Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
anlatan metinlerde Zababa’ya vurgu yoktur. Aksine İştar ve fırtına tanrısı Teşup, savaşla<br />
neredeyse sürekli anılan tanrılardır. Tabi özellikle askeri rolleri ile büyük ağırlıkları<br />
olan tanrıça İştar-Şauşka gibi ilahlar, savaşın doğal, kaçınılmaz ve kutsanmış bir var<br />
oluş durumu olarak gördüğünün işaretidir. 283 II. Murşili sefer için tanrıçaya şöyle<br />
sesleniyor : “beni çocuk (diye) çağıran beni küçük gören senin Arinnanın güneş<br />
tanrıçasının topraklarını almaya kalkışan etraftaki düşman ülkelerine karşı benim<br />
yanıma aşağıya gel ve o etraftaki düşman ülkelerini benim önümde öldür.” (Alp, 2001:<br />
125) Sonra Murşili, tanrıçanın kendisini işitip yardıma geldiğini ve düşmanlarını 10<br />
senede imha ettiğini söylüyor. Yine Murşili; “Kardeşim Muvatalli, beni dışarıya<br />
devamlı surette (savaşa) gönderdi. Hakimem İştar, beni beğendiğinden, gözlerimi hangi<br />
düşman ülkesine çevirdiysem düşmanlardan hiçbirisi gözlerini bana çevirmezdi.” (Alp,<br />
2001: 135) İfadesini kullanır. Başka bir yerde de ; “Düşman öncülerini ve onları<br />
kardeşime sundum. Bu benim ilk erkeklik icraatımdı. Hakimem tanrıça İştar, ilk kez<br />
beni bu seferde adımı çağırdı.” (Alp, 2001: 137) İfadesiyle tanrıça İştar ile savaş<br />
kavramının ne denli özdeşleştirildiğini göz önüne serer. III. Hattuşili’de buna benzer<br />
anlatımlar yapar. Örneğin III.Hattuşili’nin şu ifadesi bu konudaki sürekliliği<br />
göstermektedir ; “ Burada da hakimem tanrıça İştar önümden koştu. Düşmanı burada<br />
da kendi gücümle yendim. Önde koşan ve onları sürüklemeye çalışan adamı öldürünce<br />
düşman kaçtı. Etrafı sarılmış olan Hatti ülkesi kentleri de savaştılar ve düşmanı<br />
yenmeye başladılar. Vistawanda da bir zafer anıtı inşa ettim. O zaman da hakimem<br />
tanrıça İştarın bana teveccühü oldu. Orada (o savaşta) kullandığım silahı (kıymetli<br />
madenle) kaplattım ve onu hakimem tanrıçanın (heykelinin) önüne koydum.” (Alp,<br />
2001: 137) Burada krallar için İştar-savaş özdeşliği ve önemi açıktır. Kral III. Hattuşili :<br />
“ Mısır ülkesinden (savaştan) geri geldiğim zaman Lawazantia’da tanrıçaya kurban<br />
sunmaya gittim.” (Alp, 2001: 137) İfadesiyle de, kendisine yardım eden tanrıçasını<br />
hediyesiz bırakmadığını ve ona şükran sunduğunu göstermektedir. Ama biraz önce<br />
denildiği gibi sadece İştar değil, Teşup’ta önemlidir. Murşili yıllıklarında, “Ayrıca<br />
tanrılara saygı gösterilsin. Fakat fırtına tanrısına çok saygı duyulsun.” (Alp, 2001: 80)<br />
uyarısı, bunu açıkça gösteren bir ibaredir. Kral Şuppiluliuma’nın Kargamış seferi Hitit<br />
ordusunun tanrılara ve tapınaklara gösterdiği saygıya en somut örnek olarak<br />
gösterilebilir. Burada II. Murşili de babası gibi aldığı ülkelerdeki tapınaklara<br />
dokunmadığını belirtmektedir: “Hurna ülkesine sefere çıktım ve Hurna kenti ile ülkesini<br />
283 Bryce, 2003 : 116.<br />
132