20.06.2013 Views

yaz okulu programı

yaz okulu programı

yaz okulu programı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ICINDEKILER<br />

Bilkent Kimya Bolumu Yaz Okulu Karsilama Yazisi.............................3<br />

Bilkent Universitesi............................................................................4<br />

Bilkent Universitesi Kimya Bolumu....................................................5<br />

Kampus Haritasi.................................................................................6<br />

Yaz Okulu Programi............................................................................7<br />

Deneyler ve Demolar<br />

Polymerleşme Tepkimesi ve Naylon 6,10 Sentezi...........................8<br />

Orange II Sentezi...........................................................................12<br />

Kimyasal Salinim Reaksiyonlari......................................................14<br />

Hidrojen Peroksit Bozunması ve Homojen Katalizör Etkisi............19<br />

Sıvi Azot Deneyleri........................................................................20<br />

2


Sevgili Katilimci,<br />

Uzun bir senenin ardindan, Bilkent Universitesi Kimya Bolumu'nun duzenlemis oldugu Kimya Yaz<br />

Okulu'nda hosgeldin.<br />

Turkiye'nin en prestijli kimya bolumu olan Bilkent Kimya Bolumu'nun, temel bilimler arasinda<br />

merkez bir konumda bulunan kimya bilimini lise kitaplarindan farkli ve daha ileri boyutlarda<br />

tartisacagi, icerigini teorik dersler ve temel konulari iceren deneylerin olusturacagi Bilkent Kimya<br />

2012 Yaz Okulu ile ilgili tum bilgileri bu klasorde bulabilirsin.<br />

Dilegimiz, uc gun surecek olan okulda farkli bir bakis acisi edinmen ve kimya biliminin hem<br />

uygulamali hem de teorik altyapisini olusturan konulara dair fikir sahibi olmandir. Kitaplarin disina<br />

cikilaraktan hazirlanan bu okulda kimya bilimine olan farkindaligin ve ilginin artacagini ummaktayiz.<br />

Unutma ki, bilimin sorularinin cozulmesi ve ilerlemesi icin, yetenekli ve ilgili genclerin bilime gonul<br />

vermesi ve onun icin yorulmadan calismasi gerekmektedir. Bu gorevi yerine getirmek icin de,<br />

Bilkent Kimya Bolumu, universiteye adimini atacak olan kimyaya ilgili butun ogrencileri buyuk bir<br />

hevesle beklemektedir.<br />

Umariz keyifli ve tatmin edici bir <strong>yaz</strong> <strong>okulu</strong> gecirirsiniz.<br />

Prof. Dr. Sefik Suzer Yard. Doc. Dr. Emrah Ozensoy<br />

Bilkent Universitesi Kimya Bolumu Baskani Bilkent Universitesi Kimya Bolumu<br />

3


BILKENT UNIVERSITESI<br />

Bilkent Üniversitesi; İhsan Doğramacı Eğitim Vakfı, İhsan Doğramacı Sağlık Vakfı ve İhsan Doğramacı<br />

Bilim ve Araştırma Vakfı kararıyla, 20 Ekim 1984'te kurulmuştur. Türkiye'nin ilk vakıf üniversitesi<br />

olan üniversitemizin hedefi, eğitim kalitesi, bilimsel araştırma ve yayınları ile kültür ve sanat<br />

faaliyetleri açısından dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer almaktır. “Bilim Kenti”nin<br />

kısaltılmışı olan BİLKENT adı, bu amacı yansıtmak üzere üniversitemize verilmiştir.<br />

1967'de Ankara'nın batısında geniş bir arazinin alınmasıyla başlayan Bilkent Üniversitesi'nin kuruluş<br />

hazırlıkları, 1970'lerin sonları ve 1980'lerin başlarında söz konusu vakıfların bina inşaatlarıyla<br />

devam etmiştir. Kampüsün ilk yapıları, bugün içlerinde Mühendislik Fakültesi ve Kütüphane'yi<br />

barındıran binalardır. Üniversite büyüdükçe ve öğrenci sayısı arttıkça bu yapıları kafeteryalar,<br />

yurtlar, konser salonu, spor salonları, yeni fakülte ve yüksekokul binaları izlemiş; zaman içinde ana<br />

<strong>okulu</strong>, ilköğretim ve lise düzeyinde okullarımız, iki sağlık merkezi, bilgisayar merkezi binası ve<br />

bilimsel araştırma merkezleri inşa edilmiştir.<br />

Bilkent Universitesi mezunlari, her türlü iş çevresinde ve dünyanın köklü eğitim kurumlarında<br />

Bilkent Üniversitesi'ni başarıyla temsil etmektedir. Mezuniyet sonrası planlarında öğrencilerine yol<br />

göstermek için 1988'de Kariyer Merkezi'ni kuran üniversitemiz, öğrencileri ve mezunları ile iş<br />

dünyası arasında çok güçlü bir bağlantı oluşturmuştur. Kariyer Merkezi, Türkiye'de bu amaçla bir<br />

üniversite bünyesinde açılan ilk birimdir.<br />

Bilkent Üniversitesi, kurulduğundan beri hemen her yıl öğretim üyesi başına düşen uluslararası<br />

bilimsel yayın sayısı bakımından Türkiye'nin en önde gelen üniversiteleri arasında yer almakta ve<br />

yükseköğretimdeki öncü rolünü sürdürmektedir.<br />

Bilkent Üniversitesi’nin kuruluş misyonu, tüm bilimler, teknoloji ve sanatı kapsayan bir öğrenme ve<br />

ilerleme ortamı oluşturarak, insanlığa hizmet etmek ve dünya barışını geliştirmektir. Bilkent’te<br />

eğitim sadece bir meslek edindirme amacının ötesine geçip, öğrencilere düşünmeyi ve öğrenmeyi<br />

