20.06.2013 Views

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ö¤le vakti beni serbest b›rakd›lar ve ö¤le nemâz›n› evimde<br />

k›ld›m. Sonra bir de bakd›m ki, ‹mâm-› Askerî hazretlerinin<br />

bir hizmetcisi bana, yüz dinâr ve bir de mektûb getirdi. Mektûbda<br />

ne zemân bir ihtiyâc›n olursa iste, utanma! ‹stedi¤in<br />

fleye Allahü teâlân›n izniyle kavuflursun, diye yaz›l› idi.<br />

¥ Bir flahs flöyle anlatm›fld›r: ‹mâm-› Askerîye “rad›yallahü<br />

anh” mektûb yazarak bir mes’ele sordum. Bir çeflid hummâ<br />

hastal›¤›n›n çâresini de soracakd›m. Onu yazmay› unutdum.<br />

Bana yazd›¤› cevâbda, ayr›ca hummâ hastal›¤›ndan da<br />

soraca¤›m›, fekat unutdu¤umu yazarak, meâl-i flerîfi (Ey<br />

atefl, ‹brâhîmin üzerine so¤uk ve sâlim ol) olan Enbiyâ sûresi<br />

69.cu âyet-i kerîmesini de yaz›p, hummâl› hastan›n boynuna<br />

asmam› emr buyurmufl. Buyurdu¤u gibi yapd›m. Hasta flifâ<br />

buldu.<br />

¥ Bir flahs flöyle anlatm›fld›r: ‹mâm-› Askerînin “rad›yallahü<br />

anh” huzûrunda oturuyordum. Güzel yüzlü bir genç içeri<br />

girdi. Kendi kendime, acabâ bu kimdir diye merâk etdim.<br />

‹mâm-› Askerî “rad›yallahü anh”, bu genç Ümmü Ganîmin<br />

o¤ludur. Bütün dedelerimin yüzükleriyle mührledikleri tafl›n<br />

sâhibidir. O tafla benim de mühr basmam için geldi, buyurdu.<br />

Sonra o gence tafl› ver, dedi. Genç tafl› ç›kar›p verince, yüzü¤ünü<br />

tafl›n mührsüz ve düz bir yerine basd›. Mühr meydâna ç›kd›.<br />

Aç›k olarak Hasen bin Alî yaz›lm›fl oldu¤unu gördüm. O<br />

genç ç›k›p gitdikden sonra, siz dâimâ bu kimseyi görürmüsünüz<br />

diye sordum. Vallahi uzun zemândan beri onu görme¤i arzû<br />

ediyordum. fiimdi geldi ve onu gördüm. Dahâ önce görmemifldim.<br />

Haydi git dediler, geldim dedi, buyurdu.<br />

¥ Bir kimse flöyle anlatm›fld›r: ‹mâm-› Askerîye “rad›yallahü<br />

anh” bir mektûb yazd›m ve miflkât›n ma’nâs›n› sordum.<br />

Han›m›m hâmile idi. Hayr düâ etmesini ve çocu¤a bir ism<br />

vermesini istedim. Mektûbun cevâb›nda, Miflkât, Muhammed<br />

aleyhisselâm›n mubârek kalbidir diye yazm›fld›. Han›m›m›n<br />

ve çocu¤un hâlinden bir fley yazmam›fllar. Yaln›z<br />

mektûbun sonunda, Allahü teâlâ sana büyük ecr ve sonra bir<br />

evlâd versin, diye yazm›fllard›. Çocu¤um ölü do¤du. Ondan<br />

sonra bir o¤lum oldu.<br />

– 391 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!