OsmanliTurkcesiSozlugu
OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu
alîm (A.) [ﻢﻴﻠﻋ] çok bilen. âlîmakâm (A.) [ مﺎ ﻘﻡ ﯽﻝﺎﻋ] yüksek makamlı. âlînazar (A.) [ﺮﻈﻥ ﯽﻝﺎﻋ] yüksek görüşlü. âlîşan (A.) [نﺎﺵ ﯽﻝﺎﻋ] şanı yüce. âliye (A.) [ﻪﻴﻝﺎﻋ] yüce, yüksek. aliyyülâlâ (A.) [ﻼﻋﻻا ﯽﻠﻋ] en iyisi. Allâh (A.) [ﷲا] Tanrı, Allah. allâme (A.) [ﻪﻡﻼﻋ] büyük bilgin. âlû (F.) [ﻮﻝﺁ] erik. âlûbâlu (F.) [ﻮﻝﺎﺑﻮﻝﺁ] vişne. âlûd (F.) [دﻮﻝﺁ] bulanmış, bulaşmış. âlûde (F.) [ﻩدﻮﻝﺁ] bulanmış, bulaşmış. âlûdedâmen (F.) [ﻦﻡاد ﻩدﻮﻝﺁ] iffetsiz. âlûdegî (F.) [ﯽﮔدﻮﻝﺁ] bulaşma, bulaşıklık. âlüfte (F.) [ﻪﺘﻔﻝﺁ] 1.iffetsiz, fahişe. 2.alışık. âmâc (F.) [جﺎﻡﺁ] 1.hedef. 2.nişan tahtası. âmâcgâh (F.) [ﻩﺎﮕﺝﺎﻡﺁ] nişan alınan yer. âmâde (F.) [ﻩدﺎﻡﺁ] hazır. âmâdegî (F.) [ﯽﮔدﺎﻡﺁ] hazırlık. a'mâl (A.) [لﺎﻤﻋا] davranışlar, ameller. âmâl (A.) [لﺎﻡﺁ] emeller. âmâl (A.) [لﺎﻡﺁ] emeller. âmâr (F.) [رﺎﻡﺁ] 1.sayım. 2.hesap. 24
amd (A.) [ﺪﻤﻋ] kasıt. amden (A.) [اﺪﻤﻋ] kasıtlı olarak. âmed (F.) [ﺪﻡﺁ] gelme, geliş. âmedşüd (F.) [ﺪﺵﺪﻡﺁ] geliş gidiş. âmedüreft (F.) [ﺖﻓروﺪﻡﺁ] geliş gidiş. âmedüşüd (F.) [ﺪﺵوﺪﻡﺁ] geliş gidiş. amel (A.) [ﻞﻤﻋ] 1.iş. 2.ishal. amele (A.) [ﻪﻠﻤﻋ] işçi. amelen (A.) [ﻼﻤﻋ] bilfiil, işleyerek. amelî (A.) [ﯽﻠﻤﻋ] pratik, uygulamalı. ameliyât (A.) [تﺎﻴﻠﻤﻋ] 1.işlemler, uygulamalar. 2.ameliyat. ameliye(A.) [ﻪﻴﻠﻤﻋ] işlem, uygulama. âmennâ (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] diyecek bir şey yok, inandık. âmîhte (A.) [ﻪﺘﺨﻴﻡﺁ] karışık, karışmış. amîk (A.) [ﻖﻴﻤﻋ] derin. âmil (A.) [ﻞﻡﺎﻋ] 1.yapan, işleyen. 2.faktör, etken. 3.vergi memuru. 4.vali. amîm (A.) [ﻢﻴﻤﻋ] yaygın. âmîn (A.) [ﻦﻡﺁ] amin. âminen (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] emin olarak. âmir (A.) [ﺮﻡﺁ] emreden. âmirâne (A.-F.) [ﻪﻥاﺮﻡﺁ] emredercesine. âmiyâne (A.-F.) [ﻪﻥﺎﻴﻡﺎﻋ] bayağı, avamca. âmm (A.) [مﺎﻋ] genel, yaygın. 25
- Page 1 and 2: OSMANLI TÜRKÇESİ SÖZLÜĞÜ Pro
- Page 3 and 4: a’sâb (A.) [بﺎﺼﻋا] sinir
- Page 5 and 6: abes (A.) [ﺚﺒﻋ] saçma, abes.
- Page 7 and 8: âcil (A.) [ﻞﺝﺎﻋ] acil. âc
- Page 9 and 10: adhâ (A.) [ﯽﺤﺽا] kurbanlar.
