OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

tezerv (F.) [ ورﺬﺕ ] sülün. tezevvüc (A.) [ جوﺰﺕ ] evllilik, evlenme. tezhîb (A.) [ ﺐﻴهﺬﺕ ] 1.süsleme. 2.yaldızlama. 3.altın sürme. tezkâr (A.) [ رﺎﮐﺬﺕ ] anma hatırlama. tezkâr eylemek hatırlatmak. tezkîr (A.) [ ﺮﻴﮐﺬﺕ ] hatırlatma. tezkîr edilmek hatırlatılmak, dile getirilmek. tezkîr etmek hatırlatmak, dile getirmek. tezlîl (A.) [ ﻞﻴﻝﺬﺕ ] aşağılama, zelil etme. tezvîc (A.) [ ﺞیوﺰﺕ ] evlendirme. tezvîc etmek evlendirmek. tezvîr (A.) [ ﺮیوﺰﺕ ] arabozuculuk. tezyîd (A.) [ ﺪﻴیﺰﺕ ] arttırma. tezyîd etmek arttırmak. tezyîd olunmak arttırılmak. tezyîn (A.) [ ﻦﻴ یﺰﺕ ] 1.süsleme. 2.süslenme. tezyîn edilmek süslenmek, bezenmek. tezyînat (A.) [ تﺎﻨﻴیﺰﺕ ] süslemeler, süsler. tıbb (A.) [ ﺐﻃ ] tıp. tıbbî (A.) [ ﯽﺒﻃ ] tıp ile ilgili. tıbbiye (A.) [ ﻪﻴﺒﻃ ] tıp fakültesi, tıp okulu. tıfl (A.) [ ﻞﻔﻃ ] küçük çocuk. tıflâne (A.-F.) [ ﻪﻥﻼﻔﻃ ] çocukça, çocuksu. 494

tılâ (A.) [ عﻼﻃ ] yaldız. tınab (A.) [ بﺎﻨﻃ ] sicim, çadır ipi. tıraş (F.) [ شاﺮﺕ ] tıraş. tıynet (A.) [ ﺖﻨﻴﻃ ] mizaç. tıynetsiz (A.-T.) kötü mayalı, karaktersiz. tîb (A.) [ ﺐﻴﻃ ] güzel koku. ticârethâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎﺧ ترﺎﺠﺕ ] ticaret yapılan işyeri. tîğ (F.) [ ﻎﻴﺕ ] kılıç. tilâvet (A.) [ توﻼﺕ ] güzel Kur’ân okuma. tilâvet etmek usûlüne göre Kur’ân okumak. tilmîz (A.) [ ﺬﻴﻤﻠﺕ ] öğrenci. tîmâr (F.) [ رﺎﻤﻴﺕ ] 1.bakım. 2.tımar. tîmârhâne (F.) [ ﻪﻥﺎﺧر ﺎﻤﻴﺕ ] akıl hastanesi. timsâh (A.) [ حﺎﺴﻤﺕ ] timsah. timsâl (A.) [ لﺎﺜﻤﺕ ] 1.resim. 2.sembol. timsâlî (A.) [ ﯽﻝﺎﺜﻤﺕ ] sembolik. tîr (F.) [ ﺮﻴﺕ ] 1.ok. 2.sevgilinin kirpiği. tîrâje (F.) [ ﻩژاﺮﻴﺕ ] gökkuşağı. tîrdân (F.) [ نادﺮﻴﺕ ] okluk, sadak. tîre (F.) [ ﻩﺮﻴﺕ ] 1.karanlık. 2.bulanık. 3.koyu. tîrendâz (F.) [ زاﺪﻥاﺮﻴﺕ ] okçu. tîrkeş (F.) [ ﺶﮐﺮﻴﺕ ] okluk, sadak. tiryâk (A.) [ کﺎیﺮﺕ ] 1.panzehir. 2.afyon. 495

tezerv (F.) [ ورﺬﺕ ] sülün.<br />

tezevvüc (A.) [ جوﺰﺕ ] evllilik, evlenme.<br />

tezhîb (A.) [ ﺐﻴهﺬﺕ ] 1.süsleme. 2.yaldızlama. 3.altın sürme.<br />

tezkâr (A.) [ رﺎﮐﺬﺕ ] anma hatırlama.<br />

tezkâr eylemek hatırlatmak.<br />

tezkîr (A.) [ ﺮﻴﮐﺬﺕ ] hatırlatma.<br />

tezkîr edilmek hatırlatılmak, dile getirilmek.<br />

tezkîr etmek hatırlatmak, dile getirmek.<br />

tezlîl (A.) [ ﻞﻴﻝﺬﺕ ] aşağılama, zelil etme.<br />

tezvîc (A.) [ ﺞیوﺰﺕ ] evlendirme.<br />

tezvîc etmek evlendirmek.<br />

tezvîr (A.) [ ﺮیوﺰﺕ ] arabozuculuk.<br />

tezyîd (A.) [ ﺪﻴیﺰﺕ ] arttırma.<br />

tezyîd etmek arttırmak.<br />

tezyîd olunmak arttırılmak.<br />

tezyîn (A.) [ ﻦﻴ یﺰﺕ ] 1.süsleme. 2.süslenme.<br />

tezyîn edilmek süslenmek, bezenmek.<br />

tezyînat (A.) [ تﺎﻨﻴیﺰﺕ ] süslemeler, süsler.<br />

tıbb (A.) [ ﺐﻃ ] tıp.<br />

tıbbî (A.) [ ﯽﺒﻃ ] tıp ile ilgili.<br />

tıbbiye (A.) [ ﻪﻴﺒﻃ ] tıp fakültesi, tıp okulu.<br />

tıfl (A.) [ ﻞﻔﻃ ] küçük çocuk.<br />

tıflâne (A.-F.) [ ﻪﻥﻼﻔﻃ ] çocukça, çocuksu.<br />

494

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!