türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk
türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk
120 Rassal yürüyüş modeli, finansal varlıkların fiyat dinamiklerinin tespiti için kullanılan en temel modelidir. Model denklemle şu şekilde ifade edilebilir. Yukarıdaki denklemden de anlaşılacağı üzere, şu anki Pt fiyatı; • sabit bir değişken olan µ'ye, • bir önceki dönemin fiyatına Pt-1 ve • normal dağılımdan gelen rassal bir değişkene bağlıdır. P t-1 veri iken Pt'nin şartlı dağılımı normaldir. Bu yöntem ile hesaplanan Pt’lerin negatif çıkma olasılığı vardır. Bu olasılığı ortadan kaldırmak için logaritmik getiri pt'nin modellenmesi gerekir. Logaritmik getirilerin modellenmesi sonucu denklem, sürekli bindirgenmiş getiriler için kullanılan bir model haline gelmiştir. Hem Pt-1 hem de 'nin negatiften farklı olması nedeniyle Pt hiç bir zaman negatif olmayacaktır. Ayrıca, ’nin normal dağılması nedeniyle Pt de lognormal dağılacaktır.
1.2. Verim Eğrileri 121 Faiz oranlarının vade yapısı 47 veya verim eğrileri 48 farklı vadelere karşılık gelen getiri oranlarının kullanılmasıyla oluşturulur. Faiz oranlarının vade yapısı, finans çevrelerince çok farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Vade ile getiri arasındaki ilişki, menkul kıymet, swap ve diğer türev ürünleri fiyatlamaktan, gelecekteki ekonomik aktiviteleri tahmin etmeye kadar pek çok alanı yakından ilgilendirir. Kısa ve uzun vadelerdeki getiriler arasındaki fark, piyasadaki likidite ile ilişkilendirilebildiği gibi risksiz faiz oranı olarak nitelenen devlet bonolarının getirileri ile firma bonolarının getirileri arasındaki fark da firmanın risk seviyesi ile ilişkilendirilebilir. Ayrıca verim eğrileri, enflasyon ve resesyon gibi değişkenleri açıklamada ve belirlemede de kullanılmaktadır. Piyasa riskinin yönetilmesi ve sayısallaştırılması sürecinde de verim eğrilerinin önemli bir yeri vardır. Bir risk faktörü olarak faiz oranı riskinden bahsederken, faiz oranlarının zaman serilerinin oluşturulması ihtiyacını belirtmiştik. Bu bahse konu olan örnek içinde yer alan, YTL cinsi vadesine 90 gün kalmış bir hazine bonosunun riskinin hesaplanması gereği, verim eğrilerinin piyasa riski ölçümlerinde öncelikli kullanım alanlarındandır. Aslında piyasada her gün vadesine 90 gün kalmış bir hazine bonosu faizi gözlemliyor olabilseydik en azından böylesi bir zaman serisi oluşturulmasında verim eğrilerine ihtiyaç olmazdı. Ancak tahvil bono piyasaları belirli sayıda tahvil ya da bononun işlem gördüğü piyasalardır ve bu piyasalarda her vadede bir faiz oranı gözlemlemek mümkün değildir. Öyleyse 90 günlük bir faiz serisinin elde edilmesi ancak piyasada işlem gören tüm bonolardan hareketle çizilmiş bir verim eğrisi aracılığıyla mümkün olur. Bu verim eğrisi her gün çizilerek istenilen her vadede bir zaman serisi elde edilir. Bir verim eğrisinin oluşturulma süreci gözlemlenen faizlerle vadeler arasındaki ilişkiye dayanır ve gözlemlenemeyen vadelerdeki faizlerde bu ilişkinin bir sonucu olarak elde edilir. Bu süreçte iki temel problem vardır. Bunlardan birincisi, vadeler arasındaki boşlukların doldurulması sürecinin bilinen faiz oranlarına dayandırılmasıdır. 47 Term structure of interest rates 48 Yield curves
- Page 79 and 80: D m D = (1 + y) Böylece; dB = −D
- Page 81 and 82: Grafik 5: Konveksite “dB/dy = -Dm
- Page 83 and 84: cinsinden dönüştürmek, yıldaki
- Page 85 and 86: PVBP = -verim eğrisinin eğimi x 0
- Page 87 and 88: Sonuç olarak bir banka portföyün
- Page 89 and 90: “N” yıl için her altı ayda b
- Page 91 and 92: Böylece 6 ayda bir faiz ödemesi y
- Page 93 and 94: • Sözleşmeyle belirlenen spread
- Page 95 and 96: Tablo 15: Bono ve SWAP Nakit Akıml
- Page 97 and 98: durasyonu, “Dp“ de, bireysel bo
- Page 99 and 100: her zaman paralel olmadığı gibi,
- Page 101 and 102: • Bir başka varsayım; üzerinde
- Page 103 and 104: Analiz incelendiğinde bankanın va
- Page 105 and 106: Tablo 18: Varsayımsal X Bankası U
- Page 107 and 108: • Duyarlılık Analizinde yer ala
- Page 109 and 110: BİLANÇO DIŞI İŞLEMLER Türev F
- Page 111 and 112: 101 uygulayan klasik faiz oranı ri
- Page 113 and 114: 103 analiz, özellikle bankaya has
- Page 115 and 116: 105 değişikliğin banka bilanços
- Page 117 and 118: 107 senedi pozisyonu taşımamakta;
- Page 119 and 120: • Türev finansal araçlar; • V
