27.06.2013 Views

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

anlamına gelmez. Oysa yetersiz likiditenin doğurduğu likidite riski bankanın batması ile<br />

sonuçlanabilecek etkiler yaratabilir. Geçmişteki banka iflasları incelendiğinde, farklı<br />

nedenlerle, farklı risk kaynaklarından ortaya çıkmış olsalar da, bu nedenlerin ya da risk<br />

kaynaklarının likidite riskine dönüşerek bankanın iflasına yol açtığı görülmektedir.<br />

Ticari bankaların ihtiyatlılık <strong>ve</strong> kar amacını birlikte sağlaması bu nedenle bir zorunluluk<br />

olarak ortaya çıkmaktadır. Banka yönetimleri bir yandan piyasaya karşı gü<strong>ve</strong>n telkin<br />

etmek bir yandan da karlılık amacına ulaşmak zorundadırlar. Öyleyse bir banka için<br />

öncelikli konu karlılığın maksimizasyonu <strong>ve</strong> yanı sıra ihtiyatlılık olmalıdır. Bunun için<br />

de likidite riskinin doğru yönetilmesi gerekir.<br />

Bir ticari bankada likidite gereksiniminin karşılanması için pek çok yol vardır.<br />

Bu yollar sadece aktif ya da sadece pasif kalemler üzerinde yoğunlaşabileceği gibi,<br />

günümüzdeki kullanım şekliyle aktif <strong>ve</strong> pasif kalemleri bir arada kullanan bir yol da<br />

takip edilebilir. Sadece aktif üzerinde yoğunlaşan bir banka, likidite gereksinimini<br />

öncelikle birincil rezervler olarak adlandırılan kasa, Merkez Bankası <strong>ve</strong> diğer<br />

bankalardaki varlıklarından karşılamaya çalışacaktır. Birincil rezervlerin yetersiz<br />

kalması halinde ikincil rezervleri oluşturan devlet tahvili, hazine bonosu gibi getirili<br />

aktiflere yönelecek <strong>ve</strong> bu aktifleri nakde dönüştürmek için elden çıkartma yoluna<br />

gidecektir. Ancak ikincil rezervlerin nakde dönüşümü amacıyla satışı, çoğunlukla<br />

bankaya belirli bir maliyet yükler. Bu satış, getirili aktif niteliğindeki bu kıymetlerin<br />

gelecekteki getirilerinden bankayı mahrum bırakacak, ayrıca alım satım fiyat farkı<br />

nedeniyle de bankanın satış karşılığında elde edeceği nakit tutarı düşecektir. Birincil<br />

rezervlerin yetersiz kalması hali genelde bankanın ciddi bir likidite gereksinimi ile karşı<br />

karşıya kalması halinde ortaya çıkacaktır. Eğer ikincil rezervlerin satışı böylesi büyük<br />

bir likidite gereksiniminden kaynaklanıyorsa piyasa derinliği de satış süreci <strong>ve</strong> satış<br />

fiyatı üzerinde doğrudan etkili hale gelecektir.<br />

İkincil rezervler içindeki hazine bonoları <strong>ve</strong> devlet tahvilleri, repo işlemine konu<br />

edilerek yeni fon kaynakları sağlanabilir. Bu yolla kaynak temini, bankaların sıkça<br />

başvurdukları bir likidite yaratma yoludur. Repo işlemi ile aktif içersindeki menkul<br />

kıymetler elden çıkartılmadan, repo işleminin sonuna kadar nakde<br />

dönüştürülebilmektedir.<br />

11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!