OsmanliTurkcesiSozlugu
OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu
münteha (A.) [ ﺎﻬﺘﻨﻡ ] son. müntehi olmak sona ermek, son bulmak. müntesib (A.) [ ﺐﺴﺘﻨﻡ ] mensup, intisab etmiş. müntesip bk. müntesib. münteşir (A.) [ ﺮﺸﺘﻨﻡ ] yaygın. müphem (A.) [ ﻢ ﻬﺒﻡ ] belirsiz, belli belirsiz. müptelâ (A.) [ ﻼﺘﺒﻡ ] uğramış, tutulmuş, yakalanmış. müptelâ olmak tutulmak, yakalanmak, uğramak. mürâat (A.) [ تﺎﻋاﺮﻡ ] gözetme. müracaat (A.) [ ﺖﻌﺝاﺮﻡ ] başvuru. 2.geri dönüş. müracaat etmek 1.başvurmak. 2.geri dönmek. müradif (A.) [ فداﺮﻡ ] eşanlamlı. mürai (A.) [ ﯽﺋاﺮﻡ ] ikiyüzlü. müraselât (A.) [ تﻼﺱاﺮﻡ ] mektuplaşmalar. mürasele (A.) [ ﻪﻠﺱاﺮﻡ ] mektuplaşma. mürde (F.) [ ﻩدﺮﻡ ] ölü. mürebbî (A.) [ ﯽﺑﺮﻡ ] eğitmen, eğitici. müreccah (A.) [ ﺢﺝﺮﻡ ] tercih sebebi, tercih edilir. müreffeh (A.) [ ﻪﻓﺮﻡ ] refah içinde, bolluk içinde. mürekkeb (A.) [ ﺐﮐﺮﻡ ] 1.oluşan, bileşen. 2.mürekkep. müretteb (A.) [ ﺐﺕﺮﻡ ] 1.düzenlenmiş, tertip edilmiş. 2.dizilmiş. mürettib (A.) [ ﺐﺕﺮﻡ ] dizgici. mürevvic (A.) [ جوﺮﻡ ] revaç veren, propagandasını yapan. 330
mürg (F.) [ غﺮﻡ ] kuş. mürgâb (F.) [ بﺎﻏﺮﻡ ] 1.ördek. 2.kurbağa. mürid (A.) [ ﺪیﺮﻡ ] 1.buyuran. 2.şeyhe bağlı kişi, mürit. mürit bk. murid. mürşid (A.) [ ﺪﺵﺮﻡ ] 1.şeyh. 2.doğru yolu gösteren, irşad eden. mürteci (A.) [ ﻊﺠﺕﺮ ﻡ ] gerici. mürted (A.) [ ﺪﺕﺮﻡ ] islam dininden çıkan. mürtefi (A.) [ ﻊﻔﺕﺮﻡ ] yüksek. mürtehen (A.) [ ﻦﻬﺕﺮﻡ ] rehinli, ipotekli. mürteiş (A.) [ ﺶﻌﺕﺮﻡ ] titrek. mürtekib (A.) [ ﺐﮑﺕﺮﻡ ] kötü bir iş yapan, işleyen. mürteşî (A.) [ ﯽﺸﺕﺮﻡ ] rüşvetçi, rüşvet yiyen. mürûr (A.) [ روﺮﻡ ] geçme, geçip gitme, geçiş. mürûr -i zaman [ نﺎﻡز روﺮﻡ ] zamanın akışı. mürûr etmek geçmek. mürûr eylemek 1.geçmek. 2.uğramak. mürüvvet (A.) [ توﺮﻡ ] 1.insanlık. 2.iyilik. müsaade (A.) [ ﻩﺪﻋﺎﺴﻡ ] 1.izin. 2.yardım. müsaade edilmek izin verilmek. müsaade etmek izin vermek. müsaadekâr (A.-F.) [ رﺎﮐ ﻩﺪﻋﺎﺴﻡ ] yardımcı, izin verici. müsaadekârlık (A.-F.-T.) yardımcı olma, izin verme. müsabaka (A.) [ ﻪﻘﺑﺎﺴﻡ ] yarışma. 331
- Page 279 and 280: malûlîn (A.) [ ﻦﻴﻝﻮﻠﻌ
- Page 281 and 282: mariz (A.) [ ﺾیﺮﻡ ] hasta. m
- Page 283 and 284: matbûat (A.) [ تﺎﻋﻮﺒﻄ
- Page 285 and 286: mazruf (A.) [ فوﺮﻈﻡ ] 1.kab
- Page 287 and 288: mecelle (A.) [ ﻪﻠﺠﻡ ] dergi
- Page 289 and 290: medhetmek övmek. medhiye (A.) [
- Page 291 and 292: mehbil (A.) [ ﻞﺒﻬﻡ ] rahim
- Page 293 and 294: melâik (A.) [ ﮏﺋﻼﻡ ] melek
- Page 295 and 296: menâsıb (A.) [ ﺐﺹﺎﻨﻡ ]
- Page 297 and 298: merbut (A.) [ طﻮﺑﺮﻡ ] bağ
- Page 299 and 300: mesai (A.) [ ﯽﻋﺎﺴﻡ ] çal
- Page 301 and 302: mest-i harâb (F.-A.) [ باﺮﺧ
- Page 303 and 304: meşveret etmek danışmak. metâ (
- Page 305 and 306: meydân (A.) [ ناﺪﻴﻡ ] alan
- Page 307 and 308: mızrab (A.) [ بﺮﻀﻡ ] mızra
- Page 309 and 310: minşâr (A.) [ رﺎﺸﻨﻡ ] b
- Page 311 and 312: muâhede yapmak antlaşma yapmak. m
- Page 313 and 314: muğber (A.) [ ﺮﺒﻐﻡ ] kırg
- Page 315 and 316: muhassas (A.) [ ﺺﺼﺨﻡ ] tahs
- Page 317 and 318: mukavelename (A.-F.) [ ﻪﻡﺎﻥ
- Page 319 and 320: murûr etmek geçmek. murzia (A.) [
- Page 321 and 322: mutemed (A.) [ ﺪﻤﺘﻌﻡ ] g
- Page 323 and 324: mübdi (A.) [ عﺪﺒﻡ ] yenilik
- Page 325 and 326: müessis (A.) [ ﺲﺱﺆﻡ ] kuru
- Page 327 and 328: mülga (A.) [ ﺎﻐﻠﻡ ] kaldı
- Page 329: münebbih (A.) [ ﻪﺒﻨﻡ ] uya
- Page 333 and 334: müselles (A.) [ ﺚﻠﺜﻡ ] ü
- Page 335 and 336: müşâhede olunmak gözlemlenmek.
