20.06.2013 Views

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

fiEVÂH‹D-ÜN NÜBÜVVE

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” kalk›p düâ etdi. Câbir<br />

bin Abdüllah›n her iki o¤lu da Allahü teâlân›n izniyle dirildi.<br />

¥ Eshâb-› kirâmdan Beflir bin Sa’d›n “rad›yallahü anh”<br />

k›z› flöyle anlatm›fld›r: Annem bana bir avuç hurma verip, k›z›m<br />

bunlar› babana ve day›n Abdüllah bin Revâhâya götür,<br />

yisinler, dedi. Hurmalar› al›p giderken Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” bir yerde oturmufldu. Beni görünce, k›z›m<br />

yan›ma gel, buyurdu. Yan›nda ne var diye sordu. Ben de<br />

birazc›k hurma var dedim. Sonra hurmalar› iki mubârek avcuna<br />

koydum. Mubârek eliyle o hurmalar› kaftân›n›n üzerine<br />

toplad›. Sonra bir kimseye, hendek kazanlar›n hepsini ça-<br />

¤›r gelsinler, buyurdu. Hepsi toplan›p geldiler. O hurmalardan<br />

istedikleri kadar yidiler ve dönüp gitdiler. Hendek kazma<br />

iflinde bulunanlar üçbin kifli idiler. Onlar doyas›ya hurma<br />

yiyip gitdikleri hâlde, hurmalar kaftân›n kenârlar›ndan tafl›p<br />

dökülüyordu.<br />

¥ Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Hendek savafl›nda<br />

Huzeyfetebni Yemânîyi “rad›yallahü anh” müflriklerin<br />

aras›na gidip, onlardan haber getirmesi için gönderdi. Gönderirken<br />

mubârek eliyle gö¤sünü ve s›rt›n› s›vazlay›p; yâ<br />

Rabbî! Önden-arkadan sa¤dan-soldan gelecek zarardan muhâfaza<br />

et diye düâ etdi. O gece çok so¤ukdu. Huzeyfe “rad›yallahü<br />

anh” flöyle demifldir. Sanki hamâma girmifl gibi idim.<br />

Hiç so¤uk hissetmedim. Nihâyet müflriklerin aras›na girip,<br />

haber toplad›m ve geri döndüm. Eshâb-› kirâm›n yan›na geldi¤imde<br />

so¤uk bana te’sîr etmeye bafllad›.<br />

¥ Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Huzeyfeyi “rad›yallahü<br />

anh” Hendek savafl›nda müflriklerin vaziyyetini<br />

ö¤renmek için aralar›na gönderince, nemâz k›ld› ve flöyle<br />

düâ etdi. “Ey üzüntülü kimselerin imdâd›na yetiflen ve güç<br />

durumda olanlar›n düâs›n› kabûl eden Allah›m! S›k›nt›m›z›<br />

ve üzüntümüzü gider. Benim ve yan›mda bulunanlar›n hâlini<br />

sen görüyorsun.” O s›rada Cebrâîl aleyhisselâm gelip, Allahü<br />

teâlâ sana selâm eder. Sana zafer verdi. Dünyâ gökün-<br />

– 158 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!