Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yönetimler tarafından sağlanan ayni yardımlar ise daha az sistemlidir ve zaman zaman kişisel<br />
veya siyasal yakınlıklara göre belirlendiği düşünülmektedir. UNDP için yakınlarda hazırlanan<br />
sosyal yardım sistemi ile ilgili bir analizde şöyle denmektedir: “Ödeneklerin yalnızca nesnel<br />
ölçütlere göre ve güçlü bir merkezi denetim mekanizması aracılığıyla dağıtılması amaçlandığı<br />
halde pratikte yerel idarecilerin yaklaşımlarını yansıtan birtakım farklılıklar ortaya<br />
çıkmaktadır. Saha araştırmamız sırasında çeşitli vesilelerle gördük ki ekonomik koşulların<br />
belirlenmesine ilişkin süreç illere ve uygulayıcılara göre farklılık göstermektedir…” Aynı<br />
analiz şöyle demektedir: “Egemen olan mantık, bir devlet-yurttaş ilişkisinden değil hayır<br />
işinden hareket etmektedir... Yararlanıcıların belirlendikleri ve yardımların dağıtıldığı yollar,<br />
işin içinde olanları değersizleştirebilecek mahiyettedir... Yardımlardan yararlananlar<br />
kendilerini hakları olan yurttaşlar olarak değil, muhtaç durumlarını gözler önüne sererek elde<br />
etmek zorunda oldukları bir sadakanın alıcıları olarak görmektedir.” Yazarlar, ayni olanlar<br />
başta, bugünkü birçok sosyal yardım sisteminin kaldırılması gerektiğini ileri sürmektedir.<br />
Bunun yerine önerdikleri ise, prim sistemine dayanmayan yaşlılık ödenekleri, eğitim ve sağlık<br />
hizmetlerinden yararlanan yoksul ailelere yönelik koşullu nakit transferlerinin miktarının<br />
artırılması, bu sistemin yoksulluk sınırının altındaki tüm çocukları kapsayacak şekilde<br />
yaygınlaştırılması ve topluma yararlı bir iş yapma koşuluna bağlı doğrudan gelir desteği<br />
politikasının benimsenmesidir. Sistemdeki kusurların farkında olan hükümet de haklar<br />
temelinde reform öngörmektedir 20 . Ancak bu da yurttaşların ihtiyaçlarını ve haklarını<br />
karşılamak ve Kalkınma Planı hedeflerine ulaşmak için gerekli olanın gerisinde kalmaktadır.<br />
Sosyal yardımların genel düzeyini artırmaya yönelik net bir taahhüt yoktur. Bunun yerine asıl<br />
vurgu yardıma muhtaç kişilerin seçilmesine ve yüksek maliyetlerden kaçınılmasına<br />
yapılmaktadır. Bu arada, çok farklı geçmişe ve kültüre sahip çeşitli kurumların oynamaları<br />
gereken rollerle ilgili hassas soru da sosyal yardımlarda gerçekleştirilecek dönüşümün önünde<br />
bir engel olarak durmaktadır. 21<br />
20 Bakınız Ek 1.<br />
21 Hande Hacımahmutoğlu sosyal yardım sistemine ilişkin yeni bir değerlendirmesinde (Türkiye’deki Sosyal<br />
Yardım Sisteminin Değerlendirilmesi, Uzmanlık Tezi, Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Sektörler ve<br />
Koordinasyon Genel Müdürlüğü, Ankara 2009) sosyal yardım programlarının çeşitli programlar tarafından<br />
yürütülmekte olduğunu belirtmekte, ancak, belediyeler ve SYDF sistemi tarafından sağlanan yardımların<br />
birbiriyle örtüşmesi dışında, bunların genellikle birbirlerini tamamlayıcı olduklarına işaret etmektedir.<br />
Çalışmada, sistemin tümüyle yeni baştan gözden geçirilmesine gerek olmadığı belirtilmektedir. Bununla birlikte,<br />
kimi değişikliklerin gerekli olduğu burada da dile getirilmektedir. Hacımahmutoğlu’na göre sosyal yardımların<br />
istihdamı destekleyecek biçimde hazırlanması gerekmektedir. Bu çerçevede mesleki eğitim sağlanmalı, sosyal<br />
yardım alanlara iş arayıp bulmalarında destek olunmalı, bu kişilerin toplum yararına geçici işlerde çalıştırılmaları<br />
sağlanmalı ve işgücü piyasasına katılmaları özendirilmelidir. Diğer öneriler ise şunlardır: asgari gelir desteği bir<br />
hak olarak düzenli sağlanmalı, verilecek desteğin düzeyi de aile büyüklüğüne bağlı olmalı, ayrıca destek ailedeki<br />
<strong>çocukların</strong> okula devam etmeleri koşuluna bağlanmalıdır. Bunların ötesinde, uygulayıcı kuruluşlar arasında<br />
iletişim ve eşgüdümün sağlanması için bir enformasyon ağı oluşturulmalı, sosyal yardım başvurularında daha<br />
hızlı işleyecek bir başvuru noktası bulunmalı ve belediyeler bu konularda daha saydam olmalıdır.<br />
Hacımahmutoğlu, kalabalık aileler ve çocuklar dahil olmak üzere en göç durumdaki kesimlere özel özen<br />
gösterilmelidir. Hacımahmutoğlu’na göre Türkiye’de sosyal politikanın en önemli hedeflerinden biri, <strong>çocukların</strong><br />
ve gençlerin insani sermayeyi en fazla geliştirecek biçimde ve mümkün olan en iyi olanaklarla yetiştirilmesinin<br />
sağlanması olmalıdır.