09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sûz (F.) [ زﻮﺱ ] 1.yanma. 2.yakma. 3.ateş. 4.yakan.<br />

sûzân (F.) [ نازﻮﺱ ] 1.yakıcı. 2.yanıcı.<br />

sûzen (F.) [ نزﻮﺱ ] iğne.<br />

sûzende (F.) [ ﻩﺪﻥزﻮﺱ ] yakıcı.<br />

sûziş (F.) [ شزﻮﺱ ] yanma, yangı.<br />

sûznâk (F.) [ کﺎﻥزﻮﺱ ] yakıcı.<br />

sübhan (A.) [ نﺎﺤﺒﺱ ] Tanrı.<br />

sübhânî (A.) [ ﯽﻥﺎﺤﺒﺱ ] tanrısal.<br />

sübût (A.) [ تﻮﺒﺛ ] 1.sabitleşme. 2.gerçekleşme. 3.kanıtlanma.<br />

sübût bulmak gerçekleşmek, olmak.<br />

sücûd (A.) [ دﻮﺠﺱ ] secde etme, yere kapanma.<br />

südde (A.) [ ﻩﺪﺱ ] 1.kapı. 2.eşik.<br />

süedâ (A.) [ ادﺆﺱ ] kutlu kişiler.<br />

süfehâ (A.) [ ﺎﻬﻔﺱ ] alçaklar, sefihler.<br />

süferâ (A.) [ اﺮﻔﺱ ] elçiler, büyükelçiler.<br />

süflî (A.) [ ﯽﻠﻔﺱ ] 1.aşağı, aşağıda. 2.adi, bayağı.<br />

süfte (F.) [ ﻪﺘﻔﺱ ] delinmiş.<br />

süfün (A.) [ ﻦﻔﺱ ] gemiler.<br />

sügur (A.) [ رﻮﻐﺛ ] sınırlar.<br />

sühan (F.) [ ﻦﺨﺱ ] söz.<br />

sühandan (F.) [ ناﺪﻨﺨﺱ ] söz bilen, sözden anlayan.<br />

sühanperdaz (F.) [ زادﺮﭘ ﻦﺨﺱ ] ağzı laf yapan.<br />

sühûlet (A.) [ ﺖﻝﻮﻬﺱ ] kolaylık.<br />

412

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!