OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

mün’akid (A.) [ ﺪﻘﻌﻨﻡ ] yapılmış, imzalanmış, kabul edilmiş. mün’akis (A.) [ ﺲﮑﻌﻨﻡ ] yansıtan. mün’im (A.) [ ﻢﻌﻨﻡ ] 1.Tanrı. 2.velînimet. münâcat (A.) [ تﺎﺝﺎﻨﻡ ] Tanrı’ya yakarma. münâdi (A.) [ یدﺎﻨﻡ ] 1.müezzin. 2.tellal, çığırtkan. münafık (A.) [ ﻖﻓﺎﻨﻡ ] ikiyüzlü, nifak sokucu. münâkalat (A.) [ تﻼﻗﺎﻨ ﻡ ] taşımacılık. münâkasa (A.) [ ﻪﺼﻗﺎﻨﻡ ] açık eksiltme. münâkaşa [ ﻪﺸﻗﺎﻨﻡ ] 1.tartışma. 2.irdeleme. münâkız olmak (A.-T.) çelişmek. münakkaş (A.) [ ﺶﻘﻨﻡ ] nakışlı, işlemeli, desenli. münasebat (A.) [ تﺎﺒﺱﺎﻨﻡ ] münasebetler. münatif (A.) [ ﻒﻄﻌ ﻨﻡ ] çevrilmiş,yönelik. münatif olmak çevrilmek. münâvebeten (A.) [ ﺔ ﺑوﺎﻨﻡ ] dönüşümlü olaram. münaza’ât (A.) [ تﺎﻋزﺎﻨﻡ ] çatışmalar, çekişmeler. münbais (A.) [ ﺚﻌﺒﻨﻡ ] ileri gelen, kaynaklanan. münbit (A.) [ ﺖﺒﻨﻡ ] verimli. müncemid (A.) [ ﺪﻤﺠﻨﻡ ] donuk. müncer olmak sonuçlanmak. mündemic (A.) [ ﺞﻡﺪﻨﻡ ] içinde yer alan, içinde bulunan. mündericât (A.) [ تﺎﺝرﺪﻨﻡ ] içindekiler. münderis olmak izi kalmamak. 328

münebbih (A.) [ ﻪﺒﻨﻡ ] uyarıcı, uyandırıcı. münekkid (A.) [ ﺪﻘﻨﻡ ] eleştirmen. münevver (A.) [ رﻮﻨﻡ ] 1.aydınlanmış, parlak. 2.aydın fikirli. münevver eylemek aydınlatmak. münfail olmak gücenmek, alınmak. münferid (A.) [ دﺮﻔﻨﻡ ] 1.ayrı, tek başına. 2.tektük. münhal (A.) [ ﻞﺤﻨﻡ ] 1.boş, açık. 2.çölülmüş. münhasır (A.) [ ﺮﺼﺤﻨﻡ ] dönük, ait, yönelik. münhasıran (A.) [ اﺮﺼﺤﻨﻡ ] sırf, sadece. münhedim olmak yıkılmak, yok olmak. münhezim (A.) [ مﺰﻬﻨﻡ ] bozguna uğramış. münhezim olmak bozguna uğramak. müneccim (A.) [ ﻢﺠﻨﻡ ] yıldızbilimci, astrolog. münkasım (A.) [ ﻢﺴﻘﻨﻡ ] bölünmüş. münkasım olmak bölünmek, bölünmüş olmak. münker (A.) [ ﺮﮑﻨﻡ ] inkâr edilen. münkesir (A.) [ ﺮﺴﮑﻨﻡ ] kırık. münkesir olmak kırılmak. münkir (A.) [ ﺮﮑﻨﻡ ] inkâr eden. münselib olmak kalmamak. müntahab (A.) [ ﺐﺨﺘﻨﻡ ] seçilmiş, seçkin. müntahabat (A.) [ تﺎﺒﺨ ﺘﻨﻡ ] seçki, antoloji. müntakim (A.) [ ﻢﻘﺘﻨﻡ ] intikam alan. 329

mün’akid (A.) [ ﺪﻘﻌﻨﻡ ] yapılmış, imzalanmış, kabul edilmiş.<br />

mün’akis (A.) [ ﺲﮑﻌﻨﻡ ] yansıtan.<br />

mün’im (A.) [ ﻢﻌﻨﻡ ] 1.Tanrı. 2.velînimet.<br />

münâcat (A.) [ تﺎﺝﺎﻨﻡ ] Tanrı’ya yakarma.<br />

münâdi (A.) [ یدﺎﻨﻡ ] 1.müezzin. 2.tellal, çığırtkan.<br />

münafık (A.) [ ﻖﻓﺎﻨﻡ ] ikiyüzlü, nifak sokucu.<br />

münâkalat (A.) [ تﻼﻗﺎﻨ ﻡ ] taşımacılık.<br />

münâkasa (A.) [ ﻪﺼﻗﺎﻨﻡ ] açık eksiltme.<br />

münâkaşa [ ﻪﺸﻗﺎﻨﻡ ] 1.tartışma. 2.irdeleme.<br />

münâkız olmak (A.-T.) çelişmek.<br />

münakkaş (A.) [ ﺶﻘﻨﻡ ] nakışlı, işlemeli, desenli.<br />

münasebat (A.) [ تﺎﺒﺱﺎﻨﻡ ] münasebetler.<br />

münatif (A.) [ ﻒﻄﻌ ﻨﻡ ] çevrilmiş,yönelik.<br />

münatif olmak çevrilmek.<br />

münâvebeten (A.) [ ﺔ ﺑوﺎﻨﻡ ] dönüşümlü olaram.<br />

münaza’ât (A.) [ تﺎﻋزﺎﻨﻡ ] çatışmalar, çekişmeler.<br />

münbais (A.) [ ﺚﻌﺒﻨﻡ ] ileri gelen, kaynaklanan.<br />

münbit (A.) [ ﺖﺒﻨﻡ ] verimli.<br />

müncemid (A.) [ ﺪﻤﺠﻨﻡ ] donuk.<br />

müncer olmak sonuçlanmak.<br />

mündemic (A.) [ ﺞﻡﺪﻨﻡ ] içinde yer alan, içinde bulunan.<br />

mündericât (A.) [ تﺎﺝرﺪﻨﻡ ] içindekiler.<br />

münderis olmak izi kalmamak.<br />

328

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!