OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

kat’an (A.) [ ﺎﻌﻄﻗ ] kesinlikle. kat’en (A.) [ ﺎﻌﻄﻗ ] kesinlikle. kat’î (A.) [ ﯽﻌﻄﻗ ] kesin. kat’î sûrette kesin olarak, kesinlikle. kat’iyet (A.) [ ﺖﻴﻌﻄﻗ ] kesinlik. kat’iyyen (A.) [ ﺎﻴﻌﻄﻗ ] 1.kesinlikle. 2.asla. katarât (A.) [ تاﺮﻄﻗ ] damlalar. katf (A.) [ ﻒﻄﻗ ] devşirme. kâtıbeten (A.) [ ﺔ ﺒﻃﺎﻗ ] asla, kesinlikle. kâti’ (A.) [ ﻊﻃﺎﻗ ] kesen, kesici. kâtib (A.) [ ﺐﺕﺎﮐ ] yazıcı. kâtil (A.) [ ﻞﺕﺎﻗ ] öldüren. katil (A.) [ ﻞﺘﻗ ] öldürme. kâtip (A.) [ ﺐﺕﺎﮐ ] yazıcı. katl (A.) [ ﻞﺘﻗ ] öldürme, katil. katre (A.) [ ﻩﺮﻄﻗ ] damla. kavâfil (A.) [ ﻞﻓاﻮﻗ ] kafileler. kavâid (A.) [ ﺪﻋاﻮﻗ ] kurallar, kâideler. kavânîn (A.) [ ﻦﻴﻥاﻮﻗ ] kanunlar. kavî (A.) [ یﻮﻗ ] güçlü. kavim (A.) [ مﻮﻗ ] topluluk, ulus. kavis (A.) [ سﻮﻗ ] yay. kaviyü’l-bünye (A.) [ ﻪﻴﻨﺒﻝا یﻮﻗ ] sağlam yapılı. 248

kavl (A.) [ لﻮﻗ ] söz. kavm (A.) [ مﻮﻗ ] kavim, topluluk. kavmî (A.) [ ﯽﻡﻮﻗ ] kavme dayalı. kavmiyet (A.) [ ﺖﻴﻡﻮﻗ ] kavimlik. kavs (A.) [ سﻮﻗ ] yay. kay’ (A.) [ ء ﯽﻗ ] kusma. kayd (A.) [ ﺪﻴﻗ ] 1.bağ. 2.zincir. 3.kayıt. kazâ (A.) [ ﺎﻀﻗ ] 1.ilahî takdir. 2.kadılık. 3.kaza. 4.ilçe. kazâî (A.) [ ﯽﺋﺎﻀﻗ ] yargı ile ilgili. kazârâ (A.-F.) [ ارﺎﻀﻗ ] tesadüfen. kazâyâ (A.) [ ﺎیﺎﻀﻗ ] meseleler, problemler. kâzî (A.) [ ﯽﺽﺎﻗ ] kadı. kâzib (A.) [ بذﺎﮐ ] yalancı. kaziyye (A.) [ ﻪﻴﻀﻗ ] 1.mesele. 2.önerme. ke’enlemyekün (A.) [ ﻦﮑی ﻢﻝ نﺄﮐ ] olmamışçasına, yok sayarak. ke’s (A.) [ سﺄﮐ ] 1.çanak. 2.kadeh. kebed (A.) [ ﺪﺒﮐ ] karaciğer. kebîr (A.) [ ﺮﻴﺒﮐ ] büyük. kebş (A.) [ ﺶﺒﮐ ] koç. kebûd (F.) [ دﻮﺒﮐ ] mavi. kebûter (F.) [ دﻮﺒﮐ ] güvercin. kec (F.) [ ﺞﮐ ] eğri. kecbîn (F.) [ ﻦﻴﺒﺠﮐ ] şaşı. 249

kavl (A.) [ لﻮﻗ ] söz.<br />

kavm (A.) [ مﻮﻗ ] kavim, topluluk.<br />

kavmî (A.) [ ﯽﻡﻮﻗ ] kavme dayalı.<br />

kavmiyet (A.) [ ﺖﻴﻡﻮﻗ ] kavimlik.<br />

kavs (A.) [ سﻮﻗ ] yay.<br />

kay’ (A.) [ ء ﯽﻗ ] kusma.<br />

kayd (A.) [ ﺪﻴﻗ ] 1.bağ. 2.zincir. 3.kayıt.<br />

kazâ (A.) [ ﺎﻀﻗ ] 1.ilahî takdir. 2.kadılık. 3.kaza. 4.ilçe.<br />

kazâî (A.) [ ﯽﺋﺎﻀﻗ ] yargı ile ilgili.<br />

kazârâ (A.-F.) [ ارﺎﻀﻗ ] tesadüfen.<br />

kazâyâ (A.) [ ﺎیﺎﻀﻗ ] meseleler, problemler.<br />

kâzî (A.) [ ﯽﺽﺎﻗ ] kadı.<br />

kâzib (A.) [ بذﺎﮐ ] yalancı.<br />

kaziyye (A.) [ ﻪﻴﻀﻗ ] 1.mesele. 2.önerme.<br />

ke’enlemyekün (A.) [ ﻦﮑی ﻢﻝ نﺄﮐ ] olmamışçasına, yok sayarak.<br />

ke’s (A.) [ سﺄﮐ ] 1.çanak. 2.kadeh.<br />

kebed (A.) [ ﺪﺒﮐ ] karaciğer.<br />

kebîr (A.) [ ﺮﻴﺒﮐ ] büyük.<br />

kebş (A.) [ ﺶﺒﮐ ] koç.<br />

kebûd (F.) [ دﻮﺒﮐ ] mavi.<br />

kebûter (F.) [ دﻮﺒﮐ ] güvercin.<br />

kec (F.) [ ﺞﮐ ] eğri.<br />

kecbîn (F.) [ ﻦﻴﺒﺠﮐ ] şaşı.<br />

249

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!