08.06.2013 Views

türkiye'de çocukların durumu raporu

türkiye'de çocukların durumu raporu

türkiye'de çocukların durumu raporu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kurallar, AB’ye uyum meseleleri, bebek maması üreticilerinin lobi faaliyetleri ve hükümetin<br />

kararsızlığı gibi nedenlerle henüz kabul edilmemiştir 50 .<br />

Mikronütriyenler: Sağlık Bakanlığı, anne sütüyle beslemeye yönelik desteğe ek olarak<br />

çeşitli başka politikalar da izlemektedir ve zaman zaman UNICEF’in de desteğinde yürütülen<br />

bu çalışmalar iyot, demir ve D vitamini eksikliklerinin giderilmesine yöneliktir. İyot<br />

yetersizliği, Türkiye’de çocuklar arasında yaygın görülen zihinsel ve psikomotor geriliğin<br />

başlıca nedenidir. 2003 yılında hanelerin yüzde 70’i iyotlu tuz kullanırken bugün bu oran<br />

yüzde 85’in üzerindedir. Buna karşılık kırsal hanelerin yüzde 29’u bugün de iyotsuz tuz<br />

kullanmaktadır. Çocuklar arasında demir yetersizliği 2000’li yılların başında yüzde 30<br />

oranında yaygınken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2006-2007’de bu oran yüzde 8’e<br />

inmiştir. Bu gelişme, tüm bebeklerin demir yetersizliği açısından kontrol edilmesini, 4-12<br />

aylık bebeklerde demir takviyesi yapılmasını ve demir yetersizliği olanların tedavi edilmesini<br />

öngören bir programla birlikte sağlanmıştır. Unun demirle zenginleştirilmesi uygulaması<br />

yaygınlaşmıştır ve zenginleştirilmiş unun en yoksul ve en ücra kesimdekilere ulaşmasını<br />

sağlamak amacıyla iyotlu tuzda olduğu gibi bunun da zorunlu hale getirilmesi gündemdedir.<br />

Bununla birlikte anemi insidansı konusunda daha fazla veriye ihtiyaç vardır. Bu arada, D<br />

vitamini yetersizliğini gidermek için de benzer bir program uygulanmaktadır.<br />

Bağışıklama ve hastalıkların azaltılması: DSA’ya göre, 12-23 aylık <strong>çocukların</strong> yüzde 74’ü<br />

tam olarak bağışıklanmış durumdadır; oysa bu oran 2003 yılında yüzde 54’te kalıyordu 51 .<br />

Ücra yerlerdeki nüfus kesimlerine ulaşma gibi kimi sorunlara karşın bağışıklama oranları<br />

tedricen artmış ve bağışıklama politikalarının kapsamı genişletilmiştir. Türkiye 2002 yılından<br />

bu yana çocuk felcinden arınmıştır. 2003-2005 döneminde uygulanan Ulusal Kızamık Aşısı<br />

Kampanyası Sağlık Bakanlığı’na göre yüzde 95 kapsama ile sonuçlanmıştır. Böylece kızamık<br />

aşısında kapsama oranı sanayileşmiş ülkelerle aynı düzeye gelmiş, bebeklerin tamamı bu<br />

hastalığa karşı aşılanmasını öngören Binyıl Kalkınma Hedefi gerçekleşebilir duruma<br />

gelmiştir. Annelerde neonatal tetanosun ortadan kaldırıldığı 2009 yılında teyit edilmiştir.<br />

Gelişim engelli küçük çocuklar 52<br />

Çocuklarda gelişim güçlükleri başlıca sağlıksızlık nedenidir ve bu durum ülkelere ve toplumlara ekonomik ve<br />

sosyal anlamda yük getirmektedir. Tüm ülkelerde her on çocuktan en azından biri, kendisini engellilik riskiyle<br />

karşı karşıya bırakan gelişim güçlükleriyle karşılaşmaktadır. Psikososyal yoksunluk, malnütrisyon, demir ve iyot<br />

yetersizliği gibi sıkça karşılaşılan sorunların daha hafif engellilik durumlarına yol açtığı ve örneğin otizm gibi ağır<br />

engelliliğe nadiren, 150 çocukta bir neden olduğu düşünüldüğünde, çocukluk dönemi engellilik oranlarının<br />

Türkiye’de çok yüksek olduğu sonucuna varılabilir. Dolayısıyla, çocukluk dönemindeki engellilikler söz konusu<br />

olduğunda, yaygınlığın tam düzeyini belirlemek üzere yeni epidemiyolojik araştırmaları beklemeden, kaynaklar<br />

önleme, erken tanı ve yönetim/müdahale alanlarında optimal bakım için yönlendirilmelidir.<br />

Önleme: önleyici çabalarda sektörleri kapsayan bir eylem planı benimsenmeli, erken tanı yöntemleri devreye<br />

sokulmalı ve ülke çapında teşhis merkezleri kurulmalıdır. Sağlık sistemi içinde, neonatal yaşama döndürme<br />

(resüskitasyon),demir ve iyot yetersizliklerinin önlenmesi, metabolik ve endokrin bozukluklara yönelik<br />

taramalar anlamında yaygın önleyici girişimler söz konusudur. Bununla birlikte bu programlar, gelişim güçlükleri<br />

ve engellilik durumlarının önlenebilir nedenlerinden pek azını ele almaktadır, ne kapsayıcı ne de eşgüdümlüdür.<br />

Yenidoğan yoğun bakım birimleri de yaygınlaşmaktadır ve riskli durumdaki birçok çocuk yaşatılabilmektedir; ne<br />

var ki, yaşatmanın ötesinde bu <strong>çocukların</strong> karşılaştıkları çok sayıda sorunu ele alacak bir sistem mevcut değildir.<br />

50<br />

Ayrıca bakınız: Uluslararası Bebek Mamaları Eylem Ağı (IBFAN): Ülkelere göre kuralların <strong>durumu</strong>, 2006,<br />

http://www.ibfan.org/site2005/abm/paginas/articles/arch_art/298-11.pdf.<br />

51<br />

DSA’da tam bağışıklanmış bir doz BCG, 3 doz çocuk felci ve bir doz kızamık aşısının alınmış olması<br />

anlamına gelir.<br />

52<br />

Bu bölüm büyük ölçüde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gelişim Pediatrisi Bölümünden Profesör İlgi Ertem<br />

tarafından sağlanan bilgilere dayanmaktadır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!