişte karşılaştıkları zorluklar ile küçük işletmelerin<br />

sorunlarının <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ine benzerlik gösterdiği görülmektedir.


7.9. İşletme Büyüklüklerine Göre Kalite Maliyet Sistemini Kurmama Nedenleri Arasındaki<br />

Farka İlişkin Varyans Analizi Sonuçları<br />

<strong>İşletmeler</strong>in personel sayılarına göre sistemi kurmama nedenlerine verilen cevap<br />

ortalamaları <strong>arası</strong>nda fark olup olmadığına tek yönlü varyans analizi ile bakılmıştır. Varyans<br />

analizi sonuçları aşağıdadır:<br />

Ho:<strong>İşletmeler</strong>in personel sayılarına göre kalite maliyet sistemini kurmama nedenlerine<br />

verilen cevap ortalamaları aynıdır.<br />

H1: <strong>İşletmeler</strong>in personel sayılarına göre maliyet sistemini kurmama nedenlerine verilen<br />

cevap ortalamaları aynı değildir.<br />

µ1=µ2=µ3=µ4=µ5=µ6=µ7<br />

µ1≠ µ2≠µ3≠µ4≠µ5≠µ6≠µ7<br />

Çizelge 7.39. Varyans Analizi Tablosu<br />

ANOVA K T Sd KO F Sig.<br />

Gruplar Arası 711,429 4 177,857 1,767 0,220<br />

Grup İçi 906,000 9 100,667<br />

TOPLAM 1617,429 13<br />

Varyans analizi sonucu F= <strong>1.</strong>767, f1= 4, f2= 9, serbestlik derecesinde P= 0.220<br />

olduğundan (P= 0.220>0.05) Ho kabul edilir. Yani işletmelerin personel sayılarına göre kalite<br />

maliyet sistemini kurmak istememe nedenlerine verilen cevap ortalamaları <strong>arası</strong>nda .05<br />

düzeyinde önemli <strong>bir</strong> fark bulunmamaktadır. Kalite maliyeti hesaplamayan dolayısıyla Kalite<br />

Maliyet Sistemi mevcut olmayan işletmelerin sistemi kurmamalarının, işletme büyüklüğü,<br />

dolayısıyla personel sayılarına göre farklılık arz edeceği düşünülmüştür. Çünkü büyük<br />

işletmelerin, personel sayılarının fazlalığı, hem zaman açısından, hem de eğitimli personel<br />

açısından kurmama nedeni olamayacağı, ancak bu unsurların küçük işletmeler için önemli<br />

olabileceği düşünülerek cevap ortalamaları <strong>arası</strong>ndaki farklılığa bakılmıştır. Ancak analiz<br />

sonuçları, kurmama nedenlerinin personel sayılarına göre farklılık arz etmediğini ortaya<br />

koymuştur.


8. TRAKYA BÖLGESİNDE BİR İŞLETMENİN KALİTE MALİYET ANALİZİ<br />

Yönetim hedef ve stratejilerinin belirlenmesinde, işletmeye ait maliyet kalemlerinin<br />

belirlenmesi ve bunların karşılıklı iletişimi önem taşımaktadır. Yöneticilerin , maliyet/ kazanç<br />

analizleri vasıtasıyla kalite yatırımlarını dengelerken, ana maliyet gruplarından herhangi<br />

<strong>bir</strong>indeki değişimin diğerlerini ne miktarda etkilediğini tespit etmeleri, planlarında büyük<br />

avantaj sağlar. Bazı işletmelerde kalite bölümüne yapılan harcamalar genel gider olarak<br />

düşünülür ve minimize edilmeye çalışılır. Başarısızlık maliyetlerini azaltmak için, önleme<br />

maliyetlerini oluşturan bileşenlerin hangisine yatırım yapılacağı kararı, pareto analizi<br />

kullanılarak gerçekleştirilirse işletme için daha yararlı olabilir.<br />

Çalışmanın bu kısmında, kalite maliyet sistemini uygulayan işletmenin kalite maliyet<br />

rakamlarındaki aylık değişimler ortaya konmuş, üçer aylık dönemler oluşturularak<br />

maliyetlerin seyri izlenmiştir. Salt rakamların yeterli olamayacağı düşünülerek, <strong>bir</strong> takım<br />

rasyolar aracılığıyla maliyet kalemlerindeki değişim yorumlanmaya çalışılmıştır. Daha sonra<br />

maliyet kalemleri <strong>arası</strong>ndaki ilişkiler incelenmiş ve maliyet kalemlerinin tahminlemesine<br />

yönelik regresyon modeli oluşturulmuştur.Ancak, sahte regresyonu engellemek amacıyla<br />

kullandığımız verilerin durağan olması şartı gerekmektedir. Serilerin durağan olup olmadığı<br />

Dikey-Fuller Testi ile test edilmiş ve verilerin durağan olmadığı ortaya konulmuştur. Serileri<br />

durağanlaştırmak için serilerin <strong>bir</strong>inci farkları alınmıştır. Z (1) dereceden durağanlaştırılmış<br />

serilerle <strong>bir</strong> çok model denemesi yapılmış, iktisadi ve istatistiki açıdan anlamlı olan model<br />

tahmin edilmiştir.<br />

Kalite Maliyet Sistemi’ne geçişin ilk aşaması, işletmenin kalite maliyet merkezlerini<br />

belirleyerek, maliyet unsurlarının ortaya konulmasıdır. Kalite maliyet unsurları, sektörden<br />

sektöre değişebildiği gibi işletmeden işletmeye de farklılık göstermektedir. Her işletme üretim<br />

süreci boyunca katlandığı giderleri maliyet merkezleri aracılığı ile gruplandırmak ve<br />

işletmesine ait maliyet unsurlarını belirlemek zorundadır.<br />

8.<strong>1.</strong> İşletmenin Kalite Maliyet Rapor Örneği<br />

Kalite Maliyet Sistemini uygulayan işletmelerin sisteme geçişte yaşadıkları önemli


sorunlardan <strong>bir</strong>i de, maliyet unsurlarının belirlenmesidir. Aşağıdaki tabloda araştırmanın<br />

yapıldığı işletmeye ait kalite maliyet rapor örneği görünmektedir.<br />

Çizelge: 8.<strong>1.</strong> Kalite Maliyet Rapor Örneği<br />

KALİTE MALİYETLERİ RAPOR ÖRNEĞİ<br />

(2003 YILI)<br />

Kalite Maliyet Unsurları<br />

OCAK ŞUBAT MART NİSAN<br />

<strong>1.</strong>ÖNLEME MALİYETLERİ<br />

<strong>1.</strong><strong>1.</strong>Proses Kontrol Maliyeti<br />

316.320 248.861 293.606 313.343<br />

<strong>1.</strong><strong>1.</strong><strong>1.</strong>Üretim Grup Şefliği 3.387 4.019 3.785 3.650<br />

<strong>1.</strong><strong>1.</strong>2.Laboratuar Bölümü 5.736 5.983 5.954 6.382<br />

<strong>1.</strong><strong>1.</strong>3.Kalite kontrol Şefliği 49.973 56.663 52.183 48.967<br />

<strong>1.</strong>2.Eğitim maliyeti<br />

<strong>1.</strong>3.Önleyici Bakım maliyeti<br />

2.947 6.955 7.272 7.035<br />

<strong>1.</strong>3.<strong>1.</strong>İşl.Bakım Onarım Şefliği 70.248 56.169 45.029 49.163<br />

<strong>1.</strong>3.2.Bakım Onarım şefliği 13.127 16.059 17.737 19.154<br />

<strong>1.</strong>3.3.E.B.Öka Şefliği 48.570 5<strong>1.</strong>820 62.355 64.235<br />

<strong>1.</strong>3.4.Yardımcı Tesis Şefliği 20.193 24.338 2<strong>1.</strong>122 26.196<br />

<strong>1.</strong>3.5.TVY Maliyeti 165 18 18<br />

<strong>1.</strong>4.Kalite Güvence Sist.Çalışma Maliyeti 1<strong>1.</strong>917 1<strong>1.</strong>797 1<strong>1.</strong>627 1<strong>1.</strong>105<br />

<strong>1.</strong>5.Deneme, Geliştirme ve Mak.değ.Duruş Mal. 90.222 14.893 66.525 77.439<br />

2. DEĞERLENDİRME MALİYETİ<br />

2.<strong>1.</strong>Girdi Muayene ve Deney Maliyeti<br />

505.107 484.128 500.838 516.349<br />

2.<strong>1.</strong><strong>1.</strong>Kalıp işleri şefliği 5.621 5.756 7.720 6.259<br />

2.<strong>1.</strong>2.Labaratuar Bölümü 5.736 5.983 5.954 6.382<br />

2.<strong>1.</strong>3.Kalite Kontrol Şefliği 2.221 2.518 2.319 2.176<br />

2.<strong>1.</strong>4.Ambalaj Şefliği 163 175 176 193<br />

2.<strong>1.</strong>5.İşletme Bakım Onarım Şefliği<br />

2.2.Son Muayene ve Deney Maliyeti<br />

2.763 2.921 2.815 2.684<br />

2.2.<strong>1.</strong>Kalite Kontrol Şefliği 49.973 56.663 52.183 48.967<br />

2.2.2.Sağ.Sonu İşlt.Şefliği 438.629 410.110 429.671 449.687<br />

3.İÇ BAŞARISIZLIK MALİYETLERİ <strong>1.</strong>202.465 870.012 <strong>1.</strong>085.116 <strong>1.</strong>648.109<br />

3.<strong>1.</strong>Hatasonu Iskarta Maliyetleri <strong>1.</strong>085.111 80<strong>1.</strong>469 97<strong>1.</strong>028 <strong>1.</strong>52<strong>1.</strong>108<br />

3.2.Tezyinat Iskarta Maliyetleri<br />

3.3.Soğuk Kesme Iskarta Maliyetleri<br />

1<strong>1.</strong>700 17.628 1<strong>1.</strong>780 17.435<br />

3.4.Ambar Kırıkları Maliyeti 4.198 3.793 6.565 5.450<br />

3.5.Yeniden Ayırma ve Kontrol Maliyetleri 26.056<br />

3.5.<strong>1.</strong>Sağ.Sonu İşletme Şefliği 45.316 10.074 23.506 20.321<br />

3.5.2.Kalite Kontrol Şefliği 8.884 10.993 9.277 8.705<br />

3.6.Kalite Prob.Dolayı Boşa Akan Cam Mal. 47.256 62.961 75.090<br />

4.DIŞ BAŞARISIZLIK MALİYETİ 8.271 4.280 28.410<br />

TOPLAM 2.032.163 <strong>1.</strong>603.001 <strong>1.</strong>883.840 2.506.211


8.2. İşletmenin Aylık Kalite Maliyetleri Çizelgesi ve Grafikleri<br />

İşletmenin 2002 yılına ait aylık kalite maliyet rakamları listesi aşağıda verilerek, çizgi<br />

ve sütun grafiklerle ifade edilmişlerdir (İşletmenin 2002 yılına ve 2003 yılına ait aylık kalite<br />

maliyet dağılımlarının sütun grafikleri EK : 1 ‘de verilmiştir).<br />

Çizelge: 8.2. Kalite Maliyet Verileri<br />

<strong>1.</strong>400.000<br />

<strong>1.</strong>200.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

800.000<br />

600.000<br />

400.000<br />

200.000<br />

0<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ.<br />

DIŞ<br />

BAŞ. TOPLAM<br />

OCAK 228.162 317.942 <strong>1.</strong>234.868 2<strong>1.</strong>632 <strong>1.</strong>802.604<br />

ŞUBAT 264.968 340.020 <strong>1.</strong>089.264 920 <strong>1.</strong>695.172<br />

MART 278.444 339.424 969.952 3.064 <strong>1.</strong>590.884<br />

NİSAN 215.327 342.120 <strong>1.</strong>257.245 3.113 <strong>1.</strong>817.805<br />

MAYIS 222.107 412.565 <strong>1.</strong>173.441 25.900 <strong>1.</strong>834.012<br />

HAZİRAN 232.652 344.579 <strong>1.</strong>132.878 4.139 <strong>1.</strong>714.248<br />

TEMMUZ 295.872 389.401 <strong>1.</strong>304.873 18.595 2.008.741<br />

AĞUSTOS 286.834 386.661 <strong>1.</strong>206.714 42.637 <strong>1.</strong>922.846<br />

EYLÜL 234.743 39<strong>1.</strong>524 812.774 20.774 <strong>1.</strong>459.816<br />

EKİM 264.513 424.953 989.860 2.271 <strong>1.</strong>68<strong>1.</strong>596<br />

KASIM 325.274 385.592 <strong>1.</strong>103.809 44.306 <strong>1.</strong>858.982<br />

ARALIK 342.543 418.810 980.611 9.404 <strong>1.</strong>75<strong>1.</strong>369<br />

Şekil: 8.<strong>1.</strong> Kalite Maliyetleri Sütun Grafiği<br />

OCAK<br />

ŞUBAT<br />

MART<br />

NİSAN<br />

MAYIS<br />

HAZİRAN<br />

TEMMUZ<br />

AĞUSTOS<br />

EYLÜL<br />

EKİM<br />

KASIM<br />

ARALIK<br />

ÖNLEME<br />

DEĞERL.<br />

İÇ BAŞ.<br />

DIŞ BAŞ.


