09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dermân (F.) [نﺎﻡرد] 1.ilaç. 2.çare. 3.güç.<br />

dermânde (F.) [ﻩﺪﻥﺎﻡرد] 1.aciz. 2.zavallı.<br />

dermeyân (F.) [نﺎﻴﻡرد] ortada.<br />

dermeyân edilmek ortaya konulmak, ele alınmak.<br />

dermeyân etmek ortaya koymak, ele almak.<br />

derpîş (F.) [ﺶﻴﭘرد] göz önünde.<br />

derpîş edilmek göz önünde bulundurulmak.<br />

derpîş etmek göz önünde bulundurmak.<br />

derrâk (A.) [کارد] anlayışlı.<br />

derre (F.) [ﻩرد] dere.<br />

dersaadet (F.-A.) [تدﺎﻌﺱ رد] İstanbul.<br />

dershân (A.-F.) [ناﻮﺨﺱرد] öğrenci.<br />

deruhde edilmek üste alınmak, görev bilinmek.<br />

deruhde etmek üstüne almak.<br />

derûn (F.) [نورد] 1.iç, içerisi. 2.gönül.<br />

derûnî (F.) [ﯽﻥورد] içten gelen, içe ait.<br />

dervâze (F.) [ﻩزاورد] 1.ana kapı. 2.kale kapısı. 3.şehir kapısı.<br />

dervîş (F.) [ﺶیورد] 1.yoksul. 2.tarikat şeyhine bağlı mürit.<br />

dervîşân (F.) [نﺎﺸیورد] dervişler.<br />

deryâ (F.) [ﺎیرد] deniz.<br />

deryâdil (F.) [لدﺎیرد] 1.gönlü zengin. 2.büyük himmetli.<br />

deryâneverd (F.) [درﻮﻥﺎیرد] denizci.<br />

derzî (F.) [یزرد] terzi.<br />

96

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!