- Page 337 and 338: mütecessisâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎ
- Page 339 and 340: mütemellik (A.) [ ﮏﻠﻤﺘﻡ
- Page 341 and 342: müttefik (A.) [ ﻖﻔﺘﻡ ] bir
- Page 343 and 344: nâcî (A.) [ ﯽﺝﺎﻥ ] kurtul
- Page 345 and 346: nahv (A.) [ ﻮﺤﻥ ] 1.sözdizim
- Page 347 and 348: namaz (F.) [ زﺎﻤﻥ ] namaz. n
- Page 349 and 350: nâtıka (A.) [ ﻪﻘﻃﺎﻥ ] k
- Page 351 and 352: nebî (A.) [ ﯽﺒﻥ ] peygamber.
- Page 353 and 354: nerd (F.) [ دﺮﻥ ] tavla. nerm
- Page 355 and 356: nevi (A.) [ عﻮﻥ ] tür, çeşi
- Page 357 and 358: nikab (A.) [ بﺎﻘﻥ ] peçe. n
- Page 359 and 360: nutfe (A.) [ ﻪﻔﻄﻥ ] sperma.
- Page 361 and 362: pâ (F.) [ ﺎﭘ ] ayak. pâbend (
- Page 363 and 364: pâyende (F.) [ ﻩﺪﻨیﺎﭘ ]
- Page 365 and 366: perestiş (F.) [ ﺶﺘﺱﺮﭘ ]
- Page 367 and 368: peykân (F.) [ نﺎﮑﻴﭘ ] tem
- Page 369 and 370: püser (F.) [ ﺮﺴﭘ ] oğul. p
- Page 371 and 372: acîm (A.) [ ﻢﻴﺝر ] taşlanm
- Page 373 and 374: asadî (A.) [ یﺪﺹر ] gözleml
- Page 375 and 376: eff (A.) [ فر ] raf. refî’ (A.
- Page 377 and 378: esul (A.) [ لﻮﺱر ] 1.elçi. 2
- Page 379 and 380: îş (F.) [ ﺶیر ] 1.yara. 2.sak
münteha (A.) [ ﺎﻬﺘﻨﻡ ] son.<br />
müntehi olmak sona ermek, son bulmak.<br />
müntesib (A.) [ ﺐﺴﺘﻨﻡ ] mensup, intisab etmiş.<br />
müntesip bk. müntesib.<br />
münteşir (A.) [ ﺮﺸﺘﻨﻡ ] yaygın.<br />
müphem (A.) [ ﻢ ﻬﺒﻡ ] belirsiz, belli belirsiz.<br />
müptelâ (A.) [ ﻼﺘﺒﻡ ] uğramış, tutulmuş, yakalanmış.<br />
müptelâ olmak tutulmak, yakalanmak, uğramak.<br />
mürâat (A.) [ تﺎﻋاﺮﻡ ] gözetme.<br />
müracaat (A.) [ ﺖﻌﺝاﺮﻡ ] başvuru. 2.geri dönüş.<br />
müracaat etmek 1.başvurmak. 2.geri dönmek.<br />
müradif (A.) [ فداﺮﻡ ] eşanlamlı.<br />
mürai (A.) [ ﯽﺋاﺮﻡ ] ikiyüzlü.<br />
müraselât (A.) [ تﻼﺱاﺮﻡ ] mektuplaşmalar.<br />
mürasele (A.) [ ﻪﻠﺱاﺮﻡ ] mektuplaşma.<br />
mürde (F.) [ ﻩدﺮﻡ ] ölü.<br />
mürebbî (A.) [ ﯽﺑﺮﻡ ] eğitmen, eğitici.<br />
müreccah (A.) [ ﺢﺝﺮﻡ ] tercih sebebi, tercih edilir.<br />
müreffeh (A.) [ ﻪﻓﺮﻡ ] refah içinde, bolluk içinde.<br />
mürekkeb (A.) [ ﺐﮐﺮﻡ ] 1.oluşan, bileşen. 2.mürekkep.<br />
müretteb (A.) [ ﺐﺕﺮﻡ ] 1.düzenlenmiş, tertip edilmiş. 2.dizilmiş.<br />
mürettib (A.) [ ﺐﺕﺮﻡ ] dizgici.<br />
mürevvic (A.) [ جوﺮﻡ ] revaç veren, propagandasını yapan.<br />
330