<strong>1.</strong>400.000<br />

<strong>1.</strong>200.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

800.000<br />

600.000<br />

400.000<br />

200.000<br />

0<br />

2002 KALİTE MALİYETLERİ<br />

Şekil: 8.2. 2002 Yılı Kalite Maliyetleri Çizgi Grafiği<br />

OCAK<br />

ŞUBAT<br />

MART<br />

NİSAN<br />

MAYIS<br />

HAZİRAN<br />

TEMMUZ<br />

AĞUSTOS<br />

EYLÜL<br />

EKİM<br />

KASIM<br />

ARALIK<br />

8.3. 2002 ve 2003 yılı İlk Dört Ayı Kalite Maliyet Karşılaştırmaları<br />

<strong>1.</strong>400.000<br />

<strong>1.</strong>200.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

800.000<br />

600.000<br />

400.000<br />

200.000<br />

0<br />

2002 YILI İLK DÖRT AYI KALİTE MALİYETLERİ<br />

OCAK ŞUBAT MART NİSAN<br />

Şekil 8.3. 2002 Yılı İlk Dört Ayı Kalite Maliyetleri<br />

ÖNLEME<br />

DEĞERL.<br />

İÇ BAŞ.<br />

DIŞ BAŞ.<br />

ÖNLEME<br />

DEĞERL.<br />

İÇ BAŞ.<br />

DIŞ BAŞ.


2.000.000<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

2003 YILI İLK DÖRT AYI KALİTE MALİYETLERİ<br />

OCAK ŞUBAT MART NİSAN<br />

Şekil 8.4. 2003 Yılı İlk Dört Ayı Kalite Maliyetleri<br />

ÖNLEM<br />

E<br />

DEĞERL<br />

.<br />

İÇ BAŞ.<br />

Önleme maliyetleri 2002 ve 2002 yıllarının ilk ayında karşılaştırıldığında artış olduğu<br />

görünmektedir. Oysaki Şubat aylarındaki önleme maliyetleri karşılaştırıldığında, 2003 yılı<br />

Şubat ayında önleme maliyetlerinde büyük <strong>bir</strong> düşme yaşanmıştır. Mart ve Nisan aylarında ise<br />

Şubat ayının tersine önleme maliyetlerinin arttığı görülmektedir.<br />

Değerlendirme maliyetleri aylar itibariyle karşılaştırıldığında ise, 2002 yılında ocak<br />

ayında şubata geçişte <strong>bir</strong> artış, mart ayında <strong>bir</strong> hafif düşüş nisan da ise tekrar artış<br />

görülmektedir. 2003 yılında da 2002 yılın ilk aylarında ki seyir izlenmiş, şubat’ta <strong>bir</strong> düşüş,<br />

mart ve nisan’da tekrar artış olmuştur.<br />

İç başarısızlık maliyetleri 2002’de, şubat ve mart aylarında düşüş yaşanmış, nisan da<br />

ise tekrar yükselişe geçmiştir. 2003 yılında ise sadece şubat ayında <strong>bir</strong> düşüş gerçekleşmiş<br />

martta tekrar artış gerçekleşmiştir. İç başarısızlık maliyetlerindeki bu düşüşler aynı aylarda<br />

önleme ve değerlendirme maliyetlerindeki artışlarda, mart ve nisan aylarındaki artışlar ise<br />

yine aynı aylardaki önleme maliyetlerindeki düşüşten kaynaklanmış olabilir. Dış başarısızlık<br />

maliyetleri ise; 2002’nin ilk dört ayı, ocak ayına göre büyük <strong>bir</strong> azalma yaşamış ancak 2003<br />

yılında ise durum tam tersi gerçekleşmiştir. 2003 yılı ilk ayındaki başarısızlık maliyetleri<br />

şubat ve martta düşmüş ama nisan ayında beklenmedik <strong>bir</strong> artış yaşamıştır.<br />

Bu durumda 2002 ve 2003 yıllarının ilk dört ayındaki kalite maliyet verileri dış<br />

başarısızlık dışında <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ine benzerlik göstermektedir. Ancak, Dış başarısızlıkta ise durum<br />

tam tersine gelişmiş ve 2002 de azalırken 2003 yılında beklenmedik <strong>bir</strong> artış yaşamıştır.


8.4. İşletmenin Üçer Aylık Dönemler Halindeki Kalite Maliyet Rakamları ve<br />

Grafikleri<br />

Her işletme kalite maliyetlerini hangi sıklıkla hesaplayacağını, yorumlayarak yönetime<br />

sunacağı raporlarda belirtmelidir. Genelde işletmeler kalite maliyetlerini 3,4, ve 6 aylık<br />

periyotlarda hesaplamayı tercih etmektedirler. Çizelge 8.3.’te incelenen işletmenin 3’er aylık<br />

dönemler halindeki 5 döneme ait kalite maliyetleri verilmiştir.<br />

Çizelge: 8.3. Üçer Aylık Dönemler Halinde Kalite Maliyetleri<br />

<strong>1.</strong> 2. 3. 4. 5.<br />

ÖNLEME 77<strong>1.</strong>574 670.086 817.449 932.330 858.788<br />

DEĞERLENDİRME 997.386 <strong>1.</strong>099.264 <strong>1.</strong>167.586 <strong>1.</strong>229.355 <strong>1.</strong>490.072<br />

İÇ BAŞARISIZLIK 3.294.084 3.563.564 3.324.361 2.084.280 3.157.594<br />

DIŞ BAŞARISIZLIK 25.616 33.152 82.006 55.981 12.552<br />

TOPLAM 5.088.660 5.366.066 5.39<strong>1.</strong>402 4.30<strong>1.</strong>946 5.519.006<br />

<strong>1.</strong> Ocak-Şubat-Mart 2002<br />

2. Nisan-Mayıs-Haziran 2002<br />

3. Temmuz-Ağustos Eylül 2002<br />

4. Ekim-Kasım-Aralık 2002<br />

5. Ocak-Şubat-Mart 2003<br />

4.000.000<br />

3.500.000<br />

3.000.000<br />

2.500.000<br />

2.000.000<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

DÖNEMLER İTİBARİYLE KALİTE MALİYETLERİ<br />

<strong>1.</strong> 2. 3. 4. 5.<br />

Şekil 8.5. Üçer Aylık Dönemler İtibariyle Kalite Maliyetleri<br />

ÖNLEME<br />

DEĞERLENDİRME<br />

İÇ BAŞARISIZLIK<br />

DIŞ BAŞARISIZLIK


Çizgi grafikte de görüldüğü gibi, <strong>1.</strong> dönemde işletmenin önleme maliyetlerinde azalma<br />

gözlenirken, değerlendirme ve iç başarısızlık maliyetlerinde artış görülmektedir. İkinci<br />

dönemde aynı durum devam ederken, 3. döneme geçişte ve 3.dönemden 4. döneme geçişte ise<br />

durum tersine dönmüştür. Bir başka deyişle, önleme ve değerlendirme maliyetlerindeki artış,<br />

iç başarısızlık maliyetlerini daha büyük oranda azaltmıştır.<br />

Oysaki, 5. dönemde işletmenin önleme maliyetlerini azaltarak sadece değerlendirme<br />

maliyetlerini arttırması (sadece laboratuar testleri ve kontrollere ağırlık vermesi), iç<br />

başarısızlık maliyetlerinin hızlı <strong>bir</strong> şekilde yükselmesine neden olmuştur. Söz konusu<br />

işletmenin kalitesizlik maliyetleri içerisinde nitelendireceğimiz iç ve dış başarısızlık<br />

maliyetlerinden, iç başarısızlık maliyetlerinin çok yüksek olduğu, Bunun da, hata sonu ıskarta<br />

maliyetleri, tezyinat ıskarta maliyetleri, soğuk kesme ıskarta maliyetleri, ambar kırıkları<br />

maliyetleri, yeniden ayırma ve kontrol maliyetleri gibi işletme içi, maliyet unsurlarından<br />

oluştuğunu, dış başarısızlık maliyetlerinin ise, çok düşük rakamlarda seyrettiğini<br />

söyleyebiliriz.<br />

8.5. İşletmenin Üçer Aylık Rasyoları ve Yorumları<br />

Kalite faaliyetlerinin ölçülmesinin temel nedenlerinden <strong>bir</strong>isi de <strong>bir</strong> dönemden<br />

diğerine kalite maliyetlerini karşılaştırmak ve buradan elde edilen sonuçlara dayanarak daha<br />

rasyonel kararlar vermektir. Bu nedenle kalite maliyet analizleri sırasında gelişmeleri<br />

görebilmek için işletme içinde çeşitli oranlar kullanılabilir. Söz konusu işletmenin de<br />

katlandığı maliyet unsurlarının toplam kalite maliyeti ve toplam sınai (üretim) maliyetler<br />

içerisindeki durumu aşağıdaki rasyolarla ifade edilmiş ve kıyaslama yapılmıştır.<br />

Kalitesizliğin maliyetine ilişkin bilgiler tek başlarına anlamlı <strong>bir</strong> karşılaştırma imkanı<br />

vermezler. Bu nedenle işletme ile ilgili seçilecek bazı kriterlerle karşılaştırılarak<br />

yorumlanması daha doğru sonuçlar ortaya koyar.


