OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

îdâdger (F.) [ﺮﮔداﺪﻴﺑ] zalim. bîdâr (F.) [راﺪﻴﺑ] uyanık. bîdârbaht (F.) [ﺖﺨﺑراﺪﻴﺑ] talihli. bidâyet (A.) [ﺖیاﺪﺑ] başlangıç. bidâyette (A.-T.) [d] başlangıçta. bîd-i mecnûn [ نﻮﻨﺠﻡ ﺪﻴﺑ ] salkımsöğüt. bîdil (F.) [لﺪﻴﺑ] aşık. bîdin (F.-A.) [ﻦید ﯽﺑ] dinsiz. bîedeb (F.-A.) [بدا ﯽﺑ] terbiyesiz, edepsiz. bîeman (F.) [نﺎﻡا ﯽﺑ] amansız. bîendişe (F.) [ﻪﺸیﺪﻥا ﯽﺑ] düşünmeyen, umursamayan. bîgâne (F.) [ﻪﻥﺎﮕﻴﺑ] yabancı. bîgüman (F.) [نﺎﻤﮔ ﯽﺑ] kuşkusuz. bîgünah (F.) [ﻩﺎﻨﮔ ﯽﺑ] 1.günahsız. 2.suçsuz. bîh (F.) [ﺦﻴﺑ] kök. bîhaber (F.-A.) [ﺮﺒﺧ ﯽﺑ] habersiz. bîhadd (F.-A.) [ﺪﺣ ﯽﺑ] sınırsız. bihakkın (A.) [ﻖﺤﺑ] hakkıyla, hak ederek. bihamdillah (A.) [ﷲاﺪﻤﺤﺑ] Allah’a şükürler olsun. bihâr (A.) [رﺎﺤﺑ] denizler. bîhareket (F.-A.) [ﺖﮐﺮﺣ ﯽﺑ] hareketsiz. bîhâsıl (F.-A.) [ﻞﺹﺎﺣ ﯽﺑ] sonuçsuz. bîhayâ (F.-A.) [ﺎﻴﺣ ﯽﺑ] utanmaz, hayasız. 56

îhayat (F.-A.) [تﺎﻴﺣ ﯽﺑ] cansız, yaşamayan. bihâzelemr (A.) [ ﺮﻡﻻا اﺬﻬﺑ] buna göre, bu durumda, böylelikle. bihbûd (F.) [دﻮﺒﻬﺑ] sağlık. bîhemtâ (F.) [ﺎﺘﻤه ﯽﺑ] benzersiz. bîhesâb (F.-A.) [بﺎﺴﺣ ﯽﺑ] hesapsız, sonsuz. bîhiss (F.-A.) [ﺲﺣ ﯽﺑ] hissiz, duygusuz. bihişt (F.) [ﺖﺸﻬﺑ] cennet. bîhod (F.) [دﻮﺨﻴﺑ] 1.baygın. 2.kendine olmama, kendinden geçme. bihter (F.) [ﺮﺘﻬﺑ] daha iyi. bîhude (F.) [ﻩﺪﻬﻴﺑ] boşuna, beyhude. bîinsâf (F.-A.) [فﺎﺼﻥا ﯽﺑ] insafsız. bîkâr (F.) [رﺎﮑﻴﺑ] 1.işsiz. 2.bekar. bîkarâr (F.-A.) [راﺮﻗ ﯽﺑ] kararsız. bikr (A.) [ﺮﮑﺑ] 1.el sürülmemiş. 2.yepyeni, orijinal. bîl (F.) [ﻞﻴﺑ] bel. bilâd (A.) [دﻼﺑ] 1.beldeler. 2.memleketler. bilâfâsıla (A.) [ﻪﻠﺹﺎﻓﻼﺑ] aralıksız, kesintisiz. bilâhareket (A.) [ﺖﮐﺮﺣﻼﺑ] hareketsiz, hareket etmeden. bilâhere (A.) [ﻩﺮﺧﻵﺎﺑ] 1.sonradan. 2.sonunda, nihayet. bilâinkıtâ (A.) [عﺎﻄﻘﻥاﻼﺑ] kesintisiz, aralıksız. bilâkayt (A.) [ﺪﻴﻗﻼﺑ] kayıtsız şartsız, kesin. bilakis (A.) [ﺲﮑﻌﻝﺎﺑ] aksine, tersine. bilâmâni’a (A.) [ﻪﻌﻥﺎﻡﻼﺑ] engelsiz 57

îhayat (F.-A.) [تﺎﻴﺣ ﯽﺑ] cansız, yaşamayan.<br />

bihâzelemr (A.) [ ﺮﻡﻻا اﺬﻬﺑ] buna göre, bu durumda, böylelikle.<br />

bihbûd (F.) [دﻮﺒﻬﺑ] sağlık.<br />

bîhemtâ (F.) [ﺎﺘﻤه ﯽﺑ] benzersiz.<br />

bîhesâb (F.-A.) [بﺎﺴﺣ ﯽﺑ] hesapsız, sonsuz.<br />

bîhiss (F.-A.) [ﺲﺣ ﯽﺑ] hissiz, duygusuz.<br />

bihişt (F.) [ﺖﺸﻬﺑ] cennet.<br />

bîhod (F.) [دﻮﺨﻴﺑ] 1.baygın. 2.kendine olmama, kendinden geçme.<br />

bihter (F.) [ﺮﺘﻬﺑ] daha iyi.<br />

bîhude (F.) [ﻩﺪﻬﻴﺑ] boşuna, beyhude.<br />

bîinsâf (F.-A.) [فﺎﺼﻥا ﯽﺑ] insafsız.<br />

bîkâr (F.) [رﺎﮑﻴﺑ] 1.işsiz. 2.bekar.<br />

bîkarâr (F.-A.) [راﺮﻗ ﯽﺑ] kararsız.<br />

bikr (A.) [ﺮﮑﺑ] 1.el sürülmemiş. 2.yepyeni, orijinal.<br />

bîl (F.) [ﻞﻴﺑ] bel.<br />

bilâd (A.) [دﻼﺑ] 1.beldeler. 2.memleketler.<br />

bilâfâsıla (A.) [ﻪﻠﺹﺎﻓﻼﺑ] aralıksız, kesintisiz.<br />

bilâhareket (A.) [ﺖﮐﺮﺣﻼﺑ] hareketsiz, hareket etmeden.<br />

bilâhere (A.) [ﻩﺮﺧﻵﺎﺑ] 1.sonradan. 2.sonunda, nihayet.<br />

bilâinkıtâ (A.) [عﺎﻄﻘﻥاﻼﺑ] kesintisiz, aralıksız.<br />

bilâkayt (A.) [ﺪﻴﻗﻼﺑ] kayıtsız şartsız, kesin.<br />

bilakis (A.) [ﺲﮑﻌﻝﺎﺑ] aksine, tersine.<br />

bilâmâni’a (A.) [ﻪﻌﻥﺎﻡﻼﺑ] engelsiz<br />

57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!