öğretmeyi hedeflemektedir.<br />

Geniş yelpazede yer alan eğitim programları, bilimsel ve akademik girişimleri, kültür ve sanat<br />

etkinlikleri ile öğrencilerinin kendilerini bağımsız, çözümleyici ve eleştirel düşünebilen bireyler<br />

olarak geliştirmelerini, hayat boyu öğrenmeyi sürdürebilmelerini ve bu yolla geleceğin yetkin,<br />

yaratıcı, geniş görüşlü, etik ve sosyal sorumluluk sahibi liderleri olarak insanlığın ilerlemesine<br />

katkıda bulunmalarını hedeflemektedir.<br />

Üniversitenin eğitim felsefesi, yeni bilgiler üretenlerin bu bilgileri en iyi aktarma potansiyeline sahip<br />

kişiler olduğu inancına dayanmaktadır.<br />

4


BILKENT UNIVERSITESI KIMYA BOLUMU<br />

Kimya, geleceğin teknolojilerinin biçimlenmesinde rol oynayan temel bilimlerdendir. Kimyanın<br />

araştırma alanları arasında maddenin kuvantum kuramı, ileri malzemeler, moleküler elektronik,<br />

kendi kendini düzenleyen moleküller, manyetik görüntüleme yöntemleri, süperiletkenler, egzotik<br />

moleküler yapılar, kaotik sistemler, lazerler, fotosentez ve yeni spektroskopik yöntemler bulunur.<br />

Kimya Bölümü'nde öğrenciler, ilk iki yıldaki temel fizik ve matematik derslerinden sonra kuvantum<br />

mekaniği gibi ileri derslerle güçlü bir pozitif bilimler temeli oluşturur. İkinci sınıfta başlayan analitik,<br />

organik ve üçüncü sınıfın inorganik kimya ile fizikokimya dersleri, geniş laboratuvar olanaklarıyla<br />

desteklenmiştir. Üçüncü yıl sonundaki <strong>yaz</strong> stajında uygulama deneyimi kazanan öğrenciler, son<br />

sınıfta gerçekleştirdikleri bitirme projesi ile bilimsel araştırma ortamlarına hazırlanırlar. Bazı<br />

öğrenciler bitirme projelerini yayımlama fırsatı bularak bilim literatüründe erkenden yerlerini<br />

alırlar. Öğrenciler; supramoleküler kimya, polimer kimyası, nükleer kimya, çevre kimyası ve endüstri<br />

kimyası gibi güncel alan derslerinin yanı sıra farklı bölümlerden fen bilimleri ve mühendislik dersleri<br />

de seçebilmektedir.<br />

Bölümün akademik kadrosu rehberliğinde sürdürülen deneysel ve kuramsal çalışmalar yüzey<br />

kimyası, gerçekçi ve model katalizörler, katıhal kimyası, yakıt pilleri, kendi kendini düzenleyen<br />

moleküller, nanokristaller, nanogözenekli malzemeler, sıvı kristaller, nükleer füzyon, radyoaktif<br />

atıkların yayılma özelliklerinin incelenmesi ve modellenmesi, polimer kimyası, supramoleküler<br />

kimya, moleküler anahtarlar, sensörler, moleküler ve mantık devreleri, moleküller arası enerji<br />

transfer süreçleri, sert kaplamalar ve malzemeler, ışık-molekül etkileşimlerinin kuvantum modelleri<br />

ve iletken polimerler gibi alanlardadır. Turkiye icerisinde verilen en prestijli bilim odulu olan<br />

TUBITAK Bilim Odulu'nu kazanmis olan uc ogretim uyesiyle Turkiye'de bu odulu en cok kazanan<br />

bolum olma unvanini da tasimaktadir.<br />

Bilkent Üniversitesi Kimya Bölümü mezunları, modern kimyaya yön veren bilim insanlarıdır. Çoğu<br />

yurtdışında yüksek lisans ve doktora eğitimlerine devam etmektedir. Brandeis, Cornell, Maryland,<br />

Northwestern, Princeton ve Texas A&M üniversiteleri, mezunların tam burslu olarak lisansüstü<br />

öğrenim gördükleri kurumlardandır.<br />

Bilkent Kimya Bolumu, 20'si tam burslu olmak uzere toplamda 35 ogrenciyi kabul etmektedir.<br />