Çizelge 8.4. İşletmenin Kalite Maliyetlerine İlişkin Rasyolar<br />

RASYOLAR <strong>1.</strong>Dönem 2.Dönem 3.Dönem 4.Dönem 5.Dönem<br />

Önleme Maliyetleri<br />

Toplam Kalite Maliyetleri<br />

Değerlendirme Maliyetleri<br />

Toplam Kalite Maliyetleri<br />

İç Başarısızlık Maliyetleri<br />

Toplam Kalite Maliyetleri<br />

Dış Başarısızlık Maliyetleri<br />

Toplam Kalite Maliyetleri<br />

Başarısızlık Maliyetleri<br />

Toplam Kalite Maliyetleri<br />

Önleme Maliyetleri<br />

Sınai Maliyetler<br />

Değerlendirme Maliyetleri<br />

Sınai Maliyetler<br />

İç Başarısızlık Maliyetleri<br />

Sınai Maliyetler<br />

Dış Başarısızlık Maliyetleri<br />

Sınai Maliyetler<br />

Başarısızlık Maliyetleri<br />

Sınai Maliyetler<br />

0,15<br />

0,19<br />

0,64<br />

0,005<br />

0,65<br />

0,028<br />

0,036<br />

0,12<br />

0,0009<br />

0,12<br />

0,12<br />

0,20<br />

0,66<br />

0,006<br />

0,67<br />

0,022<br />

0,036<br />

0,11<br />

0,0010<br />

0,11<br />

0,15<br />

0,21<br />

0,61<br />

0,015<br />

0,63<br />

0,025<br />

0,035<br />

0,10<br />

0,002<br />

0,10<br />

0,21<br />

0,28<br />

0,48<br />

0,013<br />

0,49<br />

0,026<br />

0,034<br />

0,058<br />

0,0015<br />

0,05<br />

0,15<br />

0,26<br />

0,57<br />

0,002<br />

0,57<br />

0,022<br />

0,039<br />

0,083<br />

0,0003<br />

İlk üç aylık dönemde , işletmenin önleme maliyetleri toplam kalite maliyetlerinin %<br />

15’ini oluştururken ikinci üç aylık dönemde %3 ‘lük <strong>bir</strong> azalma görülmüş ve % 12’ye<br />

inmiştir. Benzer düşüşü, sınai maliyetler içindeki payında da görülmektedir. İlk dönem üretim<br />

0,08


maliyetleri içinde sınai maliyetler % 2.8 lik <strong>bir</strong> oranasahip iken ikinci dönemde bu oran %<br />

2.2’ye düşmüştür. Değerlendirme maliyetleri ilk dönemde toplam kalite maliyetlerinin %<br />

19’unu oluştururken , ikinci üç aylık dönemde artış % 20’sini oluşturmuştur. Değerlendirme<br />

Maliyetlerinin üretim maliyetleri içindeki payı ise sabit (% 3.6) kalmıştır. İç başarısızlık<br />

maliyetlerinin kalite maliyetleri içindeki oranı ise % 64’ten % 66’ ya <strong>bir</strong> yükselmiştir. Öte<br />

yandan üretim maliyetlerinde tam tersi yaşanmış ve bu oran % 12’den % 11’e düşmüştür. Dış<br />

başarısızlık maliyetlerinin kalite ve üretim maliyetleri içindeki oranı ise % 1 azalmıştır.<br />

İşletmenin ilk iki döneminde kalitesizlik maliyetleri olarak nitelendirilen iç başarısızlık+dış<br />

başarısızlık maliyet oranlarının % 2’lik artış gösterdiği ancak toplam üretim maliyetlerinde ise<br />

bunun %1 ‘lik <strong>bir</strong> düşme olarak yansıdığı görülmektedir. Bu durumda kalitesizlik<br />

maliyetlerinde artış gözlenmesine rağmen, sınai maliyetler içerisindeki payının azalması,<br />

işletme için olumlu görünmektedir. Bu durumun işletme dışı çevrelerden, hammadde<br />

fiyatlarındaki artışın kalite maliyetlerindeki artıştan daha fazla olmasından kaynaklanmış<br />

olabilir.<br />

İkinci üç aylık dönem ile üçüncü üç aylık dönem karşılaştırıldığında; önleme<br />

maliyetlerinde % 3’lük, değerlendirme maliyetlerinde ise % 1’lik <strong>bir</strong> artış olduğu görülür.<br />

Ancak bu durum, iç başarısızlık maliyetlerinde % 5 gibi daha yüksek <strong>bir</strong> oranda düşüşe neden<br />

olmuştur. Kalitesizlik maliyeti olarak nitelendirilen iç ve dış başarısızlık maliyetleri<br />

toplamının toplam kalite maliyetlerindeki payında bu düşüş % 4 olarak görülmektedir.<br />

Literatürde ve tüm işletmelerde istenen, hedeflenen iç ve dış başarısızlık<br />

maliyetlerinde (Kalitesizlik maliyetlerinde) zaman içerisindeki düşüşün, önleme ve<br />

değerlendirme maliyetlerindeki artışla sağlanmasıdır. Kalite maliyetleri kalemlerinden önleme<br />

maliyetlerine yapılan yatırımlar, başarısızlık dolayısıyla toplam kalite maliyetlerini<br />

azaltmaktadır. Önleme maliyetlerindeki bu artışlar zaman içerisinde değerlendirme<br />

maliyetlerinde de azalmaya neden olacaktır. Ayrıca önleme maliyetlerine yapılacak<br />

yatırımların sağlayacağı fayda, değerlendirme maliyetlerine yapılacak yatırımların<br />

sağlayacağı faydadan daha fazla olacaktır(Özdil, 1999).<br />

Üretim maliyetleri içerisindeki payları incelendiğinde, önleme maliyetlerindeki artışın<br />

sınai maliyetler içerisinde de <strong>bir</strong> artışa neden olduğu görülmektedir. Ancak değerlendirme ve<br />

iç başarısızlık maliyetlerinin sınai maliyetler içindeki paylarında ise durumun tersine düşme


yaşanmıştır. Kalitesizlik maliyeti (iç başarısızlık + dış başarısızlık) nin sınai maliyet içindeki<br />

payı da ortalama % 1 azalmıştır.<br />

Üçüncü ve dördüncü dönemler karşılaştırıldığında önleme ve değerlendirme<br />

maliyetlerindeki artışın devam ettiği görülür. Toplam Kalite Maliyetleri içerisinde önleme<br />

maliyetlerinin oranı % 15’ten % 21’e, değerlendirme maliyetlerinin oranı ise % 21’den %<br />

28’e yükselmiştir. Aynı dönemlerde iç başarısızlık maliyetlerinin oranı ise % 61’den %<br />

48’düşmüştür. Sonuç olarak dış başarısızlık maliyetlerinde aynı olumlu etki<br />

sürdürülememiştir. Ancak kalitesizlik maliyetlerinin toplam kalite maliyetleri içindeki payının<br />

<strong>bir</strong> önceki döneme göre % 14 azalarak, % 49’a indiği yine aynı düşüşün sınai maliyetleri<br />

içerisinde de (% 10’dan % 0.5’e düşüş) sürdüğü görülmektedir.<br />

İşletme <strong>bir</strong>inci ve ikinci üçer aylık dönemlerde, önleme ve değerlendirme maliyetlerini<br />

yavaş yavaş arttırmaya çalışmış ve bunun etkilerini üçüncü ve dördüncü üçer aylık dönemde<br />

görmüştür. İşletme önleme maliyetleri içerisine giren; proses kontrol maliyeti (üretim grup<br />

şefliği, laboratuar bölümü, kalite kontrol şefliği), eğitim maliyeti, önleyici bakım maliyeti<br />

(işletme bakım onarım şefliği, bakım onarım şefliği, yardımcı tesis şefliği, TVY maliyeti),<br />

kalite güvence sistemleri çalışma maliyeti, deneme geliştirme ve makine değiştirme maliyeti<br />

unsurlarını, değerlendirme maliyeti içerisine giren; girdi muayene ve deney maliyeti (kalıp<br />

işleri şefliği, laboratuar bölümü, kalite kontrol şefliği, ambalaj şefliği, işletme bakım onarım<br />

şefliği), son muayene ve deney maliyeti (kalite kontrol şefliği, sağlam sonu işletme şefliği)<br />

unsurlarını arttırarak, kalitesizlik maliyeti olarak nitelendirdiğimiz iç ve dış başarısızlık<br />

maliyetlerini azaltma yoluna gitmiş ve bunda da başarılı olmuştur. 2002 yılını, işletme için<br />

hedeflerin uygulandığı başarılı <strong>bir</strong> yıl olarak nitelendirebiliriz.<br />

Son üç aylık dönem incelendiğinde ise, dengelerin değiştiği görülmektedir. İşletme<br />

dördüncü üç aylık dönemdeki istikrarını sürdürememiştir. Belki tasarruf ted<strong>bir</strong>leri, belki<br />

ekonomik darboğaz vb. sebeplerle önleme maliyetlerinde azaltmaya gitmiştir. Bir önceki<br />

döneme göre % 21’lerde olan önleme maliyetleri 2003 ün ilk üç ayında % 15’lere düşmüştür.<br />

Aynı oranda olmasa da, değerlendirme maliyetlerinde de düşüş görülmektedir. Bu durum<br />

işletmenin iç başarısızlık maliyetlerinde % 9, kalitesizlik maliyetlerinde (iç başarısızlık + dış<br />

başarısızlık) ise % 8 oranında artış meydana getirmiştir. Sınai maliyetler içerisinde önleme<br />

maliyetlerinin payında çok az <strong>bir</strong> azalma görülürken değerlendirme maliyetlerinde ise % 3.4


‘ten % 3.9’ayükselme, kalitesizlik maliyetlerinin sınai maliyetler içindeki oranında % 5’ten %<br />

8’e yükseliş gözlenmektedir.<br />

İşletmenin son üç aylık döneminde, politikasını tamamen değiştirdiğini görmekteyiz,<br />

bu durum doğal olarak, işletmenin kalitesizlik maliyetlerini arttırmış bu artış üretim maliyeti<br />

içinde de yerini almıştır.<br />

8.6. Trakya Bölgesindeki Örnek Bir İşletmenin Kalite Maliyet Sisteminin Çoklu Regresyonla<br />

Tahmini<br />

Burada Trakya Bölgesinden örnek olay olarak ele alınan <strong>bir</strong> işletmenin Kalite Maliyet<br />

Sistemi uygulaması incelenmiştir. Bu örnekte, işletmenin 2002-2003 yıllarına ait aylık<br />

verileri ele alınmıştır. Bilindiği gibi herhangi <strong>bir</strong> zaman serilerinin önemli özelliği, gözlem<br />

değerlerinin <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ine bağlı olmasıdır. Bu özellik nedeniyle <strong>bir</strong> zaman serisinin bugünkü ve<br />

geçmiş değerlerini kullanarak gelecek dönemdeki alacağı değerleri tahmin etme imkanı<br />

olabilmektedir. Zamana bağlı olaylar tesadüfi karakterdedir. Bu gibi olaylarla ilgili serilerin<br />

gelecek dönemdeki seyrini, bugünkü ve geçmiş dönemdeki değerlerine dayanarak incelemek<br />

için değişik <strong>bir</strong> yaklaşım gerekir. Bu yaklaşım, deterministik olmayan stokastik veya<br />

istatistiksel yaklaşım adını almaktadır. Böylece her hangi <strong>bir</strong> zaman serisinin <strong>bir</strong> stokastik<br />

süreç ile ortaya çıktığı varsayılmaktadır. Zaman serisi verileri <strong>bir</strong> örnek gibi işlem görür ve<br />

ana sürecin belli <strong>bir</strong> dönemi için gerçekleşmiş durumunu gösterirler (Ertek,1996). Belli <strong>bir</strong><br />

dönem için gözlenen <strong>bir</strong> seriyi ortaya çıkaran stokastik sürecin durağan olması şartları vardır.<br />

Şayet stokastik sürecin niteliği zaman boyunca değişiyorsa, yani seri durağan değilse, serinin<br />

geçmiş ve gelecek yapısını basit <strong>bir</strong> ce<strong>bir</strong>sel modelle ifade etmek mümkün değildir. Tersine<br />

eğer stokastik süreç zaman boyunca sabit ise, serinin geçmiş değerlerinden faydalanarak<br />

ileriye ait katsayılı <strong>bir</strong> model elde edilebilir ( Kutlar,2000). Genel olarak söylenirse,<br />

ortalamasıyla varyansı zaman içinde değişmeyen ve iki dönem <strong>arası</strong>ndaki ortak varyansı bu<br />

ortak varyansın hesaplandığı döneme değil de yalnızca iki dönem <strong>arası</strong>ndaki uzaklığa bağlı<br />

olan olasılık <strong>bir</strong> süre durağandır denilebilir ( Gujurati, 1999).<br />

Ortalama: E ( Yt<br />

) = µ<br />

2 2<br />

Varyans: Var<br />

( Y ) E(<br />

Y − µ ) = σ<br />

t<br />

= t


Ortak varyans : γ E [ ( Y − µ )( Y − µ ) ]<br />

k = t<br />

t+k<br />

Bütün t değerleri için, k= gecikme aralığını vermektedir.<br />

Durağanlık testi için değişik testler olmasına karşın, burada Grafik Yöntemi ile Dikey<br />

