09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zevcât (A.) [ تﺎﺝوز ] nikahlı kadınlar, karılar.<br />

zevce (A.) [ ﻪﺝوز ] nikahlı kadın, karı.<br />

zevceteyn (A.) [ ﻦﻴﺘﺝوز ] karıkoca.<br />

zevceyn (A.) [ ﻦﻴﺝوز ] karıkoca.<br />

zevciyet (A.) [ ﺖﻴﺝوز ] eşlik.<br />

zevebân (A.) [ نﺎﺑوذ ] erime.<br />

zevk (A.) [ قوذ ] 1.beğeni, hoşlanma. 2.tat.<br />

zevkbahş (A.-F.) [ ﺶﺨﺑ قوذ ] zevk veren.<br />

zevrak (A.) [ قروز ] kayık.<br />

zeyl (A.) [ ﻞیذ ] 1.ek, zeyil. 2.etek.<br />

zeylen (A.) [ ﻼیذ ] ek olarak.<br />

zeyn (A.) [ ﻦیز ] süs.<br />

zeyn olmak süslenmek.<br />

zeytûn (A.) [ نﻮﺘیز ] zeytin.<br />

zıdd (A.) [ ﺪﺽ ] zıt, karşıt.<br />

zıddiyyet (A.) [ ﺖیﺪﺽ ] zıtlık, karşıtlık.<br />

zılâl (A.) [ لﻼﻇ ] gölgeler.<br />

zıll (A.) [ ﻞﻇ ] gölge.<br />

zımnen (A.) [ ﺎﻨﻤﺽ ] bu arada, dolayısıyla.<br />

zımnî (A.) [ ﯽﻨﻤﺽ ] dolaylı, üstü kapalı.<br />

zırh (F.) [ ﻩرز ] zırh.<br />

zırhpûş (F.) [ شﻮﭘ ﻩرز ] zırhlı.<br />

zıyâ’ (A.) [ عﺎﻴﺽ ] kaybolma.<br />

530

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!