Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Düşünce özgürlüğü ve katılım hakkı<br />
Son güncellenme tarihi: 5 Nisan 2010<br />
Düşünce ve ifade hakları: BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme’ye göre, “Taraf Devletler,<br />
görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini<br />
serbestçe ifade etme hakkını, bu görüşlere, çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak,<br />
gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.” (Madde 12). Ayrıca çocuklara ifade (Madde 13),<br />
düşünce, vicdan ve din (Madde 14), örgütlenme ve barışçı toplantı yapma (Madde 15) ve özel<br />
yaşamına saygı (Madde 16) özgürlük ve hakları tanınmaktadır. Bu haklar, ancak aile ortamı<br />
ve eğitim kurumları katılımı özendirirse, çocuğun veya ergenin etkili olmak istediği sosyal<br />
ortamlar değişime ve dönüşüme kapalı değilse yaşama geçirilebilir. Her yaştan tüm çocuklar<br />
görüşlerini şu veya bu yoldan dile getirebilecek durumdadır. Hepsinin değerli deneyimleri,<br />
duyguları ve bakış açıları vardır. Ne var ki, katılım çabalarının hiçbir etkisi olmadığını<br />
görürlerse, katılım şevklerini de yitirebilirler. Pratikte, yetişkinler için temel sayılan haklar ve<br />
özgürlükler birçok ülkede sıra çocuklara geldiğinde büyük ölçüde boşlanır. Çocuklara söz<br />
hakkı vermeyen aileler, topluluklar ve toplumlar aynı zamanda <strong>çocukların</strong> değerli<br />
deneyimlerinden, duygularından ve bakışlarından da yararlanamazlar. Dahası, <strong>çocukların</strong><br />
katılmama ve dahil olmama alışkanlıkları – haklarını talep edememe veya gerek kendisinin<br />
gerekse başkasının sorumluluklarını üstlenememe – yetişkinlik döneminde de sürer, bu durum<br />
sosyal dokuyu ve siyasal kültürü yoksullaştırır ve demokrasi açığını kalıcılaştırır. Her tür<br />
kararın onların dışında ve onların yerine alındığı çocuklar öz saygılı, sorumlu ve aktif<br />
yurttaşlar haline gelemezler; iyi iletişim kuran, başkalarının haklarına saygılı, toplum yararına<br />
kolektif karar alan ve uygulayan kişiler <strong>durumu</strong>na gelemezler.<br />
Aileye ve eğitim sistemine katılım: Çocukların katılım hakları Türkiye’de de büyük ölçüde<br />
görmezden gelinir. Aileler çoğu kez ataerkil ve hiyerarşiktir ve çocuklardan da görüş sahibi<br />
olup düşündüklerini dile getirmeleri beklenmez. 15-24 yaş grubundan çocukları kapsayan bir<br />
araştırma <strong>çocukların</strong> yalnızca yüzde 55’inin evde izlenmesi gereken TV kanalı konusundaki<br />
kararlara katılabildiklerini, yalnızca yüzde 43’ünün ekonomik kararlarda sözünü<br />
söyleyebildiğini göstermektedir. Çocuğun yaşı ve ailenin ekonomik <strong>durumu</strong> düştükçe bu<br />
oranlar da önemli ölçüde düşmektedir. 105 Çocuğun okul yaşamıyla ilgili kararlar onlarla<br />
birlikte değil onlar adına alınır. Çocuğun dini onun adına doğumda belirlenir ve nüfus<br />
kâğıdına yazılır. Ana babalar ayrıca çocuğun hangi mesleği seçeceğine, kimlerle arkadaşlık<br />
edeceğine ve kimlerle evleneceklerine de karışırlar. Bu koşullarda çocuklar söz söyleme<br />
haklarının olduğunun bile farkında değillerdir ve ana babalarından yalnızca maddi birtakım<br />
isteklerde bulunabilirler. Eğitim sisteminde de benzer bir durum vardır. Müfredatta son<br />
dönemde yapılan değişikliklere karşın, <strong>çocukların</strong> kendi görüşlerini dile getirmelerinin ne<br />
ölçüde ödüllendirildiği henüz net değildir. Normal olarak, <strong>çocukların</strong> içinde yer almak<br />
zorunda oldukları dersler ve diğer okul etkinlikleri konusunda fikirleri sorulmamakta,<br />
bunların sonuçları hakkında kendilerinden geri bildirim alınmamaktadır. Tüm okullarda,<br />
<strong>çocukların</strong> kendilerinin seçtikleri temsilcilerin yer aldıkları okul konseyleri olması gerekir;<br />
ancak bu kurulların karar süreçlerinde <strong>çocukların</strong> da yer aldıkları mekanizmalar olarak<br />
görülmesi fazla yaygın bir yaklaşım değildir. İlköğretim müfredatı, ayrıca Uluslararası Çocuk<br />
Merkezi (ICC), Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ve Toplum Gönüllüleri (TOG) gibi<br />
sivil toplum örgütlerinin kanalıyla çocuklar katılım hakkı dahil haklarını belirli ölçülerde<br />
105<br />
UNDP Ulusal İnsani Kalkınma Raporu için Yaşama Dair (YDA) Vakfı tarafından yapılan araştırma -<br />
Türkiye’de Gençlik, 2008.