5


KAMPUS HARITASI<br />

6


08.40-09-<br />

08<br />

09.30-09-<br />

09<br />

09.40-<br />

09.40<br />

10.30-<br />

10.30<br />

10.40-<br />

10.40<br />

11.30-<br />

11.30<br />

11.40-<br />

11.40<br />

12.30-<br />

12.30<br />

13.40-<br />

13.40<br />

YAZ OKULU PROGRAMI<br />

26 Haziran Salı 27 Haziran Çarşamba 28 Haziran Perşembe<br />

Nükleer Kimyanin Çevre ve<br />

Arkeolojiye Uygulamaları<br />

Nükleer Kimyanin Çevre ve Arkeol<br />

1. Ders: Sıvı Kristallerin Kimyası<br />

1. Ders:<br />

Ara Ara Ara<br />

Nükleer Kimyanin Çevre ve<br />

Arkeolojiye Uygulamaları<br />

Nükleer Kimyanin Çevre ve NüN A<br />

2. Ders: Sıvı Kristallerin Kimyası<br />

2. Ders:<br />

Ara Ara Ara<br />

3.Ders: Işık-Madde Etkileşimi ve Işıkla<br />

Aktifleşen ilaçlar<br />

3.Ders: Işık-Madd<br />

Ara Ara Ara<br />

4.Ders: Işık-Madde Etkileşimi ve Işıkla<br />

Aktifleşen ilaçlar<br />

4.Ders: Işık-Madd<br />

3. Ders: Ultra Sert ve Sürtünmesiz<br />

Malzemeler<br />

3. Ders: Ultra Sert ve Sür<br />

Öğle Yemeği Öğle Yemeği Öğle Yemeği<br />

Guvenlik Toplantisi Emrah Ozensoy<br />

Sıvı Azot Demoları &<br />

Guvenlik Toplantisi Emrah Ozensoy<br />

Bilkent Kimya Bölümü Araştırma<br />

Bilkent Kimya Bölümü A<br />

4. Ders: Ultra Sert ve Sürtünmesiz<br />

Malzemeler<br />

4. Ders: Ultra Sert ve Sürt<br />

Öğrencilerin Gerçekleştireceği<br />

Boya Sentezi Deneyi ve<br />

Öğrencilerin Gerçekleştireceği<br />

Sosyal Aktivite: Ultimate Freezbee Sosyal Aktivite: Voleybol, Basketbol, Masa Tenisi Sosyal Aktivite : Piknik ve Mangal<br />

7<br />

1. Katalitik Nanoparçacıkların<br />

Gizemli Dünyası<br />

1. Katalitik Nanoparçacıkların Gizemli<br />

1<br />

2. Katalitik Nanoparçacıkların<br />

Gizemli Dünyası<br />

2. Katalitik Nanoparçacıkların Gizemli<br />

2. Ka<br />

3. Ders: Yüzey Kimyası<br />

Şefik Süzer<br />

3. Ders: Yüzey Kimya<br />

4. Ders: Yüzey Kimyası<br />

Şefik Süzer<br />

4. Ders: Yüzey Kimyası<br />

Kimyasal Kaos ve Döngüsel<br />

Tepkime Demosu<br />

Kimyasal Kaos ve Döngüsel Tepki<br />

Kimyasal Kaos ve Döngüsel Tepkime D<br />

K


POLIMERLESME TEPKIMESI VE NAYLON 6,10 SENTEZI<br />

Polymer: Monomer adı verilen görece küçük moleküllerin birbirlerine tekrarlar halinde<br />

eklenmesiyle oluşan çok uzun zincirli moleküllerdir. (poly =çok, meros=parça) Teflon, plastik,<br />

protein, nylon vb...<br />

Polymerik Olarak Adlandırdığımız Malzemelerin Günlük Hayatımızdaki Yeri<br />

• Üzerimize giydiğimiz eşyalardan pekçoğu yün, pamuklu (selüloz) doğal polimerik<br />

maddelerden veya suni yollarla elde edilmiş olan polyester, poliakrilonitril (yapay ipek) gibi<br />

pekçok polimerik ürün kullanırız.<br />

• Paketlemede kullanılan malzemelerin hemen hepsi polimerik malzemelerden<br />

hazırlanmışlardır. Evlerimizde de benzeri pek çok malzeme kullanırız. Bu malzemelerin<br />

bazıları naylon olduğu gibi bazıları polipropilenden, polyesterden veya polietilenden<br />

yapılmıştır.<br />

• Gözlük camlarının yerini ise daha hafif ve kırma indisi camdan daha fazla olan polikarbonat<br />

gözlük camları almaktadır. Kontak lenslerde ise polimetilmetakrilat kullanılmaktadır.<br />

8


Kimyasal Ayıraçlar<br />

Kimyada kullanılan ayıraç belli bir bileşik ile karakteristik bir reaksiyona girebilen, ve bu sayede o<br />

bileşiğin varlığını hatta miktarını belirlemeye yarayan ve reaksiyondan ürün üretmeye yarayan bir<br />

bileşiktir<br />

• Methyl Orange, asidik ortamda kırmızı bazik ortamda sarı renk verir.<br />

(http://en.wikipedia.org/wiki/Methyl_orange)<br />

pH 3.1 den düşükken Kırmızı<br />

pH 4.4’den büyükken Sarı<br />

• Methyl Red, Methyl Orange gibi asidik ortamda kırmızı bazik ortamda sarı renk verir fakat<br />

pH aralığı farklıdır. (http://en.wikipedia.org/wiki/Methyl_red)<br />

pH 4.4’den düşükken Kırmızı<br />

pH 6.2’den büyükken Sarı<br />

• Bromocresol Green asidik ortamda sarı bazik ortamda mavi renk verir<br />

pH 3.8 den düşükken Sarı<br />

pH 5.4’den büyükken Mavi<br />

• Phenol Phthalein çok asidik ortamda turuncu, normal ortamda renksiz, bazik ortamda<br />

pembe venr verir.<br />

ph 8.2 den düşükken renksiz<br />

ph 8.2 den büyükken Pembe<br />

9


Güvenlik:<br />

NAYLON 6,10 SENTEZI<br />

• 1,6-diaminohexane ve Sebacoyl Chloride ciltle temas ettiğin tahriş edibilir buyüzden<br />

deney boyunca eldiven giyilmelidir.<br />

• Hexane yanıcıdır, alevden uzak tutulmalıdır<br />

• Güvenlik Gözlukleri deney boyunca çıkarılmamalıdır !<br />

Cam Malzemeler Kimyasallar<br />

1,6-<br />

Miktar<br />

2xBeher 250 ml<br />

Magnetik<br />

diaminohexane 5 gr<br />

Karıştırıcı Na CO 2 3<br />

Sebacoyl<br />

0,5 gr<br />

Pastur Pipet Chloride 1ml<br />

2xbalık n-hexane 100 ml<br />

Dereceli Silindir Ayıraç 2-3 damla<br />

Prosedür<br />

• 5 gram 1,6 diaminohexane’i tartın.<br />

Tartıyı kullanırken,<br />

• Önce tartıya uygun büyüklükte, kağıt kesin.<br />

• Kağıdı tartının üzerine yerleştirdikten sonra ‘Tare’ tuşuna basarak, kağıdın darasını<br />

alın.<br />

• Tartı 0,00 g da sabitlendiğinde maddenizi ölçün.<br />

• 250 ml beher’in içine, dereceli silindirle ölçtüğünüz 50ml saf suyu ekleyin.<br />

