STAJ-YER DEYİP GEÇMEYİN!

STAJ-YER DEYİP GEÇMEYİN! STAJ-YER DEYİP GEÇMEYİN!

19.06.2013 Views

KULTUR-SANAT Boğazköy Tablet Kütüphanesinde bulunmuştur. Bütün dünyanın ilgisini bu çok eski uygarlık yöresine çekebilmek için Çorum İl Merkezi'ne bir 'Dünya Barış Merkezi'nin kurulması önerilmektedir. Bu merkez, sembolik anlamda bir kuruluş olmakla kalmamalı insanlar arasında kültür alışverişinin yapılarak ilişkilerin kuvvetlendiği, ortak insancıl değerlerin ve evrensel yaratıcı gücün ortaya çıkarıldığı bir Uluslararası Kültür ve Sanat Merkezi olmalıdır. (Bu merkezin yeri Çorum İl Merkezi Sentez Haritası No. Vde tarafımızdan önerilmektedir.) Böyle bir merkez hem Çorum çevresini eski uygarlık çağlarmdaki canlılığına kavuşturacak, hem de Çorum İl Merkezi'ni turistik bir merkez haline getirecektir. Barış alanında sembolik bir çaba olarak da Boğazköy Müzesi'ndeki Kadeş Antlaşması'mn asıl metninin büyük bir kopyası ile metnin bütün dünya dillerine çevrilmiş şeklinin bulunması önerilmektedir." 16 İlk bakışta ütopik bir düşünce gibi görünen bu öneri öncelikle Çorum'da oluşturulacak "çekirdek bir duyarlılık grubu"nun önderliğinde UNESCO*, ICOMOS**, Dünya Barış Konseyi, Uluslararası Kriz Grubu, Barış Derneği, Demokrasi Vakfı, Tarihi Kentler Birliği, Çekül Vakfı***, Beyaz Nokta Vakfı, "barışı" besleyen bir unsur olarak uluslararası ve ulusal arkeoloji, kültür ve sanatla ilgili çeşitli kuruluşların işbirliği ile ele alındığında "Dünya Barışı" ve "Çorum Uygarlığı" adına sinerjik bir etkinin yaratılacağına gönülden inanıyorum. Tarihsel bir veri olarak belleklerimizde yer eden "Kadeş Barış Antlaşması" her geçen gün bir kaosa doğru sürüklenen insanlığın kurtuluşu için "dünya vatandaşlığı" ve "dünya barışı" kavramlarının filizlenip büyümesinde bir esin kaynağı olacaktır. Daha şimdiden "DÜNYA BARIŞ ve KÜLTÜR MERKEZİ"nin duvarlarından birinde Melih Cevdet Anday'm "Kadeş Savaşı" şiirinin anıtsal bir resmini görür gibiyim: "Asi Irmağı'nın bir yanında Muvattali ayakta, askerleri arasında. Durmuş bakıyordu kıpırdamadan / Irmağın öbür kıyısında Firavun Ramses, savaş arabasına çıkmış, gözlerini dikmiş karşıya / İşte bütün bildiğimiz bu / Gerçi tarih uzun uzun anlatır, ama bu bakış kalır, kalsa kalsa" 17 "İki kral arasında yapılan antlaşmada insiyatif Hititler'dedir. Antlaşmanın iç yazılımını Hititler HATTUŞA'da hazırlamıştır." 