türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

fischer.laura14
from fischer.laura14 More from this publisher
27.06.2013 Views

• Bir tahmin modelleri bütünü olarak da algılanabilecek dinamik likidite riski analizi modelinin barındırdığı her bir tahminin sapmasının, kabul edilebilir sınırlar içinde olması gerekir. Sapması yüksek tahminler üzerine kurulu model sonuçlarının kullanılması, karar alma süreçlerinde istenmeyen hatalara neden olacaktır. Bu nedenle tahmin sapmalarının dikkatle incelenmesi ve gerekirse farklı tahmin modelleri kullanarak tekrarlanması gerekir. • Modelin kısıtları ayrıntılı olarak önceden belirlenmeli ve tahmin modelleri bu kısıtlar altında çalıştırılmalıdır. Kısıtların bazıları, zorunlu karşılık oranları, vergi oranları, sermaye yeterliliği standart oranı, yabancı para net genel pozisyon bölü özkaynaklar oranı gibi her banka için önceden belli olan ve modele adapte edilebilecek kısıtlardır. Ancak bazı kısıtlar ise, bankanın aktif pasif yönetimi, faiz riski yönetimi ya da döviz pozisyonu yönetimi gibi önceden prosedüre bağlanmış politikalarından kaynaklanır. Örneğin kur riski taşımamayı bir politika olarak benimsemiş bir bankada model sonuçlarının her hangi bir döviz cinsinde bir pozisyon bırakmaması beklenmelidir. Belirlenecek kısıtlar bankanın yönetsel politikalarıyla model uyumunu sağlayacak şekilde detaylandırılmalıdır. • Faiz tahmin modelleri genelde piyasa faiz oranlarının tahmini üzerine kuruludur ve tahvil bono piyasasında oluşan, risksiz faiz oranı olarak da kabul edilen tahvil-bono faizleri ya da gösterge faiz oranı niteliğindeki Libor oranlarının tahmin edilmesini amaçlar. Ancak dinamik likidite analizi modellerinde kullanılacak faiz tahminleri sadece bu faiz tahminlerinden ibaret değildir. Hemen her banka, örneğin mevduat faiz oranlarını belirlerken alternatif yatırım araçlarının ve bu yatırım araçları içinde önemli bir yer tutan tahvil-bono faiz oranlarını dikkate alır. Ancak mevduat faizlerini belirlemede hiçbir banka için tek kriter bu alternatif yatırım araçlarının faiz oranları değildir. Bunun yanı sıra bankanın kaynak maliyeti, fonlama ihtiyaçları ve yine mevduat örneğinden hareketle mevduat toplamada agresif ya da normal sayılabilecek tutumu da etkili olacaktır. Öyleyse dinamik likidite riski analizi modellerinde kullanılacak faiz oranlarının tahmininde, piyasa faizlerinin tahmininin yanı sıra bankanın her bir faiz taşıyan ürününün piyasa faizleri ile arasındaki farkın (spread) da 44

