09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

müsabık (A.) [ ﻖﺑﺎﺴﻡ ] yarışmacı.<br />

müsademe (A.) [ ﻪﻡدﺎﺼﻡ ] 1.çarpışma. 2.çatışma.<br />

müsadere (A.) [ ﻩردﺎﺼﻡ ] mal varlığına el koyma.<br />

müsadere edilmek mal varlığına el konulmak.<br />

müsadere etmek mal varlığına el koymak.<br />

müsâdif (A.) [ فدﺎﺼﻡ ] rastlar, rastlayan.<br />

müsafir (A.) [ ﺮﻓﺎﺴﻡ ] 1.yolcu. 2.konuk.<br />

müsâhelekârlık (A.-F.-T.) kolaylık gösterme.<br />

müsaid (A.) [ ﺪﻋﺎﺴﻡ ] uygun.<br />

müsalaha (A.) [ ﻪﺤﻝﺎﺼﻡ ] barış yapma.<br />

müsalemetkâr (A.-F.) [ رﺎﮐ ﺖﻤﻝﺎﺴﻡ ] barışçıl.<br />

müsâmaha (A.) [ ﻪﺤﻡﺎﺴﻡ ] hoşgörü.<br />

müsâmahakâr (A.-F.) [ رﺎﮐ ﻪﺤﻡﺎﺴﻡ ] hoşgörülü.<br />

müsamere (A.) [ ﻩﺮﻡﺎﺴﻡ ] 1.gece eğlencesi. 2.okul piyesi.<br />

müsâvat (A.) [ تاوﺎﺴﻡ ] eşitlik.<br />

müsâvatsızlık (A.-T.) eşitsizlik.<br />

müsbet (A.) [ ﺖﺒﺜﻡ ] olumlu, pozitif.<br />

müsebbib (A.) [ ﺐﺒﺴﻡ ] yol açan, sebep olan.<br />

müseccel (A.) [ ﻞﺠﺴﻡ ] tescilli.<br />

müsekkin (A.) [ ﻦ ﮑﺴﻡ ] sakinleştirici, yatıştırıcı.<br />

müsekkit (A.) [ ﺖﮑﺴﻡ ] susturucu.<br />

müsellah (A.) [ ﺢﻠﺴﻡ ] silahlı.<br />

müselleme (A.) [ ﻪﻤﻠﺴﻡ ] herkes tarafından kabul edilmiş.<br />

332

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!