Marka Kent Stratejisi - Amasya Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği ...

Marka Kent Stratejisi - Amasya Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği ... Marka Kent Stratejisi - Amasya Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği ...

amasyaab.gov.tr
from amasyaab.gov.tr More from this publisher
05.06.2013 Views

Sağlık turizmi; doğrudan sağlık kazanmaya odaklı ve tedavi amacı ile yapılan seyahatlerdir. Sağlık turizmi, uluslararası hasta potansiyelini kullanarak daha iyi bir yaĢam ve sağlık amacı ile sağlık kuruluĢlarının ve konaklama tesislerinin büyümesine olanak sağlayan turizm türüdür. Bu turizm türüne, hekim destekli operasyon, rehabilitasyon, kür tedavileri girdiği gibi bitkilerle tedavi, alternatif tıp yöntemlerine kadar geleneksel tıp yöntemleri de girmektedir. Sağlık turizminde temel kriter; ziyaret edilen alana Ģifa bulma amacıyla yönlenmesidir. Bu konsept, Amasya için ayrı bir öneme sahiptir. Amasya; tarihsel birikimi açısından Lokman Hekime ev sahipliği yapma, Bimarhane gibi tarihi bir hastaneye sahip olma ve halkta yıllardan beri farklı hastalıklara uygulanan geleneksel tedavi yöntemlerine sahip olma ve endemik Ģifalı bitkileri yetiĢtirme gibi avantajlara sahiptir. Amasya‟nın bu alanda önemli baĢka bir marka değeri de Sabuncuoğlu ġerafeddin‟dir. Alanında zamanının önderi olan bu hekim yaptığı operasyonları minyatürlerle resmederek tıpla ilgili önemli kitaplar ve tıp aletleri ortaya koymuĢtur. AĢağıda detayları anlatılacak bu konsept; Amasya‟nın coğrafi yapısı ve doğal güzelliklerinin avantajı kullanılarak Amasya‟yı Şifa ve Lokman Hekim markasıyla dünyaya tanıtma potansiyeline sahiptir. Geleneksel Tıp Dünyada tıp alanında modern yöntemler ve bilimin yanında bunları takviye edecek farklı alanlara yönelme trendi baĢlamıĢtır. Meditasyon, zihin kontrol yolları, sağlıklı beslenme konusunda büyüyen ilgi, kirlenmenin getirdiği problemler hakkında artan bilinçlenme ve insanın daha büyük bir dünyanın parçası olarak algılanıĢıyla artan duyarlılık, halk kitlesini artık daha da fazla ilgilendiriyor. Kronik hastalıklarda karĢılaĢılan problemlere karĢı, modern sağlık sisteminin bir çözüm üretememesi, modern tedavilerin çok pahalı oluĢu ve yüksek teknoloji gerektirmesi gibi faktörler de insanları alternatif tedavilere yönlendiriyor. Geleneksel Tıbbın Dünyadaki Durumu Dünya Sağlık Örgütü, Geleneksel Tıp (Traditional Medicine) yani TM ile, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbbı (CAM) birbirinden ayırmak için TM/CAM kısaltmasını kullanmaktadır. 1973 senesinde Roma Üniversitesi Tıp Fakültesinin düzenlediği ve 153 farklı terapiyi içeren ilk Dünya Alternatif Tıp Kongresi ile geleneksel Tıp ve modern tıbbın uzlaĢmaya baĢladığı görülmüĢtür. 119

Tamamlayıcı Tıp, geleneksel ve günümüz batı tıbbının her ikisinin de dıĢında kalan geniĢ yelpazedeki Ģifa uygulamalarını içerir ve günümüz batı tıbbıyla birlikte, onun etkisini azaltmadan, hastanın durumunu iyileĢtirmek üzere kullanılır. Bu terapi, kullanılan esas terapinin yaptıklarını desteklerken, hastanın çok daha çabuk iyileĢmesini sağlayan olumlu bir etkisi vardır. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) rakamlarının dünya nüfusunun yüzde 80'inin bitkisel tedaviyi de kapsayan geleneksel tıp sistemleriyle tedavi olduğunu gösteriyor. Günümüzde özellikle baĢta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesi ile ABD'de bitkisel ilaçlara olan ilgi yeniden arttı. Bu ilginin nedeni doğala dönüĢ çabalarıdır. Örneğin Almanya yurtdıĢına 1.7 trilyon dolarlık ilaç ihraç eder iken, halkının %73‟ü geleneksel tedavi yöntemleri ile tedavi olmaktadırlar. Bu ülkelerde pek çok bitkisel ilaç ya doğrudan toz edilmiĢ bitki halinde ya da tablet ve kapsüller gibi ilaç formlarında prospektüslü olarak kutusuyla eczanelerde satılıyor. Bu Ģekilde kalitesi konusunda hiçbir sorun kalmıyor vevenle kullanılıyor, reçetelere yazılıyor. Geleneksel Tıbbın Türkiye’deki Durumu Geleneksel Tıp ürünlerinin pazarı da her geçen gün geliĢiyor. Ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren Ģirketlerin yöneticilerinin söylediğine göre, Doğal ürünler pazarı dünyada 17 milyar dolara ulaĢmıĢ durumda, Türkiye`de de bugün 200 milyon dolar olan bu seviyenin kısa sürede 1 milyar dolara ulaĢacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, bitkilerin gerçekten tedavi edebilir ve koruyucu özelliği bulunduğuna iĢaret ediyor. Ülkemizde bitki çeĢitliliği çok zengindir. Bütün Avrupa`da 12 bin bitki çeĢidi varken Türkiye`de yaklaĢık 11 bin çeĢit bitki yetiĢmektedir. Yurt dıĢında Keçiboynuzu, Ģakayık, meyan kökü ve melekotu eczanelerde satılıyor ve bunların tamamı Türkiye`de yetiĢiyor. Hâlihazırda ülkemizde mevcut olan bu tür doğal ürünlerin hammaddesi olan bitkiler Türkiye`de daha verimli bir Ģekilde üretildiğinde Türk çiftçisine yeni bir gelir ve istihdam kaynağı olarak sunulabilir. Böylece hem ekonomiye katma değer sağlanır hem de dünya doğal ürün pazarındaki pastadan hak edilen pay da alınmıĢ olur. Her yıl Türkiye`de yaklaĢık 100-150 bin kiĢi kanser hastalığına yakalanmaktadır. Tedavisi devam edenlerle birlikte bu sayı çok daha büyük rakamlara ulaĢıyor. Modern tıbbın kanser hastalarına uyguladığı cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin yan 120

