OsmanliTurkcesiSozlugu
OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu
ihtikâr (A.) [ رﺎﮑﺘﺣا ] vurgun. ihtilâc (A.) [ جﻼﺘﺧا ] 1.çırpınma. 2.seğirme. ihtilâf (A.) [ فﻼﺘﺧا ] uyuşmazlık. ihtilâfat (A.) [ تﺎﻓﻼﺘﺧا ] uyuşmazlıklar. ihtilâl (A.) [ لﻼﺘﺧا ] 1.bozukluk, arıza. 2.ihtilal. ihtilâlat (A.) [ تﻻﻼﺘﺧا ] 1.bozukluklar. 2.ihtilaller. ihtilâm (A.) [ مﻼﺘﺣا ] düşazma, şeytan aldatması. ihtilâs (A.) [ سﻼﺘﺧا ] zimmetine para geçirme, para çalma. ihtilât (A.) [ طﻼﺘﺧا ] 1.karışma. 2.görüşme, kaynaşma. ihtilât etmek karışmak. ihtimâl (A.) [ لﺎﻤﺘﺣا ] 1.olasılık. 2.yüklenme. 3.belki. ihtimal ki (A.-F.) [ ﻪﮐ لﺎﻤﺘﺣا ] belki de, muhtemelen. ihtimal vermek sanmak, tahmin etmek. ihtimâlât (A.) [ تﻻﺎﻤﺘﺣا ] olasılıklar. ihtimâm (A.) [ مﺎﻤﺘها ] özen. ihtinâk (A.) [ قﺎﻨﺘﺧا ] boğulma. ihtirâ (A.) [ عاﺮﺘﺧا ] icat, buluş. ihtirâat (A.) [ تﺎﻋاﺮﺘﺧا ] buluşlar. ihtirak (A.) [ قاﺮﺘﺣا ] yanma. ihtirâm (A.) [ ماﺮﺘﺣا ] saygı duyma, hürmet etme. ihtirâmen (A.) [ ﺎﻡاﺮﺘﺣا ] saygıyla, saygı duyarak. ihtirâs (A.) [ صاﺮﺘﺣا ] aşırı hırs. ihtirâz (A.) [ زاﺮﺘﺣا ] kaçınma, çekinme, uzak durma, geri durma. 212
ihtirâz etmek kaçınmak, çekinmek, uzak durmak, geri durmak. ihtisâr (A.) [ رﺎﺼﺘﺧ ا ] kısaltma, özetleme. ihtisâr edilmek kısaltılmak, özetlenmek. ihtisâr etmek kısaltmak, özetlemek. ihtisâren (A.) [ ارﺎﺼﺘﺧا ] özetle, kısaltarak, kısaca. ihtisâs (A.) [ صﺎﺼﺘﺧا ] uzmanlık. ihtişâm (A.) [ مﺎﺸﺘﺣا ] görkem. ihtitâm (A.) [ مﺎﺘﺘﺧا ] sona erme. ihtivâ (A.) [ اﻮﺘﺣا ] içerme. ihtivâ etmek içermek. ihtiyâc (A.) [ جﺎﻴﺘﺣا ] 1.gereksinim2.yoksulluk. ihtiyâcât (A.) [ تﺎﺝﺎﻴﺘﺣا ] gereksinimler. ihtiyâl (A.) [ لﺎﻴﺘﺣا ] hile yapma. ihtiyâr (A.) [ رﺎﻴﺘﺧا ] 1.seçme. 2.seçilme. 3.seçme hakky. 4.yaşlı. ihtiyârî (A.) [ یرﺎﻴﺘﺧا ] kişisel seçime bağlı, isteğe bağlı. ihtiyât (A.) [ طﺎﻴﺘﺣا ] 1.tedbirli davranış. 2.yedek. ihtiyâten (A.) [ ﺎﻃﺎﻴﺘﺣا ] tedbirli davranarak, ihtiyatlı olarak. ihtiyatkâr (A.-F.) [ رﺎﮐ طﺎﻴﺘﺣا ] tedbirli, ihtiyatlı. ihtizâr (A.) [ رﺎﻀﺘﺣا ] can çekişme. ihtizâz (A.) [ زاﺰﺘها ] titreme, titreyiş. ihvân (A.) [ ناﻮﺧا ] dostlar. ihyâ (A.) [ ﺎﻴﺣا ] 1.diriltme, yaşatma. 2.canlılık kazandırma. 3.geceyi ibadet ederek geçirme. 213
- Page 161 and 162: haleldâr etmek bozmak, halel getir
- Page 163 and 164: hamelât (A.) [ تﻼﻤﺣ ] sald
- Page 165 and 166: hânman (F.) [ نﺎﻤﻥﺎﺧ ]
- Page 167 and 168: hâric (A.) [ جرﺎﺧ ] dış, d
- Page 169 and 170: hasbü’l-mâhiye (A.) [ ﻪﻴه
- Page 171 and 172: hâste (F.) [ ﻪﺘﺱاﻮﺧ ] 1
- Page 173 and 174: hatîb (A.) [ ﺐﻴﻄﺧ ] hatip.
