OsmanliTurkcesiSozlugu
OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu
taammüm (A.) [ ﻢﻤﻌﺕ ] genelleşme, yayılma. taammüm etmek genelleşmek, yayılmak. taannüd (A.) [ ﺪﻨﻌﺕ ] inat etme. taannüd etmek inat etmek. taarruz (A.) [ ضﺮﻌﺕ ] 1.saldırı. 2.sataşma. taarrüb (A.) [ بﺮﻌﺕ ] araplaşma. taassub (A.) [ ﺐﺼﻌﺕ ] 1.fanatiklik, katı yandaşlık. 2.yobazlık. taassubkâr (A.-F.) [ رﺎﮑﺒﺼﻌﺕ ] fanatik, mutaassıp. taassubkârî (A.-F.) [ یرﺎﮑﺒﺼﻌﺕ ] fanatiklik, mutaassıplık, taassup. taassür (A.) [ ﺮﺴﻌﺕ ] güçleşme. taaşşuk (A.) [ ﻖﺸﻌﺕ ] aşık olma. tâat (A.) [ ﺖﻋﺎﻃ ] 1.ibadet. 2.itaat. tâat kılmak ibadet etmek. taavvuk (A.) [ قﻮﻌﺕ ] gecikme, oyalanma. taayYün (A.) [ ﻦﻴﻌﺕ ] ortaya çıkma, belirme. taayYüş (A.) [ ﺶﻴﻌﺕ ] yaşama. taayYüş etmek yaşamak. taazzuv (A.) [ ﻮﻀﻌﺕ ] şekillenme, biçim alma, organ oluşturma. tâb (F.) [ بﺎﺕ ] 1.güç. 2.sıcaklık. 3.parlaklık. 4.kıvrım. 5.eğen, büken. 6.aydınlatan. tab’ (A.) [ ﻊﺒﻃ ] 1.huy. 2.basım, baskı. tab’ edilmek basılmak. tab’ etmek basmak. 438
tab’ olunmak basılmak. tab’an (A.) [ ﺎﻌﺒﻃ ] doğal olarak, tabiatıyla. tab’âniyye (A.) [ ﻪﻴﻥﺎﻌﺒﻃ ] natüralizm. tabâbet (A.) [ ﺖﺑﺎﺒﻃ ] doktorluk. tabâhat (A.) [ ﺖﺧﺎﺒﻃ ] aşçılık. tabak (A.) [ ﻖﺒﻃ ] tabak. tabaka (A.) [ ﻪﻘﺒﻃ ] 1.kat. 2.katman. 3.sınıf. tabakât (A.) [ تﺎﻘﺒﻃ ] 1.katlar. 2.katmanlar. 3.sınıflar. tabakâtülarz (A.) [ ضرﻻا ﺔﻘﺒﻃ ] jeoloji. tabakhâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎﺧ ﻖﺒﻃ ] derilerin sepilendiği yer, tabakhane. tâbân (F.) [ نﺎﺑﺎﺕ ] parlak, aydınlık. tabasbus (A.) [ ﺺﺒﺼﺒﺕ ] yardakçılık, yaltaklanma. tabasbus etmek yaltaklanmak. tâbâver (F.) [ روﺁ بﺎﺕ ] dayanıklı. tabâyi’ (A.) [ ﻊیﺎﺒﻃ ] tabiatler, huylar. tabbâh (A.) [ خﺎﺒﻃ ] aşçı. tabbâl (A.) [ لﺎﺒﻃ ] davulcu. tâbdar (F.) [ راﺪﺑﺎﺕ ] 1.kıvrım kıvrım, kıvrık. 2.parlak. tâbe (F.) [ ﻪﺑﺎﺕ ] tava. tâbende (F.) [ ﻩﺪﻨﺑﺎﺕ ] parlak, ışık veren. tabh (A.) [ ﺦﺒﻃ ] pişirme. tabhâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎﺧ ﻊﺒﻃ ] basımevi. tâbi (A.) [ ﻊﺑﺎﺕ ] 1.uyan, tabi olan. 2.boyun eğen. 439
- Page 387 and 388: sâib (A.) [ ﺐﺋﺎﺹ ] isabetl
- Page 389 and 390: samîmâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎﻤ
- Page 391 and 392: sâyis (A.) [ ﺲیﺎﺱ ] seyis.
- Page 393 and 394: sedefî (A.) [ ﯽﻓﺪﺹ ] 1.sed
- Page 395 and 396: sekrâver (A.-F.) [ روﺁ ﺮﮑ
- Page 397 and 398: semî (A.) [ ﻊﻴﻤﺱ ] çok iy
- Page 399 and 400: seraskerî (F.-A.) [ یﺮﮑﺴﻋ
- Page 401 and 402: serpuş (F.) [ شﻮﭘﺮﺱ ] ba
- Page 403 and 404: seyr etmek izlemek. seyrân (A.) [
- Page 405 and 406: sırât (A.) [ طاﺮﺹ ] yol. s
- Page 407 and 408: sînebend (A.-F.) [ ﺪﻨﺑ ﻪ
- Page 409 and 410: siyasiyat (A.) [ تﺎﻴﺱﺎﻴ
- Page 411 and 412: sulhen (A.) [ ﺎﺤﻠﺹ ] barı
- Page 413 and 414: sühûnet (A.) [ ﺖﻥﻮﺨﺱ s
- Page 415 and 416: şa’r (A.) [ ﺮﻌﺵ ] kıl. ş
- Page 417 and 418: şâibe (A.) [ ﻪﺒﺋﺎﺵ ] le
- Page 419 and 420: şâyeste (F.) [ ﻪﺘﺴیﺎﺵ
- Page 421 and 422: şehâ (F.) [ ﺎﻬﺵ ] ey şah.