Fuller Birim Kök Testi ele alınacaktır.<br />

8.6.<strong>1.</strong> Durağanlık Testi İçin Grafik Yöntemi<br />

Zaman serisi verileri genellikle azalan veya artan <strong>bir</strong> trende sahip<br />

olabilmektedirler.Stokastik süreçlerin durağan olup olmadığını test etmek amacıyla<br />

otokorelasyon fonksiyonu ve kısmı otokorelasyon fonksiyonlarından yararlanılabilir.<br />

Gecikmesi k iken otokorelasyon fonksiyonu aşağıdaki gibi gösterilir:<br />

p<br />

k<br />

o<br />

[ ( Y − µ )( Y µ ) ]<br />

γ k E t −<br />

= =<br />

γ<br />

σ<br />

t + k<br />

2<br />

X<br />

Uygulamada örnek otokorelasyon fonksiyonu pˆ k aşağıdaki şekilde hesaplanılabilmektedir.<br />

ˆ γ k<br />

pˆ<br />

k =<br />

ˆ γ<br />

o<br />

∑<br />

ˆ γ k =<br />

( Yt − Y )( X t + k − Y )<br />

n<br />

∑ ( Yt − Y )<br />

ˆ γ o =<br />

n<br />

Eğer seri durağan ise, bu seri için hesaplanan otokorelasyon katsayıları <strong>bir</strong>kaç gecikme<br />

sonra sıfıra yaklaşacaktır. Normal dağılım gösteren tesadüfi değişkene ilişkin gözlemlerin<br />

%95’i ortalamadan ± 2 / N sınır değerlerinden, büyükse otokorelasyonlar için verilen p = 0<br />

hipotezi red edilecektir.<br />

Kısmi Otokorelasyon Katsayısı: Kısmi otokorelasyon katsayısı diğer değişkenlerin<br />

etkisi sabit kabul edildiğinde <strong>bir</strong> Xt değişkenden gecikmeli olarak türetilen her hangi <strong>bir</strong><br />

Xt+1,Xt+2,... değişkeni <strong>arası</strong>ndakinin derecesini belirleyen istatistiksel ölçüye kısmi<br />

otokorelasyon katsayısı adını veriyoruz. Kısmi otokorelasyon katsayısı Yule-Walker denklem<br />

sistemiyle tahmin edilir.<br />

k


Modelin uygunluğunun tespitinde otokorelasyon katsayılarının anlamlı olup<br />

olmamasına bakılmaktadır. Küçük gecikmelerde otokorelasyon katsayılarının sıfırdan anlamlı<br />

şekilde farklı olup olmadığı, yani modelin uygun olup olmadığı ortaya çıkmaz. Bu gibi<br />

durumlarda modelin otokorelasyon katsayılarını tek tek incelemek yerine belirli sayıda hata<br />

otokorelasyon katsayısını <strong>bir</strong> arada incelemek modelin uygunluğunu daha açık ortaya<br />

koyabilir. Bu amaçla Box-Pierce tarafından geliştirilen Q istatistiği kullanılır:<br />

Q = n<br />

k<br />

∑<br />

k = 1<br />

pˆ<br />

,k=1,2,3,...,k<br />

2<br />

k<br />

Q istatistiği yaklaşık olarak ki-kare dağılımı gösterir.<br />

Box-Pierce q istatistiği orta büyüklükteki seriler için zayıf uyum göstermektedir. Bu<br />

amaçla Ljung-Box tarafında geliştirilen Q istatistiği <strong>bir</strong>az daha geliştirilmiş ve değeri küçük<br />

örnekler için daha iyi uyum göstermektedir. Bu istatistik n hacminde ve k serbestlik<br />

derecesinde <strong>bir</strong> ki-kare dağılım göstermekte ve aşağıdaki gibidir ( Gujarati, 2003) :<br />

Q = n(<br />

n + 2)<br />

k<br />

∑<br />

k = 1<br />

2<br />

pˆ<br />

k<br />

n − k<br />

8.6.2. Dikey-Fuller Birim Kök Testi<br />

Zaman serilerini ve onların istatistiki özelliklerini, (ortalama ve varyansı) türeten <strong>bir</strong><br />

mekanizma vardır. Zaman serilerinin ortalama ve varyansı zaman içinde sabit ise bu tür<br />

serilere zayıf durağan seriler denir.İktisatta genellikle seriler durağan değildir. Bu serileri<br />

durağan yapmak için fark alma işlemi uygulanmaktadır. Örneğin, eğer durağan olmayan <strong>bir</strong><br />

seri “k” defa fark alınırsa, ve bu işlem sonucunda bu seri durağan hale gelirse, bu seriye I(k),<br />

k’ıncı dereceden farkı alınmış seri denir (Oğuzhan,2003). Seri durağan hale geldiğinde bu seri<br />

I(0) dir.Bu seriler otoregressive yapıda beyaz gürültülü (White-noise) hata terimlerine<br />

sahiptirler(Gujarati, 1999).<br />

Birim kök ’e sahip otoregresive yapıda <strong>bir</strong> model şöyledir:


= α + βY<br />

−1 + e<br />

Yt t<br />

burada β = 1dır.<br />

Böylece durağanlık ihlal edilmiş olur. β = 1 ise seri durağan değildir.<br />

Bir zaman serisinin nasıl <strong>bir</strong> süreçten geçtiğini anlamak için serinin t dönemde aldığı<br />

değer ile t-1 dönemdeki değeri <strong>arası</strong>nda regresyona tabi tutuğumuzda bu model <strong>bir</strong>inci<br />

dereceden otoregresif model olup AR(1) diye bilinmektedir.<br />

Y = pY −1 + u<br />

(1)<br />

t<br />

t<br />

t<br />

Yukarıdaki modelde ut stokastik <strong>bir</strong> hata terimidir. Bu modelde regresyon katsayısı<br />

olan p=1 bulunursa, <strong>bir</strong>im kök sorunu ortaya çıkar ve böylece ilişki aşağıdaki denklem gibi<br />

olur:<br />

Y = Y −1 + u<br />

(2)<br />

t<br />

t<br />

t<br />

(2) nolu denklemde Yt serisi durağan değildir ve Yt stokastik değişkeni <strong>bir</strong>im köke sahiptir.<br />

Böyle seri tesadüfi yürüyüş zaman serisi olarak adlandırılmaktadır, böyle seriler dolayısıyla<br />

durağan olmamaktadırlar. Serini durağan olması için p < 1 olması gerekir. Bunun nedenine<br />

gelince geçmiş dönemdeki şoklar belli <strong>bir</strong> dönem etkilerini sürdürseler bile, bu etki giderek<br />

azalacak ve kısa <strong>bir</strong> dönem sonra tamamen ortadan kalkacak anlamına gelmektedir. p=1<br />

olması durumunda seride t dönemde maruz kalınan şokun bütün dönem boyunca sistemde<br />

kalması anlamına gelmektedir (Ertek,1996). (1) nolu denklemin her iki tarafını Yt-1 ’den<br />

çıkarırsak:<br />

∆ t = p −1)<br />

Yt<br />

−1<br />

Y ( + u<br />

(3)<br />

ilişkisi elde edilir.Burada = ( p − 1)<br />

modeli yeniden şu şekilde yazabiliriz:<br />

∆ t = Yt<br />

−1<br />

t<br />

t<br />

δ ve ∆ t = Yt<br />

− Yt<br />

−1<br />

Y δ + u<br />

(4)<br />

Y <strong>bir</strong>inci fark olmaktadır. Böylece<br />

Burada δ = 0 olması için p=1 olması şartı doğmaktadır. Bu durumda modelimiz:<br />

∆Y = Y − Y −1 = u<br />

(5)<br />

t<br />

t<br />

t<br />

t


(5) nolu denklemde Yt nın <strong>bir</strong>inci farkı durağan olacaktır. Böylece eğer <strong>bir</strong> zaman serisinin<br />

<strong>bir</strong>inci farkları alınır ve seri durağan hale gelirse başlangıçtaki seri tesadüfi yürüyüş serisi<strong>1.</strong><br />

dereceden entegre olmuş demektir ve bunu I(1) ile gösteririz. Benzer şekilde seriyi durağan<br />

yapmak için iki kez farkının (<strong>bir</strong>inci farklarının <strong>bir</strong>inci farkı) alınması gerekiyorsa ilk<br />

başlangıçtaki seri 2. dereceden entegre veya I(2) olur. Genel olarak, <strong>bir</strong> zaman serisinde d kez<br />

farkının alınması gerekiyorsa, o seri d’inci dereceden entegre ya da I(d) şeklinde yazılır<br />

(Gujarati, 1999).<br />

Bir serinin durağan olup olmadığını <strong>bir</strong>im kök testi ile sınamak için aşağıdaki denklem<br />

tahmin edilerek buradan pˆ ’nın isatistiki bakımdan <strong>bir</strong> eşit olup olmadığına bakarız.<br />

Geleneksel olarak P=1 sıfır hipotezi hesaplanan t istatistiği τ (tau) istatistiği diye<br />

bilinmektedir. Bunun eşlik değerleri Dikey-Fuller (DF) testi diye tanımlanır Dikey ve Fuller<br />

tarafından Monte Carlo simülasyonlarına göre hesaplanmıştır. Bu hesaplamaların<br />

geliştirilmişine Mackinoon kritik değerleri denilmektedir. Eğer τ istatistiğinin mutlak değeri<br />

DF’nın ya da Mackinoon DF’ın mutlak değerinden büyükse, verilmiş zaman serisi<br />

durağandır. Aksi halde durağan değildir. Dikey-Fuller testi aşağıdaki denklemlere uygulanır:<br />

(Ertek, 1996)<br />

∆ t = Yt<br />

−1<br />

Y δ + u<br />

(6)<br />

∆ t = 1 + δYt<br />

−1<br />

t<br />

Y β + u<br />

(7)<br />

∆ t = 1 + β 2t<br />

+ δYt<br />

−1<br />

t<br />

Y β + u<br />

(8)<br />

t<br />

Yukarıdaki modelde t zaman ya da genel eğilimi göstermektedir. Her <strong>bir</strong> durum için<br />

δ = 0 ,yani <strong>bir</strong>im kök var biçimindedir. (6) nolu denklemle diğer denklemler <strong>arası</strong>ndaki fark<br />

sabit terim ve eğim değişkenin denklemde katılmasıdır. Eğer t hata terimi otokorelasyonlu ise<br />

model aşağıdaki gibi yazılır:<br />

m<br />

∆Yt = β1 + β 2t<br />

+ δYt<br />

−1 + ai<br />

∑ ∆Yt<br />

−i<br />

i<br />

+ ε t (9)<br />

(9) nolu denkleme genelleştirilmiş Dikey-Fuller (GDF) testi denir.<br />

Dickey-Fuller testlerinde hata terimlerinin normal dağılımlı bağımsız ve sabit<br />

varyanslı olduğu kabul edilmektedir. Phillips ve Perron geliştirdikleri <strong>bir</strong> yöntemle hata


terimleri <strong>arası</strong>nda zayıf korelasyona ve değişen varyanslılığa izin vermektedir ve bu test PP<br />

olarak bilinmektedir (Bilgin,2002).<br />

Yukarıda açıklanan teoriyi İç Başarısızlık Maliyetleri, Önleme Maliyetleri ile<br />

Değerlendirme Maliyetleri verilerine (Çizelge 8.5.) Dikey Fuller ve Agmented Dikey Fuller<br />

testlerini uyguladığımızda Çizelge 8.6.’da görüldüğü gibi seriler düzey değerleri ile <strong>bir</strong>inci<br />

fark değerlerinin Dikey Fuller durağanlığı test sonuçları verilmiştir.<br />

Çizelge: 8.5 Aylık Kalite Maliyet Verileri<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

2002 ocak 228.162 317.942 <strong>1.</strong>234.868 2<strong>1.</strong>632<br />