Tamamlayıcı Tıp, geleneksel <strong>ve</strong> günümüz batı tıbbının her ikisinin de dıĢında kalan<br />

geniĢ yelpazedeki Ģifa uygulamalarını içerir <strong>ve</strong> günümüz batı tıbbıyla birlikte, onun etkisini<br />

azaltmadan, hastanın durumunu iyileĢtirmek üzere kullanılır. Bu terapi, kullanılan esas<br />

terapinin yaptıklarını desteklerken, hastanın çok daha çabuk iyileĢmesini sağlayan olumlu<br />

bir etkisi vardır.<br />

Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) rakamlarının dünya nüfusunun yüzde 80'inin<br />

bitkisel tedaviyi de kapsayan geleneksel tıp sistemleriyle tedavi olduğunu gösteriyor.<br />

Günümüzde özellikle baĢta Almanya olmak üzere birçok <strong>Avrupa</strong> ülkesi ile ABD'de bitkisel<br />

ilaçlara olan ilgi yeniden arttı. Bu ilginin nedeni doğala dönüĢ çabalarıdır. Örneğin<br />

Almanya yurtdıĢına 1.7 trilyon dolarlık ilaç ihraç eder iken, halkının %73‟ü geleneksel<br />

tedavi yöntemleri ile tedavi olmaktadırlar. Bu ülkelerde pek çok bitkisel ilaç ya doğrudan<br />

toz edilmiĢ bitki halinde ya da tablet <strong>ve</strong> kapsüller gibi ilaç formlarında prospektüslü olarak<br />

kutusuyla eczanelerde satılıyor. Bu Ģekilde kalitesi konusunda hiçbir sorun kalmıyor <strong>ve</strong><br />

gü<strong>ve</strong>nle kullanılıyor, reçetelere yazılıyor.<br />

Geleneksel Tıbbın Türkiye’deki Durumu<br />

Geleneksel Tıp ürünlerinin pazarı da her geçen gün geliĢiyor. Ülkemizde bu alanda<br />

faaliyet gösteren Ģirketlerin yöneticilerinin söylediğine göre, Doğal ürünler pazarı dünyada<br />

17 milyar dolara ulaĢmıĢ durumda, Türkiye`de de bugün 200 milyon dolar olan bu<br />

seviyenin kısa sürede 1 milyar dolara ulaĢacağı tahmin ediliyor.<br />

Uzmanlar, bitkilerin gerçekten tedavi edebilir <strong>ve</strong> koruyucu özelliği bulunduğuna<br />

iĢaret ediyor. Ülkemizde bitki çeĢitliliği çok zengindir. Bütün <strong>Avrupa</strong>`da 12 bin bitki çeĢidi<br />

varken Türkiye`de yaklaĢık 11 bin çeĢit bitki yetiĢmektedir. Yurt dıĢında Keçiboynuzu,<br />

Ģakayık, meyan kökü <strong>ve</strong> melekotu eczanelerde satılıyor <strong>ve</strong> bunların tamamı Türkiye`de<br />

yetiĢiyor. Hâlihazırda ülkemizde mevcut olan bu tür doğal ürünlerin hammaddesi olan<br />

bitkiler Türkiye`de daha <strong>ve</strong>rimli bir Ģekilde üretildiğinde Türk çiftçisine yeni bir gelir <strong>ve</strong><br />

istihdam kaynağı olarak sunulabilir. Böylece hem ekonomiye katma değer sağlanır hem de<br />

dünya doğal ürün pazarındaki pastadan hak edilen pay da alınmıĢ olur.<br />

Her yıl Türkiye`de yaklaĢık 100-150 bin kiĢi kanser hastalığına yakalanmaktadır.<br />

Tedavisi devam edenlerle birlikte bu sayı çok daha büyük rakamlara ulaĢıyor. Modern<br />

tıbbın kanser hastalarına uyguladığı cerrahi, kemoterapi <strong>ve</strong> radyoterapi yöntemlerinin yan<br />

120

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!