You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
126<br />
fethedilmeden veya yakılıp yıkılmadan önce kendiliğinden teslim olmuşsa, o zaman<br />
raporlarda Hattuşa'ya sunulan "armağan"lardan söz edilir. Bu da, yerel hükümdarın<br />
zaten elinden zorla alınacak "armağan”ları kendiliğinden teslim ettiği anlamına gelir.<br />
Kayıtlarda Şanahuitta seferinde zengin armağanlardan söz edilmemesi, bu girişimin<br />
başarısızlıkla sonuçlandığına işaret ediyor olabilir. 270 Hattuşili, Zalpa için ise farklı bir<br />
anlatım yolu izlemiştir: “sonra Zalpa'ya doğru yürüdüm ve onu yok ettim. Kentin<br />
tanrılarını ve üç arabasını Arinna'nın Güneş tanrıçası'na çıkardım. Gümüş bir boğa ile<br />
gümüş bir ritonu 271 , Fırtına Tanrısı'nın tapınağına çıkardım. Diğer tanrıları Mezulla 272<br />
tapınağı'na çıkardım.” ( Brandau vd, 2006: 41) Fakat Hitit ordusunun yayılışı ve<br />
kentleri ele geçirişi hep aynı taktikle kolayca oluyor gibi görülse bile gerçek öyle<br />
değildir. Örneğin Varşuva (Urşu) kuşatması Hititler için bir kabusa dönüşmüştür.<br />
Varşuva kuşatmasına başka bir Hitit metninde de değinilir ve kuşatmanın sorumlusu<br />
olarak yine I. Hattuşili'nin adı geçer. Ancak aynı seferden söz edilip edilmediği pek açık<br />
değildir. Orada anlatılanlara göre, her ne kadar koçbaşı ve dağ denilen bir tür kuşatma<br />
kuleleri gibi araçlar kullanılsa da, 273 kenti almak çok da kolay olmamıştı. Hititler altı ay<br />
boyunca surlara tırmanmış ve çok beceriksiz davranışlar sergilemişlerdi. Yalnız<br />
koçbaşını kırmakla kalmamışlar, kontrolleri altındaki çemberden insanların elini kolunu<br />
sallayarak geçmelerine de izin vermişlerdi. Oysa bunların hepsi sıradan kent sakinleri<br />
değildi. Aralarında Halpa ya da diğer müttefik ülkelerden gelen elçi ya da casuslar da<br />
vardı. Bir zamanlar Anitta’nın da yaptığı gibi, ani saldırıya geçmek, gece vakti saldırıp<br />
hemen geri çekilme taktiğinin kullanılmadığını bakılırsa, belki de bu taktiğin Hitit<br />
ordusunun, en azından erken dönemdeki, saldırı stratejisi olduğu söylenebilir. 274<br />
Hititlerin kuşatmaları metinlerde genelde altı ay sürmüş olarak gösterilir. Bu tesadüfen<br />
yazılmış bir şey ya da tipik bir formül değildir. Altı ay, coğrafi koşullar doğrultusunda<br />
havaların sıcak olduğu bahar ve yaz aylarını kapsamaktadır. Zira o dönemde<br />
Anadolu’da savaşmak, tümüyle iklim koşullarına bağlı sezonluk bir uğraştı. Tüm kış<br />
evde geçirilirdi. Zaten İç Anadolu'da ilkbahar ya da güz gibi geçiş mevsimleri, pek<br />
yaşanmıyordu. Gerçi Hititler güneye doğru çıktıkları seferleri daha uzun bir süreye<br />
yayabilirlerdi fakat uygulamada, bir an önce Hattuşa’nın yolunu tutmaları gerekiyordu.<br />
Çünkü dağlardan geçen yollar ilk yağışlarda çamura bulanır ya da kar altında kalarak<br />
270 Brandau v.d, 2004: 131.<br />
271 kutsal sunu kabı<br />
272 Güneş Tanrıçasının kızı<br />
273 Akurgal, 1982: 63.<br />
274 Brandau v.d, 2004: 42.