20.06.2013 Views

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

¥ Hindistândan gözboyay›c› bir sihrbâz gelmifl. Garîb gösteriler<br />

yap›yordu. Mütevekkil onu ça¤›r›p, e¤er bir oyun göstererek<br />

‹mâm-› Hâdî Alî bin Muhammedi mahcûb edebilirsen,<br />

sana bin dinâr verece¤im, dedi. Sihrbâz, olur, yapar›m.<br />

Fekat bir yemek ve yan›na birkaç yufka getirin ve beni onun<br />

yan›na oturtun, dedi. Söyledi¤i gibi yapd›lar. ‹mâm-› Hâdî<br />

“rad›yallahü anh” bir parça ekmek almak istedi. Sihrbâz birfleyler<br />

yapd›. Ekmek önünden ucdu. Bu ifli üç def’a yapd›.<br />

Orada bulunanlar gülüfldüler. Odadaki bir divân yasd›¤› üzerinde<br />

aslan resmi vard›. ‹mâm-› Hâdî hazretleri o aslan resmine<br />

iflâret ederek bunu tut, dedi. O resm cânl› bir aslan oldu.<br />

S›çray›p sihrbâz› yutdu. Sonra tekrâr yasd›¤a gidip, resm hâlini<br />

ald›. Mütevekkil sihrbâz› geri ç›karmas› için ‹mâm-› Hâdîden<br />

“rad›yallahü anh” çok istediyse de kabûl etmedi. Vallahi<br />

Allah›n düflmânlar›n› dostlar›na musallat edeni, aslâ göremezsiniz,<br />

buyurdu. Sonra oradan ayr›ld›. Bu hâdiseden sonra o<br />

sihrbâz› kimse göremedi.<br />

¥ Bir gün ‹mâm-› Hâdî “rad›yallahü anh” halîfenin evlâd›ndan<br />

birinin dü¤ün yeme¤inde bulundu. Herkes edeble<br />

oturuyordu. Yaln›z bir genç çok konuflarak ve gülerek edebsizlik<br />

ediyordu. ‹mâm-› Hâdî hazretleri ona ey genç, a¤›z dolusu<br />

gülüyorsun ve Allahü teâlân›n zikrinden gâfil oluyorsun!<br />

Hâlbuki sen üç gün sonra kabrde olacaks›n, buyurdu.<br />

Genç, bu sözleri duyunca, edebsizlikden vazgeçdi. Sonra yemek<br />

yiyip da¤›ld›lar. Ertesi gün o genç hastaland› ve üç gün<br />

sonra vefât etdi.<br />

¥ Yine bir gün dü¤ün yeme¤inde idiler. Samîra ehlinden<br />

bir kimse bofl sözler söylüyor, imâm-› Hâdî hazretlerine gereken<br />

hürmeti göstermiyordu. ‹mâm-› Hâdî “rad›yallahü<br />

anh” bu kimsenin evinden ac› bir haber gelecek, bu yemeklerden<br />

yiyemeyecek, buyurdu. Yemekler hâz›rlan›nca, o<br />

kimse ellerini y›kay›p, yeme¤i yiyece¤i s›rada, hizmetcisi a¤layarak<br />

içeri girdi. O kimseye, annen damdan düfldü, ölmek<br />

üzeredir. Hemen yetifl, ölmeden önce onu gör dedi. O flahs<br />

yemek yiyemeden kalk›p gitdi.<br />

– 388 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!