• Ölçütüğünüz 1,6-diaminohexane tamamen suyun içinde çözünene kadar, balık ve Magnetik<br />

karıştırıcı yardımıyla karıştırın.<br />

• Karışımın üzerine 0,5 gr Soduim Karbonat (Na 2 CO 3 ) ekleyin.<br />

• Elde etmek istediğiniz renge göre asistanınızdan kullanmak istediğiniz Ayıraçı isteyin.<br />

• Diğer beherin içine 100 ml hexane ekleyin.<br />

10


• Hexane’ın içerisinde 1 ml sebacoyl cloride’ı , balık ve Magnetik karıştırıcı yardımıyla 2<br />

dakika karıştırın.<br />

• Pasteur pippet yardımıyla, Sebacoyl cloride solusyonunnu yavaşça, 1,6-diaminohexane<br />

karışımının üstüne ekleyin.<br />

• Birbirine karışmayan iki sıvının yüzeyinde nylon oluşmayabaşlayınca Pasteur pipetinin<br />

etrafına sararak nylonu toplayın.<br />

Reaksiyon:<br />

Mekanizma:<br />

11


Malzemeler:<br />

ORANGE II SENTEZI<br />

Kimyasal Miktar<br />

Sulfonilik Asit 2.4 g<br />

2.5% Sodyum Karbonat Cozeltisi 25 mL<br />

Sodyum Nitrit 1 g<br />

Buz 12 g<br />

Konsantre HCl 2.5 mL<br />

2-Naftol 1.8 g<br />

10% Sodyum Hidroksit Cozeltisi 10 mL<br />

Sodyum Klorur 5 g<br />

Doymus Sodyum Klorur Cozeltisi 10 mL<br />

Arac-Gerec:<br />

Erlenmayer 5 adet<br />

Beher 1 adet<br />

Manyetik karistirici 1 adet<br />

Dereceli Silindir 1 adet<br />

Guvenlik:<br />

Sulfonilik asit cildi, gozu ve mukozayi tahris eder. Maruz kalindiginda cilde temas eden bolgenin bol<br />

suyla yikanmasi gerekir. Deney boyunca eldiven giyilmesi gereklidir.<br />

Sodyum hidroksit tum dokular icin yakici ve asindiricidir. Maruz kalindiginda cilde temas eden<br />

bolgenin bol suyla yikanmasi gerekir. Konsantre Hidroklorik asit de yakici ve asindiricidir. Deney<br />

boyunca eldiven giyilmesi tavsiye edilir.<br />

Sodyum nitrit cok miktarda kullanildiginda toksiktir, cildi ve mukozayi tahris eder. Eldiven giyilmesi<br />

ellerin korunmasini saglar.<br />

2-Naftol oldukca toksiktir ve cilt tarafindan kolaylikla emilir. Ciltle temasi cildin soyulmasina ve cilt<br />

lekesine neden olur. Deney boyunca eldiven giyilmelidir.<br />

Sentezlenen Orange II tehlikeli bir madde degildir. Ancak ciltle temasinda cildi turuncuya boyar.<br />

Turuncuya boyanmamak icin eldiven giymeye deger.<br />

12


Prosedur:<br />

• Sulfonilik Asitin Diazotize Edilmesi<br />

• 2.4 g sulfonilik asit tartip 125 mL’lik erlenmayere koyun. Uzerine 2.5% 25 mL sodyum<br />

karbonat cozeltisi ekleyin. Karisimi kaynayana kadar isitarak karistirin. Sulfonilik asitin iyice<br />

cozundugunu gorun. Erlenmayerdeki karisimi daha sonra musluk suyu altinda sogutun.<br />

• Erlenmayerdeki soguk cozeltiye 1 g sodyum nitrit ekleyin. Cozunene kadar karistirin.<br />

• 250 mL’lik beherde soguk asit cozeltisi hazirlayin. 12 g buzu behere koyun. Uzerine yavas<br />

yavas 2.5 mL konsantre HCl ilave edin.<br />

• Erlenmayerdeki soguk cozeltiyi beherdeki soguk asit cozeltisine dokun. 1-2 dakika icerisinde<br />

olusan diazonyum tuzu be<strong>yaz</strong> cokeltiler halinde coker.<br />

• Orange II Sentezi<br />

• 10 mL 10% NaOH cozeltisini bir beherin icinde sogutun. 1.8 g 2-naftol’u hazirladiginiz bazik<br />

cozeltinin icine dokun ve cozunene kadar karistirin.<br />

• 1. Partta sentezlenen diazonyum tuzu cozeltisine, sodyum hidroksit cozeltisi icindeki 2naftol’u<br />

ekleyin ve 5-10 dakika karistirin.<br />

• Karisimi isitin ve icine 5 g sodyum klorur ilave ederek 5 dakika daha karistirin.<br />