2002 şubat 264.968 340.020 <strong>1.</strong>089.264 920<br />

2002 mart 278.444 339.424 969.952 3.064<br />

2002 nisan 215.327 342.120 <strong>1.</strong>257.245 3.113<br />

2002 mayıs 222.107 412.565 <strong>1.</strong>173.441 25.900<br />

2002 haziran 232.652 344.579 <strong>1.</strong>132.878 4.139<br />

2002 temmuz 295.872 389.401 <strong>1.</strong>304.873 18.595<br />

2002 ağustos 286.834 386.661 <strong>1.</strong>206.714 42.637<br />

2002 eylül 234.743 39<strong>1.</strong>524 812.774 20.774<br />

2002 ekim 264.513 424.953 989.860 2.271<br />

2002 kasım 325.274 385.592 <strong>1.</strong>103.809 44.306<br />

2002 aralık 342.543 418.810 980.611 9.404<br />

2003 ocak 316.320 505.107 <strong>1.</strong>202.466 8.271<br />

2003 şubat 248.861 484.128 870.012 0<br />

2003 mart 293.606 500.838 <strong>1.</strong>085.116 4.280<br />

2003 nisan 313.343 516.349 <strong>1.</strong>648.109 28.410


Çizelge: 8.6 Aylık Kalite Maliyet Serilerinin Düzeyleri ve Birinci Farklarının Durağanlığı<br />

DÜZEY BİRİNCİ FARK<br />

Sabitsiz Sabit Sabit+Trendli Sabitsiz Sabit Sabit+Trendli<br />

İç Başarısızlık Maliyeti -<strong>1.</strong>436 -2.52 -2.195 -4.125* -3.88** -3.68***<br />

Önleme Maliyeti 0.039 -2.443 -4.53 -4.75* -4.57* -4.30**<br />

Değerlendirme<br />

Maliyeti<br />

* : % 1 Önem Seviyesi<br />

* : % 5 Önem Seviyesi<br />

* : % 10 Önem Seviyesi<br />

<strong>1.</strong>898 -0.122 -2.231 -3.108* -4.60* -4.59**<br />

Çizelge 8.6 ‘da seriler düzey değerlerinde durağan olmadıkları Dikey Fuller Testi<br />

sonucu belirlenmiştir. Böylece Çizelge 8.6’da görüldüğü gibi serilerin <strong>1.</strong> farkları alınarak<br />

durağan hale getirilmiştir. Durağan serilerden hareket etmek suretiyle, iki değişken <strong>arası</strong>nda<br />

regresyon modeli En Küçük Kareler Yöntemi ile tahmin edilmiştir. Tahmin edilen modeller<br />

(doğrusal, logaritmik, üslü, üstel ve ters modeller) EK: 2’de verilmiştir. Bu modeller içinde<br />

teoriyi destekleyen verilere en uygun model aşağıda (Çizelge 8.7.) tahmin edilmiştir.<br />

Çizelge 8.7. İç Başarısızlık Maliyetleri ile Önleme ve Değerlendirme Maliyetleri Arasındaki<br />

Model Tahmini ( Model 18)<br />

Dependent Variable: D1LIBM<br />

Method: Least Squares<br />

Included observations: 14 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien<br />

t<br />

Std. Error t-Statistic Prob.<br />

C 0.013617 0.058326 0.233462 0.8197<br />

D1TLOM(-1) 0.007787 0.003419 2.277362 0.0437<br />

D1LDM(-1) -0.631808 0.547605 -<strong>1.</strong>153767 0.2730<br />

R-squared 0.364203 Mean dependent var 0.029580<br />

Adjusted R-squared 0.248603 S.D. dependent var 0.230607<br />

S.E. of regression 0.199898 Akaike info criterion -<br />

0.194614<br />

Sum squared resid 0.439549 Schwarz criterion -<br />

0.057673<br />

Log likelihood 4.362299 F-statistic 3.150558<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>538375 Prob(F-statistic) 0.082842


İç başarısızlık maliyeti ile değerlendirme maliyetleri <strong>arası</strong>ndaki regresyon, Çizelge<br />

8.7’de, aşağıdaki gibi tahmin edilmiştir.<br />

Yt= a . X1t b1 X2t b2<br />

veya<br />

lnYt= lna+b1lnX 1(t-1)+b2lnX 2(t-1)<br />

Burada;<br />

lnYt<br />

logaritması<br />

: ( D1LIBM ) : İç başarısızlık maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farklarının<br />

lnX1(t-1) : ( D1LDM ) : Değerlendirme maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farklarının <strong>bir</strong>inci<br />

gecikmesinin logaritması<br />

lnX2(t-1) : ( D1TLOM ) : Önleme maliyetlerinin tersinin <strong>bir</strong>inci farkının <strong>bir</strong>inci<br />

gecikmesinin logaritması<br />

Bu model bizim iktisadi bekleyişleri yerine getirmekte ve b1 % 27, b2 parametresi %<br />

4 önem seviyesinde anlamlı olmaktadır.<br />

Yukarıdaki modelin yorumuna gelince, bu model sabit elastikiyetli model olduğundan<br />

bu modelde b1ve b2 parametreleri direkt elastikiyeti vermekte olup, şöyle gösterebiliriz.<br />

δY<br />

e yx =<br />

δX<br />

δ<br />

δX<br />

e<br />

1<br />

X 1<br />

.<br />

Y<br />

Y b1<br />

−1<br />

b1<br />

= b<strong>1.</strong><br />

aX = b<strong>1.</strong><br />

aX<br />

1<br />

yx<br />

δY<br />

=<br />

δX<br />

1<br />

eyx= - 0.63<br />

1<br />

X<br />

b 1 X<br />

1 = b<strong>1.</strong><br />

aX = b<br />

X Y<br />

1<br />

Aynı şekilde İç başarısızlık maliyetleri ile önleme maliyetleri <strong>arası</strong>ndaki ilişkinin<br />

elastikiyetini, b2 parametresi vermektedir. Yukarıdaki formüle benzer hesaplama sonucunda;


δY<br />

e yx =<br />

δX<br />

2<br />

X 2<br />

. = + 0.007 bulunmaktadır.<br />

Y<br />

Böylece bu elastikiyetlerden hareket ederek <strong>bir</strong> önceki dönemki değerlendirme<br />

maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkındaki % 1’lik artış, iç başarısızlık maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkını %<br />

0.63 oranında azaltmaktadır.<br />

Diğer taraftan <strong>bir</strong> önceki dönemdeki önleme maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkının tersindeki<br />

% 1’lik <strong>bir</strong> artış, iç başarısızlık maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkında % 0.007 oranında artış<br />

yaratmaktadır. Önleme maliyetleri ile iç başarısızlık maliyetleri <strong>arası</strong>ndaki ilişkinin yorumunu<br />

tekrar düzenlersek; önleme maliyetlerinin tersi alındığından, <strong>bir</strong> önceki dönemdeki önleme<br />

maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkındaki % 1’lik <strong>bir</strong> artış iç başarısızlık maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkında<br />

% 0.007 oranında azalmaya neden olabilmektedir.<br />

Bu şekilde işletmenin, elindeki verileri modele uygulanmasıyla geleceğe yönelik<br />

tahminler yapılabilmesi mümkün olabilmektedir. İşletme önleme ve değerlendirme<br />

maliyetlerinde gerçekleştireceği artışlarla iç başarısızlık maliyetlerini düşürebilir. Bu durum<br />

kalite maliyetlerini katlanılması zorunlu giderler değil de, kontrol edebilir değerler olmasını<br />

sağlayabilecektir.


SONUÇ ve ÖNERİLER<br />

Trakya Bölgesi İmalat Sanayi Sektörünün, Kalite Maliyet Sistemine Yaklaşımları<br />

konusunda gerçekleştirilen araştırma ile şu sonuçlar elde edilmiştir.<br />

ISO 9000 belgesine sahip Trakya bölgesinde (Tekirdağ, Kırklareli, Edirne) imalat<br />

faaliyeti gösteren 102 işletme bulunmaktadır. Araştırma kapsamına alınan bu işletmelerin 51<br />

adedi yabancı firmadan (RWTUV, ABSQ, BVQI, SGS vb.), 46 adedi TSE’den ve 5 adedi de<br />

hem yabancı hem de TSE’den belge alan işletmelerdir.<br />

Araştırma kapsamındaki işletmeler içerisinde en büyük payı, % 29,5 oranıyla tekstil ve<br />

diğer sektörler (Beyaz eşya yan sanayi, demirdöküm, ayakkabı, fayans, otomotiv yan sanayi,<br />

plastik, elektrik, magnezyum tozu, ambalaj ve cam) yer almaktadır. Bu işletmelerin % 3’ü<br />

kamu, % 97’si ise özel işletme statüsündedir. Ayrıca toplam sermaye içerisindeki yabancı<br />

sermayesi oranı % 90 ile % 100 <strong>arası</strong>nda değişen 7 işletme bulunmaktadır.<br />

Personel sayılarına göre işletme büyüklüklerine bakıldığında, işletmelerin %<br />

52,4’ünün 250’den az işçi çalıştıran KOBİ statüsündeki işletmeler oldukları, % 47,5’ini ise<br />

büyük işletme oldukları görülmüştür.<br />

<strong>İşletmeler</strong>in tümü ISO 9000 standartlarını yerine getirip Kalite Güvence Belgesi almış<br />

olmalarına rağmen, halen % 13,1’inin bağımsız <strong>bir</strong> kalite bölümünün bulunmaması dikkat<br />

çekicidir. <strong>İşletmeler</strong>in kalite bölümlerinin etkinlikleri incelendiğinde sırası ile;<br />

• Kalite Kontrol,<br />

• Kalite Geliştirme,<br />

• Kalite Güvence,<br />

• Süreç Geliştirme<br />

olduğu görülmektedir. Çalışma kapsamındaki işletmelerin, Kalite Maliyet Sistemine gereken<br />

önem ve hassasiyeti göstermedikleri ve bunun sonucunda kalite alt bölümlerinin etkin<br />

kullanılmadığı gözlenmiştir. Bu durum, Kalite Maliyet Sistemini uygulayan işletmelerin<br />

araştırma kapsamındaki işletmelerin sadece % 27,8’ini oluşturmasından da anlaşılmaktadır.


