You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
143<br />
ilk resmi at eğitim programı da Hitit krallığı adına çalışan bir Huri olan Kikkuli’ye ait<br />
metindir. Tarihçi Heredot, Lidyalı süvarilerin bileğinin bükülmez olduğunu ve Sardes<br />
savaşı sırasında Pers kralı Kyros’un bu atlılardan ürktüğünü ifade eder. Anadolu, atlı<br />
çoban kavimleri hem ordusunda istihdam ederek hem de onlardan süvarilik kavramını<br />
öğrenerek atı etkin biçimde savaş aracı olarak kullanmışlarıdır. Bunun en somut örneği<br />
Lidya ve Urartulardır.<br />
İlkçağ Anadolu devletlerinin orduları, teknik donanım bakımından da, çağdaş<br />
orduların teçhizatına sahip olmakla birlikte, kendine özgü yaratıcı düzenlemelerden de<br />
geri kalmamışlardır. Özellikle silahlarda demir madeninin kullanılması ayrı bir üstünlük<br />
sağlayıcı unsurdur. Bilhassa piyadeler, kendi kültür havzalarına göre farklı silahlar<br />
kuşanmaktaydılar. İlkçağ Anadolu’sunun orduları teknik bakımdan; savaş arabaları,<br />
piyadeler, süvariler yanı sıra paralı askerlerle de desteklenmiş, nitel içerik bakımından;<br />
soylular, vassal devlet askerleri, çiftçi savaşçılar ve özel muhafız birlikleri ile örülü bir<br />
savaş organizasyonudur. Buna deniz devleti niteliği ile diğerlerinden ayrılan İyonyanın<br />
donanma kuvvetlerini de katmak gerekecektir. Özellikle Hitit ordusunun elde bilgi<br />
olarak mevcut olan rütbelerinin ayrıntısı, kurumsallaşmış bir ordu anlayışının somut<br />
kanıtıdır.<br />
İlkçağ Anadolu devletlerinin orduları savaş meydanında hareket yeteneği,<br />
saldırı gücü ve savunma gücü bakımından kendilerine has niteliklere sahiptiler.<br />
Hititlerin, krallığın ilk yıllarındaki yıldırım saldırıları, imparatorluk döneminde savaş<br />
arabalarını kullanarak savaş alanına hakim olma ve düşmanı yanıltma üzerine kurulu<br />
stratejileri, Hitit ordusunun savaş alanındaki yerini ortaya koyar. Buna en somut ve<br />
canlı örnek Kadeş Savaşı’dır. Urartuların dağlık bir arazide Asurlara karşı direnç gücü<br />
oluşturarak bölgeyi ellerinde tutmaları ve diğer yandan bozkırın haşin kavimleri olan<br />
Kimmer ve İskitlere karşı durmaları da Urartu ordusunun cephedeki hareket yeteneğinin<br />
ipuçlarını vermektedir. Aynı şekilde Lidyalılar, Anadolu içlerine sokulan Med ve Pers<br />
gücünü her ne kadar sonuçta boyun eğseler bile dengeleyebilmiş ve Anadolu’nun<br />
mühim kısmını bağımsız kılmıştır. Hatta İyonya siteleri dahi nispeten daha az savaşçı<br />
bir ruha sahip iken, Perslere direnmiş, boyun eğdikten bir süre sonra bile “İyonya<br />
İhtilali” adı verine bir başkaldırı sürecinde Batı Anadolu’daki Pers egemenliğini bir<br />
hayli yıpratacak askeri hamleler yapmışlarıdır. Arkeolojik çalışmalar sonucu