Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bunların arasında göçmen ve iltica talebinde bulunan ve, insan ticareti mağduru çocuklar da<br />
yer almaktadır.<br />
Çocuk koruma hizmetleri: Çocuk koruma alanındaki sorumlulukların büyük bölümü Sosyal<br />
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (SHÇEK) üzerindedir. SHÇEK, ana babası<br />
olmayan veya olup da bunlardan gerekli bakımı alma imkânı olmayan çocuklara kurumsal<br />
bakım hizmetleri sağlamaktadır. Türkiye’nin bulunduğu bölgedeki başka ülkelerle<br />
karşılaştırıldığında kurumsal bakım altındaki çocuk sayısı düşüktür. SHÇEK son dönemde<br />
ailelere destek verip, bakıcı aile dahil <strong>çocukların</strong> ailelerle kalmalarını sağlayıcı birtakım<br />
girişimler sonucunda kurumsal bakım altındaki çocuk sayısını üçte birden fazla azaltarak<br />
yaklaşık 13 bine düşürmüştür. Ancak, bu programlara ilişkin bir değerlendirme henüz<br />
bulunmamaktadır. SHÇEK ayrıca şu hizmetleri de sağlamaktadır: istismara maruz kalan,<br />
sokakta yaşayan veya suça itilen çocuklara yönelik rehabilitasyon hizmetleri; çalışan<br />
çocuklara yönelik eğitim, destek ve diğer etkinlikler; aile danışmanlık hizmetleri ve ayni ve<br />
maddi sosyal yardımlar. SHÇEK gelecekte engellilere yönelik hizmetlerinde önemli bir açılım<br />
planlamaktadır. SHÇEK’in yanı sıra sağlık sektörü, yerel idareler, Sivil Toplum Kuruluşları<br />
(STK) ve başka kuruluşlar da olumsuz deneyimleri olan çocuklara yönelik tesislere sahiptir ve<br />
çeşitli hizmetler vermektedir. İhtiyacı olan tüm <strong>çocukların</strong> ve ailelerin hizmet alabilmesi için<br />
kapasitenin genişletilmesi ve iyileştirilmesi gerekmektedir. İlgili tüm sektörler arasında<br />
işbirliğininsağlanmasına yönelik bir model geliştirilmiştir. Özellikle güç durumdaki çocuklar<br />
için, sağlıktan eğitime, adaletten güvenliğe kadar tüm sektörleri içine alan bir erken tanı sevk<br />
ve destek sistemi öngörülmektedir.<br />
Çocuklar için adalet: Adalet Bakanlığı Yargı Reformu Stratejisi, bu alandaki uluslararası<br />
belgeler, çocuğun yararı ve hapse son çare olarak başvurma ilkesi doğrultusunda çocuk adaleti<br />
sistemini iyileştirmeye yönelik sürekli çabalar öngörmektedir. Çeşitli girişimlere karşın, bu<br />
amaca ulaşmak için daha ileri düzeyde duyarlılık ve kapasite, kuruluşlar arası daha gelişkin<br />
bir eşgüdüm gerekmektedir. Çocuk mahkemeleri henüz 81 ilin yalnızca 30’unda<br />
bulunduğundan çocuk zanlıların önemli bir bölümü bugün de yetişkin mahkemelerinde<br />
yargılanmaktadır. 2008 yılında çocuklar için ortalama yargılama süresi 414 gün, ağır ceza söz<br />
konusu olduğunda ise 502 gündü. Oysa bu süre yetişkinler için ortalama 258 gündür.<br />
Yargıçların destek ve izleme sistemlerinin etkililiğine fazla güvenleri olmadığından gözaltına<br />
alınmaya alternatif yollar fazla denenmemektedir. Bu da çok uzun tutukluluk sürelerine yol<br />
açmaktadır. Haziran 2009 itibarıyla tüm ülkede büyük çoğunluğu erkekler olmak üzere<br />
toplam 2.721 çocuk özgürlüklerinden yoksundur. Bu <strong>çocukların</strong> yaklaşık yüzde 90’ının<br />
davaları hala sürmektedir. Gözalt koşulları farklılık göstermekte ve çocuklar çoğu kez<br />
yetişkin hapishanelerinin çocuk bölümlerinde tutulmaktadır. Gözaltı veya tutukluluk<br />
durumları sona erdikten sonra bu <strong>çocukların</strong> toplumla yeniden bütünleşmelerini sağlayacak<br />
mekanizmalarda iyileştirmeler yapılması gerekmektedir. Haziran 2009’da denetim altında<br />
bulunan <strong>çocukların</strong> sayısı 6.207’dir. Bu arada, suç mağduru çocuklar bugün de uzun ve pek<br />
hoş olmayan hukuksal ve adli tıpla ilgili işlemlere maruz kalmaktadır. Çocuk yoksulluğunu<br />
azaltarak ve ezel olarak güç durumdaki çocukları belirleyip destekleyerek, <strong>çocukların</strong> suç<br />
işlemelerinin önlenmesi için daha çok çaba gösterilmesi gerekmektedir.<br />
Çocuk işçiliği: Çalışan çocuk sayısı toplumsal eğilimlere, zorunlu okul çağının uzamasına ve<br />
mücadele programlarına bağlı olarak önemli bir azalma göstermiştir. Böyle olsa da, 2006<br />
yılında 6-14 yaş grubunda 320.000, 15-17 yaş grubunda da 638.000 çalışan çocuk<br />
bulunmaktaydı. Başta kızlar olmak üzere yoğun ev işleri yapan çocuklar bu sayıya dahil<br />
değildir. Dahası, sokaklarda çalışma ve mevsimlik tarım işçiliği gibi çocuk işçiliğinin en kötü<br />
biçimleri halen sürmektedir. Bu işlerde çalışan çocuklar okullarından geri kalabilmekte, boş