OsmanliTurkcesiSozlugu
OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu
müctemi’ (A.) [ ﻊﻤﺘﺠﻡ ] derli toplu. müdafaa (A.) [ ﻪﻌﻓاﺪﻡ ] savunma. müdahale (A.) [ ﻪﻠﺧاﺪﻡ ] karışma. müdahene (A.) [ ﻪﻨهاﺪﻡ ] yağcılık, yardakçılık. müdavim (A.) [ مواﺪﻡ ] devam eden. müddeî (A.) [ ﯽﻋﺪﻡ ] 1.davacı. 2.inatçı. müddet (A.) [ تﺪﻡ ] süre. müddet-i muvakkata [ ﻪﺘﻗﻮﻡ تﺪﻡ ] geçici süre. müddet-i tahsiliye [ ﻪﻴﻠﻴﺼﺤﺕ تﺪﻡ ] öğrenim süresi. müdevver (A.) [ روﺪﻡ ] yuvarlak. müdhiş (A.) [ ﺶهﺪﻡ ] dehşet verici. müdhişe (A.) [ ﻪﺸهﺪﻡ ] dehşet verici. müdrik (A.) [ کرﺪﻡ ] idrak eden. müdrik olmak idrak etmek. müebbeden (A.) [ اﺪﺑﺆﻡ ] ömür boyu. müellefat (A.) [ تﺎﻔﻝﺆﻡ ] telif edilmiş yapıtlar. müellif (A.) [ ﻒﻝﺆﻡ ] yazar. müesses (A.) [ ﺲﺱﺆﻡ ] kurulu, kurulmuş. müessesat (A.) [ تﺎﺴﺱﺆﻡ ] kurumlar, kuruluşlar, müesseseler. müessese (A.) [ ﻪﺴﺱﺆﻡ ] kurum, kuruluş. müessif (A.) [ ﻒﺱﺆﻡ ] üzücü. müessir (A.) [ ﺮﺛﺆﻡ ]1.etkileyici, etkili. müessiriyet (A.) [ ﺖیﺮﺛﺆﻡ ] etkileme gücü. 324
müessis (A.) [ ﺲﺱﺆﻡ ] kurucu. müeyyide (A.) [ ﻩﺪیﺆﻡ ] yaptırım. müfekkire (A.) [ ﻩﺮﮑﻔﻡ ] düşünme gücü. müfid (A.) [ ﺪﻴﻔﻡ ] yararlı. müflis (A.) [ ﺲﻠﻔﻡ ] 1.iflas etmiş. 2.sefil. müfreze (A.) [ ﻩزﺮﻔﻡ ] askerî birlik. müfrit (A.) [ طﺮﻔﻡ ] aşırı. müfsid (A.) [ ﺪﺴﻔﻡ ] bozucu. müftehir (A.) [ ﺮﺨﺘﻔﻡ ] iftihar eden. müftekir (A.) [ ﺮﻘﺘﻔﻡ ] 1.yoksul. 2.bağlı, muhtaç. müfteri (A.) [ یﺮﺘﻔﻡ ] iftiracı. müheyya (A.) [ ﺎﻴﻬﻡ ] hazır. müheyyic (A.) [ ﺞﻴﻬﻡ ] heyecan verici. mühim (A.) [ ﻢﻬﻡ ] önemli. mühimmat (A.) [ تﺎﻤﻬﻡ ] savaş malzemesi. mühimme (A.) [ ﻪﻤﻬﻡ ] önemli. mühlet (A.) [ ﺖﻠﻬﻡ ] tanınmış süre. mühlet vermek süre tanımak. mühlik (A.) [ ﮏﻠﻬﻡ ] öldürücü. mühr (F.) [ ﺮﻬﻡ ] mühür. mühtedî (A.) [ یﺪﺘﻬﻡ ] islam dinini kabul etmiş. mühtez (A.) [ ﺰﺘﻬﻡ ] titrek. mühürdar (F.) [ رادﺮﻬﻡ ] özel kalem müdürü. 325
- Page 273 and 274: mağrib (A.) [ بﺮﻐﻡ ] 1.bat
- Page 275 and 276: mahkûk (A.) [ کﻮﮑﺤﻡ ] kaz
- Page 277 and 278: mâil (A.) [ ﻞﺋﺎﻡ ] 1.eğil
- Page 279 and 280: malûlîn (A.) [ ﻦﻴﻝﻮﻠﻌ
- Page 281 and 282: mariz (A.) [ ﺾیﺮﻡ ] hasta. m
- Page 283 and 284: matbûat (A.) [ تﺎﻋﻮﺒﻄ
- Page 285 and 286: mazruf (A.) [ فوﺮﻈﻡ ] 1.kab
- Page 287 and 288: mecelle (A.) [ ﻪﻠﺠﻡ ] dergi
- Page 289 and 290: medhetmek övmek. medhiye (A.) [
- Page 291 and 292: mehbil (A.) [ ﻞﺒﻬﻡ ] rahim
- Page 293 and 294: melâik (A.) [ ﮏﺋﻼﻡ ] melek
- Page 295 and 296: menâsıb (A.) [ ﺐﺹﺎﻨﻡ ]
- Page 297 and 298: merbut (A.) [ طﻮﺑﺮﻡ ] bağ
- Page 299 and 300: mesai (A.) [ ﯽﻋﺎﺴﻡ ] çal
- Page 301 and 302: mest-i harâb (F.-A.) [ باﺮﺧ
- Page 303 and 304: meşveret etmek danışmak. metâ (
- Page 305 and 306: meydân (A.) [ ناﺪﻴﻡ ] alan
- Page 307 and 308: mızrab (A.) [ بﺮﻀﻡ ] mızra
- Page 309 and 310: minşâr (A.) [ رﺎﺸﻨﻡ ] b
- Page 311 and 312: muâhede yapmak antlaşma yapmak. m
- Page 313 and 314: muğber (A.) [ ﺮﺒﻐﻡ ] kırg
- Page 315 and 316: muhassas (A.) [ ﺺﺼﺨﻡ ] tahs
- Page 317 and 318: mukavelename (A.-F.) [ ﻪﻡﺎﻥ
- Page 319 and 320: murûr etmek geçmek. murzia (A.) [
- Page 321 and 322: mutemed (A.) [ ﺪﻤﺘﻌﻡ ] g
- Page 323: mübdi (A.) [ عﺪﺒﻡ ] yenilik
- Page 327 and 328: mülga (A.) [ ﺎﻐﻠﻡ ] kaldı
- Page 329 and 330: münebbih (A.) [ ﻪﺒﻨﻡ ] uya
- Page 331 and 332: mürg (F.) [ غﺮﻡ ] kuş. mürg
- Page 333 and 334: müselles (A.) [ ﺚﻠﺜﻡ ] ü
- Page 335 and 336: müşâhede olunmak gözlemlenmek.
