OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

kalbî (A.) [ ﯽﺒﻠﻗ ] 1.yürekten. 2.kalp ile ilgili. kalbüd (F.) [ ﺪﺒﻝﺎﮐ ] 1.beden. 2.kalıp. 3.kireç kalıpı. kalbzen (A.-F.) [ نز ﺐﻠﻗ ] kalpazan. kalem (A.) [ ﻢﻠﻗ ] 1.kalem. 2.keski. 3.büro. kalemkârî (A.-F.) [ یرﺎﮑﻤﻠﻗ ] 1.nakkaşlık. 2.kalem işi. kalemrev (A.-F.) [ وﺮﻤﻠﻗ ] ülke, diyar, topraklar. kâlıb (A.) [ ﺐﻝﺎﻗ ] 1.kalıp. 2.beden. kalil (A.) [ ﻞﻴﻠﻗ ] az. kallâş (A.) [ شﻼﻗ ] kalleş. kalyân (F.) [ نﺎﻴﻠﻗ ] nargile. kâm (F.) [ مﺎﮐ ] 1.damak. 2.arzu. kamer (A.) [ ﺮﻤﻗ ] ay. kameriyye (A.) [ ﻪیﺮﻤﻗ ] çardak. kâmet (A.) [ ﺖﻡﺎ ﻗ ] boy. kâmil (A.) [ ﻞﻡﺎﮐ ] 1.tam. 2.olgun. 3.bilgili. kâmilen (A.) [ ﻼﻡﺎﮐ ] tamamen, büsbütün, tümüyle. kamîs (A.) [ ﺺﻴﻤﻗ ] gömlek. kâmkâr (F.) [ رﺎﮑﻡﺎﮐ ] mutlu. kamus (A.) [ سﻮﻡﺎﻗ ] sözlük. kâmyâb (F.) [ بﺎﻴﻡﺎﮐ ] mutlu. kân (F.) [ نﺎﮐ ] 1.maden ocağı. 2.yurt, ocak. kanâat (A.) [ ﺖﻋﺎﻨﻗ ] yetinme. kanaat etmek yetinmek. 244

kanât (A.) [ تﺎﻨﻗ ] yeraltı su kanalı. kand (A.) [ ﺪﻨﻗ ] şeker. kâni (A.) [ ﻊﻥﺎﻗ ] yetinen, kanaat eden. kâni etmek ikna etmek. kâni olmak ikna olmak. kannâd (A.) [ دﺎﻨﻗ ] şekerci. kantar (A.) [ رﺎﻄﻨﻗ ] baskül. kanun (A.) [ نﻮﻥﺎﻗ ] 1.yasa. 2.yol yordam. kânûn (A.) [ نﻮﻥﺎﮐ ] 1.ocak. 2.mangal. 3.Aralık ve Ocak ayları. kanunî (A.) [ ﯽﻥﻮﻥﺎﻗ ] 1.yasal. 2.kanun çalan. 3.yasa koyucu. kâr (F.) [ رﺎﮐ ] iş. kâr etmek işlemek, tesir etmek. karâbet (A.) [ ﺖﺑاﺮﻗ ] yakınlık, akrabalık. karâin (A.) [ ﻦﺋاﺮﻗ ] ipuçları, karineler. karar (A.) [ راﺮﻗ ] 1.durma. 2.devamlılık. 3.yeterli ölçü. karargîr (A.-F.) [ ﺮﻴﮔراﺮﻗ ] karar verilmiş. karargîr olmak karara bağlanmak. kârbân (F.) [ نﺎﺑرﺎﮐ ] kervan. kârd (F.) [ درﺎﮐ ] bıçak. kârdân (F.) [ نادرﺎﮐ ] işbilir. kârgâh (F.) [ ﻩﺎﮔرﺎﮐ ] işlik, iş yeri. kârger (F.) [ ﺮﮔرﺎﮐ ] işçi. karha (A.) [ ﻪﺣﺮﻗ ] yara. 245

kanât (A.) [ تﺎﻨﻗ ] yeraltı su kanalı.<br />

kand (A.) [ ﺪﻨﻗ ] şeker.<br />

kâni (A.) [ ﻊﻥﺎﻗ ] yetinen, kanaat eden.<br />

kâni etmek ikna etmek.<br />

kâni olmak ikna olmak.<br />

kannâd (A.) [ دﺎﻨﻗ ] şekerci.<br />

kantar (A.) [ رﺎﻄﻨﻗ ] baskül.<br />

kanun (A.) [ نﻮﻥﺎﻗ ] 1.yasa. 2.yol yordam.<br />

kânûn (A.) [ نﻮﻥﺎﮐ ] 1.ocak. 2.mangal. 3.Aralık ve Ocak ayları.<br />

kanunî (A.) [ ﯽﻥﻮﻥﺎﻗ ] 1.yasal. 2.kanun çalan. 3.yasa koyucu.<br />

kâr (F.) [ رﺎﮐ ] iş.<br />

kâr etmek işlemek, tesir etmek.<br />

karâbet (A.) [ ﺖﺑاﺮﻗ ] yakınlık, akrabalık.<br />

karâin (A.) [ ﻦﺋاﺮﻗ ] ipuçları, karineler.<br />

karar (A.) [ راﺮﻗ ] 1.durma. 2.devamlılık. 3.yeterli ölçü.<br />

karargîr (A.-F.) [ ﺮﻴﮔراﺮﻗ ] karar verilmiş.<br />

karargîr olmak karara bağlanmak.<br />

kârbân (F.) [ نﺎﺑرﺎﮐ ] kervan.<br />

kârd (F.) [ درﺎﮐ ] bıçak.<br />

kârdân (F.) [ نادرﺎﮐ ] işbilir.<br />

kârgâh (F.) [ ﻩﺎﮔرﺎﮐ ] işlik, iş yeri.<br />

kârger (F.) [ ﺮﮔرﺎﮐ ] işçi.<br />

karha (A.) [ ﻪﺣﺮﻗ ] yara.<br />

245

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!