- Page 11 and 12: afv (A.) [ﻮﻔﻋ] bağışlama,
- Page 13 and 14: ahdüpeymân (A.-F.) [نﺎﻤﻴ
- Page 15 and 16: ahlâkiyat (A.) [تﺎﻴﻗﻼﺧ
- Page 17 and 18: ahyâl (A.) [لﺎﻴﺧا] yılkı
- Page 19 and 20: âkır (A.) [ﺮﻗﺎﻋ] 1.kısı
- Page 21 and 22: akûrâne (A.-F.) [ﻪﻥارﻮﻘ
- Page 23: âlemârâ (A.-F.) [ارﺁ ﻢﻝ
- Page 27 and 28: ânât (A.) [تﺎﻥﺁ] anlar. an
- Page 29 and 30: ârî (F.) [یرﺁ] evet. ârif (A
- Page 31 and 32: asker (A.) [ﺮﮑﺴﻋ] asker, er
- Page 33 and 34: âşüfte (F.) [ﻪﺘﻔﺵﺁ] 1.
- Page 35 and 36: âtiyüzzikr (A.) [ﺮﮐﺬﻝا
- Page 37 and 38: ayş (A.) [ﺶﻴﻋ] yaşama, keyi
- Page 39 and 40: â (F.) [ﺎﺑ] 1.ile. 2.sahip. ba
- Page 41 and 42: ahânecû (F.) [ﻮﺝ ﻪﻥﺎﻬ
- Page 43 and 44: âlîn (F.) [ﻦﻴﻝﺎﺑ] 1.ba
- Page 45 and 46: âzû (F.) [وزﺎﺑ] 1.kol. 2.g
- Page 47 and 48: ednigâh (F.) [ﻩﺎﮕﻥﺪﺑ]
- Page 49 and 50: elâgat (A.) [ﺖﻏﻼﺑ] kusursu
- Page 51 and 52: erd (A.) [دﺮﺑ] soğuk. berde (
- Page 53 and 54: esende (F.) [ﻩﺪﻨﺴﺑ] yeter
- Page 55 and 56: ezir (A.) [رﺬﺑ] tohum. bezirg
- Page 57 and 58: îhayat (F.-A.) [تﺎﻴﺣ ﯽﺑ
- Page 59 and 60: ilmünâvebe (A.) [ﻪﺑوﺎﻨ
- Page 61 and 62: îsebat (F.-A.) [تﺎﺒﺛ ﯽﺑ
- Page 63 and 64: undan mâada (T.-A.) [dan+m] bundan
- Page 65 and 66: ütûn (A.) [نﻮﻄﺑ] 1.karınl
- Page 67 and 68: câmedân (F.) [ناد ﻪﻡﺎﺝ
- Page 69 and 70: cebâbire (A.) [ﻩﺮﺑﺎﺒﺝ]
- Page 71 and 72: celîl (A.) [ﻞﻴﻠﺝ] ulu. cel
- Page 73 and 74: cerâhat (A.) [ﺖﺣاﺮﺝ] yara
amd (A.) [ﺪﻤﻋ] kasıt.<br />
amden (A.) [اﺪﻤﻋ] kasıtlı olarak.<br />
âmed (F.) [ﺪﻡﺁ] gelme, geliş.<br />
âmedşüd (F.) [ﺪﺵﺪﻡﺁ] geliş gidiş.<br />
âmedüreft (F.) [ﺖﻓروﺪﻡﺁ] geliş gidiş.<br />
âmedüşüd (F.) [ﺪﺵوﺪﻡﺁ] geliş gidiş.<br />
amel (A.) [ﻞﻤﻋ] 1.iş. 2.ishal.<br />
amele (A.) [ﻪﻠﻤﻋ] işçi.<br />
amelen (A.) [ﻼﻤﻋ] bilfiil, işleyerek.<br />
amelî (A.) [ﯽﻠﻤﻋ] pratik, uygulamalı.<br />
ameliyât (A.) [تﺎﻴﻠﻤﻋ] 1.işlemler, uygulamalar. 2.ameliyat.<br />
ameliye(A.) [ﻪﻴﻠﻤﻋ] işlem, uygulama.<br />
âmennâ (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] diyecek bir şey yok, inandık.<br />
âmîhte (A.) [ﻪﺘﺨﻴﻡﺁ] karışık, karışmış.<br />
amîk (A.) [ﻖﻴﻤﻋ] derin.<br />
âmil (A.) [ﻞﻡﺎﻋ] 1.yapan, işleyen. 2.faktör, etken. 3.vergi memuru. 4.vali.<br />
amîm (A.) [ﻢﻴﻤﻋ] yaygın.<br />
âmîn (A.) [ﻦﻡﺁ] amin.<br />
âminen (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] emin olarak.<br />
âmir (A.) [ﺮﻡﺁ] emreden.<br />
âmirâne (A.-F.) [ﻪﻥاﺮﻡﺁ] emredercesine.<br />
âmiyâne (A.-F.) [ﻪﻥﺎﻴﻡﺎﻋ] bayağı, avamca.<br />
âmm (A.) [مﺎﻋ] genel, yaygın.<br />
25