Kalite Maliyet Sistemi mevcut olan 17 işletmenin 5’i tekstil, 3’ü gıda, 3’ü orman sanayinde<br />

ve 6’sı diğer sektörlerde faaliyet göstermektedir.<br />

Kalite Maliyet Sisteminin mevcut olmasının, işletmelerin büyüklükleri ve faaliyet<br />

alanları ile herhangi <strong>bir</strong> ilişkisinin olup olmadığı ki-kare bağımsızlık testleri ile analiz<br />

edilmiştir. İşletme büyüklük kriteri olarak personel sayısı alındığında, hesaplanan P değeri<br />

0,54 çıkmış ve 0,05 anlamlılık seviyesinde Kalite Maliyet Sisteminin uygulanmasının<br />

personel sayılarından dolayısıyla işletme büyüklüğünden bağımsız olduğu anlaşılmıştır. İkinci<br />

olarak da, Kalite Maliyet Sisteminin uygulanıyor olmasının faaliyet alanlarından bağımsız<br />

olup olmadığı araştırılmış ve ki-kare analizi sonucu P değeri 0,805 bulunmuştur. Burada da<br />

0,05 anlamlılık seviyesinde Kalite Maliyet Sistemi uygulanmasının faaliyet alanlarından<br />

bağımsız olduğu anlaşılmıştır.<br />

Sisteme geçişte yaşanacak sorunları önceden görmek ve çözüm bulmak için, 9 işletme<br />

önceden pilot çalışma yapmış, 3 işletme ise dışarıdan danışmanlık hizmeti almışlardır.<br />

İnceleme kapsamına alınan kuruluşların Kalite Maliyet Sistemine geçişte karşılaştıkları<br />

zorluklar sırası ile;<br />

• Hangi Kalite Araç ve Tekniklerinin Kullanılacağının Bilinmemesi,<br />

• <strong>İşletmeler</strong>in Gerekli Test Ekipmanlarına Sahip Olmaması,<br />

• Kalite Araç ve Tekniklerinin Yanlış Uygulanması,<br />

• Gerekli Eğitimi Verecek Uzman Personelin Olmaması<br />

gibi etkenlerdir. Çalışmadaki işletmelerin KOBİ statüsünde olduğu düşünülürse; işletme<br />

büyüklüğünün karşılaşılan zorluklarla ilişkisi olabileceği düşünülmüştür. Bu sebeple işletme<br />

büyüklüğü kriteri olarak personel sayısı alınmış ve personel sayılarına göre toplam zorluk<br />

düzeyleri <strong>arası</strong>ndaki farka ilişkin varyans analizi uygulanmıştır. Ancak 0,05 anlamlılık<br />

düzeyinde P değeri 0,558 çıkmış ve analiz sonucunda böyle <strong>bir</strong> farklılığın olmadığı, büyük<br />

işletmelerin sisteme geçişte karşılaştıkları zorlukların, küçük işletmelerin sorunlarına<br />

benzerlik gösterdiği görülmüştür.<br />

Personel sayısının zorluk düzeyleri <strong>arası</strong>nda <strong>bir</strong> fark yaratmamasının ardından faaliyet<br />

alanlarına göre toplam zorluk düzeyleri <strong>arası</strong>ndaki farklılık kıyaslanmıştır. Varyans analizi


sonucunda P değeri 0,263 bulunmuş ve işletmelerin faaliyet alanlarına göre toplam zorluk<br />

düzeylerine verilen cevap ortalamaları <strong>arası</strong>nda 0,05 anlamlılık düzeyinde önemli <strong>bir</strong> fark<br />

bulunmamıştır. Kalite Maliyet Sistemine geçişte yaşanan zorlukların sektörlere göre de<br />

farklılık arz etmediği anlaşılmıştır.<br />

<strong>İşletmeler</strong>, Kalite Maliyetlerini hangi sıklıkla hesaplayıp yorumlayacağını, yönetime<br />

sunacağı raporlarda belirtmelidir. Genelde işletmeler Kalite Maliyetlerini 3, 4 ve 6 aylık<br />

periyotlarda hesaplamayı tercih etmektedirler. Çalışma kapsamındaki sistemi uygulayan<br />

işletmelerin 13 tanesinin (% 81,3) her ay, 2 tanesinin (% 3,3) üç ayda <strong>bir</strong>, 1 tanesinin de (%<br />

1,6) ihtiyaç duyulduğunda hesapladıkları görülmüştür.<br />

Kalite Maliyetlerini hesaplamanın en önemli yararı Kalite Faaliyetlerinin amaçlara ne<br />

ölçüde yaklaşabildiğini göstermesidir. Bu anlamda Kalite Maliyetlerinin artmasını sağlayan<br />

unsur ve nedenleri de kolayca tespit edip, <strong>bir</strong> takım kalite araç ve tekniklerle azaltılabildiği<br />

anlaşılmıştır.<br />

Trakya bölgesinde imalat sanayinde Kalite Maliyet Sistemini uygulayan işletmelerin<br />

ortaya koyduğu en önemli maliyet arttırıcı etmen; personelin dikkatsizliğidir (65 ağırlık<br />

puanı). Ardından personelin bilgi eksikliği (60 ağırlıklı puan) gelmektedir. Dolayısıyla<br />

işletmelerin büyük <strong>bir</strong> kısmında yüksek maliyetler çalışanlardan kaynaklanmaktadır. Bu<br />

durum, işletmelerin etkin eğitim gerçekleştirmemesinden ve kişiye düşen iş yükünün<br />

fazlalığından kaynaklanmaktadır. Bunda işletmelerin küçük ve orta büyüklükteki işletmeler<br />

olması ve çalışan sayısının azlığı etkili olmuş olabilir. Kalite Maliyetlerini arttıran diğer <strong>bir</strong><br />

etmen de, girdilerin kalitesizliğidir (57 ağırlıklı puan). Üretimde kullanılan hammadde, yarı<br />

mamül ve yardımcı malzemelerin tedarikçilerinin denetlenememesi ve işletme içindeki<br />

kontrollerinin eksik gerçekleştirilmesi etkili olabilmektedir. Yine müşteri odaklı çalışılmaması<br />

da (41 ağırlıklı puan), kalite maliyetlerini arttıran önemli <strong>bir</strong> etmendir. Satılamayan her ürün,<br />

üretici için kalite maliyeti olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden satılabilir ürünler dizayn<br />

etmek ve üretmek gerekmektedir. Bu durum işletmelerin müşteri odaklı çalışmalarını zorunlu<br />

kılmaktadır.<br />

Kalite maliyetleri işletmeler için sadece rakamsal veriler değildir. <strong>İşletmeler</strong> Kalite<br />

Maliyet Sistemi’ni etkin kullanmaya başladıklarında bu veriler kontrol edilip, hedeflere<br />

yöneltilebilen araç özelliğine kavuşurlar. <strong>İşletmeler</strong> kalite araç ve tekniklerini kullanarak


maliyet kalemlerini sayısal ve görsel özelliğe kavuşturup, maliyet arttırıcı etmenleri önceden<br />

tespit edip, maliyet azaltıcı faaliyetlerde bulunabilmektedirler.<br />

Kalite Maliyet Sistemini uygulayan 17 işletmeden 16’sının (%94’ü) kalite<br />

maliyetlerini düşürmek için uygulama yaptıkları görülmüştür. Kalite maliyetlerini azaltmak<br />

demek ilk etapta, toplam maliyet unsurları içinde en büyük paya sahip olan başarısızlık<br />

maliyetlerini düşürmek ile mümkün olabilmektedir. Bu amaçla; ilk olarak işletmelerin ,<br />

başarısızlık maliyetlerini arttıran muhtemel sorun ve nedenlerin bilinmesi, çalışanlarda sorunu<br />

çözmek için istek yaratılması, çözüm için plan hazırlanması ve planın eksiksiz uygulanması<br />

gerekmektedir.<br />

Kalite araç ve teknikleri, problemin kaynağına inerek, problemin sebeplerini, optimum<br />

çözüm yollarını değişik istatistiksel, mantıksal yaklaşımlarla üretmek amacıyla<br />

geliştirilmişlerdir. Kalite araç ve teknikleri, yaşananın yanında olası problemlere de çözümler<br />

bulduğu için gelecekte ortaya çıkacak kalite maliyetlerini azaltmada etkin olabilmektedir.<br />

Araştırma kapsamında ki Kalite Maliyet Sistemi’ni uygulayan işletmelerin başarısızlık<br />

maliyetlerini düşürmek için en çok kullandıkları ve önem verdikleri araç ve tekniklerin sırası<br />

şöyledir;<br />

• İstatiksel Proses Kontrol ( 102 ağırlık puanı)<br />

• Sebep Sonuç Diyagramı ( 98 ağırlık puanı)<br />

• Kontrol Kartları ( 98 ağırlık puanı)<br />

• Akış Diyagramı ( 95 ağırlık puanı)<br />

• Pareto Analizi (90 ağırlık puanı)<br />

Trakya Bölgesi İmalat Sanayi sektöründeki işletmelerden, araştırma kapsamındaki 44<br />

(%72.2) işletmenin Kalite Maliyet Sistemi’ni uygulamadıkları anlaşılmıştır. ISO 9000<br />

belgesine sahip olmalarına rağmen bu işletmelerin hangi sebeplerle Kalite Maliyet Sistemi’ni<br />

kurmadıkları şu şekilde tespit edilmiştir:<br />

Sistemi uygulamayan işletmelerin, sistemi kurmama nedenlerinin başında; mevcut<br />

muhasebe sistemlerinde köklü değişiklik gerektirmesi (147 ağırlık puan) düşüncesidir. Bu


durum işletmelerin özellikle, bu konuda kendilerine yol gösterecek uzman personele sahip<br />

olmamalarından kaynaklanmaktadır. İkinci durum ise; işletmelerin sisteme sahip<br />

olmamalarına rağmen kaliteli ürün üretebildikleri hatta zaman içinde maliyetlerini<br />

düşürebilmeleridir. Üçüncü olarak ise işletmeler ISO 9000 belgesi alabilmek için katlandıkları<br />

prosedür fazlalığından, Kalite Maliyet Sistemi için de benzer <strong>bir</strong> uygulamayı yaşamak<br />

istememeleridir. Sistemi kurmama nedeni olarak; Kalite Maliyet Sistemi’ni masraflı bulanlar<br />

da mevcuttur. Ancak bu durum işletmelerin, sistem hakkında yeterli bilgiye sahip olmayıp,<br />

avantajlarını bilmemelerinden kaynaklanmaktadır. Diğer kurmama nedenleri olarak ise; alt<br />

yapı eksikliği, aile şirketi olmaları nedeniyle yeniliklere açık olmamaları, kamu işletmelerinde<br />

kurulmamasının nedeni ise; idarecilerin bakış açısı ve kamu işletmelerinin rekabetten uzak<br />

oluşudur. Küçük işletmelerde sistemin kurulmama sebebi ise; muhasebelerinin merkezlerinde<br />

tutuluyor olması ve ihtiyaç duyulan maliyet bilgilerini sistemi kurmadan da<br />

hesaplayabildiklerini sanmalarıdır.<br />

<strong>İşletmeler</strong>in büyüklüklerine (kriter olarak personel sayısı alınmıştır) göre; Kalite<br />

Maliyet Sistemi’ni kurmama nedenleri <strong>arası</strong>nda fark olup olmadığı tek yönlü varyans analizi<br />

ile edilmiştir. P değeri 0.220 çıkmış ve işletmelerin personel sayılarına göre Kalite Maliyet<br />

Sistemi’ni kurmak istememe nedenlerine verilen cevap ortalamaları <strong>arası</strong>nda 0.05 anlamlılık<br />

düzeyinde önemli <strong>bir</strong> fark bulunamamıştır. Bu durumda işletme büyüklükleri ile Kalite<br />

Maliyet Sistemi <strong>arası</strong>nda <strong>bir</strong> ilişki olmadığı ortaya çıkmaktadır.<br />

Sistemi halen uygulamayan işletmelerin 18’i (% 30’u) gelecekte bu sistemi mutlaka<br />

kurmak ve kullanmak istediklerini, ancak bunu gerçekleştirmek için zaman ve personelin<br />

eğitime ihtiyacı olduğunu bildirmişlerdir. Sistemi uygulamayan işletmelerin 26’sı bu sisteme<br />

gerek duymadıklarını ve bu şekilde de kalite ve maliyet dengesini kurabildiklerini ifade<br />

etmişlerdir. Bu düşüncede olan işletmelerin fazlalığı, araştırma kapsamında ki işletmelerin<br />

genelde KOBİ statüsündeki küçük işletmeler oluşu ve daha çok yan sanayi kollarında faaliyet<br />

göstermelerinden kaynaklanmaktadır. Bu işletmelerin ISO 9000 belgesi alma nedeni ise, yarı<br />

mamul ya da hammadde tedarikçisi oldukları büyük imalat işletmelerinin belde almayı<br />

zorunlu tutmalarıdır.<br />

Araştırma kapsamındaki işletmelerin kalite sorumlularının % 77’sinin tamamen<br />

katıldığı yargılar; kalitenin ürün kullanım üstünlüğü ve tüketici ihtiyaçlarının karşılanması<br />

olduğu ve ISO 9000 belgesine sahip her işletmenin Toplam Kalite Yönetimi’ni tam uyguluyor


sayılmadığıdır. Bunun yanında kalite yöneticilerinin % 14.8’i, İSO 9000 belgesine sahip her<br />

işletmenin mutlaka Kalite Maliyet Sistemi’ni de uygulaması gerektiği yargısına hiç<br />

katılmadıklarını ortaya koymaktadır.<br />

Kalite yöneticilerinin “ISO 9000 belgesine sahip her işletme, Kalite Maliyet Sistemi’ni<br />

uygulamalıdır”, görüşünün Kalite Maliyet Sistemi’nin varlığından ve işletme büyüklüğünden<br />

bağımsız olup olmadığı ki-kare bağımsızlık testleri ile analiz edilmiştir. İlk analiz sonucunda<br />

