07.06.2013 Views

DOÇ. DR. ÖZNUR ÖZDOĞAN Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ...

DOÇ. DR. ÖZNUR ÖZDOĞAN Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ...

DOÇ. DR. ÖZNUR ÖZDOĞAN Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>DOÇ</strong>. <strong>DR</strong>. <strong>ÖZNUR</strong> <strong>ÖZDOĞAN</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Üniversitesi</strong> <strong>İlahiyat</strong> <strong>Fakültesi</strong><br />

Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı


Maneviyat, bireyin yaşamında değer, amaç ve<br />

anlam aramasıyla ilgilidir.<br />

Booth maneviyatı, enerji, yaratıcı çözüm, yaşam<br />

için güç kaynağı olan içsel bir tutum olarak<br />

tanımlamıştır.<br />

Elkins, Hedstrom, Hughes, Leaf ve Saunders<br />

(1988) manevi değerleri, yaşamın kutsallığının<br />

farkında olma, maddesel değerleri dengeleme,<br />

başkalarını önemseme, hayatımızın trajik<br />

yönlerinin farkına varıp, dünyanın daha iyi bir<br />

hale gelmesini derin bir şekilde arzu etme olarak<br />

açıklamışlardır.


Chandler, Holden ve Kolander ruhsal<br />

deneyimi, bir insanın önceki anlayışını<br />

aşan, sevgi ve daha yüksek bir bilgiyle<br />

sonuçlanan bir yaşantı olarak<br />

nitelendirmişlerdir.<br />

Hinterkopf, ruhsal deneyimin yaşamın<br />

aşkın boyutlarını anlamamızı sağladığını<br />

ve bizi yeni anlamlara ve olgunluğa<br />

ulaştırdığını söylemektedir.


1995 yılında gerçekleşen toplantıda, ruhsallığımaneviyatı<br />

tanımlamaktan çok betimlemişlerdir:<br />

“Maneviyat yaşamsal ve cesaret veren bir<br />

enerjidir. Bütün insanların içsel ve özgün olarak<br />

ortaya koyduğu kapasite ve yönelimdir. Bu ruhsal<br />

yönelim bireyi, bilgiye, sevgiye, anlama, umuda,<br />

aşkınlığa, bağlanmaya ve şefkate ulaştırır.<br />

Maneviyat bir insanın değer sisteminin gelişme<br />

kapasitesini, büyüme ve yaratıcılık potansiyelini<br />

içerir. Ruhsallık-maneviyat, din, ruh ve kişilik<br />

ötesini içine alır.”


Manevi olan her şey acıları<br />

öğrenmeye, düşmanlığı işbirliğine,<br />

kayıtsızlığı sevgiye dönüştürür. Derin<br />

bir bütünlük duygusu, bağlanmak ve<br />

sonsuza kendini açmaktır. Maneviyat,<br />

insan ruhunun, kendine ve<br />

başkalarına mutluluk veren sevgi,<br />

şefkat, sabır, hoşgörü, affetme, uyum<br />

duygusu ve sorumluluk nitelikleriyle<br />

iletişim kurmasıdır.


Maneviyat doğuştan bir insan yeteneğidir.<br />

Sadece yaşamsal gücümüz değil, bu yaşamsal<br />

gücü deneyimlememizdir. Her ne kadar bu<br />

yaşamsal gücü yaşamak, deneyimlemek<br />

bizim bir parçamız olsa da, aynı zamanda<br />

bizi aşmaktadır. O bizi doğaya ve hayatın<br />

kaynağına bağlar. Ruhsallığı yaşamak çeşitli<br />

hayat deneyimleriyle baş etmemize yardımcı<br />

olur. Ruhsallığın tanımı, zamanla, bir insanın<br />

insanlığa hizmete kendini adaması, sanatsal<br />

yeteneklerini geliştirmesi, aile oluşturmaya<br />

odaklanması gibi çeşitli ifadeleri kapsayacak<br />

şekilde genişletilmiştir.


Dünyanın birçok yerinde yaşayan<br />

insanlar için din, maneviyatı besleyen<br />

sosyal bir araçtır. Bir başka bakış<br />

açısından, insanlığın temel bir yanı<br />

olan maneviyat, dünyadaki çeşitli<br />

dinlerin aracılığı ile de hayata<br />

geçebilmektedir.<br />

(Frame, 2003, s. 2-3)


Maneviyat hepimizin içinde saklı olan<br />

bir cevherdir. Hepimizin özümüzü<br />

tanımamız için sıklıkla içimize dönüp<br />

kendimize sorular sormamız gerekiyor.<br />

Ben kimim, bu dünyada niçin varım,<br />

insanlığa nasıl hizmet edebilirim?