- Page 337 and 338: mütecessisâne (A.-F.) [ ﻪﻥﺎ
- Page 339 and 340: mütemellik (A.) [ ﮏﻠﻤﺘﻡ
- Page 341 and 342: müttefik (A.) [ ﻖﻔﺘﻡ ] bir
- Page 343 and 344: nâcî (A.) [ ﯽﺝﺎﻥ ] kurtul
- Page 345 and 346: nahv (A.) [ ﻮﺤﻥ ] 1.sözdizim
- Page 347 and 348: namaz (F.) [ زﺎﻤﻥ ] namaz. n
- Page 349 and 350: nâtıka (A.) [ ﻪﻘﻃﺎﻥ ] k
- Page 351 and 352: nebî (A.) [ ﯽﺒﻥ ] peygamber.
- Page 353 and 354: nerd (F.) [ دﺮﻥ ] tavla. nerm
- Page 355 and 356: nevi (A.) [ عﻮﻥ ] tür, çeşi
- Page 357 and 358: nikab (A.) [ بﺎﻘﻥ ] peçe. n
- Page 359 and 360: nutfe (A.) [ ﻪﻔﻄﻥ ] sperma.
- Page 361 and 362: pâ (F.) [ ﺎﭘ ] ayak. pâbend (
- Page 363 and 364: pâyende (F.) [ ﻩﺪﻨیﺎﭘ ]
- Page 365 and 366: perestiş (F.) [ ﺶﺘﺱﺮﭘ ]
- Page 367 and 368: peykân (F.) [ نﺎﮑﻴﭘ ] tem
- Page 369 and 370: püser (F.) [ ﺮﺴﭘ ] oğul. p
- Page 371 and 372: acîm (A.) [ ﻢﻴﺝر ] taşlanm
- Page 373 and 374: asadî (A.) [ یﺪﺹر ] gözleml
müessis (A.) [ ﺲﺱﺆﻡ ] kurucu.<br />
müeyyide (A.) [ ﻩﺪیﺆﻡ ] yaptırım.<br />
müfekkire (A.) [ ﻩﺮﮑﻔﻡ ] düşünme gücü.<br />
müfid (A.) [ ﺪﻴﻔﻡ ] yararlı.<br />
müflis (A.) [ ﺲﻠﻔﻡ ] 1.iflas etmiş. 2.sefil.<br />
müfreze (A.) [ ﻩزﺮﻔﻡ ] askerî birlik.<br />
müfrit (A.) [ طﺮﻔﻡ ] aşırı.<br />
müfsid (A.) [ ﺪﺴﻔﻡ ] bozucu.<br />
müftehir (A.) [ ﺮﺨﺘﻔﻡ ] iftihar eden.<br />
müftekir (A.) [ ﺮﻘﺘﻔﻡ ] 1.yoksul. 2.bağlı, muhtaç.<br />
müfteri (A.) [ یﺮﺘﻔﻡ ] iftiracı.<br />
müheyya (A.) [ ﺎﻴﻬﻡ ] hazır.<br />
müheyyic (A.) [ ﺞﻴﻬﻡ ] heyecan verici.<br />
mühim (A.) [ ﻢﻬﻡ ] önemli.<br />
mühimmat (A.) [ تﺎﻤﻬﻡ ] savaş malzemesi.<br />
mühimme (A.) [ ﻪﻤﻬﻡ ] önemli.<br />
mühlet (A.) [ ﺖﻠﻬﻡ ] tanınmış süre.<br />
mühlet vermek süre tanımak.<br />
mühlik (A.) [ ﮏﻠﻬﻡ ] öldürücü.<br />
mühr (F.) [ ﺮﻬﻡ ] mühür.<br />
mühtedî (A.) [ یﺪﺘﻬﻡ ] islam dinini kabul etmiş.<br />
mühtez (A.) [ ﺰﺘﻬﻡ ] titrek.<br />
mühürdar (F.) [ رادﺮﻬﻡ ] özel kalem müdürü.<br />
325