• Karisimi buz banyosunda sogutun. Beherde dibe coken madde sentezlediginiz orange II.<br />

Temizlik:<br />

Sentezlenen boyanin kullanilmayacak kisminin pH’i kontrol edilir. Notr degilse notralize edilir. Bol<br />

suyla calkalanarak lavaboya d<strong>okulu</strong>r.<br />

13


KIMYASAL SALINIM REAKSIYONLARI<br />

Salınım reaksiyonları kimyasal reaksiyonların en dikkat çekici reaksiyonları arasındadır. Reaksiyon<br />

türlerinden biri, kimyasal karışımların periyodik bir biçimde belli bir süre renk değiştirmesiyle olur.<br />

Örneğin, bir başka çalışmada, karışım periyodik olarak köpük, gaz patlaması yayar. Bu ilginç<br />

özellikleri sayesinde kolayca hatırlanabilir reaksiyonlardır. Belki de osilatör reaksiyonlarını ilgi cekici<br />

kılan onların beklenmedik renk değişikliği gibi tezatlıkları. Belli şartlar altında reaksiyon sadece bir<br />

yönde ilerler. Biz nadiren kendi kendine ters yönde ilerleyebilen çok az sayıda reaksiyonlar da<br />

bulabiliriz.<br />

Biz bu tür reaksiyonları kıyaslarsak, fiziksel osilatöre olan benzerliği dikkatimizi çekicektir mesela<br />

sarkaç buna güzel bir örnek olabilir. Sarkaç denge konumu boyunca bir uçtan diğer uca salınım<br />

yapar. Ve bu salınım boyunca kinetik enerji ve potansiyel enerji toplamı birbine eşit , sürekli olarak<br />

birbirne dönüşmeye eğilimlidirler.Bu fiziksel olaya benzer şekilde, kimyasal reaksiyonlarda da<br />

reaksiyonun denge konumundan sürekli olaraj iki farklı yöne kaydığı düşünülebilir. Fakat bu olay<br />

termodinamiğin ikinci kuralıyla çelişir. İkinci kural bize denge konumuna gelen kimyasal bir<br />

sistemin gelişigüzel sapamayacağını söylemektedir.Bu yüzden kimyasal reaksiyonlardaki osilasyon<br />

bir sarkacın osilasyonu ile aynı değildir. Çünkü kimyasal reaksiyonlar denge konumu boyunca<br />

salınım yapmazlar.<br />

Osilasyon yapan kimyasal reaksiyondaki salınımlar serbest enerjinin azalmasıyla sürdürülür. Bu<br />

azalma, tüm kimyasal reaksiyonlar yönlendiren şeydir, ancak tüm kimyasal reaksiyonlar osilasyon<br />

yapmaz.Osilasyon reaksiyonlarının kendilerine özgü bazı özellikleri olmalıdır onların bu<br />

beklenmedik salınımlarını sağlayabilecek. Bu özellik ise onların onların mekanizmasıyla alakalıdır.<br />

Onların mekanizmaları reaksiyon ilerledikçe bileşenlerin konsantrasyonunun ne kadar değiştiğini<br />

belirler.Ne kadar karışık bir mekanizmadan söz edersek o kadar kompleks bir değişim den<br />

bahsetmiş oluruz.<br />

Tepkimede salınım nasıl olur?<br />

Bilinen bütün kimyasal osilasyon mekanizmaları üç ortak özelliğe sahipler.<br />

• Osilasyon olduğu zaman, kimyasal karışım denge konumundan daha uzaktadır ve enerjin<br />

açığa çıktığı bu reaksiyon sürdürülür küçük bir enerji salınımıyla.<br />

• Enerjinin açığa çıktığı reaksiyonlar en az iki yolu takip edebilirler ve reaksiyon değişir<br />

14


periyodik bir şekilde birinden digerine doğru değişir.<br />

• Bu yollardan biri ara ürün oluşturken diğeri bu ara ürünü tüketir.<br />

• Ara ürünün konsantrasyonu küçükken, reaksiyon onu üretecek yönde ilerler ve yüksek<br />

konsantrasyonda ara ürün oluşmasını sağlar.<br />

• Ara ürünün konsantrasyonu fazlayken, reaksiyon bunu tüketecek yönde ilerler ve ara<br />

ürünün konsatrasyonu azalır.<br />

Sonuç olarak reaksyion üretimin olduğu yolu seçer bir yoldan diğerine geçerek.<br />

Mavi Sivinin Kimyasal Gosterimi<br />

Deneyin Konusu: Mavi renkli çözelti önce saydam bir hale getirilecek sonrasında tekrar maviye<br />

dönecek.<br />

Deney amacı: Bu kimya deneyinde, mavi renkli bir çözelti kademeli olarak saf hale getirilecek.<br />

Deneyi gerçekleştirmek için gerekli talimatlar aşağıda verilmiştir. Deneyin kimyası ve kırmızı-<br />

saydam- kırmızı ve yeşil ile kırmızı/yeşil, yeşil renk değişimleri açıklanacaktır. Mavi şişe reaksiyonu,<br />

uygun materyaller kullanılarak kolaylıkla yapılabilir.<br />

Araç- gereçler:<br />

Musluk suyu<br />

1 adet 250 ml erlanmeyer şişesi, tıkaçları ile birlikte<br />

2.5 gram glikoz<br />

2.5 sodyum hidroksit<br />

%0.1 lik metil mavisi çözeltisi (3 ml)<br />

Prosedür:<br />

2.5 gram glikoz erlanmeyerin içine konulacak.<br />

Erlanmeyer yarısına kadar musluk suyu ile doldurulacaktır.<br />

2.5 gram sodyum hidroksit (NaOH) çözdürülecektir.<br />

3 mililitrelik metil mavisi ilave edilecektir.<br />

15


Deneyin Yapılışı<br />

Erlanmeyerin içine maddelerin hepsini koyduktabn sonra çalkalanır. Glikoz, çözünmüş dioksit<br />