- Page 175 and 176: hayâtiyyât (A.) [ تﺎﻴﺕﺎ
- Page 177 and 178: hebâ (A.) [ ﺎﺒه ] boş. hebâ
- Page 179 and 180: hemderd (F.) [ درد ﻢه ] dert
- Page 181 and 182: herbâr (F.) [ رﺎﺑﺮه ] her
- Page 183 and 184: hezârân (F.) [ ناراﺰه ] b
- Page 185 and 186: hibre (A.) [ ﻩﺮﺒﺧ ] deneyim
- Page 187 and 188: himem (A.) [ ﻢﻤه ] himmetler,
- Page 189 and 190: hizb (A.) [ بﺰﺣ ] 1.parti. 2.g
- Page 191 and 192: hudâşinas (F.) [ سﺎﻨﺵاﺪ
- Page 193 and 194: hûr (A.) [ رﻮﺣ ] huri. hurâf
- Page 195 and 196: hükmünü almak yerine geçmek, gi
- Page 197 and 198: ıhlamur (Yun.>A.) [ رﻮﻡﻼﺧ
- Page 199 and 200: ızdırap (A.) [ باﺮﻄﺽا ]
- Page 201 and 202: i’zâm (A.) [ ماﺰﻋا ] 1.g
- Page 203 and 204: ibrâm (A.) [ ماﺮﺑا ] zorlam
- Page 205 and 206: icmâ’ (A.) [ عﺎﻤﺝا ] bir
- Page 207 and 208: idrak etmek1.kavramak, anlamak. 2.y
- Page 209 and 210: iftitâh (A.) [ حﺎﺘﺘﻓا ]
- Page 211: ihrâc etmek 1.çıkarmak. 2.dışs
- Page 215 and 216: iknâ etmek razı etmek. ikrâh (A.
- Page 217 and 218: ilâvât (A.) [ تاوﻼﻋ ] ilav
- Page 219 and 220: îmân (A.) [ نﺎﻤیا ] inanma
- Page 221 and 222: inhibât (A.) [ طﺎﺒﻬﻥا ]
- Page 223 and 224: intânî (A.) [ ﯽﻥﺎﺘﻥا ]
- Page 225 and 226: irsen (A.) [ ﺎﺛرا ] kalıtım
- Page 227 and 228: ismet (A.) [ ﺖﻤﺼﻋ ] 1.masum
- Page 229 and 230: istihkâm (A.) [ مﺎﮑﺤﺘﺱ
- Page 231 and 232: istînâf (A.) [ فﺎﻨﻴﺘﺱ
- Page 233 and 234: işrâk (A.) [ قاﺮﺵا ] 1.do
- Page 235 and 236: itikadiyât (A.) [ تﺎیدﺎﻘ
- Page 237 and 238: iz’âc etmek rahatsız etmek. iz
- Page 239 and 240: jâj (F.) [ ژاژ ] anlamsız söz
- Page 241 and 242: kablettarihî (A.) [ ﯽﺨیرﺎ
- Page 243 and 244: kahraman (F.) [ نﺎﻡﺮﻬﻗ ]
- Page 245 and 246: kanât (A.) [ تﺎﻨﻗ ] yeralt
- Page 247 and 248: kasd (A.) [ ﺪﺼﻗ ] 1.kasıt. 2
- Page 249 and 250: kavl (A.) [ لﻮﻗ ] söz. kavm (
- Page 251 and 252: kej (F.) [ ﮋﮐ ] eğik, eğri. k
- Page 253 and 254: kerîh (A.) [ ﻪیﺮﮐ ] iğren
- Page 255 and 256: kezzâb (A.) [ باﺬﮐ ] çok ya
- Page 257 and 258: kilk (F.) [ ﮏﻠﮐ ] kamış kal
- Page 259 and 260: kûfte (F.) [ ﻪﺘﻓﻮﮐ ] 1.e
- Page 261 and 262: kuyûdat (A.) [ تادﻮﻴﻗ ] k
ihtikâr (A.) [ رﺎﮑﺘﺣا ] vurgun.<br />
ihtilâc (A.) [ جﻼﺘﺧا ] 1.çırpınma. 2.seğirme.<br />
ihtilâf (A.) [ فﻼﺘﺧا ] uyuşmazlık.<br />
ihtilâfat (A.) [ تﺎﻓﻼﺘﺧا ] uyuşmazlıklar.<br />
ihtilâl (A.) [ لﻼﺘﺧا ] 1.bozukluk, arıza. 2.ihtilal.<br />
ihtilâlat (A.) [ تﻻﻼﺘﺧا ] 1.bozukluklar. 2.ihtilaller.<br />
ihtilâm (A.) [ مﻼﺘﺣا ] düşazma, şeytan aldatması.<br />
ihtilâs (A.) [ سﻼﺘﺧا ] zimmetine para geçirme, para çalma.<br />
ihtilât (A.) [ طﻼﺘﺧا ] 1.karışma. 2.görüşme, kaynaşma.<br />
ihtilât etmek karışmak.<br />
ihtimâl (A.) [ لﺎﻤﺘﺣا ] 1.olasılık. 2.yüklenme. 3.belki.<br />
ihtimal ki (A.-F.) [ ﻪﮐ لﺎﻤﺘﺣا ] belki de, muhtemelen.<br />
ihtimal vermek sanmak, tahmin etmek.<br />
ihtimâlât (A.) [ تﻻﺎﻤﺘﺣا ] olasılıklar.<br />
ihtimâm (A.) [ مﺎﻤﺘها ] özen.<br />
ihtinâk (A.) [ قﺎﻨﺘﺧا ] boğulma.<br />
ihtirâ (A.) [ عاﺮﺘﺧا ] icat, buluş.<br />
ihtirâat (A.) [ تﺎﻋاﺮﺘﺧا ] buluşlar.<br />
ihtirak (A.) [ قاﺮﺘﺣا ] yanma.<br />
ihtirâm (A.) [ ماﺮﺘﺣا ] saygı duyma, hürmet etme.<br />
ihtirâmen (A.) [ ﺎﻡاﺮﺘﺣا ] saygıyla, saygı duyarak.<br />
ihtirâs (A.) [ صاﺮﺘﺣا ] aşırı hırs.<br />
ihtirâz (A.) [ زاﺮﺘﺣا ] kaçınma, çekinme, uzak durma, geri durma.<br />
212