OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

alîm (A.) [ﻢﻴﻠﻋ] çok bilen. âlîmakâm (A.) [ مﺎ ﻘﻡ ﯽﻝﺎﻋ] yüksek makamlı. âlînazar (A.) [ﺮﻈﻥ ﯽﻝﺎﻋ] yüksek görüşlü. âlîşan (A.) [نﺎﺵ ﯽﻝﺎﻋ] şanı yüce. âliye (A.) [ﻪﻴﻝﺎﻋ] yüce, yüksek. aliyyülâlâ (A.) [ﻼﻋﻻا ﯽﻠﻋ] en iyisi. Allâh (A.) [ﷲا] Tanrı, Allah. allâme (A.) [ﻪﻡﻼﻋ] büyük bilgin. âlû (F.) [ﻮﻝﺁ] erik. âlûbâlu (F.) [ﻮﻝﺎﺑﻮﻝﺁ] vişne. âlûd (F.) [دﻮﻝﺁ] bulanmış, bulaşmış. âlûde (F.) [ﻩدﻮﻝﺁ] bulanmış, bulaşmış. âlûdedâmen (F.) [ﻦﻡاد ﻩدﻮﻝﺁ] iffetsiz. âlûdegî (F.) [ﯽﮔدﻮﻝﺁ] bulaşma, bulaşıklık. âlüfte (F.) [ﻪﺘﻔﻝﺁ] 1.iffetsiz, fahişe. 2.alışık. âmâc (F.) [جﺎﻡﺁ] 1.hedef. 2.nişan tahtası. âmâcgâh (F.) [ﻩﺎﮕﺝﺎﻡﺁ] nişan alınan yer. âmâde (F.) [ﻩدﺎﻡﺁ] hazır. âmâdegî (F.) [ﯽﮔدﺎﻡﺁ] hazırlık. a'mâl (A.) [لﺎﻤﻋا] davranışlar, ameller. âmâl (A.) [لﺎﻡﺁ] emeller. âmâl (A.) [لﺎﻡﺁ] emeller. âmâr (F.) [رﺎﻡﺁ] 1.sayım. 2.hesap. 24

amd (A.) [ﺪﻤﻋ] kasıt. amden (A.) [اﺪﻤﻋ] kasıtlı olarak. âmed (F.) [ﺪﻡﺁ] gelme, geliş. âmedşüd (F.) [ﺪﺵﺪﻡﺁ] geliş gidiş. âmedüreft (F.) [ﺖﻓروﺪﻡﺁ] geliş gidiş. âmedüşüd (F.) [ﺪﺵوﺪﻡﺁ] geliş gidiş. amel (A.) [ﻞﻤﻋ] 1.iş. 2.ishal. amele (A.) [ﻪﻠﻤﻋ] işçi. amelen (A.) [ﻼﻤﻋ] bilfiil, işleyerek. amelî (A.) [ﯽﻠﻤﻋ] pratik, uygulamalı. ameliyât (A.) [تﺎﻴﻠﻤﻋ] 1.işlemler, uygulamalar. 2.ameliyat. ameliye(A.) [ﻪﻴﻠﻤﻋ] işlem, uygulama. âmennâ (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] diyecek bir şey yok, inandık. âmîhte (A.) [ﻪﺘﺨﻴﻡﺁ] karışık, karışmış. amîk (A.) [ﻖﻴﻤﻋ] derin. âmil (A.) [ﻞﻡﺎﻋ] 1.yapan, işleyen. 2.faktör, etken. 3.vergi memuru. 4.vali. amîm (A.) [ﻢﻴﻤﻋ] yaygın. âmîn (A.) [ﻦﻡﺁ] amin. âminen (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] emin olarak. âmir (A.) [ﺮﻡﺁ] emreden. âmirâne (A.-F.) [ﻪﻥاﺮﻡﺁ] emredercesine. âmiyâne (A.-F.) [ﻪﻥﺎﻴﻡﺎﻋ] bayağı, avamca. âmm (A.) [مﺎﻋ] genel, yaygın. 25

amd (A.) [ﺪﻤﻋ] kasıt.<br />

amden (A.) [اﺪﻤﻋ] kasıtlı olarak.<br />

âmed (F.) [ﺪﻡﺁ] gelme, geliş.<br />

âmedşüd (F.) [ﺪﺵﺪﻡﺁ] geliş gidiş.<br />

âmedüreft (F.) [ﺖﻓروﺪﻡﺁ] geliş gidiş.<br />

âmedüşüd (F.) [ﺪﺵوﺪﻡﺁ] geliş gidiş.<br />

amel (A.) [ﻞﻤﻋ] 1.iş. 2.ishal.<br />

amele (A.) [ﻪﻠﻤﻋ] işçi.<br />

amelen (A.) [ﻼﻤﻋ] bilfiil, işleyerek.<br />

amelî (A.) [ﯽﻠﻤﻋ] pratik, uygulamalı.<br />

ameliyât (A.) [تﺎﻴﻠﻤﻋ] 1.işlemler, uygulamalar. 2.ameliyat.<br />

ameliye(A.) [ﻪﻴﻠﻤﻋ] işlem, uygulama.<br />

âmennâ (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] diyecek bir şey yok, inandık.<br />

âmîhte (A.) [ﻪﺘﺨﻴﻡﺁ] karışık, karışmış.<br />

amîk (A.) [ﻖﻴﻤﻋ] derin.<br />

âmil (A.) [ﻞﻡﺎﻋ] 1.yapan, işleyen. 2.faktör, etken. 3.vergi memuru. 4.vali.<br />

amîm (A.) [ﻢﻴﻤﻋ] yaygın.<br />

âmîn (A.) [ﻦﻡﺁ] amin.<br />

âminen (A.) [ﺎﻨﻡﺁ] emin olarak.<br />

âmir (A.) [ﺮﻡﺁ] emreden.<br />

âmirâne (A.-F.) [ﻪﻥاﺮﻡﺁ] emredercesine.<br />

âmiyâne (A.-F.) [ﻪﻥﺎﻴﻡﺎﻋ] bayağı, avamca.<br />

âmm (A.) [مﺎﻋ] genel, yaygın.<br />

25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!