You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>çocukların</strong>ı etkilemekte özellikle güçlük çekebilirler. Kimi ebeveynler aşırı koruyucu, aşırı<br />
hoşgörülüdür. Çocuklarına ilişkin gerçekçi olmayan ve aşırı beklentiler içindeki ebeveynler,<br />
<strong>çocukların</strong>ın okul başarısızlıklarını, itaatsizlik veya sorumsuzluk olarak gördükleri<br />
davranışları kavramada özellikle güçlük çekebilirler ve karşılığında sözlü saldırıda<br />
bulunabilirler, aşırı disipline yönelebilirler veya çocuğa yönelik ilgilerini tümüyle<br />
yitirebilirler. Ergen yaşlardaki kız ve erkekler ayrıca ana babalarının evlilikle ilgili<br />
endişelerinden de etkilenebilmektedir.<br />
Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı: Yaygın kültürel değerler, ergenlik ve ilk gençlik<br />
dönemlerinde kızlarla erkeklerden beklenen davranışlar arasında büyük bir ayrım<br />
gözetmektedir ve bu durum yalnızca alt gelir gruplarıyla kırsal yörelere özgü değildir.<br />
Örneğin delikanlı kavramı yalnızca genç erkekler için kullanılır. Birçok kıza da ev kızı olma<br />
dışında başka bir seçenek tanınmaz; evinde kalıp iş yapması beklenir. 113 2006 yılındaki Aile<br />
Yapısı Araştırmasına göre, Türkiye’deki gençler ana babalarıyla en fazla şu konularda<br />
sorunlar yaşamaktadır: arkadaş seçimi (yüzde 30,5), tüketim ve harcama alışkanlıkları (28,1<br />
yüzde) ve giyim kuşam tarzı (yüzde 26,1). Buna karşılık okul ve iş tercihleri (yüzde 15,9),<br />
evlilik ve aile yaşamı (yüzde 14,6) ve siyasal görüş (yüzde 7,2) daha az sorun yaratan<br />
konulardır. Ana babaların bu daha ciddi konularda kızlarına ve oğullarına daha hoşgörülü mü<br />
davrandıkları yoksa gençlerin fazla sorgulamadan ana babalarının görüş ve tercihlerini mi<br />
benimsedikleri ise net değildir.<br />
Yapılan araştırmalara göre gençlerin üreme sağlığı bilgileri alarm verecek kadar yetersizdir ve çok sayıda genç de riskli<br />
cinsel davranışlar sergilemektedir.<br />
Ergen sağlığı: 2007 Gençlerde Cinsel Sağlık Araştırmasına göre gençlerin yüzde 65’i sağlık<br />
durumlarını “çok iyi” veya “genel olarak iyi” şeklinde tanımlarken, yüzde 46’sı sağlıklarına<br />
“çok ama çok” veya “çok” dikkat ettiklerini belirtmiştir. 114 Gençliğin insan yaşamının en<br />
sağlıklı dönemi olduğu dikkate alınırsa, ilk oranın artırılabileceğini de görmek gerekir.<br />
Fiziksel ve zihinsel olmak üzere ergen sağlığına ilişkin objektif verilere ise, yetersiz tarama,<br />
izleme ve kayıt yüzünden zor erişilmektedir. Uçta bir örnek vermek gerekirse, Türkiye’de<br />
ergenler arası intihar olaylarının yaygınlığı ve özellikleri konusunda pek az şey bilinmektedir.<br />
Erken çocukluk sağlığında olduğu gibi, aile hekimliği sistemine geçilmesi ergen sağlığının<br />
daha yakından izlenmesi için fırsatlar yaratabilir. Bir başka kaygı kaynağı da, geleceğin sağlık<br />
görevlilerinin yetiştiği yüksek öğretim kurumlarında ergenlik döneminin özel ihtiyaçlarına ve<br />
sorunlarına pek az önem verilmesidir. Bugünki insan kaynaklarının ergenlere, özel koşullarını<br />
da dikkate aldığımızda, hizmet verme kapasitesi sınırlıdır. Bu da kamu kurumlarının<br />
ergenlerin sorunlarıyla ilgilenme ve bu sorunların çözümüne yardımcı olma yeteneğini önemli<br />
ölçüde azaltmaktadır. 115<br />
Üreme sağlığı ve cinsellik eğitimi: İstanbul’da 10. Sınıf öğrencileri (16 yaş civarı) yapılan<br />
bir araştırmaya göre erkek <strong>çocukların</strong> yüzde 35’i ve kızların yüzde 5’i cinsel ilişkide<br />
bulunduklarını ifade etmiştir. İlişkide bulunduğunu söyleyenler arasında erkeklerin yüzde 38’i<br />
ve kızların yüzde 46’sı herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmadıklarını veya yeterince<br />
113<br />
UNDP Türkiye Ofisi, Ulusal İnsani Kalkınma Raporu: Türkiye’de Gençlik, 2008, sayfa 13.<br />
114<br />
Nüfusbilim Derneği /UNDP: 2007 Türkiye Gençlik Cinsel ve Üreme Sağlığı Araştırması Özet Raporu, 2007.<br />
115<br />
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği, Bilgilendirme Dosyası-7: Gençlik ve Cinsellik , (tarihsiz), sayfa<br />
30.