Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Okul deneyimi/izlemesi: Çoğu çocuk zamanının büyük bölümünü okulda geçirmektedir ve<br />
okul deneyimi çocuk dönemindeki mutluluğun başlıca belirleyicilerindendir. Okul ortamının<br />
kalitesi, mevcut tesislerin, verilen eğitimin, müfredat<br />
ve materyallerin, ders dışı etkinliklerin, danışmanlık<br />
hizmetlerinin, katılım fırsatlarının ve okula gidip gelme<br />
mesafesi, arkadaşlar, sınav baskısı ve şiddet veya<br />
ayrımcılık gibi başka etmenlerin bir bileşimi<br />
sonucunda ortaya çıkar. İdeal olarak okul ortamı<br />
çocuğun her bakımdan esenliğini ve gelişimini<br />
destekleyici nitelikte olmalıdır. Çocuklar kendilerini<br />
okulda güvende hissetmeli ve bir aidiyet duygusu<br />
geliştirmelidir. Bu, örneğin <strong>çocukların</strong> dezavantajlı<br />
olduğu, ailelerin ve topluluğun ise onlara yeterli<br />
desteği sağlayamadığı yoksul kent mahallelerinde<br />
özellikle önem kazanır.<br />
İlköğretim Genel Müdürlüğü bu hedefler<br />
doğrultusunda, çocuk dostu okul kriterleri de içeren<br />
ilköğretim kurum standartları geliştirerek bir kalite<br />
gözetme mekanizması oluşturmaktadır. Okulların bu<br />
standartlar ışığında izlenmesi doğru, objektif ve<br />
saydam olmalı, eldeki sonuçlardan azami ölçüde yapıcı<br />
biçimde yararlanılmasına dikkat edilmelidir. Eğitim<br />
İlköğretime erişim, son yılların<br />
başlıca politika hedefi olmuştur.<br />
İlköğretimde kalitenin<br />
geliştirilmesine yönelik önemli<br />
çabalar da gündemdedir. Etkileşimli<br />
öğretim yöntemleri getirilmiş ve<br />
çocuk dostu okul standartları<br />
geliştirilmiştir.<br />
Ortaöğretim üç yıldan dört yıla<br />
çıkarılmıştır. Mesleki eğitim dahil<br />
olmak üzere orta öğretime erişim ve<br />
bu eğitimin kalitesi, uygunluğu ve<br />
esnekliği, demografik eğilimlere ve<br />
ergenlerin eğitimden çalışma<br />
yaşamına geçişte karşılaştıkları<br />
sorunlara koşut olarak daha ön<br />
plana çıkmaktadır.<br />
yöneticilerinin ve diğer görevlilerin bu standartları sahiplenmesi ve bunları gerçekleştirecek<br />
şekilde donanımlı olması gerekir. Benzer bir süreç ortaöğretim okulları için de düşünülebilir.<br />
Okullar ve bir bütün olarak eğitim sistemi ayrıca bağımsız izlemeye ve dış danışmanlığa daha<br />
açık hale de getirilebilir. Çocukların kendi okul deneyimleri hakkında ne düşündüklerinin<br />
araştırılması da ilginç sonuçlar verebilir. WHO’nun Avrupa’da Okul Çocuklarının Sağlık<br />
Davranışları Araştırması (HBSC) Türkiye’de <strong>çocukların</strong> yüzde 54,7’sinin okulu sevdiklerini<br />
göstermektedir ve bu OECD ülkeleri arasındaki en yüksek orandır. 81 Başka ülkelerde de<br />
olduğu gibi tatmin duygusu yaş ilerledikçe azalmakta ve kız <strong>çocukların</strong> okullarını erkeklere<br />
göre biraz daha fazla sevdikleri görülmektedir. Bununla birlikte aynı araştırma okul<br />
yaşamının belirli alanları söz konusu olduğunda Türkiye’deki <strong>çocukların</strong> deneyimlerine<br />
ilişkin daha az olumlu bilgiler de içermektedir. Bu tür çelişkilerin çözülmesi farklı<br />
bölgelerden ve sosyal gruplardan kız ve erkek öğrencilerin okul algılamalarının<br />
karşılaştırılması gerekmektedir.<br />
Okul sağlığı politikaları<br />
“Okul sağlığı” sağlıklı bir okul yaşamı oluşturmak ve bunu sürekli kılmak, öğrencilere ve dolayısıyla topluma<br />
sağlık eğitimi vermek üzere öğrencilerin ve okul personelinin sağlık <strong>durumu</strong>nu değerlendirmek ve geliştirmek<br />
üzere girişilen tüm çabaları anlatır. BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 24. Maddesi, olabilecek en iyi<br />
sağlık düzeyine kavuşma hakkının ve tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetleri veren kurumlardan<br />
yararlanma hakkını tanır. Diğer sözleşmelerde de yer alan sağlık hakkı okul bağlamında değerlendirildiğinde<br />
elde edilecek çerçeve, <strong>çocukların</strong> yaşamını ve beslenmelerini, sağlık eğitimini, çevre sağlığını ve <strong>çocukların</strong><br />
kazalardan korunmalarını içerir.<br />
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, uluslararası yasal düzenlemelerde yer alan eğitim ve sağlık<br />
hakkı gereklilikleri doğrultusunda ortak bir “okul sağlığı politikası” geliştirebilirler. Böyle bir politikanın<br />
öngördüğü uygulamalar arasında öğrencilerin sağlığının hem korunmasını hem de geliştirilmesini hedefleyenler<br />
de olacaktır. Okullar, gerektiğinde sağlık sorunlarının çözülmesini de mümkün kılacak bir şekilde<br />
düzenlenecektir. Öyle ki, örneğin okullarda kronik sağlık sorunları olan öğrencilerin tedavisine ve<br />
81<br />
Currie, C. et al. (2008), Gençlerin Sağlığında Eşitsizlikler: HBSC 2005/2006 Araştırması Uluslararası Rapor,<br />
WHO Avrupa Bölge Ofisi, Kopenhag.