20.06.2013 Views

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

le anlatd›. O flahs Eshâb-› kirâmdan ba’z›lar› hakk›nda kötü<br />

söz söylerdi. Allahü teâlâ onun yüzünde öyle bir yara hâs›l etdi<br />

ki, bütün yüzünü kaplad› ve yüzü simsiyâh oldu.<br />

¥ Yine ‹mâm-› Müstagfirî “rahmetullahi aleyh” sâlih bir<br />

kimseden naklen flöyle anlatm›fld›r: Kûfeli bir flahs vard›.<br />

Hazret-i Ebû Bekr-i S›ddîka ve hazret-i Osmân-› zinnûreyne<br />

“rad›yallahü anhümâ” dil uzat›r, uygunsuz sözler söylerdi.<br />

Her nas›lsa bir def’as›nda bir yolculuk s›ras›nda o flahsla berâber<br />

olduk. Kendisine çok nasîhat etdik, fekat dinlemedi. O<br />

hâlde bizden uzaklafl dedik. Uzaklafl›p gitdi. Sonra o kimsenin<br />

o¤lunu gördük. Babana söyle bizimle berâber gelsin, dedik.<br />

O¤lu, babam›n iki eli domuz aya¤› gibi oldu, dedi. Adam›n<br />

yan›na gitdik. Bizimle berâber gel dedik. Bana acâib bir<br />

fley oldu, dedi ve ellerini gösterdi. Elleri domuz aya¤› gibi olmufldu.<br />

Sonra bizimle yola devâm etdi. Pek çok domuzun<br />

bulundu¤u bir yere ulafld›k. O kimse birden bire merkebinden<br />

yere atlay›p, domuzlar›n aras›na kar›fld›. Domuz flekline<br />

döndü. Onu di¤er domuzlardan ay›ramad›k. Mâllar›n› ve kölesini<br />

Kûfeye getirdik!<br />

¥ ‹mâm-› Müstagfirînin “rahmetullahi aleyh” bir gâzîden<br />

naklen anlatd›¤› bir hâdise de flöyledir: O gâzî kimse flöyle<br />

demifldir: Bir cemâ’at ile gazâya gidiyorduk. Yan›m›zda Benî<br />

Temîm kabîlesinden Ebû Hayyân ad›nda biri vard›. Bu<br />

flahs hazret-i Ebû Bekr-i S›ddîk ve hazret-i Ömer-ül Fârûk<br />

“rad›yallahü anhümâ” hakk›nda uygunsuz sözler söylerdi.<br />

Kendisine nasîhatlar›m›z hiç fâide vermedi. Yolda hâkimlerden<br />

birine u¤rad›k. Ebû Hayyân› kasdederek, bunu benim<br />

yan›mda b›rak›n›z, dedi. Biz de onu b›rak›p gitdik. Bir müddet<br />

sonra bakd›k ki, arkam›zdan geliyordu. Yan›nda b›rakd›-<br />

¤›m›z hâkim kendisine bir elbise ve bir de at vermifl. Bize,<br />

gördünüz mü, ey Allah›n düflmânlar› diye ba¤›rd›. Bizden<br />

uzak dur, dedik. Biz yolun bir taraf›ndan gidiyorduk. O da<br />

öbür taraf›ndan gidiyordu. Bir ara ihtiyâc›n› gidermek için<br />

yoldan ayr›l›p, bir kenâra çekildi. Otururken üzerine ar›lar<br />

hücûm etdi. Bizden yard›m istedi. Yard›m etmek istedik. Fekat<br />

bu sefer ar›lar bize hücûm etme¤e bafllad›. Biz b›rak›p<br />

– 294 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!