Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ekonomik amaçlara yönelik yüzlerce yerleşme, kale ve diğer askeri tesisler inşa<br />
etmişlerdir. 258 Bu yerleşme yerlerinin seçiminde, yaşam için gerekli üretim kaynaklarına<br />
yakın olması yanında, bu yerin savunulması amacı da göz önünde tutulan en önemli iki<br />
faktördü. Bu iki amacı gerçekleştirmek üzere genelde sur duvarları ile çevrili iskan<br />
yerleri kurulurken, diğer taraftan sadece savunma amacına yönelik bir çok tesis de inşa<br />
edilmiştir. Urartu yerleşmeleri iskân yerleri olmaktan ziyade daha çok büyük kaleleri,<br />
tahkimatları, orta veya küçük ölçüdeki çeşitli askeri tesisleriyle dikkat çekmiştir. Sur<br />
duvarı ile çevrili iskan yerleri yani kaleler, halkın ekonomik ve yaşamsal<br />
gereksinmelerini karşılamak üzere göl kıyılarında, geniş nehir vadilerinde, su ve maden<br />
kaynaklarının yakınlarında ve tarıma elverişli verimli ovaların kenarlarındaki yüksek<br />
dağ tepelerinde kurulurken, bu yerleşmelerin aynı zamanda ovaları ve ovadan geçen<br />
yolları, geçitleri, stratejik kavşak noktalarını kontrol altında tutabilecek şekilde ovaya<br />
veya vadiye açılan yüksek sıra dağların alçak ve kayalık uzantılarından biri üzerinde ve<br />
topografik koşulların elverişli olduğu yerlerde gerilerdeki yüksek engebelere bir<br />
boyunla bağlanmış olan tepelerde (Bastam, Çavuştepe, Toprakkale, Yukarı Anzaf,<br />
Patnos gibi) inşa edilmek suretiyle savunma stratejisi açısından önem taşıyan bir<br />
konuma sahip olmalarına da özen gösterilmiştir. Kalelerin bağlantılı bulunduğu<br />
engebeler, tırmanılması güç sarp kayalıklı tepeler, savunma için birer tabya görevini<br />
yapmaktaydı; bir tarafını yalçın korunaklara yaslayan bu tür kalelerin tümüyle<br />
kuşatılması çok zor hatta olanaksızdır. Kale herhangi bir zayıf noktasından<br />
kuşatıldığında, savunma yapanlar kolaylıkla bu tepelere ve dağlara çekilebilirdi.<br />
Düşmana kıyasla bu doğal engebeleri çok iyi tanıyan kale sakinleri ve ovada yaşayan<br />
halk kademeli olarak yükseklere tırmanırken mükemmel bir şekilde savunma yapabilme<br />
olanağına sahipti. Bir kısım kalelerin ise çevresi düz ovalık bir arazide tek başına<br />
yükselen bir tepe üzerinde kurulmuş olmaları, savunma yönünden diğer kalelere kıyasla<br />
daha zayıf olmalarını gerektirmiştir. 259 Hatta Asur kralı Assurbelkala, yaptığı Urartu<br />
seferinde ordusunun gökyüzünün kanatlı kuşlarının bile geçemeyeceği sarp yerlerdeki<br />
yürüyüşünden bahsederken 260 Urartu kale stratejisinin ne kadar akıllıca bir yaklaşım<br />
olduğunu göstermiş olmaktadır. Urartular genelde komşuları Asur’a karşı bir savunma<br />
düzeneği hazırlamışlardır. Çünkü en öldürücü darbelerin bu rakip ve komşu krallıktan<br />
geldiği kuşku götürmez bir gerçektir. Buna koşut olarak Urartular, mümkün olabildiği<br />
258 Gündüz, 1994: 185.<br />
259 Gündüz, 1994: 187.<br />
260 Salvini, 2006: 31.<br />
119