09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

vefeyât (A.) [ تﺎﻴﻓو ] ölümler.<br />

vefk (A.) [ ﻖﻓو ] 1.uyum. 2.uygun.<br />

vegayrühü (A.) [ ﻩﺮﻴﻏو ] ondan başka.<br />

vegayrühüm (A.) [ ﻢهﺮﻴﻏو ] ondan başkaları.<br />

veh (F.-A.) [ ﻩو ] vah.<br />

vehb (A.) [ ﺐهو ] bağış, vergi.<br />

vehbî (A.) [ ﯽﺒهو ] Tanrı vergisi.<br />

vehelümmecerrâ (A.) [ یﺮﺝ ﻢﻠه و ] var gerisini kıyas et.<br />

vehhâb (A.) [ بﺎهو ] çok bağışlayıcı Tanrı.<br />

vehhâbiyyet (A.) [ ﺖﻴﺑﺎهو ] vehhâbîlik.<br />

vehhâbiyyûn (A.) [ نﻮﻴﺑﺎهو ] vehhâbîler.<br />

vehim (A.) [ ﻢهو ] kuruntu.<br />

vehleten (A.) [ ﺔ ﻠهو ] ansızın.<br />

vehm (A.) [ ﻢه و ] kuruntu.<br />

vehmî (A.) [ ﯽﻤهو ] kuruntuya dayalı, evham üstüne kurulmuş.<br />

vehmnâk (A.-F.) [ کﺎﻨﻤهو ] kuruntulu.<br />

veillâ (A.) [ ﻻاو ] yoksa, aksi takdirde.<br />

vekâhat (A.) [ ﺖﺣﺎﻗو ] arsızlık, utanmazlık, hayasızlık.<br />

vekâlet (A.) [ ﺖﻝﺎﮐو ] 1.vekillik. 2.bakanlık. 3.avukatlık.<br />

vekâleten (A.) [ ﺔ ﻝﺎﮐو ] vekil olarak.<br />

vekâletnâme (A.-F.) [ ﻪﻡﺎﻥ ﺖﻝﺎﮐو ] vekillik belgesi.<br />

vekâletpenâh (A.-F.) [ ﻩﺎﻨﭘ ﺖﻝﺎﮐو ] sadrazam.<br />

vekâyi’ (A.) [ ﻊیﺎﻗو ] 1.olaylar. 2.savaşlar.<br />

512

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!