tarafından oksitlendikten sonra, sıvı yavaşça renksiz bir hal alacaktır. Eğer bu deneyi farklı<br />

yogunlukta iki karışım için yapmış olsaydık, yoğunluk farkının kimyasal tepkime üzerindeki etkisi<br />

açık bir şekilde görülecektir. İki kat daha fazla madde içeren şişede, çözünmüş oksijen diğer şişeye<br />

göre yarı zamanda kullanılır.<br />

Şişeyi döndürdüğümüzde ya da çalkaladığımızda mavi renk tekrar ortaya çıkacaktır.<br />

Tepkime birkaç kez tekrarlanabilir.<br />

Güvenlik ve Temizlik<br />

Yakıcı kimyasallar içeren çözeltilerle direk temastan kaçınınız.<br />

Mavi Şişe Reaksiyonunun Çalışma Prensibi<br />

CH 2 OH–CHOH–CHOH–CHOH–CHOH–CHO + 1/2O 2 --> CH 2 OH–CHOH–CHOH–CHOH–CHOH–COOH<br />

Bu tepkimede glikoz ve aldehit oksijen tarafından yavaşça glukanik aside oksitlenecektir.<br />

Glukonik asit sodyum hidroksit varlığında sodyum glukonata dönüşecektir.<br />

Metil mavisi, oksijenin yer değiştirmesini sağlayan taraf olarak tepkimeyi hızlandırır. Glikozu<br />

oksitleyerek, metil mavisi kendini indirger ve renksiz bir hal alır.<br />

Eğer ortamda yeteri kadar havadan gelen oksijen varsa, metil mavisi tekrar oksitlenir ve eski<br />

mavi rengine geri döner.<br />

Zaman geçtikçe, glikoz, metil mavisine indirgenir ve çözeltinin rengi kaybolur. Seyreltik<br />

çözeltilerde, bu tepkimeler 40 ile 60 derece arasında gerçekleşirken, derişik çözeltilerde bu<br />

tepkimeler oda sıcaklığında gözlenebilir.<br />

Briggs-Rauscher Tepkimesi<br />

Kimyasal Malzemeler:<br />

Kimyasal Miktar<br />

30% Hidrojen Peroksit (H 2 O 2 ) 40,00 mL<br />

Malonik Asit (CCH 2 (COOH) 2 ) 1.56 g<br />

Mangan(II) Sülfat Monohidrat (MnSO 4 . H 2 O) 0,34 g<br />

Nişasta 0,40 g<br />

Potasyum İyodat (KIO 3 ) 4.30 g<br />

16


Sülfürik Asit (konsantre) (H 2 SO 4 ) 0,50 mL<br />

Araç - Gereç:<br />

Güvenlik:<br />

Malzeme Adet<br />

Beher (500 mL) 1<br />

Erlen (250 mL) 3<br />

Dereceli Silindir (100 mL) 1<br />

Isıtıcı 1<br />

Manyetik Balık 1<br />

Hidrojen Peroksit kuvvetli oksitleyici bir kimyasal maddedir. Dekomposizyonu sonucu açığa<br />

çıkan oksijen organik maddelerin yanmasına ve aşırı basınca sebep olabilir. Gözler, cilt, burun,<br />

boğaz, ve ciğerler için tahriş edici özelliğe sahiptir. Bu kimyasalla çalışma esnasında ürünün, yün,<br />

odun kağıt kömür ve benzeri yanabilen organik malzemelerle temasından kaçınılmalıdır.<br />

Sülfürik asit renksiz, kuvvetli bir mineral asittir. Su ile karışması esnasında yüksek bir ısı açığa<br />

çıkar bu sebeple asit seyreltileceği zaman suyu aside değil, asidi suya ilave etmek gerekmektedir.<br />

İnsan sağlığı açısından çok tehlikeli bir madde olup, gözler, cilt, burun, boğaz, ve ciğerler için tahriş<br />

edici özelliğe sahiptir. Vücudun bir yerine temas ettiği zaman yüzey hemen kurulanmalıdır ve daha<br />

sonra suyla yıkanmalıdır.<br />

Prosedür:<br />

• Solüsyon A:<br />

1. Erlende 4,30 gram potasyum iyodat 100 mL distile su içinde çözdürülür, daha 0,50 mL konsantre<br />

sülfürik asit eklenip karıştırılır.<br />

• Solüsyon B:<br />

2. Erlene 1,56 gram malonik asit ve 0,34 gram mangan(II) sülfat monohidrat eklenir ve üzerine 100<br />

mL distile su eklenir ve karıştırılır. Çözeltiye 0,4 gram nişasta eklenir ve çözünmesi için manyetik<br />

balık kullanarak ve ısıtarak karıştırılır.<br />

• Solüsyon C:<br />

3. Erlende 40 mL hidrojen peroksit (%30 luk) 100 mL’ye seyreltilir.<br />

• Solüsyon A ve Solüsyon B beherin içinde manyetik balık kullanılarak karıştırılır. Karıştırma<br />

17


Temizlik:<br />

işlemi devam ederken Solüsyon C eklenir.<br />

Karışım ağır metal atık kutusuna dökülmeli, araç gereçler bol su ile yıkanmalıdır.<br />

