20.06.2013 Views

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“rad›yallahü anh” huzûruna var›nca olanlar› aynen anlatd›k.<br />

Hazret-i Ebû Bekr “rad›yallahü anh” a¤lad› ve e¤er Allahü<br />

teâlâ ona iyilik ve hayr verse idi, dedi¤ini elbette yapard›,<br />

dedi. Sonra buyurdu ki: Nasârân›n ve yehûdîlerin Tevrât<br />

ve ‹ncîlde, Resûlullah›n s›fatlar›n› okuduklar›n› Resûlullah<br />

“aleyhisselâm” bildirdi. Bu husûsda Allahü teâlâ [A’râf sûresi<br />

157.ci âyetinde meâlen] (Yanlar›ndaki Tevrât ve ‹ncîlde<br />

yaz›l› bulduklar› o ümmî peygambere uyanlara o peygamber<br />

iyili¤i emr eder, onlar› kötülükden sak›nd›r›r...) buyurdu.<br />

¥ ‹skenderiyyede bir tafl bulundu. Üzerinde flöyle yaz›yordu:<br />

Ben fieddâd bin Âd›m. Denize bir hazîne b›rakd›m.<br />

Bunu ancak ümmet-i Muhammed “sallallahü teâlâ aleyhi ve<br />

sellem” ç›kar›r.<br />

¥ fieyh Muhyiddîn-i Arabî “kuddise sirruh” (Fütûhât-›<br />

Mekkiyye) adl› kitâb›n›n sonunda flöyle nakl etmifldir: Ebûl<br />

Abbâs Ca’fer bin Muhammed Huldî flöyle anlatm›fld›r. Hazret-i<br />

Cüneyd “kuddise sirruh” ile Hicâza gidiyorduk. Tûr-i<br />

Sînâ da¤›na var›nca, hazret-i Cüneyd da¤a ç›kd›. Biz de<br />

onunla birlikde ç›kd›k. Mûsâ aleyhisselâm›n durdu¤u makâmda<br />

durdu. Üzerimizi o makâm›n heybeti kaplad›. Yan›m›zda<br />

bir kimse dahâ vard›. Hazret-i Cüneyd ona bir fli’r oku<br />

dedi, o da flu fli’re bafllad›:<br />

Aflk kemâle erdikden sonra,<br />

Gözleri kamafld›ran bir flimflek çakd›.<br />

fii’ri sonuna kadar okuyup bitirdi. Bunun üzerine hazreti<br />

Cüneyd tevâcüde (Simâ’ya) bafllad›. Biz de bafllad›k. Yerdemiyiz,<br />

gökde miyiz, kendimizden geçdik. Bulundu¤umuz<br />

yerin yak›n›nda bir kilise vard›. Kilisedeki râhib bize; Ey<br />

ümmet-i Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”! Bana cevâb<br />

veriniz, diye ba¤›rd›. Biz öyle bir tatl› hâlde idik ki, hiç<br />

birimiz ona iltifât etmedik. Râhib tekrâr seslenip, temiz dîniniz<br />

için cevâb veriniz, dedi. Yine hiç cevâb veren olmad›.<br />

Üçüncü def’a seslenip, Ma’bûdunuz hakk› için cevâb veriniz,<br />

dedi. Simâ’ hâlinde oldu¤umuz için kimse cevâb verme-<br />

– 51 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!