Ünlü düşünür Mevlana bu bakış açısını şöyle dile<br />

getiriyor:<br />

“Canında bir can var, o canı ara. Beden dağında bir<br />

mücevher var, o mücevherin madenini ara. A yürüyüp<br />

giden sufi, gücün yeterse ara; ama dışarıda değil,<br />

aradığını kendinde ara” (Rubailer, 205)<br />

Aynı anlayışı Yunus Emre de şöyle dizelere yansıtıyor:<br />

“Hak cihana doludur<br />

Kimseler Hakk'ı bilmez<br />

Onu sen senden iste<br />

Ol senden ayrı olmaz”


Var olmak (değerler; sevmek, affetmek,<br />

uzlaşı, doğruluk, özgüven, üretkenlik,<br />

mutluluk, sabır)<br />

Ait olmak (Bağlılık, ilişkiler, toplum ve<br />

kültür)<br />

Anlam bulmak (yolculuk, ölüm, acı<br />

çekme ve ümit)<br />

Kendini aşmak (Tanrı, ölüm sonrası<br />

yaşam)


Din Psikolojisi alanında çalışmalar yapan<br />

Abdülkerim Bahadır doktora çalışmasında, dinin<br />

ve dini eğilimlerin anlam arayışı ile ilişkisini<br />

incelemiştir: Dini değerler ile logoterapinin<br />

anlam imkanları olarak kabul ettiği değerler,<br />

büyük ölçüde aynıdır veya benzerdir. Her ikisi<br />

de insanı insan yapan nitelikler üzerinde<br />

yoğunlaşır ve değerlere uygun yaşamayı önerir.<br />

Anlam kaynağı olması nedeniyle din,<br />

logoterapide eşsiz bir öneme sahiptir. Din,<br />

bireyin kendi ötesi ile, yani aşkın boyutları ile<br />

iletişimini mümkün kılarak anlam ihtiyacına<br />

cevap verir.


“Ümit ne iyimserliktir ne de bir sonucun<br />

iyi olacağına dair güvendir. Sonuç ne<br />

olursa olsun, olan her şeyin bir anlamı<br />

olduğuna inanmaktır.”<br />

V. Havel


Günlük hayatta ortaya çıkan her oluşum,<br />

anlamlandırma sürecinin aktifliğini zorunlu<br />

kılar. Evlilik, ayrılık, hastalık, ölüm gibi<br />

önemli değişimler, ilişkileri ve hedefleri<br />

açısından insanı hayatla yeniden<br />

hesaplaşmaya davet eder. Her olayda kişisel<br />

anlamlandırmaya uygun fırsatlar her zaman<br />

bulunur. Birey bir yandan hayatın kendisine<br />

sunduğu imkanları değerlendirerek, diğer<br />

yandan da güçlükler karşısında çözümler<br />

geliştirerek anlam bulabilir.


Acının anlamlandırılmasında dinin<br />

yaklaşımı, logoterapide uygulanan<br />

yaklaşımları güçlendirir; din acıya<br />

rağmen anlama ulaşmanın ve acının bir<br />

şekilde değerlendirilmesi gerektiğine<br />

dikkat çekerken, acı çekmeye yönelik bir<br />

teşvik yoktur. Aksine, kaçınılmaz olarak<br />

ortaya çıkan acılar karşısında olumlu bir<br />

anlayış benimsemek gerektiği<br />

vurgulanmaktadır.


Kontrol edilemez ağrı ya da başka fiziksel<br />

belirtiler<br />

Anksiyete, üzüntü ve depresyon,<br />

doğrudan çaresizliğin ifade edilmesi,<br />

ümitsizlik, intihar fikri ve ötenazi isteği<br />

Tedirginlik, öfke ve agresiflik<br />

(İleri Evre Kanserde Bakım, Çev.Editörü,<br />

Dr. Şeref Kömürcü)


MANEVİYAT BOYUTLARI EN FAZLA SIKINTI VEREN EN FAZLA YARDIMCI OLAN<br />

Yüce varlığın farkında olmak Cezalandıran Tanrı anlayışı,<br />

Yargılanma korkusu<br />

Tanrının yardım ediciliğini<br />

kabul etmek<br />

Sorumlu olmak Çözülmemiş deneyimler,<br />

Pişmanlıklar<br />

İnanç Israrcı talepler, Otoriter<br />

bakış açısı, Şüpheler<br />

Seven Tanrı anlayışı,<br />

Tefekkür, Dua<br />

Tanrıyla pazarlık etmek Yardım edileceğine güven,<br />

Minnettarlık<br />

Kişinin kötü yanları dahil<br />

kendini kabulü, Daha iyi bir<br />

insan olmak için yatırım<br />

yapmak<br />

Anı yaşama kapasitesi,<br />

Kişinin değişime açık olması<br />

Kader algısı Terk edilme korkusu Geleceği cesurca ve güvenle<br />

beklemek<br />

Dahil olmak Manevi uygulamaların<br />

etkinliğinden şüphe duymak,<br />

Bir yük olduğu hissi<br />

Üretkenlik; sevilen kişiler,<br />

bakım verenler ve toplum<br />

için bir şeyler yapmak


2000 yılından bu yana psikolojik ve fiziki hastalıkları<br />

olan kişilerle görüşmeler yapılmaktadır.<br />

Kur’an-ı Kerim<br />

“Allah kaldıramayacağımız hiçbir yükü yüklemez.<br />

Yaşadığımız her şeyle baş edebilecek güce sahibiz”<br />

Peygamberler<br />

“ Allah dermanını yaratmadan bir derdi<br />

yaratmamıştır.”,<br />

“ Her derdin dermanı vardır”<br />

Anadolu Kültüründe<br />

“Hak şerleri hayr eyler, Zannetme ki gayr eyler,<br />

Arif onu seyreyler, Mevlam görelim neyler, neylerse<br />

güzel eyler”<br />

gibi birçok bilgenin sözleri yer almaktadır.


Hastalıklarımız<br />

aslında bizler için bir gelişme basamağı;<br />

ruhsal yolumuzda ilerlememiz için<br />

farkındalık noktalarıdır…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!