OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

sakka (A.) [ ﺎﻘﺱ ] saka. sâl (F.) [ لﺎﺱ ] yıl. salâbet (A.) [ ﺖﺑﻼﺹ ] sağlamlık. salâh (A.) [ حﻼﺹ ] 1.düzgünlük, yolunda gitme. 2.barış. 3.dine bağlılık. salâhiyet (A.) [ ﺖﻴﺣﻼﺹ ] yetki.. salâhiyetdâr (A.-F.) [ راد ﺖﻴﺣﻼﺹ ] yetkili. salât (A.) [ تﻼﺹ ] namaz. sâldîde (F.) [ ﻩﺪید لﺎﺱ ] 1.yaşlı. 2.deneyimli. salib (A.) [ ﺐﻴﻠﺹ ] haç. salîbî (A.) [ ﯽﺒﻴﻠﺹ ] haçlı. sâlifüzzikr (A.) [ ﺮﮐﺬﻝا ﻒﻝﺎﺱ ] zikredilen, anılan. sâlih (A.) [ ﺢﻝﺎﺹ ] dinin kurallarına uyan. sâlik (A.) [ ﮏﻝﺎﺱ ] tarikat mensubu. sâlim (A.) [ ﻢﻝﺎﺱ ] 1.sağ, esenlik içinde. 2.sağlam. sâlimen (A.) [ ﺎﻤﻝﺎﺱ ] sağ salim. sâlis (A.) [ ﺚﻝﺎﺛ ] üçüncü. sâlisen (A.) [ ﺎﺜﻝﺎﺛ ] üçüncüsü, üçüncü olarak. sâlnâme (F.) [ ﻪﻡﺎﻨﻝﺎﺱ ] yıllık. sâlûs (F.) [ سﻮﻝﺎﺱ ] iki yüzlü. sâmân (F.) [ نﺎﻡﺎﺱ ] 1.zenginlik. 2.huzur. 3.düzen. sâmî (A.) [ ﯽﻡﺎﺱ ] yüce. sâmi’ (A.) [ ﻊﻡﺎﺱ ] dinleyen. sâmia (A.) [ ﻪﻌﻡﺎﺱ ] işitme duyusu. 388

samîmâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎﻤﻴﻤﺹ ] içtenlikle. samîmî (A.) [ ﯽﻤﻴﻤﺹ ] içten. samimiyet (A.) [ ﺖﻴﻤﻴﻤﺹ ] içtenlik. sâmin (A.) [ ﻦﻡﺎﺛ ] sekezinci. sâminen (A.) [ ﺎﻨﻡﺎﺛ ] sekizincisi, sekizinci olarak. sanâyi (A.) [ ﻊیﺎﻨﺹ ] sanatlar. sanâyi -i nefîse [ ﻪﺴﻴﻔﻥ ﻊیﺎﻨﺹ ] güzel sanatlar. sandûk (A.) [ قوﺪﻨﺹ ] sandık. sandukdar (A.-F.) [ راﺪﻗوﺪﻨﺹ ] veznedar. sanem (A.) [ ﻢﻨﺹ ] 1.put. 2.put kadar güzel. sânevî (A.) [ یﻮﻥﺎﺛ ] ikinci. sânî (A.) [ ﯽﻥﺎﺛ ] ikinci. sâni’ (A.) [ ﻊﻥﺎﺹ ] 1.yaratıcı, Tanrı. 2.yapan. saniye (A.) [ ﻪﻴﻥﺎﺛ ] ikinci. sâniyen (A.) [ ﺎﻴﻥﺎﺛ ] ikincisi, ikinci olarak. sâr (A.) [ رﺎﺛ ] öc. sarâhat (A.) [ ﺖﺣاﺮﺹ ] açıklık. sarâhaten (A.) [ ﺔ ﺣاﺮﺹ ] açıkça. sârban (F.) [ نﺎﺑرﺎﺱ ] kervancı. sarf (A.) [ فﺮﺹ ] 1.harcama. 2.gramer. sarf olunmak harcanmak. sarfiyat (A.) [ تﺎﻴﻓﺮﺹ ] 1.harcamalar. 2.salgılar. sârî (A.) [ یرﺎﺱ ] bulaşıcı. 389

samîmâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎﻤﻴﻤﺹ ] içtenlikle.<br />

samîmî (A.) [ ﯽﻤﻴﻤﺹ ] içten.<br />

samimiyet (A.) [ ﺖﻴﻤﻴﻤﺹ ] içtenlik.<br />

sâmin (A.) [ ﻦﻡﺎﺛ ] sekezinci.<br />

sâminen (A.) [ ﺎﻨﻡﺎﺛ ] sekizincisi, sekizinci olarak.<br />

sanâyi (A.) [ ﻊیﺎﻨﺹ ] sanatlar.<br />

sanâyi -i nefîse [ ﻪﺴﻴﻔﻥ ﻊیﺎﻨﺹ ] güzel sanatlar.<br />

sandûk (A.) [ قوﺪﻨﺹ ] sandık.<br />

sandukdar (A.-F.) [ راﺪﻗوﺪﻨﺹ ] veznedar.<br />

sanem (A.) [ ﻢﻨﺹ ] 1.put. 2.put kadar güzel.<br />

sânevî (A.) [ یﻮﻥﺎﺛ ] ikinci.<br />

sânî (A.) [ ﯽﻥﺎﺛ ] ikinci.<br />

sâni’ (A.) [ ﻊﻥﺎﺹ ] 1.yaratıcı, Tanrı. 2.yapan.<br />

saniye (A.) [ ﻪﻴﻥﺎﺛ ] ikinci.<br />

sâniyen (A.) [ ﺎﻴﻥﺎﺛ ] ikincisi, ikinci olarak.<br />

sâr (A.) [ رﺎﺛ ] öc.<br />

sarâhat (A.) [ ﺖﺣاﺮﺹ ] açıklık.<br />

sarâhaten (A.) [ ﺔ ﺣاﺮﺹ ] açıkça.<br />

sârban (F.) [ نﺎﺑرﺎﺱ ] kervancı.<br />

sarf (A.) [ فﺮﺹ ] 1.harcama. 2.gramer.<br />

sarf olunmak harcanmak.<br />

sarfiyat (A.) [ تﺎﻴﻓﺮﺹ ] 1.harcamalar. 2.salgılar.<br />

sârî (A.) [ یرﺎﺱ ] bulaşıcı.<br />

389

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!