27.06.2013 Views

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

184<br />

Bugün için Türk Bankacılık Sistemine hakim olan risk yönetimi anlayışı giderek<br />

daha fazla kantitatif değerlendirmelere imkan sağlayacak modellere dayandırılmaktadır.<br />

Bu yaklaşımın, risk yönetimini anlamakta <strong>ve</strong> uygulamakta çokça yol kat etmesi gereken<br />

<strong>bankacılık</strong> sistemimiz için uygun bir başlangıç olduğu düşünülebilir. Ancak kantitatif<br />

yaklaşımlar <strong>ve</strong> modeller, risk yönetimi sürecinin vazgeçilmez unsurları olsa da tek<br />

başına yeterli değildir. Risk yönetiminin sayısallaştırma sürecinden ibaret olduğu<br />

yanılgısına düşülmemeli <strong>ve</strong> model sonuçlarına ifade ettiklerinden daha fazla anlam<br />

yüklemenin doğurduğu model riskinden de kaçınılmalıdır. Modellere dayalı riski<br />

sayısallaştırma süreci, risk yönetiminin ilk boyutudur. Ancak risk yönetiminin bu<br />

sayısallaştırma sürecinden daha da önemli olan boyutu ise karar alma boyutudur. Model<br />

sonuçları bu karar alma boyutunda kullanılmadığı sürece risk yönetimi sürecinin tam<br />

olarak işlediğinden bahsedilemez.<br />

Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Bankacılığı, risklerin sayısallaştırılması<br />

sürecini risk yönetiminin odak noktası haline getirmiş <strong>ve</strong> orada takılıp kalmıştır.<br />

Sayısallaştırılmış risklerin karar süreçlerinde etkin şekilde kullanılmadığı <strong>ve</strong> risk<br />

kültürünün banka içinde yaygınlaştırılması için çaba sarfedilmediği görülmektedir.<br />

Bankaların risk algılamalarındaki bu eksiklik, sayısallaştırma sürecinin de doğru<br />

çalışmasını engellemektedir. Bankalar çokça model riski almakta <strong>ve</strong> çoğu zaman model<br />

sonuçlarının doğru olup olmadığı sorgulanmadan raporlamalarda kullanılmaktadır.<br />

Kullanılan modeller entegre risk yönetimi anlayışından uzak, sadece belirli bir riski<br />

sayısallaştırma üzerine kurulu olduğundan münferit risk hesaplamaları arasında<br />

çelişkiler de oraya çıkabilmektedir.<br />

Her bir riski münferit olarak sayısallaştıran bu parçalı risk yönetimi anlayışı,<br />

karar alma sürecinde de parçalı bir yapıyı beraberinde getirmektedir. Risk yönetimi<br />

çoğu zaman risk oluştuktan sonra devreye girmekte <strong>ve</strong> kontrol süreçleri de genellikle<br />

risk realize olduktan sonra uygulanmaktadır. Türk Bankacılık Sisteminin süreç<br />

içerisinde parçalı risk yönetimi anlayışından bütünsel <strong>ve</strong> entegre risk yönetimi<br />

anlayışına geçiş yapması <strong>ve</strong> bu anlayışı, her düzeyde <strong>ve</strong> aşamada karar alma sürecinin<br />

önemli bir parçası haline getirmesi gerekir. Böylece risk yönetiminde etkinlik<br />

sağlanacak <strong>ve</strong> bankanın üst yönetimi alınan toplam riske ilişkin sürekli <strong>ve</strong> ayrıntılı<br />

bilgilendirme sürecine sahip olacaktır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!