OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

mâderzâd (F.) [ دازردﺎﻡ ] anadan doğma. mâdiyân (F.) [ نﺎیدﺎﻡ ] kısrak. madûd (A.) [ دوﺪﻌﻡ ] sayılı. madûd olmak sayılmak. mâdum (A.) [ موﺪﻌﻡ ] yok olmuş. mâdumiyet (A.) [ ﺖﻴﻡوﺪﻌﻡ ] yokluk. mâdun (A.) [ نودﺎﻡ ] ast, aşağıda, alt. mâfevk (A.) [ قﻮﻓﺎﻡ ] üst, üstü, yukarısı. mafsal (A.) [ ﻞﺼﻔﻡ ] eklem. magâre (A.) [ ﻩرﺎﻐﻡ ] mağara. mağâk (F.) [ کﺎﻐﻡ ] 1.çukur. 2.mezar. mağâzî (A.) [ یزﺎﻐﻡ ] 1.savaşlar, gazalar. 2.savaş öyküleri. mağbûn (A.) [ نﻮﺒﻐﻡ ] aldatılmış. mağdûr (A.) [ روﺪﻐﻡ ] haksızlığa uğramış. mağdur etmek haksızlığa uğratarak zor durumda bırakmak. mağdur olmak haksızlığa uğramayarak zor durumda kalmak. mağduriyet (A.) [ ﺖیروﺪﻐﻡ ] haksızlığa uğrama, mağdur olma. mağfiret (A.) [ تﺮﻔﻐﻡ ] yarlıgama. mağfiret etmek yarlıgamak. mağfur (A.) [ رﻮﻔﻐﻡ ] yarlıganmış. mağlata (A.) [ ﻪﻄﻠﻐﻡ ] laf salatası, yanıltmaca. mağlub (A.) [ بﻮﻠﻐﻡ ] yenik. mağmûm (A.) [ مﻮﻤﻐﻡ ] gamlı, kederli. 272

mağrib (A.) [ بﺮﻐﻡ ] 1.batı. 2.akşam namazı. 3.Kuzeybatı Afrika. 4.Fas. mağrur (A.) [ روﺮﻐﻡ ] gururlu, kendini beğenmiş. mağrûr olmak gururlanmak. mağrûrane (A.-F.) [ ﻪﻥاروﺮﻐﻡ ] gururlanarak, kendini beğenerek. mağsub (A.) [ بﻮﺼﻐﻡ ] gaspedilmiş. mağşuş (A.) [ شﻮﺸﻐﻡ ] karışmış. mağz (F.) [ ﺰﻐﻡ ] 1.beyin. 2.iç, öz. 3.ilik. mağzûb (A.) [ بﻮﻀﻐﻡ ] gazaba uğratılmış. mâh (F.) [ ﻩﺎﻡ ] ay. mahabbet (A.) [ ﺖﺒﺤﻡ ] sevgi. mahabbet eylemek sevmek. mahâfil (A.) [ ﻞﻓﺎﺤﻡ ] 1.mahfiller. 2.toplantı yerleri. mahâkim (A.) [ ﻢﮐﺎﺤﻡ ] mahkemeler. mahal (A.) [ ﻞﺤﻡ ] yer. mahall (A.) [ ﻞﺤﻡ ] yer. mahallî (A.) [ ﯽﻠﺤﻡ ] 1.yerel. 2.yerli. mahalliye (A.) [ ﻪﻴﻠﺤﻡ ] yerel. mâhâne (F.) [ ﻪﻥﺎهﺎﻡ ] aylık. mahâret (A.) [ ترﺎﻬﻡ ] beceri. mâhasal (A.) [ ﻞﺼﺣ ﺎﻡ ] sonuç. mahâsin (A.) [ ﻦﺱﺎﺤﻡ ] iyilikler, güzellikler. mâhazar (A.) [ ﺮﻀﺣﺎﻡ ] hazırda olan. mahâzin (A.) [ نزﺎﺨﻡ ] mahzenler. 273

mağrib (A.) [ بﺮﻐﻡ ] 1.batı. 2.akşam namazı. 3.Kuzeybatı Afrika. 4.Fas.<br />

mağrur (A.) [ روﺮﻐﻡ ] gururlu, kendini beğenmiş.<br />

mağrûr olmak gururlanmak.<br />

mağrûrane (A.-F.) [ ﻪﻥاروﺮﻐﻡ ] gururlanarak, kendini beğenerek.<br />

mağsub (A.) [ بﻮﺼﻐﻡ ] gaspedilmiş.<br />

mağşuş (A.) [ شﻮﺸﻐﻡ ] karışmış.<br />

mağz (F.) [ ﺰﻐﻡ ] 1.beyin. 2.iç, öz. 3.ilik.<br />

mağzûb (A.) [ بﻮﻀﻐﻡ ] gazaba uğratılmış.<br />

mâh (F.) [ ﻩﺎﻡ ] ay.<br />

mahabbet (A.) [ ﺖﺒﺤﻡ ] sevgi.<br />

mahabbet eylemek sevmek.<br />

mahâfil (A.) [ ﻞﻓﺎﺤﻡ ] 1.mahfiller. 2.toplantı yerleri.<br />

mahâkim (A.) [ ﻢﮐﺎﺤﻡ ] mahkemeler.<br />

mahal (A.) [ ﻞﺤﻡ ] yer.<br />

mahall (A.) [ ﻞﺤﻡ ] yer.<br />

mahallî (A.) [ ﯽﻠﺤﻡ ] 1.yerel. 2.yerli.<br />

mahalliye (A.) [ ﻪﻴﻠﺤﻡ ] yerel.<br />

mâhâne (F.) [ ﻪﻥﺎهﺎﻡ ] aylık.<br />

mahâret (A.) [ ترﺎﻬﻡ ] beceri.<br />

mâhasal (A.) [ ﻞﺼﺣ ﺎﻡ ] sonuç.<br />

mahâsin (A.) [ ﻦﺱﺎﺤﻡ ] iyilikler, güzellikler.<br />

mâhazar (A.) [ ﺮﻀﺣﺎﻡ ] hazırda olan.<br />

mahâzin (A.) [ نزﺎﺨﻡ ] mahzenler.<br />

273

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!