27.06.2013 Views

İLK ÇAĞ ANADOLU DEVLETLERİNDE ORDU

İLK ÇAĞ ANADOLU DEVLETLERİNDE ORDU

İLK ÇAĞ ANADOLU DEVLETLERİNDE ORDU

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ülkedeki düzenin korunması gerekiyordu ve bunun da ülkenin büyütülüp genişletilerek<br />

başarılması olasıydı. Çünkü merkezi otorite ne kadar güçlü olursa, sadakatsizlerin sesi<br />

de o denli cılız çıkardı. Öte yandan taht için her zaman tehdit oluşturan çok sayıdaki<br />

hanedan üyelerini de valilik gibi ayrıcalıklı görevlerle hoş tutup kendine bağlaması<br />

gerekiyordu. Her büyük kral ülkesini iyi yönetip zenginliklerini artırarak ve<br />

başkumandan olarak askeri başarılar elde ederek gerek tanrılar ve gerekse rakipleri<br />

önünde tahta çıkışının haklılığını kanıtlamak zorundaydı. Örneğin ganimet toplamak<br />

için kuzey Suriye’ye yapılan akınlar sadece Hattuşa’nın hazinelerini doldurmak amacını<br />

gütmüyor, büyük kralın başkumandan sıfatıyla yürüttüğü eylemlerin de bir kanıtı<br />

sayılıyordu. 85 Kurucu kral Hattuşili de bu doğrultunun ilk yolcusuydu. Hattuşili, hızla<br />

krallığı genişletmeye ve politik birlik sağlamaya koyuldu. Önce çekirdek ülkeyi<br />

güvence altına aldı yani başkent ve Kilikya kapıları arasındaki kentlerin fethedilmesini<br />

gerçekleştirdi. Sonra bu kentler sağlama alındıktan sonra artık Kilikya’ya inip<br />

Akdeniz’e ulaşabildi. Burada Hattuşili, ardıllarına Suriye üzerinde egemenlik kurmayı<br />

ulusal bir politika olarak bırakmış oldu. Hattuşili, bu strateji doğrultusunda Halpa’yı<br />

istila etmek istedi. Ama kent güçlü olduğundan Halpa’yı hem iktisadi hem de politik<br />

anlamda soluksuz bırakmak amacıyla, önce, onun denize açılan yolu olan Alalah<br />

limanını aldı. Arzava ülkesine yani Batı Anadolu’ya uyarıcı bir sefer yaparken doğuda<br />

Hurilerin saldırısına uğradı. Bu, Hitit krallarının daha bir çok kez yaşayacakları bir<br />

deneyimdi: batıya ya da güneye sefere çıktıklarında –ki bu durum çekirdek ülkedeki<br />

askeri varlıklarını oldukça zayıflatıyordu- düşmanca duygular besleyen komşularının,<br />

doğudaki bağlı ülkeleri kışkırtmaları. Bu ülkelerde bağımsızlıklarını elde edip<br />

Hattuşa’ya karşı yükümlülüklerinden -vergi ve hizmet özellikle de askeri hizmetkurtulmak<br />

için bu tür çatışmaları fırsat biliyorlardı. 86 İşte bu noktada ordunun politik<br />

işlevi daha iyi anlaşılıyor. Zira çekirdek ülkenin denetim altına alınması yanı sıra,<br />

çevreye de hücumlar yaparak devletin egemenliği sağlanmalıydı. Aksi takdirde<br />

Hattuşili’nin “Arkamdan Huri kentindeki düşman ülkeme girdi ve ülkelerim benden<br />

ayrıldı. Sonunda sadece Hattuşa kenti elimde kaldı.” sızlanmasında olduğu gibi Hitit<br />

krallığının egemenliğinin ortadan kalkması söz konusuydu. Örneğin II. Murşili’nin<br />

yıllığındaki “Düşman ülkeleri kardeşim Arnuwanda’nın hasta olduğunu işitince aynı<br />

85 Brandau v.d, 2004: 49.<br />

86 Brandau v.d, 2004: 44<br />

41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!