20.06.2013 Views

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

du. Çocuk Bismillâhirrahmânirrahîm dedi ve meâl-i flerîfi,<br />

(Biz ise istiyorduk ki, o yere güçsüz düflürülenlere lütfda bulunal›m,<br />

onlar› önderler yapal›m, onlara (ötekilerin) yerini<br />

ald›ral›m) olan Kasas sûresinin 5.ci âyetini okudu. O s›rada<br />

etrâf›m›z› yeflil renkli kufllar sard›lar. ‹mâm-› Askerî “rad›yallahü<br />

anh” onlardan birini ça¤›rd›. Bunu tut ve Allahü teâlân›n<br />

emrinin eriflmesine kadar sakla, buyurdu. O kuflun<br />

çevresindeki kufllar›n ne oldu¤unu sordum. O kufl fleklinde<br />

gördü¤ümüz Cebrâîl aleyhisselâm, di¤erlerinin de rahmet<br />

melekleri oldu¤unu söyledi. Sonra çocu¤u annesine götür,<br />

buyurdu. Meâl-i flerîfi, (... Böylelikle biz onu gözü ayd›n olsun,<br />

gam çekmesin ve Allah›n va’dinin gerçek oldu¤unu bilsin<br />

diye annesine geri verdik. Fekat yine de pek ço¤u (bunu)<br />

bilmezler) olan Kasas sûresinin 13.cü âyet-i kerîmesini okudu.<br />

Onu al›p götürdüm. Do¤du¤u zemân göbe¤i kesilmifl ve<br />

sünnet olmufl idi. Sa¤ kolunda, meâl-i flerîfi, (... Hak geldi bât›l,<br />

y›k›l›p gitdi. Zâten bât›l y›k›lma¤a mahkûmdur) olan ‹srâ<br />

sûresi 81.ci âyet-i kerîmesi yaz›l› idi. Do¤du¤unda iki dizi<br />

üzerine oturup, flehâdet parma¤›n› kald›rd›. Sonra aks›rd› ve<br />

elhamdülillah, dedi.<br />

¥ Baflka birisi flöyle anlatm›fld›r: Bir gün ‹mâm-› Askerînin<br />

“rad›yallahü anh” huzûrunda idim. Senden sonra halefin,<br />

yerine geçecek olan kimdir, diye sordum. Odas›na gitdi.<br />

Kuca¤›nda ay›n ondördü gibi parlayan üç yafllar›nda bir çocuk<br />

ile geldi. E¤er sen Allahü teâlâ indinde mükerrem bir<br />

kimse olmasayd›n, bu o¤lumu sana göstermezdim. Bunun ismi<br />

Resûlullah›n “sallallahü aleyhi ve sellem” ismi gibi, künyesi<br />

de Onun künyesi gibidir. Zulm dolu olan yeryüzü bunun<br />

zemân›nda adâletle dolacakd›r, buyurdu.<br />

¥ Bir di¤er flahs flöyle anlatm›fld›r: Bir gün Ebû Muhammed<br />

‹mâm-› Askerînin “rad›yallahü anh” huzûrunda idim.<br />

Sa¤ taraf›nda bir oda gördüm. Kap›s›nda perde çekilmifldi.<br />

Sizden sonra sizin vazîfenizi yapacak olan vasîniz kim olacakd›r,<br />

dedim. Bana flu odan›n kap›s›ndaki perdeyi kald›r,<br />

buyurdu. Perdeyi kald›rd›m. ‹çerden nûr yüzlü bir çocuk ç›kd›.<br />

Sa¤ yana¤›nda bir ben vard› ve saçlar› uzunca idi. Gelip<br />

– 393 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!