Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Apollon tapınağına elçi yollayarak, Delfoi kâhinine fal baktırmış, aldığı yanıtı olumlu<br />
yorumlayarak savaşa kalkışmıştı. 291 Fakat bilindiği gibi Krezüs yenilir ve Sardes’e<br />
çekilir. Sardes’i kuşatan Persler kenti alır ve Krezüs’ü tutsak ederler. Burada Krezüs’ün<br />
Pers kralı Kyros’un sorusuna verdiği yanıt ilginçtir. “ Krezüs, kim sana söyledi benim<br />
topraklarıma saldırmayı ve benimle dost yerine düşman olarak karşılaşmayı ? Kral dedi<br />
Krezüs, (…) kabahat, senin üstüne yürümek gibi kendini beğenmişliği bana veren<br />
Yunanlıların tanrısındadır. (…) şüphesiz böyle olması hoşuna gidiyordu<br />
tanrıların.”(Heredot, 2006:51) Buradan anlaşıldığı üzere, Lidya kralı savaşın kaderini<br />
tanrıların elinde tuttuğunu ve sonucu onların belirlediklerini ima ediyor. Ayrıca kendini<br />
savaş için Yunanlıların tanrısı dediği Apollon’un kışkırttığını söylüyor. Anlaşıldığı<br />
kadarıyla bu savaş-tanrı ilişkisi her ne kadar tanrılar değişse de, içerik olarak diğer<br />
İlkçağ Anadolu devletlerinde olduğu gibi Lidyalılarda da aynı biçimde görülmektedir.<br />
6.2.Törenler<br />
137<br />
Askeri törenler, tarih boyunca orduların vazgeçilmez psikolojik dayanaklarından<br />
birisi olmuştur. En ilkel toplumlardan en modern toplumlara dek, savaş öncesi bir takım<br />
ritüeller yerine getirilmiştir. Ateşin etrafında dans eden ilkel bir kabile savaşçısı ile<br />
mızıka eşliğinde geçit resmi yapan modern asker, biçimsel olmasa da, niteliksel olarak<br />
aynı geleneğin bir parçasıdır. Doğal olarak askeri ritüellerin yalnızca çağlar içinde<br />
değişmediğini, aynı çağda farklı kültürlerde de başkalaştığını söylemek fazla iddialı bir<br />
yargı olmaz. Bu doğrultuda, İlkçağ Anadolu’suna bakıldığında, çok derli toplu olmasa<br />
da, bir takım askeri törenlere şahit olunmaktadır. Diğer konularda olduğu gibi bu<br />
alanda da en fazla bilgi, Hititler ile ilgilidir. Hitit ordusu, hatırlanacağı üzere her<br />
baharda göreve hazır konuma gelir, yazın seferlerini sürdürür ve süreç sonbaharda<br />
-istisnai durumlar dışında- sona ererdi. Bu göstermektedir ki, her bahar toplanan bu<br />
ordunun bir kısmı yalnızca sefer zamanında silah altına alınırken, diğer bir kısımı<br />
tahkimatlı kalelerde kalarak sürekli silah altında bulunuyordu. Bunun yanında sürekli<br />
asker olan “Altın Mızraklılar” denilen Hitit kralının hassa birliklerinin de bulunduğunu<br />
söylenebilir. İşte bu yapı içerisinde barındırılan askerlere, krala, kraliçeye ve prenslere<br />
291 Heredot, 2006: 30–31.