09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

cefâkâr (A.-F.) [رﺎﮐﺎﻔﺝ] 1.cefa eden, üzen. 2.cefa çeken, üzülen.<br />

cefâkârî (A.-F.) [یرﺎﮐﺎﻔﺝ] 1.cefa etme, üzme. 2.cefa çekme.<br />

cefâkeş (A.-F.) [ﺶﮐﺎﻔﺝ] üzülen, cefa çeken, eziyete katlanan.<br />

cefâpîşe (A.-F.) [ﻪﺸﻴﭘﺎﻔﺝ] 1.üzmeyi huy edinmiş, cefa eden. 2.aşığını üzen<br />

sevgili.<br />

cefcâf (F.) [فﺎﺠﻔﺝ] 1.hoppa kadın. 2.orospu.<br />

ceffelkalem (A.) [ﻢﻠﻘﻝا ﻒﺝ] çalakalem.<br />

cefr (A.) [ﺮﻔﺝ] gaipten haber veren bilim.<br />

cehâlet (A.) [ﺖﻝﺎﻬﺝ] cahillik, bilgisizlik.<br />

cehd (A.) [ﺪﻬﺝ] çalışma, çabalama.<br />

cehd etmek çalışıp çabalamak.<br />

cehele (A.) [ﻪﻠﻬﺝ] cahiller.<br />

cehennemî (A.-F.) [ﯽﻤﻨﻬﺝ] 1.cehennemlik. 2.cehennem gibi sıcak.<br />

cehl (A.) [ﻞﻬﺝ] cahillik, bilgisizlik.<br />

cehren (A.) [اﺮﻬﺝ] açıkça.<br />

celâdet (A.) [تدﻼﺝ] yiğitlik.<br />

celâl (A.) [لﻼﺝ] ululuk.<br />

celb (A.) [ﺐﻠﺝ] kendine çekme.<br />

celb edilmek 1.kendine çekilmek. 2.yazı ile çağırılmak.<br />

celb etmek 1.kendine çekmek. 2.yazı ile çağırmak.<br />

celbnâme (A.-F.) [ﻪﻡﺎﻥ ﺐﻠﺝ] çağırı mektubu.<br />

celeb (A.) [ﺐﻠﺝ] sığır tüccarı.<br />

celesât (A.) [تﺎﺴﻠﺝ] oturumlar.<br />

70

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!