18


HIDROJEN PEROKSIT BOZUNMASI VE HOMOJEN KATALIZOR<br />

ETKISI<br />

Kimyasal Malzemeler:<br />

Kimyasal Miktar<br />

Hidrojen Peroksit (30%) 30 mL<br />

Doymuş Potasyum İyodür Çözeltisi 10 mL<br />

Deterjan 3-5 mL<br />

Boya (Orange II vb.) 2 g<br />

Araç - Gereç:<br />

Malzeme Adet<br />

Dereceli Silindir 4<br />

Beher 1<br />

Güvenlik:<br />

Hidrojen peroksit (düşük konsantrasyonlarda örneğin 3%) kolay ulaşılabilir bir materyal<br />

olmak ile birlikte medikal amaçlar için kullanılmaktadır. Ancak düşük konsantrasyonlarda olsa bile<br />

yutulması tehlikelidir. Yüksek konsantrasyonlu hidrojen peroksit agresif oksitleyici özellik gösterir ve<br />

insan cildi de dahil olmak üzere pek çok maddeyi aşındırabilmektedir. İndirgen maddeler varlığında<br />

şiddetli reaksiyon vermektedir. Mümkün olduğu kadar deri ve kıyafetler ile teması engellenmelidir.<br />

Yüksek oranlarda hidrojen peroksit ve potasyum iyodür kullanılırsa, reaksiyon şiddetli bir<br />

şekilde gerçekleşebilir. Bunun için oranların normal oranlarda tutulması ve çevreye zarar vermemek<br />

için kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.<br />

Prosedür:<br />

Temizlik:<br />

• Behere öncelikle 5 mL deterjan ve 2 g boyadan elde edilen çözelti eklenir,<br />

• 30 mL 30% hidrojen peroksit bu karışımın üzerine eklenir ve boyanın deterjan ile<br />

birlikte hidrojen peroksit içinde dağılması sağlanır,<br />

• Daha sonra 10 mL doymuş potasyum iyodür çözeltisi eklenir. Eklenme işlemi hızlı<br />

yapılmalıdır.<br />

Reaksiyon sonucu çıkan köpükler çöpe atılabilir ve reaksiyon sonunda beherde kalan<br />

maddeler bol su ile yıkanarak lavaboya boca edilebilir.<br />

19


• Sıvı Azot Nedir? Nerelerde Kullanılabilir?<br />

SIVI AZOT DENEYLERI<br />

Azot 5A grubunun ilk elementidir ve 2. Periyotta yer alır. Doğada gaz halinde bulunur<br />

ve atmosferin %78 ini oluşturur. Sıvı Azot ise yoğunlaştırma işlemiyle elde edilir ve çok<br />

düşük kaynama noktasına sahip olduğu için (≈ -196 o C) oda sıcaklığında sıvı halini<br />

koruyamaz ve doğada bulunduğu formuna yani gaz formuna dönüşür. Bu kadar özel bir sıvı<br />

insanların faydası için kullanılır ve elektronikten sağlık sektörüne, yiyecek sektöründen<br />

temel bilimlere kadar bir sürü alanda yer alır. Elektronikte; çeşitli bilgisayarların soğutma<br />

sistemlerinde, sağlık sektöründe; siğil gibi hastalıkları tedavide, yiyecek sektöründe;<br />

yiyeceklerin dondurulup saklanmasında ve temel bilimlerde ise; üreme hücreleri gibi soğuk<br />

ortamlarda saklanması gereken hücrelerin korunmasında kullanılmaktadır.<br />

Şimdi de sıvı azotun fiziksel özelliklerini ve çeşitli maddelere etkisini anlayabilmek<br />

için bir kaç basit deneyi inceleyelim.<br />

• Birinci Deney Balonu Sıvı Azotun İçine Daldırmak<br />

Bu deneyde bir adet balonu sıvı azot içine daldıracağız. Bu deneydeki amaç sıvı azota<br />

maruz kaldıktan sonra balona ve balon içindeki gaza ne olduğunu gözlemlemek.<br />

Bilindiği gibi maddenin üç halide (katı, sıvı ve gaz) sıcaklık değişimine tepki verir.<br />

Örneğin gazlar soğuyunca yoğunlaşabilirler çünkü soğuk ortamda gaz moleküllerinin sahip<br />

oldukları kinetik enerji azalır ve haliyle hızlarıda azalır. Bizim bu deneyde gözlemleyeceğimiz<br />

olay ise yoğunlaşmadır çünkü sıvı azot bize soğuk ortamı sağlamaktadır ve balon içindeki<br />

havada soğukla birlikte yoğunlaşacaktır. Soğukla birlikte yoğunlaşan havanın balonun<br />

çeperlerine yaptığı basınç azalacaktır ve azaldıkça balon inmeye ve büzüşmeye<br />

başlayacaktır. Buradaki önemli nokta ise, gaz kaçağı olmayacağı için balonu çıkarttığımızda<br />

ısınmaya başlayan hava yine balonun şişmesini sağlayacaktır.<br />

• İkinci Deney Çiçeği Sıvı Azotun İçine Daldırmak<br />

Bu deneyde, öncekinde balonu daldırdığımız gibi bir adet çiçek daldıracağız. Bunun<br />

20


amacı ise daldırma işleminden sonra çiçeğe ne olduğunu gözlemlemek.<br />

Su hayatın kaynağıdır ve her canlı tabiatları gereği suya belirli ölçülerde ihtiyaç<br />

duyarlar. Çiçeklerde suya en çok ihtiyaç duyan varlıklardandır çünkü yaşamsal faaliyetler<br />