18 Bu bağlamda seni "Barışı Kuran Kent Hattuşa" diye selamlıyor, sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyorum. ' Hasan Hüseyin, Ağlasun Ayşafağı, Bütün Şiirleri 6 (Ankara: Bilgi Yay. Aralık 1987), sh.9-96-328 2 Ali Ünlü, Vecizeler Öğütler Parolalar, (İstanbul: Şule Yay. Aralık 2002), sh.473 3 Celal Tuna, Mağaradan Kente, Cilt l, (İstanbul: İletişim Yay. 2000), sh.l 16 4 "Muhibbe Darga Kitabı" Arkeolojinin Delikanlısı, Söyleşi: Emine Çaykara, (İstanbul: T. İşbank Kültür Yay. Ocak 2003), sh.265 5 Dr. A. Muhibbe Darga, Eski Anadoluda Kadın, (İstanbul: İst. Üni. Ed. Fak. Yay. No. 2033, 1984), sh.l01 6 Ekrem Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi, (Ankara: TübitakPopüler Bilim ve Kültürel Kitapları 67, Nisan 2002), sh.l 19 7 "Muhibbe Darga Kitabı" Arkeolojinin Delikanlısı, Söyleşi: Emine Çaykara, (İstanbul: T. İşbank. Kültür Yay. Ocak 2003), sh.386 8 www.inilliyet.com.tr/2002/05/13/sanat/vazmungan html-"Kaderi Doğru Zamanda Çizmek" 9 Çorum Haber Gazetesi, 23 Mayıs 2002, sh.5 '"Jürgen Seeher, Hattuşa Rehberi - Hitit Başkenti'nde Bir Gün, (İstanbul: Ege Yayınları, 2002) sh.48 "Muazzez İlmiye Çığ, Hititler ve Hattuşa, (İstanbul: Kaynak Yay: 307, Eylül 2002) sh.39 12 Jürgen Seeher, Hattuşa Rehberi - Hitit Başkenti'nde Bir Gün, (İstanbul: Ege Yayınlan, 2002) sh.l7 13 Mahfı Eğilmez, Anitta'nın Laneti, (İstanbul: Om Yayınevi 2001) sh.37 14 Gazanfer Eryüksel, "Yerler Mühürlendi" Corum Haber Gazetesi, 11.04.2002 15 "Muhibbe Darga Kitabı" Arkeolojinin Delikanlısı, Söyleşi: Emine Çaykara (İstanbul: T. İşbank. Kültür Yay., Ocak 2003) sh.237-238 16 Çorum Bir Toplu Konut Uygulaması, Mimarlar: Altuğ & Behruz Çinici, (Ankara: Ajans Türk Matbaacılık, Aralık 1973), sh.213 17 Melih Cevdet Anday, Sözcükler - Bütün Şiirler, (İst: T. İşbank. Kül. Yay: 188,1979), sh. 79 18 Sedat Alp, Hitit Güneşi, (Ankara: Tübitak Pop. Bil. Kitap. 179, Temmuz 2003), sh.66 * UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kuruluşu **ICOMOS: Uluslararası Anıtlar ve Siteler Konseyi ***Çekül Vakfı: Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Değerlendirme Vakfı Eylül 2004 53