modellenmesi ve bu modellemeye, o ürün ile ilgili bankanın gelecekteki tutumunun da eklenmesi gerekir. • Bilanço büyüklüğü tahmin modeli de her bir bilanço kalemi için detaylandırılmalıdır. Model, bu bilanço kalemleri için bankanın gelecekteki olası tutumunu, bu kalemlerle ilgili bir plasman limiti öngörülmüşse bu limiti dikkate almalıdır. Model, üzerinde vade taşıyan bilanço kalemlerinde yenilemeleri, vadesinden önceki olası çekilmeleri ve yeni tutarları ayrı ayrı ya da topluca tahmin edebilmelidir. Bilanço büyüklüğü tahmin modeli bilanço kalemlerinin faiz oranları duyarlılığını da dikkate almalı, faiz oranlarının seviyesi ile bilanço kalemlerinin büyüklükleri arasındaki ilişkiyi modele dahil etmelidir. • Statik analizlerin temel varsayımlarından birisi olan, her bilanço kaleminin vadesinde ve tam olarak bilançoya bir nakit girişi ya da çıkışı olarak yansıyacağı varsayımının dinamik likidite riski analizi modelinde kullanılmaması gerekir. Bunun için, örneğin kredilerin temerrüde düşme olasılıkları hesaplanmalı ve bu olasılığın tutarsal ifadesi modele eklenmelidir. Bir başka önemli konu daha önce takibe düşmüş olan kredilerden yapılacak olası tahsilatların tahmin edilerek modele dahil edilmesidir. Bunun için bankanın kredi riski modelinin sonuçları ile dinamik likidite analizi modeli birbirine entegre edilmelidir. • Benzer bir entegrasyon da bankanın operasyonel risk modeli ile dinamik likidite riski analizi modeli arasında yapılmalıdır. Bankanın operasyonel faaliyetlerinden kaynaklanan bu kayıplar modellenerek tutarsal ifadeleri bilanço büyüklüğü tahmin modelinin içinde dikkate alınmalıdır. • Model, henüz kullanılmamış taahhütlerin (örneğin, kabili rücu ve gayri kabili rücu, şartlı, şartsız gayri nakdi krediler) potansiyel sonuçlarını ve bu potansiyel sonuçları tetikleyecek olayları da kapsamalıdır. • Dinamik likidite analizi modeli, bankanın türev ürünlerle ilgili politikalarına dayanan kısıtlar altında yenilenmesi, son bulması veya bilançoda modelleme 45

modellenmesi <strong>ve</strong> bu modellemeye, o ürün ile ilgili bankanın gelecekteki<br />

tutumunun da eklenmesi gerekir.<br />

• Bilanço büyüklüğü tahmin modeli de her bir bilanço kalemi için<br />

detaylandırılmalıdır. Model, bu bilanço kalemleri için bankanın gelecekteki olası<br />

tutumunu, bu kalemlerle ilgili bir plasman limiti öngörülmüşse bu limiti dikkate<br />

almalıdır. Model, üzerinde vade taşıyan bilanço kalemlerinde yenilemeleri,<br />

vadesinden önceki olası çekilmeleri <strong>ve</strong> yeni tutarları ayrı ayrı ya da topluca<br />

tahmin edebilmelidir. Bilanço büyüklüğü tahmin modeli bilanço kalemlerinin<br />

faiz oranları duyarlılığını da dikkate almalı, faiz oranlarının seviyesi ile bilanço<br />

kalemlerinin büyüklükleri arasındaki ilişkiyi modele dahil etmelidir.<br />

• Statik analizlerin temel varsayımlarından birisi olan, her bilanço kaleminin<br />

vadesinde <strong>ve</strong> tam olarak bilançoya bir nakit girişi ya da çıkışı olarak yansıyacağı<br />

varsayımının dinamik likidite riski analizi modelinde kullanılmaması gerekir.<br />

Bunun için, örneğin kredilerin temerrüde düşme olasılıkları hesaplanmalı <strong>ve</strong> bu<br />

olasılığın tutarsal ifadesi modele eklenmelidir. Bir başka önemli konu daha önce<br />

takibe düşmüş olan kredilerden yapılacak olası tahsilatların tahmin edilerek<br />

modele dahil edilmesidir. Bunun için bankanın kredi riski modelinin sonuçları<br />

ile dinamik likidite analizi modeli birbirine entegre edilmelidir.<br />

• Benzer bir entegrasyon da bankanın operasyonel risk modeli ile dinamik likidite<br />

riski analizi modeli arasında yapılmalıdır. Bankanın operasyonel faaliyetlerinden<br />

kaynaklanan bu kayıplar modellenerek tutarsal ifadeleri bilanço büyüklüğü<br />

tahmin modelinin içinde dikkate alınmalıdır.<br />

• Model, henüz kullanılmamış taahhütlerin (örneğin, kabili rücu <strong>ve</strong> gayri kabili<br />

rücu, şartlı, şartsız gayri nakdi krediler) potansiyel sonuçlarını <strong>ve</strong> bu potansiyel<br />

sonuçları tetikleyecek olayları da kapsamalıdır.<br />

• Dinamik likidite analizi modeli, bankanın türev ürünlerle ilgili politikalarına<br />

dayanan kısıtlar altında yenilenmesi, son bulması <strong>ve</strong>ya bilançoda modelleme<br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!