- Page 121 and 122: 111 BIS, bankaların aldıkları ri
- Page 123 and 124: 113 • Spot döviz kurlarındaki d
- Page 125 and 126: 115 vadelerin risk faktörü olarak
- Page 127 and 128: 117 Uygulamada piyasa riskinin içs
- Page 129: CFt “t” yılındaki nakit akım
- Page 133 and 134: 123 Tahvillerin yanı sıra, verim
- Page 135 and 136: 6 = %7.0048, r12 = %7.5963 için r1
- Page 137 and 138: 24 ve r30 veri iken 24r30 = %8.131
- Page 139 and 140: 129 Hem literatürde hem de uygulam
- Page 141 and 142: 131 Nelson Siegel yönteminde param
- Page 143 and 144: • standart normale sahip bir rass
- Page 145 and 146: “t”: kuponsuz bononun vadesi
- Page 147 and 148: 137 örnek setini kullanırsak, 5 a
- Page 149 and 150: 139 hesaplamaktır. Volatilite hesa
- Page 151 and 152: 141 dilimlere ayırarak veri güven
- Page 153 and 154: • , bir önceki dönemin getirisi
- Page 155 and 156: Haber etki eğrisi ise; değerine e
- Page 157 and 158: 147 Risk Metrics, üssel düzeltme
- Page 159 and 160: 149 uygulamaya başladığı RAROC'
- Page 161 and 162: 151 konu etmedikleri RMD hesaplamal
- Page 163 and 164: 153 lambda katsayısının azaltıl
- Page 165 and 166: 155 Yönetmelik maddelerinde de aç
- Page 167 and 168: 157 δ vektörünün elemanları, p
- Page 169 and 170: 159 Bu, her pozisyon için delta e
- Page 171 and 172: • “i” ve “j” yatırım ar
- Page 173 and 174: Bu durumda portföy varyansı; olar
- Page 175 and 176: Bu kavramsal çerçeveyi bir örnek
- Page 177 and 178: 167 otoritelerin genellikle en az b
- Page 179 and 180: 169 Giannopoulos(1998) and Barone A
1.2. Verim Eğrileri<br />
121<br />
Faiz oranlarının vade yapısı 47 <strong>ve</strong>ya <strong>ve</strong>rim eğrileri 48 farklı vadelere karşılık gelen<br />
getiri oranlarının kullanılmasıyla oluşturulur. Faiz oranlarının vade yapısı, finans<br />
çevrelerince çok farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Vade ile getiri arasındaki ilişki,<br />
menkul kıymet, swap <strong>ve</strong> diğer türev ürünleri fiyatlamaktan, gelecekteki ekonomik<br />
aktiviteleri tahmin etmeye kadar pek çok alanı yakından ilgilendirir. Kısa <strong>ve</strong> uzun<br />
vadelerdeki getiriler arasındaki fark, piyasadaki likidite ile ilişkilendirilebildiği gibi<br />
risksiz faiz oranı olarak nitelenen devlet bonolarının getirileri ile firma bonolarının<br />
getirileri arasındaki fark da firmanın risk seviyesi ile ilişkilendirilebilir. Ayrıca <strong>ve</strong>rim<br />
eğrileri, enflasyon <strong>ve</strong> resesyon gibi değişkenleri açıklamada <strong>ve</strong> belirlemede de<br />
kullanılmaktadır.<br />
Piyasa riskinin yönetilmesi <strong>ve</strong> sayısallaştırılması sürecinde de <strong>ve</strong>rim eğrilerinin<br />
önemli bir yeri vardır. Bir risk faktörü olarak faiz oranı riskinden bahsederken, faiz<br />
oranlarının zaman serilerinin oluşturulması ihtiyacını belirtmiştik. Bu bahse konu olan<br />
örnek içinde yer alan, YTL cinsi vadesine 90 gün kalmış bir hazine bonosunun riskinin<br />
hesaplanması gereği, <strong>ve</strong>rim eğrilerinin piyasa riski ölçümlerinde öncelikli kullanım<br />
alanlarındandır. Aslında piyasada her gün vadesine 90 gün kalmış bir hazine bonosu<br />
faizi gözlemliyor olabilseydik en azından böylesi bir zaman serisi oluşturulmasında<br />
<strong>ve</strong>rim eğrilerine ihtiyaç olmazdı. Ancak tahvil bono piyasaları belirli sayıda tahvil ya da<br />
bononun işlem gördüğü piyasalardır <strong>ve</strong> bu piyasalarda her vadede bir faiz oranı<br />
gözlemlemek mümkün değildir. Öyleyse 90 günlük bir faiz serisinin elde edilmesi<br />
ancak piyasada işlem gören tüm bonolardan hareketle çizilmiş bir <strong>ve</strong>rim eğrisi<br />
aracılığıyla mümkün olur. Bu <strong>ve</strong>rim eğrisi her gün çizilerek istenilen her vadede bir<br />
zaman serisi elde edilir.<br />
Bir <strong>ve</strong>rim eğrisinin oluşturulma süreci gözlemlenen faizlerle vadeler arasındaki<br />
ilişkiye dayanır <strong>ve</strong> gözlemlenemeyen vadelerdeki faizlerde bu ilişkinin bir sonucu<br />
olarak elde edilir. Bu süreçte iki temel problem vardır. Bunlardan birincisi, vadeler<br />
arasındaki boşlukların doldurulması sürecinin bilinen faiz oranlarına dayandırılmasıdır.<br />
47 Term structure of interest rates<br />
48 Yield cur<strong>ve</strong>s