Frigler M.Ö 1190 yıllarında Anadolu'ya gelen Hint-Avrupa kökenli boylardan biridir. Ancak siyaset tarihinde boy göstermeleri M.Ö 750'den sonradır. Kral Midas döneminde (M.Ö 725-675) en parlak devrini yaşamış ve tüm Orta ve Güneydoğu Anadolu'ya egemen olmuşlardır. Friglerin, Anadolu'da benimsedikleri en eski ve en kendisine özgü dini "Ana Tanrıça ya da Kibele Kültü"dür. Kibele kutsal alanları genellikle dağlardaki kayalıklara yapılmıştır. KAYA ANITLARI (ESKİŞEHİR VE AFYONKARAHİSAR) Eskişehir ve Afyonkarahisar arasındaki kutsal platoya MÖ 8-6 yüzyıllar arasında tanrıçanın tapınaklarını temsil eden kaya anıtları yapılmış ve Friglerin Kibele'ye ne derece önem verdiklerinin en güzel kanıtı olmuşlardır. Bu anıtların üzerinde bazen geometrik bazen bitkisel bazen de hayvan motifleri bulunur. Bu kaya yüzeylerinden en ünlüsü Midas adını içeren Frigce yazıtı nedeniyle Midas Mezarı denen 17 metre yüksekliğindeki Yazılı Kaya Anıtı'dır. Ancak bu anıt bir mezar olarak değil yine bir tapınma cephesi olarak kullanılmıştır. Diğer Frig oyma kaya cephelerinde olduğu gibi MÖ. 8. yüzyılın 2. yansına ait olan bu Midas Anıtı'nın da yüzü doğuya bakar. Bir kaya yüzeyinin tepeden aşağıya doğru işlenmesiyle oluşturulan süslü cephe Semerdamlı bir Frig tapmağının ön kesimini temsil eder. Bu cephenin en önemli bölümü tanrıça heykelinin içinde durduğu kapı biçimindeki bir kaya nişidir. Bu anıt Friglerin büyük Tanrıçası "Kibele" adına yapılmış bir kutsal alandır. Bu nedenle burada Kibele'ye ait bir heykelin durduğu sayılır. Midas şehrindeki öteki anıtlardan Bitmemiş Anıt ve cephesindeki MATEPAN APEZASTİN FRIGYA UYGARLİĞİ Duygu Altan /Arkeolog KÜLTÜR-SANAT biçimindeki Frigce yazıtı nedeniyle "Arezastis Anıtı" denen kaya capheleri ilginç özellikleri ile Kibele'ye göste-rilen öneme tanıklık eder. Arslankaya Anıtı'nda tanrıça kanatları iki yana doğru açılmış tapmağın içinde iki aslan arasında durur biçimde betimlenmiştir ve bu tür kaya cephelerinin işlevi sorununa da açıklık getirir. Bu kaya cepheleri çoğunlukla tam olarak bitirilmemiş şeklide kasten eksik bırakılmışlardır. En ünlü Midas Anıtı örneğinde bile alt kısım işlenmemiş kaba bir halde bırakılmıştır. Buna Frig dinsel düşüncesinin ne derece etkili olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte kusursuz eserin yalnızca tamı elinden çıkacağı felsefesinden hareketle günümüzde bile eserlerini hiçbir biçimde tam olarak bitirmeyen Kütahyalı çini ustaları ile aynı bölgede yaşamış Frig sanatçıları arasında geleneksel bir bağ olduğu düşünülebilir. Friglerin kayalara oyulmuş diğer bir dinsel yapı türü de çoğunlukla doğuya bakan merdivenlerdir. Bir çeşit oturma yerine doğru çıkan bu merdivenlerin sunak olarak kullanıldıklarına inanılır. Ancak bunların tanrıçanın oturması için hazırlanmış sembolik tahtlar olması olasıdır. KAYNAKÇA UÇANKUŞ Hasan Tahsin - Bir İnsan ve Uygarlık Bilimi/Arkeoloji - Kültür Bakanlığı Yayınları - 2000 AKURGAL Ekrem - Anadolu Kültür Tarihi - Tübitakyayınlan -1997 54 Eylül 2004