örneğin fotosentez gibi faaliyetler için su gerekmektedir. Bu deneyde ise bir önceki deneyde<br />

bahsettiğimiz maddelerin sıcaklık değişimine verdiği tepkilerden bir başkasını<br />

gözlemleyeceğiz. Her hücrede belirli oranlarda su bulunmaktadır ve çiçeğin yapraklarında<br />

da su vardır. Suyun donma noktası 0 o C’dur ve doğal olarak sıvı azotun içine çiçeği<br />

daldırdığımızda ortam 0 o C’un altındadır ve neticesinde su donmaya başlar. Donan su, bitki<br />

hücrelerinin de donmasını sağlar ve hücreler deforme olurlar. Adeta bütün hücreler küçük<br />

birer buz tanesi gibi olurlar ve çiçeğin yapraklarını ezdiğimizde veya bir yere vurduğumuzda<br />

kolayca paramparça olur.<br />

• Üçüncü Deney Sıvı Azot İçinde Kauçuk Tıpa<br />

Bu deneyde kauçuk tıpanın sıvı azot içerisindeki davranışını gözlemleyeceğiz.<br />

Bilindiği gibi kauçuk iyi bir ısı iletkeni değildir. Oda sıcaklığında bulunan kauçuk çok<br />

soğuk olan sıvı azot içerisinde bırakıldığında, adeta çok sıcak bir demir bilyenin suyun içine<br />

atılması gibi etki yapar. Yani sıvı azot hemen kaynamaya başlar. Bu olaya ısı transferi neden<br />

olmaktadır. Sıvı azota göre sıcak olan kauçuk tıpa sıvı azota ısısını aktarır ve azotun sıcaklığını<br />

yükseltir. Kauçuk tıpa bu durumda çok hızlı bir şekilde ısısını kaybeder ve dış yüzeyi hızlı bir<br />

şekilde soğur. Fakat iyi bir ısı iletkeni olmadığı için iç kısmı dışa göre sıcak kalır ve yaklaşık 5<br />

dakika sonra tıpa çatlar.<br />

• Dördüncü Deney Sıvı Azot İçinde Bozuk Paralar<br />

Bu deneyde sıvı azot içerisine iki farklı madeni para türü atacağız. Birisinin içeriğini<br />

daha çok bakır, diğerininkini ise daha çok çinko oluşturmaktadır. Amacımız, bu iki farklı<br />

elementten oluşan malzemelerin çok düşük bir sıcaklıkta kırılganlığını anlamak ve<br />

kıyaslamaktır.<br />

21


Superiletkenlik<br />

Bazi kimyasal elementler (civa), alasimlar (niobium-titanium), seramikler ve organik<br />

iletkenler, belli bir sicakligin altina dusuruldugu zaman, materyeldeki butun elektrik direncinin sifira<br />

inmesi olayina superiletkenlik denir. 1911 yilinda Isvec'te Heike Kamerlingh Onnes tarafindan<br />

kesfedilen bu davranis, klasik fizik yasalari ile aciklanamayan ve kuantum mekaniksel Meissner<br />

Efekti ile karakterize edilen bir olaydir.<br />

Bilindigi uzere, elektrik akimini elektrik yuklu parcaciklar iletir. Katilarda bu iletim, dis enerji<br />

yorungelerinde bulunan elektronlarin hareketi ile saglanir. Bundan dolayi, bir cismin elektriksel<br />

iletkenligi, elektronlarinin ne kadar rahat ve duzgun hareket edebildigiyle orantilidir. Belli bir<br />

sicakliga sahip olan tum parcaciklarda oldugu gibi, dis yorungelerdeki elektronlar da termal<br />

salinimlara maruz kalir ve akima karsi bir direnc meydana gelir. Klasik fizikte bildigimiz direnc<br />

kavraminin idealize olmus sekli olan 'ideal iletken' kavrami, gunluk hayatta karsilastigimiz direnci<br />

aciklayabilse de, superiletkenlik konusunda yetersiz kalmaktadir.<br />

Klasik anlamda direncin idealize edilmesi demek, sifir elektrik iletkenligi demektir. Ote<br />

yandan, klasik direnc teorisi, elektromanyetik induksiyon ile birlikte, bir direncin icerisindeki toplam<br />

manyetik akinin zamana bagli olaraktan sabit kalacagini soyler. Halbuki, superiletkenler uzerinde<br />

yapilan deneyler, onlarin manyetik alani tamamen disarladigini ve iclerindeki manyetik akinin sifir<br />

oldugunu gostermistir. Her ne kadar tamamen aydinlatilamamis bir durum olsa da, bu etki, yani<br />

manyetik alanin bir superiletken tarafindan dislanmasi olayi fizikte Meissner efekti olarak gecer.<br />

Superiletken halindaki bir materyele disaridan manyetik alan uygulandigi zaman, materyel,<br />

teorik olarak, uzerine dusen butun manyetik alani disarlar. Bundan dolayi, uzerine yaklastirilan bir<br />

miknatis, kendi urettigi manyetik alan dislandigi icin belli bir yukseklikte dengeye gelecek ve havada<br />

asili kalacaktir. Basit miknatislarin olusturdugu manyetik alanin zamana gore sabit olmasi, onun her<br />

seferinde ayni yukseklikte denge konumuna ulasmasina sebep olacaktir. Ote yandan, miknatis,<br />

'manyetik igneleme' adi verilen bir olay sayesinde de superiletkenin uzerinde kalmaya devam<br />

edecek, uzerinden kayip gitmeyecektir. Superiletken deneyinde de gozlemlenecek olay, Meissner<br />

efekti ile bir mikntasinin superiletken uzerinde havada asili kalmasidir.<br />

22

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!