27.06.2013 Views

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

türk bankacılık sstemnde aktf pasf yönetm ve pyasa rsk

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GİRİŞ<br />

Bankalar, kar maksimizasyonu amacı çerçe<strong>ve</strong>sinde faaliyette bulunan diğer<br />

organizasyonlardan, fon fazlası <strong>ve</strong> fon açığı olan ekonomik birimler arasında<br />

üstlendikleri finansal aracılık faaliyetleri nedeniyle ayrılırlar. Bu aracılık faaliyeti<br />

bankalar açısından bir bilanço yönetimi olarak basitçe tanımlansa da aslında çok sayıda,<br />

karmaşık <strong>ve</strong> birbirine bağlı riskin yönetimidir. Bankaların performansı da bu karmaşık<br />

risk ağının kar amacı doğrultusunda doğru olarak yönetilmesiyle ilintilidir. Öyleyse<br />

bankalar açısından performansın iki bileşeninin etkin kar yönetimi <strong>ve</strong> etkin risk<br />

yönetimi olduğunu söyleyebiliriz. Günümüz finans dünyasının gerekleri bu iki bileşen<br />

arasında dengeli <strong>ve</strong> etkileşimli bir ilişki kurmayı bankalar açısından zorunlu<br />

kılmaktadır. Bu iki bileşen birbirinin karşıtı ya da birbirini sınırlayan kavramlar gibi<br />

algılansa da aslında her iki bileşen de banka karlılığını arttırma hedefine odaklanmıştır.<br />

Kullandıkları yöntemler farklı olsa da her iki bileşen açısından da temel hedef bankanın<br />

piyasa değeri <strong>ve</strong>ya hisse fiyatını arttırmaktır.<br />

Risk yönetimi kavramı, deniz ticaretinin sigortalanması ihtiyacının bir sonucu<br />

olarak yüz yıllar öncesine dayanmakla birlikte çağdaş risk yönetimi, 1970’li yıllarda<br />

yaşanan faiz oranları <strong>ve</strong> döviz kurlarındaki dalgalanmalar <strong>ve</strong> bu dalgalanmaların<br />

doğurduğu risklerden korunmak amacıyla geliştirilen türev ürünlerle birlikte ortaya<br />

çıkmıştır.<br />

Dünya’da Bretton Woods’un yıkılmasıyla (1973) esnek kur sistemine geçilmesi,<br />

döviz piyasalarında meydana gelen dalgalanmaları artırırken, finansal kurumları, bu<br />

dalgalanmalardan korunmak amacıyla futures, options gibi türev ürünleri geliştirmeye<br />

zorlamıştır. Buna ila<strong>ve</strong> olarak, 1970’lerin başlarında yükselen enflasyon oranları <strong>ve</strong><br />

döviz kurlarının dalgalanması faiz oranlarında da oynaklığa neden olmuştur. Finansal<br />

kurumların faiz oranı oynaklıklarına <strong>ve</strong>rdiği tepki ise yine riskten korunma amacı ile<br />

yeni faizli türev enstrümanları geliştirmeleri olmuştur.1<br />

1 Mıchael CROUHY, Dan GALAI, Robert MARK: Risk Management, New York: Mc-Graw Hill<br />

Yayınları, (2001), xix<br />

1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!