Frigler M.Ö 1190 yıllarında Anadolu'ya gelen<br />

Hint-Avrupa kökenli boylardan biridir. Ancak<br />

siyaset tarihinde boy göstermeleri M.Ö 750'den<br />

sonradır. Kral Midas döneminde (M.Ö 725-675) en<br />

parlak devrini yaşamış ve tüm Orta ve Güneydoğu<br />

Anadolu'ya egemen olmuşlardır.<br />

Friglerin, Anadolu'da benimsedikleri en eski ve<br />

en kendisine özgü dini "Ana Tanrıça ya da Kibele<br />

Kültü"dür. Kibele kutsal alanları genellikle dağlardaki<br />

kayalıklara yapılmıştır.<br />

KAYA ANITLARI<br />

(ESKİŞEHİR VE AFYONKARAHİSAR)<br />

Eskişehir ve Afyonkarahisar arasındaki kutsal<br />

platoya MÖ 8-6 yüzyıllar arasında tanrıçanın tapınaklarını<br />

temsil eden kaya anıtları yapılmış ve<br />

Friglerin Kibele'ye ne derece önem verdiklerinin en<br />

güzel kanıtı olmuşlardır.<br />

Bu anıtların üzerinde bazen geometrik bazen<br />

bitkisel bazen de hayvan motifleri bulunur. Bu kaya<br />

yüzeylerinden en ünlüsü Midas adını içeren Frigce<br />

yazıtı nedeniyle Midas Mezarı denen 17 metre yüksekliğindeki<br />

Yazılı Kaya Anıtı'dır. Ancak bu anıt bir<br />

mezar olarak değil yine bir tapınma cephesi olarak<br />

kullanılmıştır. Diğer Frig oyma kaya cephelerinde<br />

olduğu gibi MÖ. 8. yüzyılın 2. yansına ait olan bu<br />

Midas Anıtı'nın da yüzü doğuya bakar.<br />

Bir kaya yüzeyinin tepeden aşağıya doğru işlenmesiyle<br />

oluşturulan süslü cephe Semerdamlı bir<br />

Frig tapmağının ön kesimini temsil eder. Bu<br />

cephenin en önemli bölümü tanrıça heykelinin<br />

içinde durduğu kapı biçimindeki bir kaya nişidir.<br />

Bu anıt Friglerin büyük Tanrıçası "Kibele" adına<br />

yapılmış bir kutsal alandır. Bu nedenle burada<br />

Kibele'ye ait bir heykelin durduğu sayılır.<br />

Midas şehrindeki öteki anıtlardan Bitmemiş<br />

Anıt ve cephesindeki MATEPAN APEZASTİN<br />

FRIGYA UYGARLİĞİ<br />

Duygu Altan /Arkeolog<br />

KÜLTÜR-SANAT<br />

biçimindeki Frigce yazıtı nedeniyle "Arezastis<br />

Anıtı" denen kaya capheleri ilginç özellikleri ile<br />

Kibele'ye göste-rilen öneme tanıklık eder.<br />

Arslankaya Anıtı'nda tanrıça kanatları iki yana<br />

doğru açılmış tapmağın içinde iki aslan arasında<br />

durur biçimde betimlenmiştir ve bu tür kaya<br />

cephelerinin işlevi sorununa da açıklık getirir. Bu<br />

kaya cepheleri çoğunlukla tam olarak bitirilmemiş<br />

şeklide kasten eksik bırakılmışlardır. En ünlü<br />

Midas Anıtı örneğinde bile alt kısım işlenmemiş<br />

kaba bir halde bırakılmıştır. Buna Frig dinsel<br />

düşüncesinin ne derece etkili olduğu tam olarak bilinmemekle<br />

birlikte kusursuz eserin yalnızca tamı<br />

elinden çıkacağı felsefesinden hareketle günümüzde<br />

bile eserlerini hiçbir biçimde tam olarak<br />

bitirmeyen Kütahyalı çini ustaları ile aynı bölgede<br />

yaşamış Frig sanatçıları arasında geleneksel bir bağ<br />

olduğu düşünülebilir.<br />

Friglerin kayalara oyulmuş diğer bir dinsel yapı<br />

türü de çoğunlukla doğuya bakan merdivenlerdir.<br />

Bir çeşit oturma yerine doğru çıkan bu merdivenlerin<br />

sunak olarak kullanıldıklarına inanılır. Ancak<br />

bunların tanrıçanın oturması için hazırlanmış sembolik<br />

tahtlar olması olasıdır.<br />

KAYNAKÇA<br />

UÇANKUŞ Hasan Tahsin - Bir İnsan ve Uygarlık Bilimi/Arkeoloji - Kültür Bakanlığı Yayınları - 2000<br />

AKURGAL Ekrem - Anadolu Kültür Tarihi - Tübitakyayınlan -1997<br />

54 Eylül 2004

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!