09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mariz (A.) [ ﺾیﺮﻡ ] hasta.<br />

mârpîç (F.) [ ﭻﻴﭘرﺎﻡ ] marpuç, nargile marpucu.<br />

maruf (A.) [ فوﺮﻌﻡ ] 1.bilinen. 2.ünlü, tanınmış.<br />

marûf olmak tanınmak, bilinmek.<br />

maruz (A.) [ ضوﺮﻌﻡ ] 1.arzedilen, sunulan. 2.karşı karşıya kalma, tutulma.<br />

maruz olmak karşı karşıya kalmak.<br />

maruzat (A.) [ تﺎﺽوﺮﻌﻡ ] sunulanlar, arzedilecek şeyler.<br />

mâsabak (A.) [ ﻖﺒﺱﺎﻡ ] geçen, geçmiş.<br />

masâri (A.) [ ع رﺎﺼﻡ ] dizeler, mısralar.<br />

masârif (A.) [ فرﺎﺼﻡ ] harcamalar.<br />

masdar (A.) [ رﺪﺼﻡ ] 1.çıkış yeri, kaynak. 2.masdar.<br />

mâsebak (A.) [ ﻖﺒﺱﺎﻡ ] geçen, geçmiş.<br />

mashara (A.) [ ﻩﺮﺨﺴﻡ ] soytarı.<br />

mâsiva (A.) [ یﻮﺱﺎﻡ ] 1.Tanrı’nın dışındaki varlıklar. 2.dünyaya özgü her şey.<br />

masiyet (A.) [ ﺖﻴﺼﻌﻡ ] 1.günah. 2.isyan.<br />

maskat (A.) [ ﻂﻘﺴﻡ ] 1.düşüş yeri.<br />

maskat-ı re’s [ سأر ﻂﻘﺴﻡ ] doğum yeri.<br />

maslahat (A.) [ ﺖﺤﻠﺼﻡ ] 1.iş. 2.dirlik düzenlik.<br />

maslahatgüzar (A.-F.) [راﺰﮔ ﺖﺤﻠﺼﻡ ] elçi adına devlet işlerini yürüten.<br />

masnû (A.) [ عﻮﻨﺼﻡ ] 1.yapma, yapay. 2.sanatlı.<br />

masraf (A.) [ فﺮﺼﻡ ] harcama, gider.<br />

masrû (A.) [ عوﺮﺼﻡ ] saralı.<br />

masrûf (A.) [ فوﺮﺼﻡ ] harcanmış.<br />

281

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!