P değeri 0.014 bulunmuş olup, 0.05 anlamlılık düzeyinde ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.<br />

Sistemi uygulayan işletmelerin yöneticilerinden bu fikre katılmayan yoktur. Kısmen veya<br />

tamamen hepsi bu yargıyı savunmaktadır. Oysa sisteme sahip olmayan işletme<br />

yöneticilerinin, <strong>bir</strong> kısmı bu fikre katılmadıklarını, <strong>bir</strong> kısmı ise kısmen katıldıklarını ifade<br />

etmişlerdir. Dolayısıyla, Kalite Maliyet Sistemi’ni uygulayan ve uygulamayan işletmelerde ki<br />

kalite yöneticilerinin bu yargıya katılımlarında farklılık olduğu görülmüştür.<br />

Aynı yargı işletme büyüklüğü (personel sayısı) açısından ki-kare bağımsızlık testine<br />

tabi tutulduğunda ise <strong>bir</strong> ilişki olmadığı görülmüştür (P= 0.257>0.05). “ISO 9000 belgesine<br />

sahip her işletmenin Kalite Maliyet Sistemi’ni de uygulamalıdır” yargısına, işletmelerin<br />

büyüklük ve küçüklüklerinin etkili olmadığı anlaşılmıştır.<br />

İşletme yöneticilerinin, “düşük maliyet ve yüksek kalite ancak Kalite Maliyet<br />

Sistemi’nin kurulması ile sağlanabilir” yargısının yine Kalite Maliyet Sistemi’nin varlığından<br />

ve işletme büyüklüğünden bağımsız olup olmadığı ki-kare ile test edilmiştir. Her iki analizde<br />

de (<strong>1.</strong>Analiz: P= 0.379, 2. Analiz : P= 0.522) 0.05 anlamlılık seviyesinde ilişki olmadığı<br />

anlaşılmıştır. Bu durumda yönetici yargılarında, sistemin varlığı ve işletmenin büyüklüğü<br />

etkili olmamıştır.<br />

Son olarak; kalite maliyet bilgilerinin, planlama ve bütçeleme bölümlerinde<br />

kullanılabilir olmasının, işletme büyüklüğü ile olan ilişkisi araştırılmıştır. Ki-kare bağımsızlık<br />

testi sonucu; P= 0.166>0.05 olup, yöneticilerin bu yargıya katılımlarında çalışmakta oldukları<br />

işletmenin büyüklüğünün (büyüklük ölçüsü olarak personel sayısı alınmıştır) etkisinin<br />

olmadığı görülmüştür.<br />

<strong>İşletmeler</strong>in kalite maliyet kalemlerini hesaplamaları, yönetimin hedef ve<br />

stratejilerinin belirlenmesinde etkilidir. Trakya bölgesindeki <strong>bir</strong> işletmenin kalite maliyet


verilerinden yararlanılarak kalite maliyet rasyoları hesaplanarak yorumlanmış ayrıca maliyet<br />

unsurlarının <strong>bir</strong><strong>bir</strong>leriyle olan ilişkisi oluşturulan regresyon modeli ile ortaya konulmuştur.<br />

İşletmenin üçer aylık dönemler halindeki maliyet kalemlerine göre hesaplanan rasyolar<br />

incelendiğinde, toplam kalite maliyetleri içerisindeki önleme maliyetlerinin payının artışı,<br />

zaman içerisinde değerlendirme maliyetlerinin toplam kalite maliyetleri içerisindeki payında<br />

artış yaratırken, başarısızlık maliyetlerinin (iç+dış) payında azalmaya neden olduğu<br />

gözlenmiştir.<br />

Oluşturulan modelden de, Bir önceki dönemki değerlendirme maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci<br />

farkındaki % 1’lik artış, iç başarısızlık maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkını % 0.63 oranında<br />

azaltmaktadır. Değerlendirme maliyetlerindeki artışın, iç başarısızlık maliyetlerini azalttığı,<br />

hesaplanan rasyolardan da anlaşılmaktadır.<br />

Diğer taraftan <strong>bir</strong> önceki dönemdeki önleme maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkının tersindeki<br />

% 1’lik <strong>bir</strong> artış, iç başarısızlık maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkında % 0.007 oranında artış<br />

yaratmaktadır. Önleme maliyetleri ile iç başarısızlık maliyetleri <strong>arası</strong>ndaki ilişkinin yorumu,<br />

önleme maliyetlerinin tersinden dolayı tekrar yapılacak olunursa; <strong>bir</strong> önceki dönemdeki<br />

önleme maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci farkındaki % 1’lik <strong>bir</strong> artış iç başarısızlık maliyetlerinin <strong>bir</strong>inci<br />

farkında % 0.007 oranında azalmaya neden olabileceği söylenebilir.<br />

Bu şekilde işletmenin, elindeki verileri modele uygulanmasıyla geleceğe yönelik<br />

tahminler yapılabilmesi mümkün olabilmektedir. İşletme önleme ve değerlendirme<br />

maliyetlerinde gerçekleştireceği artışlarla iç başarısızlık maliyetlerini düşürebilir. Bu durum<br />

kalite maliyetlerini katlanılması zorunlu giderler değil de, kontrol edebilir değerler olmasını<br />

sağlayabilecektir.<br />

Kalite Maliyet Sistemi’ni uygulayan işletmelerin her zaman için diğer işletmelere<br />

nazaran piyasada kalma ve daha geniş pazar payına sahip olma imkanlarına<br />

kavuşabileceklerini söyleyebiliriz. Ancak işletmelerin, Kalite Maliyet Sistemi’nin önemini<br />

anlamış ve sistemi uygulamaya karar vermiş olmaları gerekmektedir. <strong>İşletmeler</strong>in sistemi<br />

uygulamaya karar verdiklerinde karşılaştıkları sorunların çoğunlukla eğitim eksikliğinden<br />

kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, işletmeler bilgiye önem vermek zorundadırlar ve<br />

eğitim olanaklarını arttırmalıdırlar.


Diğer taraftan <strong>bir</strong>çok işletme sistemin kurulmasının, mevcut muhasebe sisteminde<br />

tamamen değişimi zorunlu kıldığını düşünmektedir. Oysaki tek düzen muhasebe sistemine<br />

uygun maliyet muhasebesi tutan işletmelerin, kullanılmayan 8 nolu hesabı kalite maliyetlerine<br />

ayırabileceklerini söyleyebiliriz. Bu şekilde işletmeler, muhasebe kayıtlarında çok büyük<br />

değişikliklere gerek duymadan, sistemi başarıyla uygulama şansına sahip olacaklardır.


EK : <strong>1.</strong> Kalite Maliyetlerinin Aylık Sütun Grafikleri<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

OCAK 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

ŞUBAT 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

MART 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

NİSAN 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.


<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

MAYIS 2002<br />

0<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

0<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

HAZİRAN 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

TEMMUZ 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

AĞUSTOS 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.


<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

EYLÜL 2002<br />

0<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

0<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

EKİM 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

KASIM 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

ARALIK 2002<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.


<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

OCAK 2003<br />

0<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

0<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

2.000.000<br />

<strong>1.</strong>500.000<br />

<strong>1.</strong>000.000<br />

500.000<br />

0<br />

ŞUBAT 2003<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

MART 2003<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.<br />

NİSAN 2003<br />

ÖNLEME DEĞERL. İÇ BAŞ. DIŞ BAŞ.


Model : 1<br />

EK:2. Model Denemeleri<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:02 2003:04<br />

Included observations: 15 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C -1240.384 68704.61 -0.018054 0.9859<br />

D1OM 2.025581 <strong>1.</strong>597704 <strong>1.</strong>267807 0.2289<br />

D1DM <strong>1.</strong>306938 <strong>1.</strong>698437 0.769495 0.4565<br />

R-squared 0.161588 Mean dependent var 27549.40<br />

Adjusted R-squared 0.021853 S.D. dependent var 252439.7<br />

S.E. of regression 249666.2 Akaike info criterion 27.87049<br />

Sum squared resid 7.48E+11 Schwarz criterion 28.01210<br />

Log likelihood -206.0287 F-statistic <strong>1.</strong>156388<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>943794 Prob(F-statistic) 0.347332<br />

Model : 2<br />

Dependent Variable: D1LIBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:02 2003:04<br />

Included observations: 15 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C -0.003350 0.061430 -0.054539 0.9574<br />

D1LOM 0.505513 0.384683 <strong>1.</strong>314104 0.2134<br />

D1LDM 0.368207 0.615107 0.598606 0.5606<br />

R-squared 0.157498 Mean dependent var 0.019244<br />

Adjusted R-squared 0.017081 S.D. dependent var 0.225796<br />

S.E. of regression 0.223859 Akaike info criterion 0.021255<br />

Sum squared resid 0.601354 Schwarz criterion 0.162865<br />

Log likelihood 2.840590 F-statistic <strong>1.</strong>121648<br />

Durbin-Watson stat 2.143981 Prob(F-statistic) 0.357622


Model : 3<br />

Dependent Variable: D1LIBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:02 2003:04<br />

Included observations: 15 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C -0.008390 0.060377 -0.138952 0.8918<br />

D1OM <strong>1.</strong>99E-06 <strong>1.</strong>40E-06 <strong>1.</strong>416355 0.1821<br />

D1DM <strong>1.</strong>24E-06 <strong>1.</strong>49E-06 0.827703 0.4240<br />

R-squared 0.190691 Mean dependent var 0.019244<br />

Adjusted R-squared 0.055806 S.D. dependent var 0.225796<br />

S.E. of regression 0.219405 Akaike info criterion -<br />

0.018940<br />

Sum squared resid 0.577662 Schwarz criterion 0.122670<br />

Log likelihood 3.142053 F-statistic <strong>1.</strong>413734<br />

Durbin-Watson stat 2.167118 Prob(F-statistic) 0.280986<br />

Model : 4<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:02 2003:04<br />

Included observations: 15 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 4318.018 69796.67 0.061866 0.9517<br />

D1LOM 509259.5 437078.0 <strong>1.</strong>165146 0.2666<br />

D1LDM 385453.9 698887.2 0.551525 0.5914<br />

R-squared 0.129840 Mean dependent var 27549.40<br />

Adjusted R-squared -0.015187 S.D. dependent var 252439.7<br />

S.E. of regression 254349.3 Akaike info criterion 27.90766<br />

Sum squared resid 7.76E+11 Schwarz criterion 28.04927<br />

Log likelihood -206.3075 F-statistic 0.895281<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>925416 Prob(F-statistic) 0.434106


Model : 5<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:02 2003:04<br />

Included observations: 15 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 5907.633 77028.41 0.076694 0.9401<br />

TERSD1OM <strong>1.</strong>28E+08 <strong>1.</strong>17E+09 0.109371 0.9147<br />

D1DM <strong>1.</strong>415962 <strong>1.</strong>806667 0.783743 0.4484<br />

R-squared 0.050234 Mean dependent var 27549.40<br />

Adjusted R-squared -0.108060 S.D. dependent var 252439.7<br />

S.E. of regression 265729.2 Akaike info criterion 27.99520<br />

Sum squared resid 8.47E+11 Schwarz criterion 28.13681<br />

Log likelihood -206.9640 F-statistic 0.317347<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>901076 Prob(F-statistic) 0.734005<br />

Model : 6<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:03 2003:04<br />

Included observations: 14 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 8552.949 73682.21 0.116079 0.9099<br />

