09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

şîrpençe (F.) [ ﻪﭽﻨﭘﺮﻴﺵ ] 1.arslan pençesi. 2.sırtta ve boyunda çıkan bir tür kan<br />

çıbanı.<br />

şirret (A.) [ تﺮﺵ ] 1.kötülük. 2.kötü insan.<br />

şiryân (A.) [ نﺎیﺮﺵ ] atardamar.<br />

şîşe (F.) [ ﻪﺸﻴﺵ ] şişe.<br />

şitâ (A.) [ ﺎﺘﺵ ] kış.<br />

şitâbân (F.) [ نﺎﺑﺎﺘﺵ ] koşan, seğirten.<br />

şitâbân olmak koşmak, seğirtmek.<br />

şitâiyye (A.) [ ﻪﻴﺋﺎﺘﺵ ] 1.kışlık. 2.kış için yazılan şiir.<br />

şîve (F.) [ ﻩﻮﻴﺵ ] 1.tarz, usül. 2.naz, işve. 3.aksan.<br />

şîvebaz (F.) [ زﺎﺑ ﻩﻮﻴﺵ ] işveli.<br />

şîvekâr (F.) [ رﺎﮐ ﻩﻮﻴﺵ ] işveli, cilveli.<br />

şîven (F.) [ نﻮﻴﺵ ] ağıt.<br />

şöhre (A.) [ ﻩﺮﻬﺵ ] ünlü.<br />

şöhret (A.) [ تﺮﻬﺵ ] ün.<br />

şöhretşiâr (A.) [ رﺎﻌﺵ تﺮﻬﺵ ] ünlü.<br />

şu’le (A.) [ ﻪﻠﻌﺵ ] alev, şule.<br />

şu’ledar (A.-F.) [ راد ﻪﻠﻌﺵ ] alevli, şuleli.<br />

şu’lereng (A.-F.) [ ﮓﻥر ﻪﻠﻌﺵ ] alev rengi.<br />

şu’lever (A.-F.) [ رو ﻪﻠﻌﺵ ] 1.alevli. 2.parlak, aydınlık.<br />

şuâ (A.) [ عﺎﻌﺵ ] ışın.<br />

şuâât (A.) [ تﺎﻋﺎﻌﺵ ] ışınlar.<br />

şuabât (A.) [ تﺎﺒﻌﺵ ] şubeler.<br />

430

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!