20.06.2013 Views

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

teâlâya kavuflay›m. fiübhesiz ki Eshâb-› kirâm›n fazîletleri<br />

say›s›zd›r. Onlar›n hârikalar›n› anlatmakdan diller âcizdir.<br />

¥ Hazret-i Ömer “rad›yallahü anh” bir Cum’a günü minberde<br />

hutbe okurken, hutbeyi b›rak›p iki veyâ üç kerre, “Yâ<br />

Sâriye el-Cebel, el-Cebel” dedi. Sonra hutbeye devâm edip<br />

temâmlad›. Cemâ’at, Ömer “rad›yallahü anh” divâne olmufl<br />

dediler. Nemâzdan sonra Abdürrahmân bin Avf “rad›yallahü<br />

anh” hazret-i Ömerin yan›na yaklafl›p, yâ Ömer “rad›yallahü<br />

anh”, sana ne oldu da hutbe aras›nda o sözü söyledin.<br />

Halk senin hakk›nda konuflma¤a bafllad›, dedi. Hazret-i<br />

Ömer “rad›yallahü anh” dedi ki: “O s›rada Sâriye “rad›yallahü<br />

anh” ordusuyla bir da¤›n dibinde, kâfirlerle muhârebe<br />

yap›yordu. Kâfirler önden ve arkadan durmadan sald›r›yorlard›.<br />

O hâli gördüm ve dayanamay›p arkalar›n› da¤a versinler<br />

ve kâfirlerin flerrinden kurtulsunlar diye o sözü söyledim.”<br />

Medîne ile muhârebenin yap›ld›¤› yerin aras› bir ayl›k<br />

yol idi. Aradan bir müddet geçdikden sonra, Sâriye “rad›yallahü<br />

anh” Medîneye döndü ve Eshâb-› kirâma flöyle anlatd›:<br />

Bir Cum’a günü kâfirler ile muhârebe yap›yorduk. Sabâhdan<br />

Cum’a vaktine kadar harb etdik. Ö¤le vakti, yâ Sâriye<br />

el-Cebel diye bir ses iflitdik. Bunun üzerine arkam›z› da¤a<br />

verdik. O kadar savafld›k ki, kâfirlerin askerlerinin ço¤unu<br />

öldürdük. Kalanlar› da kaçd›lar. Hazret-i Ömere divâne oldu<br />

diyenler, bunlar› dinleyince, bunlar hazret-i Ömeri do¤ru<br />

ç›karmak için anlat›l›yor, dediler. Hazret-i Ömerin “rad›yallahü<br />

anh” Cum’a günü hutbede söyledi¤i o sözü hazret-i Alîye<br />

söylemifllerdi. Hazret-i Alî, o bofl söz söylemez ve bofl ifl<br />

yapmaz. Söyledikleri ve yapd›klar› âyet-i kerîmelere muvâf›kd›r,<br />

dedi. ‹mâm-› Fahreddîn Râzî “rahmetullahi aleyh”<br />

(Tefsîr-i kebîr)inde flöyle yazm›fld›r: Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”, hazret-i Ebû Bekr-i S›ddîk ve hazret-i<br />

Ömer-ül Fârûk “rad›yallahü anhümâ” için, (Siz ikiniz benim<br />

gözüm ve kula¤›m gibisiniz) buyurmufldur. Nitekim hazret-i<br />

Ömer “rad›yallahü anh” Resûlullah›n “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” halîfesi olunca, minber üzerinden o kadar uzak mesâfedeki<br />

hâli gördü.<br />

– 288 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!