D1OM 2.363606 <strong>1.</strong>687070 <strong>1.</strong>401012 0.1915<br />

D1OM(-1) 0.746182 <strong>1.</strong>693431 0.440633 0.6689<br />

D1DM <strong>1.</strong>564865 <strong>1.</strong>797501 0.870578 0.4044<br />

R-squared 0.225395 Mean dependent var 39917.50<br />

Adjusted R-squared -0.006986 S.D. dependent var 257209.5<br />

S.E. of regression 258106.3 Akaike info criterion 27.99509<br />

Sum squared resid 6.66E+11 Schwarz criterion 28.17767<br />

Log likelihood -19<strong>1.</strong>9656 F-statistic 0.969938<br />

Durbin-Watson stat 2.078924 Prob(F-statistic) 0.444670


Model : 7<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:04 2003:04<br />

Included observations: 13 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C -9686.971 62549.25 -0.154870 0.8808<br />

D1OM -<strong>1.</strong>651417 2.107140 -0.783724 0.4558<br />

D1OM(-1) <strong>1.</strong>527860 <strong>1.</strong>405592 <strong>1.</strong>086987 0.3087<br />

D1OM(-2) -6.505862 2.547603 -2.553719 0.0340<br />

D1DM 5.384374 2.103659 2.559528 0.0337<br />

R-squared 0.585371 Mean dependent var 52165.92<br />

Adjusted R-squared 0.378056 S.D. dependent var 263428.2<br />

S.E. of regression 207748.5 Akaike info criterion 27.60977<br />

Sum squared resid 3.45E+11 Schwarz criterion 27.82705<br />

Log likelihood -174.4635 F-statistic 2.823588<br />

Durbin-Watson stat 2.425324 Prob(F-statistic) 0.098759<br />

Model : 8<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Date: 10/01/04 Time: 18:16<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C -68715.37 52000.91 -<strong>1.</strong>321426 0.2345<br />

D1OM 0.526599 2.009517 0.262053 0.8020<br />

D1OM(-1) <strong>1.</strong>825448 <strong>1.</strong>461984 <strong>1.</strong>248610 0.2583<br />

D1OM(-2) -6.179656 <strong>1.</strong>855193 -3.331004 0.0158<br />

D1OM(-3) 0.958448 <strong>1.</strong>992402 0.481052 0.6475<br />

D1DM 5.464792 <strong>1.</strong>462977 3.735392 0.0097<br />

R-squared 0.838578 Mean dependent var 32572.00<br />

Adjusted R-squared 0.704060 S.D. dependent var 265062.8<br />

S.E. of regression 144195.1 Akaike info criterion 26.90257<br />

Sum squared resid <strong>1.</strong>25E+11 Schwarz criterion 27.14503<br />

Log likelihood -155.4154 F-statistic 6.233944<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>778957 Prob(F-statistic) 0.022756


Model : 9<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 41654.79 82715.37 0.503592 0.6325<br />

D1TERSOM -8.25E+08 <strong>1.</strong>14E+09 -0.722083 0.4974<br />

D1TERSOM(-1) 2.26E+09 <strong>1.</strong>11E+09 2.032474 0.0884<br />

D1TERSOM(-2) -<strong>1.</strong>86E+09 <strong>1.</strong>08E+09 -<strong>1.</strong>728482 0.1346<br />

D1TERSOM(-3) -<strong>1.</strong>27E+09 <strong>1.</strong>10E+09 -<strong>1.</strong>154655 0.2921<br />

D1DM 2.776095 <strong>1.</strong>628397 <strong>1.</strong>704802 0.1391<br />

R-squared 0.611419 Mean dependent var 32572.00<br />

Adjusted R-squared 0.287602 S.D. dependent var 265062.8<br />

S.E. of regression 223722.8 Akaike info criterion 27.78106<br />

Sum squared resid 3.00E+11 Schwarz criterion 28.02351<br />

Log likelihood -160.6863 F-statistic <strong>1.</strong>888159<br />

Durbin-Watson stat 0.732509 Prob(F-statistic) 0.230617<br />

Model : 10<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 76674.71 90378.21 0.848376 0.4243<br />

D1TERSOM -5.72E+08 <strong>1.</strong>28E+09 -0.447630 0.6679<br />

D1TERSOM(-1) <strong>1.</strong>78E+09 <strong>1.</strong>21E+09 <strong>1.</strong>465809 0.1861<br />

D1TERSOM(-2) -<strong>1.</strong>36E+09 <strong>1.</strong>17E+09 -<strong>1.</strong>164626 0.2823<br />

D1TERSOM(-3) -<strong>1.</strong>38E+09 <strong>1.</strong>24E+09 -<strong>1.</strong>114100 0.3020<br />

R-squared 0.423194 Mean dependent var 32572.00<br />

Adjusted R-squared 0.093590 S.D. dependent var 265062.8<br />

S.E. of regression 252354.6 Akaike info criterion 28.00939<br />

Sum squared resid 4.46E+11 Schwarz criterion 28.21144<br />

Log likelihood -163.0564 F-statistic <strong>1.</strong>283947<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>760178 Prob(F-statistic) 0.361629


Model : 11<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 59967.18 78089.12 0.767933 0.4646<br />

D1TERSOM(-1) <strong>1.</strong>68E+09 <strong>1.</strong>13E+09 <strong>1.</strong>484582 0.1760<br />

D1TERSOM(-2) -<strong>1.</strong>27E+09 <strong>1.</strong>09E+09 -<strong>1.</strong>162757 0.2784<br />

D1TERSOM(-3) -<strong>1.</strong>20E+09 <strong>1.</strong>11E+09 -<strong>1.</strong>080278 0.3115<br />

R-squared 0.406683 Mean dependent var 32572.00<br />

Adjusted R-squared 0.184189 S.D. dependent var 265062.8<br />

S.E. of regression 239410.7 Akaike info criterion 27.87095<br />

Sum squared resid 4.59E+11 Schwarz criterion 28.03259<br />

Log likelihood -163.2257 F-statistic <strong>1.</strong>827837<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>806290 Prob(F-statistic) 0.220163<br />

Model : 12<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 4389<strong>1.</strong>29 78344.01 0.560238 0.5890<br />

D1TERSOM(-1) <strong>1.</strong>44E+09 <strong>1.</strong>13E+09 <strong>1.</strong>269899 0.2360<br />

D1TERSOM(-3) -<strong>1.</strong>44E+09 <strong>1.</strong>11E+09 -<strong>1.</strong>296315 0.2271<br />

R-squared 0.306412 Mean dependent var 32572.00<br />

Adjusted R-squared 0.152281 S.D. dependent var 265062.8<br />

S.E. of regression 244047.7 Akaike info criterion 27.86043<br />

Sum squared resid 5.36E+11 Schwarz criterion 27.98166<br />

Log likelihood -164.1626 F-statistic <strong>1.</strong>988000<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>822713 Prob(F-statistic) 0.192734


Model : 13<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 88367.18 80614.84 <strong>1.</strong>096165 0.3015<br />

D1TERSOM(-2) -9.75E+08 <strong>1.</strong>14E+09 -0.852374 0.4161<br />

D1TERSOM(-3) -<strong>1.</strong>53E+09 <strong>1.</strong>16E+09 -<strong>1.</strong>320117 0.2194<br />

R-squared 0.243225 Mean dependent var 32572.00<br />

Adjusted R-squared 0.075053 S.D. dependent var 265062.8<br />

S.E. of regression 254922.0 Akaike info criterion 27.94762<br />

Sum squared resid 5.85E+11 Schwarz criterion 28.06885<br />

Log likelihood -164.6857 F-statistic <strong>1.</strong>446286<br />

Durbin-Watson stat 2.017443 Prob(F-statistic) 0.285332<br />

Model : 14<br />

Dependent Variable: D1IBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 72390.35 77326.02 0.936171 0.3712<br />

D1TERSOM(-3) -<strong>1.</strong>68E+09 <strong>1.</strong>13E+09 -<strong>1.</strong>492289 0.1665<br />

R-squared 0.182133 Mean dependent var 32572.00<br />

Adjusted R-squared 0.100346 S.D. dependent var 265062.8<br />

S.E. of regression 251412.3 Akaike info criterion 27.85859<br />

Sum squared resid 6.32E+11 Schwarz criterion 27.93941<br />

Log likelihood -165.1515 F-statistic 2.226926<br />

Durbin-Watson stat 2.192326 Prob(F-statistic) 0.166483


Model : 15<br />

Dependent Variable: D1LIBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:05 2003:04<br />

Included observations: 12 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 0.027807 0.061539 0.451861 0.6672<br />

D1TLOM -0.002286 0.003399 -0.672701 0.5262<br />

D1TLOM(-1) 0.008276 0.003224 2.566833 0.0425<br />

D1TLOM(-2) -0.007597 0.003167 -2.398992 0.0534<br />

D1TLOM(-3) -0.003592 0.003280 -<strong>1.</strong>095272 0.3154<br />

D1LDM 0.921472 0.501098 <strong>1.</strong>838904 0.1156<br />

R-squared 0.707294 Mean dependent var 0.022559<br />

Adjusted R-squared 0.463372 S.D. dependent var 0.236781<br />

S.E. of regression 0.173453 Akaike info criterion -<br />

0.358963<br />

Sum squared resid 0.180517 Schwarz criterion -<br />

0.116509<br />

Log likelihood 8.153775 F-statistic 2.899675<br />

Durbin-Watson stat 0.749996 Prob(F-statistic) 0.113697<br />

Model : 16<br />

Dependent Variable: D1LIBM<br />

Method: Least Squares<br />

Date: 10/01/04 Time: 18:37<br />

Sample(adjusted): 2002:04 2003:04<br />

Included observations: 13 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 0.004457 0.049845 0.089408 0.9307<br />

D1TLOM(-1) 0.009194 0.002809 3.273146 0.0096<br />

D1TLOM(-2) -0.007501 0.002851 -2.631453 0.0273<br />

D1LDM 0.899410 0.461868 <strong>1.</strong>947332 0.0833<br />

R-squared 0.649011 Mean dependent var 0.040780<br />

Adjusted R-squared 0.532015 S.D. dependent var 0.236028<br />

S.E. of regression 0.161465 Akaike info criterion -<br />

0.561395<br />

Sum squared resid 0.234639 Schwarz criterion -<br />

0.387564<br />

Log likelihood 7.649066 F-statistic 5.547281<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>268698 Prob(F-statistic) 0.019625


Model : 17<br />

Dependent Variable: D1LIBM<br />

Method: Least Squares<br />

Sample(adjusted): 2002:03 2003:04<br />

Included observations: 14 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C -0.028144 0.058621 -0.480103 0.6406<br />

D1TLOM(-1) 0.008145 0.003435 2.371629 0.0370<br />

D1LDM 0.655919 0.552747 <strong>1.</strong>186653 0.2604<br />

R-squared 0.368147 Mean dependent var 0.029580<br />

Adjusted R-squared 0.253264 S.D. dependent var 0.230607<br />

S.E. of regression 0.199277 Akaike info criterion -<br />

0.200836<br />

Sum squared resid 0.436823 Schwarz criterion -<br />

0.063896<br />

Log likelihood 4.405855 F-statistic 3.204553<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>315918 Prob(F-statistic) 0.080055<br />

Model : 18<br />

Dependent Variable: D1LIBM<br />

Method: Least Squares<br />

Included observations: 14 after adjusting endpoints<br />

Variable Coefficien Std. Error t-Statistic Prob.<br />

t<br />

C 0.013617 0.058326 0.233462 0.8197<br />

D1TLOM(-1) 0.007787 0.003419 2.277362 0.0437<br />

D1LDM(-1) -0.631808 0.547605 -<strong>1.</strong>153767 0.2730<br />

R-squared 0.364203 Mean dependent var 0.029580<br />

Adjusted R-squared 0.248603 S.D. dependent var 0.230607<br />

S.E. of regression 0.199898 Akaike info criterion -<br />

0.194614<br />

Sum squared resid 0.439549 Schwarz criterion -<br />

0.057673<br />

Log likelihood 4.362299 F-statistic 3.150558<br />

Durbin-Watson stat <strong>1.</strong>538375 Prob(F-statistic) 0.082842

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!