- Page 423 and 424: şelgam (F.) [ ﻢﻐﻠﺵ ] şalg
- Page 425 and 426: şerîta (A.) [ ﻪﻄیﺮﺵ ] ko
- Page 427 and 428: şibh-i cezîre (A.-F.) [ ﻩﺮی
- Page 429 and 430: şikestebâl (F.) [ لﺎﺑ ﻪﺘ
- Page 431 and 432: şuarâ (A.) [ اﺮﻌﺵ ] şairl
- Page 433 and 434: şümürde (F.) [ ﻩدﺮﻤﺵ ]
- Page 435 and 436: ta’lîmât (A.) [ تﺎﻤﻴﻠ
- Page 437: taabbüd etmek kulluk etmek, tapın
- Page 441 and 442: taciz etmek rahatsız etmek. tâcse
- Page 443 and 444: tahallüs (A.) [ ﺺﻠﺨﺕ ] 1.k
- Page 445 and 446: tahkîr etmek aşağılamak. tahkî
- Page 447 and 448: tahsisat (A.) [ تﺎﺼﻴﺼﺨ
- Page 449 and 450: takdim etmek sunmak. takdime (A.) [
- Page 451 and 452: talebkâr (A.-F.) [ رﺎﮑﺒﻠ
- Page 453 and 454: tard (A.) [ دﺮﻃ ] 1.kovma. 2.g
- Page 455 and 456: tasmîm ittihaz etmek karar almak.
- Page 457 and 458: tavzîf (A.) [ ﻒﻴﻇﻮﺕ ] g
- Page 459 and 460: te’hîr edilmek geciktirilmek. te
- Page 461 and 462: tebahhur (A.) [ ﺮﺤﺒﺕ ] 1.g
- Page 463 and 464: tebhâl (A.) [ لﺎﺨﺒﺕ ] uç
- Page 465 and 466: tecevvüf (A.) [ فﻮﺠﺕ ] kofl
- Page 467 and 468: tedkîk edilmek incelenmek. tedkîk
- Page 469 and 470: teferru’ât (A.) [ تﺎﻋﺮﻔ
- Page 471 and 472: tehallüs (A.) [ ﺺﻠﺨﺕ ] mah
- Page 473 and 474: tekâsür (A.) [ ﺮﺛﺎﮑﺕ ]
- Page 475 and 476: tel’în edilmek lanetlenmek. tel
- Page 477 and 478: temâşâ etmek seyretmek. temaşag
- Page 479 and 480: temsîlât (A.) [ تﻼﻴﺜﻤﺕ
- Page 481 and 482: tenhâ (F.) [ ﺎﻬﻨﺕ ] 1.tek
- Page 483 and 484: terceme (A.) [ ﻪﻤﺝﺮﺕ ] ç
- Page 485 and 486: tersengîz (F.) [ ﺰ ﻴﮕﻥا
- Page 487 and 488: tesellî (A.) [ ﯽﻠﺴﺕ ] avut
taammüm (A.) [ ﻢﻤﻌﺕ ] genelleşme, yayılma.<br />
taammüm etmek genelleşmek, yayılmak.<br />
taannüd (A.) [ ﺪﻨﻌﺕ ] inat etme.<br />
taannüd etmek inat etmek.<br />
taarruz (A.) [ ضﺮﻌﺕ ] 1.saldırı. 2.sataşma.<br />
taarrüb (A.) [ بﺮﻌﺕ ] araplaşma.<br />
taassub (A.) [ ﺐﺼﻌﺕ ] 1.fanatiklik, katı yandaşlık. 2.yobazlık.<br />
taassubkâr (A.-F.) [ رﺎﮑﺒﺼﻌﺕ ] fanatik, mutaassıp.<br />
taassubkârî (A.-F.) [ یرﺎﮑﺒﺼﻌﺕ ] fanatiklik, mutaassıplık, taassup.<br />
taassür (A.) [ ﺮﺴﻌﺕ ] güçleşme.<br />
taaşşuk (A.) [ ﻖﺸﻌﺕ ] aşık olma.<br />
tâat (A.) [ ﺖﻋﺎﻃ ] 1.ibadet. 2.itaat.<br />
tâat kılmak ibadet etmek.<br />
taavvuk (A.) [ قﻮﻌﺕ ] gecikme, oyalanma.<br />
taayYün (A.) [ ﻦﻴﻌﺕ ] ortaya çıkma, belirme.<br />
taayYüş (A.) [ ﺶﻴﻌﺕ ] yaşama.<br />
taayYüş etmek yaşamak.<br />
taazzuv (A.) [ ﻮﻀﻌﺕ ] şekillenme, biçim alma, organ oluşturma.<br />
tâb (F.) [ بﺎﺕ ] 1.güç. 2.sıcaklık. 3.parlaklık. 4.kıvrım. 5.eğen, büken.<br />
6.aydınlatan.<br />
tab’ (A.) [ ﻊﺒﻃ ] 1.huy. 2.basım, baskı.<br />
tab’ edilmek basılmak.<br />
tab’ etmek basmak.<br />
438